Cilt 3 - Prolog: Ejderha'nın Seçilmişi

avatar
531 5

Start - Kapının Ardındaki Dünya - Cilt 3 - Prolog: Ejderha'nın Seçilmişi


Eski tarihlerden beri Mora’da anlatılan bir hikâye vardı.

 

Yeşim ve Yakut Ejderleri olarak anılan iki kardeşi anlatan bir hikâye...

 

Uzun zaman önce kardeşlerden biri cennete karşı, diğeri cenneti korumak için kardeşine karşı savaşmıştı.

 

Cenneti koruyan Yakut, cennete karşı savaşan Yeşim’di.

 

Yeşim Ejderhası kardeşini öldürmüş ama Yakut Ejderhası’nın müritleri onu Yeşim Gölü’ne mühürlemişti.

 

Kehanet derdi ki Yakut Ejderhası bir gün yeniden vücut bulacak ve kardeşi olan Yeşim Ejderhası’nı, cennete ihanet eden haini öldürerek intikam alacaktı.

 

Yu Zao Long, Yakut Sarayı’nın en yüksek kulesinden şehrini izliyordu.

 

Savaş iki tarafın da başkentinden uzakta olduğu için şehirde yaşayan halkın durumu savaş bölgelerinde yaşayanlara kıyasla daha iyi olsa da hâlâ denizden ikmal almakta zorlanıyorlardı.

 

Çünkü Zodyaist hainlerin şehirleri tam da Mora’ya giden Ejder Körfezinin yanındaydı ve Mora’ya giden ve Mora’dan çıkan gemi trafiğini kontrol edebiliyorlardı. Bu yüzden de Mora’ya gitmek isteyen gemiler doğrudan başkente değil de Ejder Körfezinin önündeki Krashe’ye uğruyor, başkente giden erzak oradan götürülüyordu ama coğrafi şartlardan ötürü de ikmal hızı yavaşlıyordu.

 

Yu Zao bileğindeki mühre baktı. Sağ bileğinin üstünde bir kırmızı bir ejderha figürü gece ve gündüz hiç durmadan parlıyordu. Geceleri o figürün ışığıyla uyumak rahatsız ediciydi.

 

“Fakat istesem de istemesem de bu görev bana verildi. Görevimizi yapmalıyız.”

 

Kıyafetinin kolunu çekti ve bileğini kapadı. Bu sayede figürün yaydığı ışık azalıyordu.

 

Arkasını dönmek üzereydi ki bir kadının elleri koltuk altlarından geçti ve göğsünü sardı.

 

“Bu figür yüzyıllar boyunca bir Long’dan diğerine geçti. Ancak sadece sen bu figürün taşıdığı sorumluluğu üstlenecek cesaret ve güce sahiptin.”

 

Cadı, Yu Zao’nun göğsünü okşuyordu. Parmak uçlarında kalkıp çenesini Yu Zao’nun omzunun üstüne koyunca onun büyüleyici bir aromaya sahip kokusu burnuna gitti.

 

“Beni baştan çıkarmaya çalışma, kadın.”

 

Kadının kokusu da vücudu da büyüleyiciydi ama Yu Zao sert iradesiyle ünlü birisiydi. Onun kollarını kendi vücudundan ayırdı ve arkasını döndü.

 

Cadı her zaman yaptığı gibi Yu Zao’yu baştan çıkarmayı deniyordu. Yu Zao onun gücünü kabul etse de kendisini baştan çıkarmasına izin vermek istemiyordu.

 

Ama Yu Zao için bile bu zorlu bir süreçti.

 

“Öngörülerini istiyorum, vücudunu değil.”

 

Yu Zao bulundukları kuleden aşağıya inerken cadı da onun peşi sıra ilerliyordu. Cadı diğer kadınlara göre uzun boylu olsa da Yu Zao’nun iri cüssesinin yanında küçük kalıyordu. Onun beyaz saçları sırtına kadar inerken buz mavisi gözleri insanın içini donduracak soğukluktaydı.

 

Ejderha’nın Rahipleri, Long Klanı içinde saygı gören bilge kişilerdi. Babadan oğla geçen bu rahiplik sıfatının görevi Long Klanı içerisinden çıkan ve Yakut Ejderhası tarafından seçilmiş krallara yardım etmekti.

 

Elaine Jie Long ise bu makamın şu anki sahibiydi. Babasının başka çocuğu olmadığından makam ona geçmişti.

 

Onu diğer rahiplerden farklı kılan tek şey bir kadın oluşu değildi, bir cadı oluşuydu. Beyaz saçları nereye giderse gitsin onun bir cadı olduğunu bağıracaktı.

 

Yu Zao’nun batıl inançları olmasa da onun varlığı hem düşmanlarının ağzına laf veriyor hem de kendi safındakileri korkutuyordu.

 

“Hah... Korkmaları iyi, korkarlarsa itaat ederler. Düşmanlarım da istediklerini söyleyebilir, zaten canlılar onları duyamayacak.”

 

Elaine’nin öngörüleri şimdiye dek işine yaramıştı ve bugünden sonra da işine yarayacaktı. Sırf başkaları onu istemiyor diye onu bir kenara atacak değildi.

 

Hatta öngörü almayıbıraksa bile Yu Zao onun şimdiye dek yaptıklarını görmezden gelip adamları ondan korkuyor diye onu bir kenara atacak bir nankör değildi.

 

“Sadece korku salması bile yeterli.”

 

Yu Zao merdivenleri inmeye devam ederken arkasından yürüyen Elaine konuştu. “En başından beri gördüğüm gelecek hiç değişmedi, majesteleri.”

 

Elaine yine aynı hikâyeyi anlatmaya başlayacaktı. Yu Zao bunu daha önce defalarca kez duymuştu ama diğer öngörüleri tuttuğundan bunun da gerçek olacağına inanıyor ve dinlemekten vazgeçmiyordu.

 

“Bir ejderha, bir diğerini öldürüyor ve intikamını alıyor. Yakut ejderhası Kovulmuş Tanrı’nın dinini bu topraklardan silecek ve tekrar bu krallığın üzerinde tek başına hükmedecek...” Cadının sesi karşısında herhangi bir olsaydı çoktan onu baştan çıkarmayı başarmıştı. “...Ve siz tek gerçek ejderhasınız. Diğer yalancıların aksine Long klanının en asil üyesisiniz.”

 

Yu Zao hiçbir şey demeden merdivenlerden inmeye devam etti. Aslında kehanet ya da intikam ile ilgilendiği yoktu. Hatta yüzyıllar önce yaşamış bir hayvanın intikamı için savaşmak ona aptalca geliyordu fakat düşündüğü tek şey vardı.

 

“Görev.”

 

Kovulmuş Tanrı’nın dini bu topraklara fakirlik getiriyor ve halkına zarar veriyordu. Onu yok etmek için bu görevi üstlenecek ve yapması gereken her şeyi yapacaktı.

 

Yu Zao taht odasına inip tahtına baktı. Efsaneye göre taht, Yakut Ejderhası’nın kafatasından yapılmıştı. Ejderhanın çenesi tamamen açılmış, dilinin olması gereken yere Yu Zao’nun oturması için bir koltuk koymuşlardı.

 

Yu Zao kızıl tahta oturduğunda Elaine Jie de onun yanında dikilmeye başladı. Kadının varlığı bile taht odasının buz kesmesi için yeterliydi.

 

“Rahatsız edici...”

 

Taht odasının her bir yanında duran muhafızlara baktı. Kuşandıkları siyah zırhların üstünde kırmızı bir ejderha figürü vardı.

 

Amaçları Yu Zao’yu korumaktı fakat o, buradaki tüm muhafızlardan daha güçlüydü. Kendisini koruması için etrafında birilerinin dolaşmasını aşağılayıcı buluyordu.

 

Taht odasının kapısının açılmasıyla Yu Zao’nun beş generalinden biri olan Lien Yachi Long içeri girdi. Tahtın önüne kadar tek kelime etmeden yürüdü ve tahtın önüne gelince diz çöküp konuştu.

 

“Majesteleri.” Konuşmaya devam etmek için izin bekliyordu.

 

“Konuş.”

 

Lien Yachi tek dizinin üstündeyken, Yu Zao’nun ayaklarına bakarak konuşuyordu.

 

“General Azil Zao, Vermia’yı aldı.”

 

Yu Zao’nun bugün aldığı tek güzel haber buydu. Vermia şehri stratejik öneme sahipti ve Zodyaistlerin elinde olması krallığına tehdit oluşturuyordu.

 

“Peki ya Dişi Aslan?”

 

Bahsettiği kişi Cornelia Dri Vermilia’ydı. Kraliyetin savaş alanında tattığı ilk ve tek yenilgiyi ona o yaşatmıştı. General Lien Yachi Long’u yenmiş, ordusunu bertaraf etmişti.

 

“Vermia düşerken kendisi Aratun’daydı, maalesef onu ele geçiremedik majesteleri.”

 

“Tch...” Yu Zao dilini şaklattı.

 

Cornelia’yı çocukluğundan beri tanıyordu. O kız Zodyaist tarafın içinde Yu Zao’yu rahatsız eden tek kişiydi. Genç olmasına rağmen Zodyaistlerin içinde sadece onu tehdit olarak görüyordu ve ondan başka adını duyurmuş herhangi bir kumandan yoktu.

 

“Hâlâ hayattaysa evini geri almak için derhal harekete geçecektir. Tek başına savaşması gerekse bile yapar... Neyse ki önümüz kış, bu mevsimde kazanması zor ama bahar geldiğinde işler değişir. Bahara kadar yeni bir ordu topla ve General Azil Zao'ya desteğe git. Cornelia da orada olacak, mümkünse onu esir al, zarar verme. Esir alamazsanız da öldürün.”

 

Cornelia çürümüş Zodyaist tarafın içinde umut vadeden ve Yu Zao’yu anlayabilecek tek kişiydi. Onu kendi tarafına çekerse bu savaş tamamen biterdi.

 

Lien Yachi emirleri aldıktan sonra taht odasından ayrılırken Yu Zao, Elaine Jie’ye döndü.

 

“Öngörülerin ne söylüyor?”

 

“Kış boyu Vermia ejderhanın elinde kalacak, baharda savaşacaklar. Aslan tek başına fakat karşılarında bir ejderha da yok.”

 

Yu Zao elini çenesine götürdü.

 

“Bir aslan on sırtlana denk derler...” Yu Zao ayağa kalktı. “Tüm gördüklerin bu kadar mı?”

 

“Bir şey daha var...”

 

Yu Zao, Elaine Jie’yi pür dikkat dinledi.

-------------------------

27.1.2022 - 22:05


Normalde yeni bölümü 1 Şubat'da atmayı planlıyordum ama canım sıkıldığı için prolog bölümü bugün atıyorum. Bir de birkaç şey var:

Harita:

Mora Krallığı Haritası

Bazı karakterler:

Ana

Cornelia Dri Vermilia

Sivina Ecues

Erkek karakterleri yapmak güzel değil o yüzden kız karakterleri yaptım.

Doğal olarak aklımdaki gibi olmadılar, mesela aklımda Sivina'yı canlandırırken Genshin Impact'deki Shenhe gibi birini düşünüyordum ve Cornelia daha farklıydı ama elimden bu kadarı geldi... Daha iyisini bulana kadar şimdilik burada dursunlar.

Fakat en iyisi Ana oldu o tam olarak böyle görünüyor olabilir.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr