Kita’nın arkasından hızla yanına doğru koşan Nist, ona hayranlıkla bakıyor, adeta gözleri parlıyordu.
Kita’nın ona anlattığı şeylerden sonra, resmen ona hayran olmuştu ve şok içerisindeydi. Nist’in bu halini gören Kita, onu sakinleştirmek ve önlem almak için konuştu.
“Eğer bu anlattıklarımı başkasına bahsedersen… seni öldürmek zorunda kalırım Nist. Lütfen bunu yapma.”
“E-Efendim, n-nasıl? Bunları nasıl biliyorsunuz?” diye sordu Nist titreyerek.
“Bazen, bazı şeyleri sorgulamak kendin için iyi olmayabilir. Bilirsin, cahillik mutluluktur derler! Lütfen bu konuda beni zorlama. İşin aslı, ben senin şu planını merak ediyorum biraz. Bahsedebilir misin?”
Tabii ki planını biliyorum... ama bu bilgileri verdikten sonra, üstüne bunları da söylersem iyice kafayı sıyırırsın.
“Efendim, şu an ki sistemde ilk üç sıradaki klan diğer bütün klanlara baskı yapıyorlar. Bu... öyle güçlü bir baskı ki, diğer klanların yükselmesini aşırı zor... hayır imkansız hale getiriyor. Ve kral tarafından el altı desteği aldıkları da söyleniyor.”
Kita küçük bir ıslık çaldı.
“Sıralamada yükselmek için neredeyse hiç şansları olmuyor yani.”
“Evet, özellikle görev klanlarına neredeyse bu üç klan yüzünden görev dâhi kalmıyor.”
“Anladığım kadarı ile, bu düzenden memnun değilsin. Fakat asıl soru nasıl değiştirceksin?” diye sordu Kita.
“Maceracılar birliğine de katılmak istememin nedeni buydu zaten. Bu sistemi değiştirmek istiyordum... fakat öyle bir düzen kurulmuş ki, içten düzeltmek neredeyse imkansız.”
Bu sırada merdivenden çıkan Nist ve Kita, girişe kadar gelmişlerdi.
“Geri kalanını başka bir yerde anlatmam daha iyi olur efendim. Bundan önce şu klan işini hızlıca halledelim. Şu an hala lider yardımcısı olduğum için, gücümü son kez sizin klan işlemleriniz için kullanacağım.”
“Normalde bu işler uzun mu sürüyor?”
“Evet. Normal şartlarda çok sıkı bir prosedür var, ben ise bu süreci hızlandıracağım. Hatırladığım kadarı ile, 3 elmas ve 4 gümüşünüz vardı efendim. Klan kurma ücreti 3 elmasa denk geliyor.”
“Bütün servettim gitti desene...”
“Size para konusunda yardımcı olmak, isterdim efendim. Fakat son zamanlarda benim de durumum pek iyi değil. Gereksiz harcamalar yaptım da...” dedi Nist saçlarını kaşıyarak.
“Tamam sorun değil, şu işi hızlıca halledelim yeter. Al bakalım 3 elmas.” Dedi Kita ve 3 elması uzattı.
Girişteki birkaç kişi ile konuşan Nist konuştuğu kişileri ikna etmeye çalışıyor gibi gözüküyordu.
Bir süre konuştuktan sonra sessiz konuşmaları “Saçmalama!” sesi ile hararetlendi.
Burada bir sorun çıkmamalı.
Nist, adamlar ile tartışmaya bir süre devam ettikten sonra, birbirleri ile son kez gülüşüp, yumruklarını tokuşturdular.
Kapının önünde bekleyen Kita’ya doğru gelen Nist, hızlıca söze girdi.
“Efendim, ben klan ile ilgilenen bütün işlemleri hallettim artık. G.O.D. klanın liderisiniz, ben ise lider yardımcısıyım. Kaderim bu sanırım.” dedi gülerek ve ekledi.
“Ayrıca, istifamı verdim. Fakat bu haber çok hızlı bir şekilde yayılacaktır, daha tenha bir yere geçmemiz bizim için daha iyi olur. Beni kısa bir süre beklemenizi rica edeceğim. Odamdaki eşyalarımı alıp sivil bir kıyafet giymem gerek.”
“Tamamdır, iyi olur. Benim üstümdekiler sivil olsa bile, seninkiler çokça dikkat çekiyor. Seni burada bekliyorum.”
Hızlıca merdivenlerden inen Nist, kimseyle karşılaşmamayı ümit ediyor gibi duruyordu. Üstündekileri değiştirip eşyalarını poşetledikten sonra Kita’nın yanına doğru geldi.
“Efendim, arkadaki çıkışta Herald bizi bekliyor, hadi gidelim.”
“Resmen tanıyamadım seni, kapüşonlu yakışmış! Önden git, takipteyim seni.”
Arka kapıdan çıkan ikili, Herald’ın el sallayarak “Buradayım, buradayım!” diye bağırdığını gördü.
“Bir de dikkat çekmemeliyiz demiştik değil mi...” dedi elini yüzüne koyan Kita.
Nist ise gülerek cevap verdi: “İşte bizim Herald...”
Arabaya binen ikili, Herald’ın heyecan dolu tepkisi ile karşılaştı.
“Nist Beyim, haberler çok hızlı bir şekilde yayıldı! Gerçekten istifa mı ettiniz?” diye sordu heyecanla.
“Evet Herald, artık patronun değilim. Ama son bir rica, bizi benim evime bırakabilir misin?”
“Tabii ki beyim, patronum olun olmayın her zaman hizmetinizdeyim! Eminim istifa için gerekli bir sebebiniz vardır.”
“Teşekkürler, Herald.”
Herald Nist’in evine doğru sürerken Nist anlattıklarına devam etti.
“Evet nerede kalmıştık?”
“Sistemi değiştirmek istediğin hakkında konuşuyordun.”
“Ah evet, dediğim gibi içten sistemin değiştirilemeyeceğini anladığımdan, tek yolun dıştan bir hamle olması gerektiğine karar verdim. Uzun zamandır aklımda olan bu planı bir türlü uygulamıyordum çünkü kime güveneceğimi bilemiyordum.”
“Kralın her yerde kulakları var sanırım...”
“Evet, bu yüzden bu benim için çok büyük bir risk olurdu. Fakat sizin anlattıklarınız ve bu inanılmaz gücünüz, bu planı gerçekleştirebileceğime olan inancımı tekrar canlandırdı.”
“...Anlat bakalım, neymiş planın?”
Nist duygularını çok dışarı vurduğunu fark edince arkasına yaslanıp boğazını temizledi.
“Ü-Üzgünüm efendim çok uzattım farkındayım, biliyor musunuz bilmiyorum ama, klan sıralamalarını etkileyen üç faktör var. Yapılan görev sayısı, maceracı niteliği ve Klan Liderinin zafer sayısı.”
“Evet, Syber bahsetmişti biraz. Fakat şu son maddeyi tam anlamadım.”
“Aslında, planımın asıl mantığı da o maddenin üzerine kurulu.”
“Oh, öyle mi?”
“Şöyle ki, zaten görev konusunda hiç şansımız yok. Bu üç klanın üçü de 100 kişilik klanlar olduğu için ve sistemleri kendi içlerinde kurdukları için görevleri hızlıca kapıyorlar.”
“Normal olarak tabii.”
“Maceracı niteliği konusu ise, baştan sizin isteğiniz ile çelişiyor. Ayrıca fazla görev alamayacağımız için para konusunda çok iyi durumda olamayacağız. Nitelikli maceracılar çok büyük maaşlar istiyorlar.”
“Ha? Maaş vereceğimizi bilmiyordum.”
“Her şeyin bir karşılığı var tabii, ama bu son madde bütün sorunlarımızı kökten çözecek. Klan liderinin zafer sayısından kasıt şu ki, eğer karşı klanın lideri teke tek düelloyu kabul ederse klan liderliğini üzerine bahse girilebiliyor.”
Kita elini çenesine koydu ve düşünmeye başladı.
“Tabii yüksek klanlar bu riski alamıyorlar.”
“Doğru tahmin ettiniz, ayrıca bu maddenin bir artısı ise diğer iki madde on puan getiriyor ise bu madde elli puan getiriyor. Ayrıca, ne kadar yüksek bir klanın liderini yenersek, ona göre bu puan çok daha fazla olabiliyor. Çünkü resmen kumar gibi, tek bir kayıpta elimizdeki her şeyi kaybedebiliriz.”
“Tamam iyi güzel de... neden klanlar bizim teklifimizi kabul etsinler ki?”
“Çünkü onlara, reddedemeyecekleri bir teklif yapacağız.”
“Reddedemeyecekleri bir teklif?”
“Eğer ki onlar kazanırsa, ünü buralara kadar gelmiş Efsane seviye T.K ve artık eski Maceracılar birliği lideri, eski özel seviye Nist onlara katılacak ve maaş almayacaklar.”
“Artık Efsane seviye oldun doğru... peki onlar kaybederse?”
“Sadece klan servetlerinin %25’ni kaybedecekler ve onları affedeceğiz. Ayrıca bu teklifi reddetmeleri durumunda hem gururları sarsılacak, hem de üyelerinin güvenlerini kaybetme riskine girmiş olacaklar.”
“O zaman, ana hedeflerimiz yardım veya eğitim klanları değil, görev klanları olacak.”
“Düzelteyim efendim, görev klanlarının liderleri olacak.”
“Güzel, sadece planının tek bir açığı var.”
Kita ve Nist gülümsedi ve arabanın tavanına baktı, ikisi de bu açığın farkındaydı ve bu açığın bu olayı en heyecanlı yapan etken olduğunun farkındaydı.
“Eğer kaybedersek, her şey biter.”
----------------------------------------------
Bu konuşmaların olduğu sırada, araba şehrin yüksek konumlarına doğru gelmişti.
Nist’in evi merkezden uzak, Axia’ya yüksekten bakan, güzel bir manzarası olan müstakil bir evdi.
“Geldik gibi.” dedi Nist.
“Nist Beyim, dediğiniz gibi Kita beyin atını buraya getirmelerini söyledim. Yarına kadar gelmiş olurlar.”
“Teşekkürler Herald.” dedi Kita ve beyaz kıyafetlerinin olduğu poşeti alıp at arabasından indi.
Nist ile Herald biraz daha konuştuktan sonra iki dost vedalaştı. Sonra ise Nist’de elindeki eşyaları ile Kita’nın yanına geldi.
“Güzel bir evmiş gerçekten.” dedi Kita.
“Teşekkürler efendim. Bu üst kısımlar genellikle üst tabakadan insanların yaşadığı yerlerdir zaten. Varlığımın çoğunu bu evi almak için harcadım, fakat değdi.”
Değdi, gerçekten değdi. Her şeyin başladığı yer burasıydı çünkü, Nist.
“O zaman konuşmamıza içeride devam ederiz.” Dedi Kita.
“Tamamdır efendim buyurun lütfen.”
Benim en iyi dostum, en yakın yoldaşım olduğun... umut kaynağım olduğun yerdi.
Değdiğine emin olabilirsin.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..