Bölüm 287: Fiziksel Güç

avatar
11422 29

Tales of Demons & Gods - Bölüm 287: Fiziksel Güç


Çevirmen: AllenWalker  Düzenleyen: Asile

 

 

Gu Bei, Nie Li'nin yanına geldi ve baş parmağıyla zafer işareti yaparak "Tebrikler Nie Li, haha! Gerçekten de Long Yuyin'i geride bırakmayı başardın! Ben de sürekli onun üstünde olmak istiyordum fakat o çok güçlü olduğu için yapamıyordum. Görünüşe göre sen ondan daha güçlüymüşsün!" dedi kısık bir ses tonuyla.

 

"Bu sadece Aziz Ruh Sıralamasında yapılan bir karşılaşmaydı." dedi Nie Li. Onun için pek bir anlam ifade etmediğini vurgulamak istiyordu. Daha sonra anlamlı bir şekilde Gu Bei'ye bakarak "Sen de aynı sonucu alırdın, değil mi?" dedi.

 

Nie Li'nin söylediklerini dinledikten sonra Gu Bei gülümseyerek "Ona karşı kaybetmeyeceğimden oldukça eminim fakat onu tamamen parçalayacak kadar güce de sahip değilim. Sen benim takdirimi kazanabilmiş olan tek insansın." dedi.

 

"Aziz Ruh Sıralaması çok da büyütülecek bir şey değil." dedi Nie Li. Gerçekten de ne Long Yuyin'le ne de Aziz Ruh Sıralamasıyla çok fazla ilgilenmiyordu. Onun asıl düşmanı Bilge İmparatordu.

 

Gu Bei güldü ve "Yine de oldukça etkileyici bir sonuçtu. Aziz Ruh Sıralaması gücün bir simgesi haline gelmiştir. Long Yuyin gibi soğuk tavırlı bir kızı fethetmek gerçekten de çok güzel hissettiriyordur. Aslında onu benim kadınlarımdan birisi yapmayı düşünüyordum ama sen onunla ilgilendiğin için ben bu düşüncemden vazgeçtim." dedi.

 

Nie Li, Gu Bei'nin bu sözlerine nasıl karşılık vereceğini bilememişti. Gu Bei rahat bir karaktere sahip olduğundan dolayı bu sözleri Nie Li'nin çok şaşırmasına sebep olmamıştı. Birkaç tane söylentiye göre Gu Bei on dört on beş yaşlarında yirmiye yakın eşe sahipti... Fakat Nie Li, Gu Bei'nin gerçekten böyle bir karaktere sahip olduğunu mu yoksa rol mü yaptığını tam olarak bilmiyordu.

 

"Ona karşı bir ilgim yok." dedi Nie Li sakin bir şekilde.

 

Gu Bei bir anlığına donup kalmıştı sonra Nie Li'nin kasık bölgesine garip bir şekilde bakarak "Senin orada bulunanlarla ilgili bir sıkıntın yok değil mi? Long Yuyin çok güzel olmasına rağmen ona karşı bir ilgin olmaması biraz garip!" dedi.

 

Nie Li dilini yutmuş gibiydi. Ye Ziyun ve Xiao Ning'er'i şöyle bir düşündükten sonra; kendisinin eşi olmaya layık kişiler en azından Ye Ziyun ve Xiao Ning'er'in standartlarında olmalılardı. Long Yuyin gibi bir kadın Nie Li'nin ilgisini cezbetmiyordu.

 

Nie Li, bu konu hakkında Gu Bei ile tartışmanın bir sonu olmadığını fark etti ve konuyu değiştirmek amacıyla "Gu Klanından Gu Heng adında birisi bizimle konuşmaya geldi." dedi.

 

Nie Li'nin söylediklerini duyduğu zaman Gu Bei'nin yüz ifadesi anında ciddi bir hal aldı ve düşünceli bir şekilde "Nie Li, sen ve Lu Piao ne karara varırsanız varın hala benim arkadaşım olmaya devam edeceksiniz. Gu Heng sağlam bir adam değil, onunla çok fazla yakınlaşmasınız iyi olur. Fakat onun yanına katılmaya karar verirseniz umarım siz benim ilk tanıştığım zamanki kişiliklere sahip olmaya devam edersiniz." dedi.

 

"Ben onu çoktan reddettim." dedi Nie Li sakin bir şekilde ve nefes aldıktan sonra devam etti "Sadece o da değil, diğer bütün oluşumların tekliflerini ret ettik." dedi.

 

Gu Bei kafasını kaldırdı ve Nie Li'ye etkilenmiş bir şekilde bakmaya başladı. Bir kaç saniye sonra kendisine geldi ve "Gu Heng kinci bir insandır. Onu reddettiğinizden dolayı size karşı bir şeyler planlıyor olabilir. Ona karşı dikkati elden bırakmayın." dedi.

 

Nie Li rahat bir şekilde "Bu konuyu çok kafamıza takmıyoruz. Eğer bize orduyla gelirlerse onlara generallerle karşılık veririz. Eğer bize sel gönderirlerse onlara kayalarla karşılık veririz." dedi.

 

Gu Bei, Nie Li'nin rahat tavrını gördüğü zaman düşünceli bir ifadeye büründü. "Nie Li senin bu haline gerçekten de çok fazla saygı duyuyorum. Bu andan itibaren benden yapmamı istediğin herhangi bir şey olursa sana ikinci kez söyleme fırsatı vermeden o işi halledeceğim." dedi.

 

Nie Li elini rastgele bir şekilde salladı ve "Daha sonra konuşuruz." dedi.

 

Gu Bei iyi bir kişiliğe sahipti bundan dolayı Nie Li onunla samimi olmayı planlıyordu. Sıradan meseleleri halletmesi için arkadaşlık kurduğu insanlar gibi görmüyordu Gu Bei'yi.

 

Çokta uzak olmayan bir mesafede Han Jing, Wan Yang ve grubu; Nie Li, Lu Piao ve Gu Bei'yi kıskançlık içinde izliyorlardı. Fakat içlerinden herhangi birisi Nie Li'yi kızdıracak bir şey yapma girişiminde bulunmaya cüret edemiyordu. Onların dahiliği Nie Li'yle kapışacak kadar iyi değildi. Nie Li'nin yeteneği o kadar iyiydi ki ona sorun çıkartmak ölüme kafa atmakla aynı anlama geliyordu.

 

Nie Li, Long Yuyin'e bile kafa tutmuş birisiydi.

 

Kutsal Kırmızı Ruh avluya girdi ve öğrencileri süzmeye başladı.

 

Gözleri Nie Li'nin üstüne gelince bir kaç saniyeliğine duraksadı ve daha sonra gülerek "Aranızdan bir kaç kişinin test sahalarına girdiğinden haberim var. Hatta aranızdan bir kaçı benim beklentilerimi bile geçerek güzel sıralamalara ulaşmayı başarmış. Mükemmel!! Burada bulunan herkes çok sıkı çalışmak zorundadır. Batı Bölgesi’ne gidebilecek kişi sayısı beş olduğundan dolayı her birinizin normalden çok daha fazla çalışması lazım. Eğer bu beş kişiden birisi olmayı başaramazsanız bir sene daha bu bölgede kalacaksınız. Üstüne bir de seneye gelecek başka öğrencileri de hesaba katarsak bu sene beş kişiden biri olmayı başarma ihtimaliniz bir sonraki sene beş kişiden birisi olmayı başarma ihtimalinizden daha yüksektir. Kim bilir, belki de bu sene Batı Bölgesi’ne gitme şansınız, son şansınızdır!" dedi.

 

Han Jing, Wang Yang ve diğerleri yumruklarını sıkmışlardı. Sadece beş kişilik yer vardı ve bu yerler için olan yarış çok şiddetliydi. Üstüne bir de Kutsal Kırmızı Ruh’un sözleri onları daha da korkutmuştu. Onun söylediğine göre eğer bu sene beş kişiden birisi olmayı başaramazlarsa bir daha hiç başaracak şansa sahip olamayacaklardı. Kalplerinde duygu karmaşası yaşıyorlardı. Burada bulunan bütün öğrenciler Cennet Ruhani Köküne sahip dahilerdi, nasıl olurda diğer öğrencilere kendi üstlerine basıp Batı Bölgesine gitme izni verebilirlerdi ki!

 

"Üç gün önceki derste biz Ruhani Ateşi yakmayı denemiştik. Umuyorum ki hepiniz dersten sonra evlerinize gittiğiniz zaman buna çalışmaya devam etmişsinizdir. Eğer Ruhani Ateşi yakmayı başarabileniniz varsa bana isimlerinizi söylersiniz. Ruhani Ateşi yakmayı başarmak Batı Bölgesi’ne gitmenize yardım edecek olaylardan bir tanesidir. Bugünkü dersimizde fiziksel bedenimizi nasıl güçlendireceğimizi öğreneceğiz. Güçlü bir gelişimci olmak istiyorsanız güçlü bir bedene sahip olmalısınız. Güçlü beden, güçlü ruha sahip olacaktır. Fakat bedeninizin fiziksel gücünü arttırmak hiçte kolay değildir!" dedi ve devam etti "Şimdi, sizlere bedeninizin fiziksel gücünü nasıl arttırabileceğinizi söyleyeceğim."

 

Sözlerini bitirdikten sonra Kutsal Kırmızı Ruh uzaysal yüzüğünden çok sayıda kolluk çıkardı. "Bunlar Engin Ağırlık Kollukları’dır. Her bir kolluk göründüğünden daha ağırdır. Beş tipi vardır. Bunlar sırasıyla İki yüz elli kg, beş yüz kg, yedi yüz elli kg, bin kg, bin iki yüz elli kg. Şimdi her biriniz bir çift kolluk seçip onları giyin."

 

Kutsal Kırmızı Ruh bir süre bekledikten sonra "Cennet Enerjisini kullanmayacaksınız. Sadece fiziksel gücünüzü kullanacaksınız. Bundan dolayı seçeceğiniz ağırlıklar gücünüzün kaldırabileceği ağırlığın yüzde sekseninden fazla olmasın. Şimdi gelin ve seçin." dedi.

 

Kutsal Kırmızı Ruh konuşmasını bitirdiği zaman öğrencilerin çoğunluğu kollukların bulunduğu yere doğru ilerlemeye başladı. Beş yüz kilogramlık kollukları ellerine aldılar. Anında yüzleri kızardı ve kollukları yere bıraktılar. Her bir kolluk beş yüz kilogram olduğundan dolayı bir çift kolluk toplamda bin kilogram ediyordu. Öğrencilerin bir çoğu bu ağırlığı taşıyamayacaklarını fark etti ve iki yüz elli kilogramlık Engin Ağırlık Kollukları’nı aldılar.

 

Şu anda Cennet Enerjisini kullanmadan ne kadar güçsüz olduklarını fark edince biraz hayal kırıklığına uğramışlardı.

 

İlk başta öğrenciler en hafif kolluğu seçip diğerlerinin gözünde güçsüz duruma düşmek istemediklerinden dolayı daha ağır kollukları seçmek istemişlerdi. Fakat bu öğrencileri fiziksel bedenlerinin ne kadar güçsüz olduğunu fark ettikleri zaman en hafif kollukları seçmek zorunda kalmışlardı. Öğrencilerin sadece küçük bir kısmı beş yüz kilogramlık kollukları seçmişti.

 

Long Yuyin kollukların bulunduğu tarafa yürümeye başladığı zaman öğrencilerin hepsi ona bakmaya başladı. Öğrencilerin hepsi onun Ejderha Kanı soyuna sahip olduğunu biliyordu ve bundan dolayı onun ne kadar güçlü bir fiziksel bedene sahip olduğunu da biliyorlardı. Fakat hiçbiri onun fiziksel bedeninin tam olarak ne kadar güçlü olduğunu bilmiyordu.

 

Long Yuyin eğildi ve yedi yüz elli kilogramlık bir çift kolluk aldı.

 

Long Yuyin daha önce Engin Ağırlık Kollukları’nı kullanarak eğitim yaptığından dolayı hızlı bir şekilde kendisine tam olarak uyan kollukları bulmayı başarmıştı. Yedi yüz elli kilogramlık kollukları giydi zaman bile çok rahat görünüyordu hala gücünün bir kısmını sakladığını söylemek yanlış olmazdı. Geçmişte ailesinin kaynaklarını kullanarak bin kilogramlık kolluklarla eğitim yapıyordu.

 

Fiziksel bedeninin gücü onun gururuydu.

 

Jin Yan'da kollukların bulunduğu yere doğru yürüdü ve beş yüz kilogramlık kolluk çifti aldı. Jin Yan, Long Yuyin'e depresif bir şekilde bakmaya başladı. Beş yüz kilogramlık kolluk onu oldukça fazla zorluyordu. Yedi yüz elli kilogramlık kolluğu almaya bile yeltenmemişti. O her zaman Long Yuyin'in gerisinde kalmaya mahkum olacaktı.

 

"Bizim sıramız." dedi Lu Piao ve kollukların bulunduğu tarafa doğru yürüdü. Daha sonra Beş yüz kilogramlık bir kolluk çifti alıp giydi. Bu kollukları giymek onun için biraz zor olmasına rağmen bu ağırlığa dayanabiliyordu.

 

Gu Bei'de beş yüz kilogramlık kolluk çifti aldı ve rahat bir şekilde koluna taktı. Daha ağırlarını seçmek yerine beş yüz kilogramlık kollukları giymeyi tercih etmişti.

 

Nie Li'de beş yüz kilogramlık kollukları seçmişti. Cennet Enerjisini kullanmadan yedi yüz elli kilogramlık kollukları giyebileceğini bilmesine rağmen kendisini çokta zorlamak istememişti. Sınırlarını bilmek iyiydi.

 

Sonuçta bedenin fiziksel gücü konusunda Ejderha Kanı soyuna sahip olan Long Yuyin'le kapışamazdı. Sadece sahip olduğu soydan dolayı Long Yuyin, İki Kader Göksel Kader Alemi olan bir uzmanla kapışabilecek bir güce sahipti.

 

"Cennet Enerjisi kullanmadan eğitim yapınca bedeninizin fiziksel güç bakımından ne kadar güçsüz olduğunu fark etmiş olursunuz." dedi Kutsal Kırmızı Ruh öğrenci topluluğunu süzerek. " Bedeninizi fiziksel güç bakımından geliştirmek için size önderlik ettiğim zaman zarfı içerisinde bu gelişim odasını kullanabilirsiniz."

 

Gu Bei, Lu Piao ve Nie Li Kutsal Kırmızı Ruh’un verdiği eğitim programını takip ederek eğitime başlamışlardı. Programın içerisinde zıplamak, takla atmak gibi şeyler yer alıyordu. Her ne kadar hareketler aslında yapılması kolay olan şeyler olsa da kolluklarla birlikte bir süre çalıştıktan sonra baya zorlayıcı oluyordu. Biraz zaman geçtikten sonra herkes terlemeye başlamıştı.

 

Kutsal Kırmızı Ruh öğrencilerin arasında dolaşarak "Bedeni güçlendirmek için yapılan eğitim sırasında en önemli konu nefes almaktır. Hızlı bir şekilde nefesinizi içinize çekin ve yavaşça dışarıya verin. Bedeni fiziksel güç bakımından geliştirmek Cennet Enerjisi ile iletişime girmeyi kolaylaştıran tekniklerden birisidir. Ek olarak Cennet Enerjisiyle etkileşime girdiğiniz zaman bedeniniz fiziksel güç bakımından daha da güçlenecektir." dedi.

 

Nie Li tek parmağının üstüne duruyordu. Meditasyona girmiş bir keşiş gibi gereksiz hiç bir hareket yapmıyordu.

 

Bedenlerini fiziksel güç bakımından geliştirdiklerine göre Nie Li kendi sahip olduğu tekniği kullanmaya karar vermişti. Dışarıdan hiç hareket etmiyor gibi görünse bile bedenindeki bütün kaslar titriyordu.

 

Bu teknik İlahi Tanrı Tekniğinin içerdiği bedeni fiziksel yönden güçlendirmek için kullanılan teknikti.

 

Kalbi güçlendirmek için nefes al, bedeni güçlendirmek için nefes al.

 

Kasları titremeye devam ederken Nie Li bedeninin de güçlendiği hissediyordu. Gerçekten İlahi Tanrı Tekniğinin içerdiği beden güçlendirme tekniği sonuçlarını hızlıca gösteriyordu.

 

Kutsal Kırmızı Ruh, Nie Li'nin yanından geçerken bir anlığına durmuştu. Nie Li'nin oldukça gizemli bir teknik kullandığını fark etmişti, bu tekniği kendisi bile bilmiyordu. Nie Li'den yayılan auranın çok az olduğunu fark etti, neredeyse hissedemeyeceği bir seviyedeydi.

 

Kutsal Kırmızı Ruh çok şaşırmıştı. Bu çocuk tam olarak hangi tekniğe çalışıyordu acaba? Fakat çokta fazla kafaya takmadı. Sonuçta burada bulunan her bir öğrencinin kendisine ait teknikleri ve gelişim konusunda edindikleri kendi öngörüleri vardı. Bir öğretmen olarak ihtiyaç duydukları zaman onlara yol gösterecekti, onların çalışmasını bölmeyecekti. Bundan dolayı bir öğrencisine kullandığı tekniği sormak istemedi.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44351 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr