Çevirmen: RmLover  Editör: Thomas Shelby

Dokuz gün farkında olmadan geçti. Tabii ki bu süre zarfında boş boş takılmamışlardı. Zamanlarının çoğunu geliştirme yönlerini tartışarak geçirdiler.

Xuan'ın analizlerine göre ileride karşılaşacakları savaşların, savunma eşyaları yüzünden yakın mesafe dövüşlerine ve uzun mesafe büyülerine karşı olacağı öngörüldü. Ancak B kademe ve daha alt kademedeki savunma eşyaları, bilim-kurgu silahlarına karşı hala çok etkisiz olduğu için bu biraz zaman alacaktı.

"Savunma eşyalarının göze çarpan özelliği, uzun mesafe ve patlayıcı bilimsel silahlara karşı koruması olması. Bunun aksine etkisi, yakın mesafe dövüşüne ve büyüye karşı oldukça düşük. En azından Dragonshard'ımız var. Bu yüzden her üyesi B kademe savunma eşyası ya da Dragonshard giyinen bir takımla karşılaşırsak, bizim bilim kurgu silahları bir işe yaramayacak."

"Bu analizine bir örnek vermek gerekirse, Lan'ın dışında biz dördümüz, Zheng'e karşı bir savaşa girersek, hem EMP tüfeği hem de Gauss nişancı tüfeği yaklaşamadan onu öldürebilir. Tabii bu sadece savaş açık alanda olursa ve onun Dragonshard'ı olmazsa geçerli. Dragonshard'ı varsa, bize yaklaşırsa kesin ölürüz."

"Peki ya savaş şehirde olursa? Çok fazla bina yüzünden görüş açımız kapanır ve alan karmaşık bir hal alır. Hiçbir savunma eşyası olmadan bile bizi öldürebilir. Silahlar dış geliştirme kısmına giriyor. Robot gibi bir şey bizi korumayacaksa hayatta kalmak için kendi geliştirmemize bel bağlamamız gerekecek. Ben otantik gunkata yeteneğini ve hayatta kalma becerisini büyük ölçüde artıracak geliştirmeleri takas etmeyi planlıyorum. Bence troll kan bağının iyileştirme hızı oldukça iyi."

Hepsi aniden bir fikre kapıldı. Onlar için planları analiz eden, sakin ve zeki bir troll hayal bile edemezlerdi.

"Sadece bir karşılaştırma yapıyorum. Bana bu şekilde bakmanıza gerek yok. Savaş yeteneğimi geliştirmek için gunkata ile başlayacağım. Daha sonra yüksek hayatta kalma becerisi sağlayan bir kan bağı seçeceğim. Benim bu takımdaki rolüm analiz ve planlama yapmak. Savaşta sizin yerinizi almama gerek yok."

Zheng başını salladı: "O zaman ben de Patlama ve Yıkım tekniği enerji gerektirdiği için Qi ve vampir kan bağı ile devam edeceğim. Klonum muhtemelen Qi'yi terk etti. Kanatları, vampir kan bağının çok yüksek seviyeye ulaştığına dair bir işaret. Bu iki geliştirmenin dışında ekstra puan ve ödül kazandığımızda bir silah alacağım. Gittikçe güçlenip, tekrardan onunla savaşacağım."

Kampa biraz düşündü ve daha sonra konuştu: "Bence EMP tüfeği oldukça güçlü. Ama savunma eşyalarının buna karşı olduğunu düşünüyorsan, aynı seviyede saldırgan türde bir büyülü silah ile takas edeceğim. Haha! Zheng, döndükten sonra birini seçmeme yardım et. Vücut geliştirmesine gelecek olursak, kurt adam hakkında ne düşünüyorsun? Bence bu tüylü büyük varlıklar oldukça güçlü."

Büyük ve tüylü...Bu sen değil misin zaten? Hepsi Kampa'ya garip bir şekilde baktı. Bu Rus adam, zaten konuşan bir ayı gibi görünüyordu. Ama hızını ve gücünü geliştirmesi için kurt adam kan bağı iyi bir fikirdi.

WangXia'nın seçimi diğerlerini şaşırttı. Qi'yi geliştirmek istedi. Ancak silah seçimi kılıç değil, toptu. Mobil bir top istedi. Tabii büyülü silah olsa muhteşem olurdu.

Zero da WangXia'ya benzer bir yol izledi. Qi'ye ihtiyacı yoktu ancak 'Önsezi' isimli bir yeteneğe ihtiyacı vardı. Şahingöz yeteneğini seçtiğinde bu yeteneği fark etti. Bunu, bir keskin nişancı için en çok istenen yetenek olarak düşündü. Silahı, bir keskin nişancı tüfeğinin büyülü karşılığı olacaktı.

Lan'a gelecek olursak, onun sadece ruh gücü yetenekleri arasında bir seçim yapması gerekiyordu. Bu yetenekler de telekinezi ve zihin kontrolü gibi şeylerdi. Gerçekten yeteneklerini bulursa, savaş gücü takımın üyelerine yetişebilir ve hatta takımdaki en işe yarayan kişi bile olabilirdi.

Dokuz günün sonunda hepsinin zihninde hangi geliştirmeleri ve silahları istediklerine dair bir fikir vardı. Ancak o sırada puanları ve ödülleri yoktu.

Zheng de birkaç gün dinlendikten sonra tekrardan yeteneklerini eğitmeye başladı. Patlama ve Yıkım tekniği onun en önemli iki yeteneğiydi. Sert vücudu ve yüksek miktarda Qi ve kan enerjisi sayesinde Patlama tekniği oldukça güçlü hale gelmişti.  Yumrukla bile bu yatı birkaç saniye içinde darmaduman edebilirdi. Hatta normal bir insanı tek yumrukta kolayca öldürebilirdi.

Yıkım ise onun en önemli yeteneğiydi. Yumruk atarak yatı iki parçaya ayırabileceğine dair öz güveni vardı. Ejderhanın çenesini de bu şekilde kırmıştı. Aynı zamanda Yıkım tekniği, hem rakibini hem de kendisini yok ederek adına yakışır bir görüntü sergiliyordu. Bedeni, buna sadece on saniye dayanabilirdi ve daha sonra hareket edemez hale gelirdi. Bu tekniğin en büyük dezavantajı, zaman sınırıydı.

Zheng, aslında bu dejavantaja zekice bir çözüm bulmuştu. Isla Nublar adasında, Rankyaku'yu kullanmak için bir saniyeliğine Yıkım tekniğini kullanmıştı. Bu sayede süre sınırı bittikten sonra da etkisini sürdürmeden bu tekniğin gücünü kullanabildi. O sırada bunu kullanmanın yeni bir yolunu geliştirmek istedi. Buna ise 'Anlık Yıkım' diyordu.

Tekniklerini kullanmak için aniden Yıkıma giriyor ve sonra hemen bu moddan çıkıyor. Bu sayede Yıkım'ın gücünü daha uzun süre kullanıyor ve o arada vücudu iyileşiyor. Ejderhanın hücrelerinden aldığı iyileşme hızı, Anlık Yıkım'ın oluşturduğu hasarı hızla onarabiliyordu.

Zheng, eğitimine başladı ancak Yıkım'ın tam kontrolünü kazanmak için bir şey yapmasına gerek yoktu. Kalbine giren Qi ve kan enerjisinin hızı bir tıkanıklığa sebep oldu. Enerjinin hareket etmesi biraz zaman aldı. İnsan vücudu makine değildi.

Birkaç günlük eğitim ve eğlence kısmı hızla geçti. Tanrı'nın boyutuna geri döndüler. Zero'nun ufak kızı da aynı anda oraya döndü. Hemen Zero'nun kollarına atladı ve daha sonra Zero'nun arkasına saklandı. Hala önceki gibi utangaçtı.