Kita’nın söylediği şey Nist haricinde kimse için bir anlam ifade etmemişti.
“Efendim, daha önce bir ordunun dahi oraya gidemediğini anlattım size, 4 kişi mi gideceğiz oraya?”
“Ha? Bir ordudan daha güçlü olmadığımızı mı söylüyorsun anlamadım?”
Nist şaşkınlıkla baktı ve cevapladı, “Haklısınız efendim! Fakat oraya gidince ne ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz bile.”
Bu sırada konuşulanlardan hiçbir şey anlamayan Hiki ve Aspyh meraklarını gidermek için söze girdi.
“Konuşmanızı bölüyorum ama, Sonsuz boşluk ne?” diye sordu Hiki.
Ardından Nist cevapladı,
“Çok kısa şekilde özetlemek gerekirse, bu ormanın kuzeyinde ki yere deniyor. Şu zamana kadar kimse gitmeyi başaramadı. İşin aslı orada ne olduğunu bilmiyoruz, bildiğimiz tek şey yolumuza belki onlarca, belki yüzlerce bozuk doğan çıkacağı.”
“Peki neden böyle bir riske giriyoruz?” diye sordu Asphy.
Ayağa kalkan Kita herkese bir göz gezdirdi.
“Çünkü bir şey yapmalıyız! Burada kapana kısılmış fareler gibi durmaktan bıktım. Harekete geçmeliyiz.”
“Katılıyorum!” dedi Nist parmağını Kita’ya doğru uzatarak.
“Peki ne zaman gideceğiz?”
“İsterseniz bugün dinlenin, yarın planlayıp yola çıkarız.”
Hiki bir anda Kita’ya doğru atılarak “Hayır! Bugün gidelim, hemen şimdi!”
“Sakin ol Hiki, ehehe..!.” Dedi Nist gergin bir tavırla.
“Hmm? Hiki’ye bak sen…”
“…”
“Tamam hadi öyleyse gidelim madem!” dedi Kita Hiki’ye diklenerek.
“Siz delisiniz, bir plan yapalım bari sakin olun!” diye bağırdı Asphy.
“Evet, bu şekilde bence de daha sağlıklı olur efendim.”
“İşin aslın aklımda bir plan var, Nist kaç hançerin var?”
Nist elleri ile üstünü aradı ve etrafa biraz bakındı.
Ardından “ Beş sanırım efendim.” diye cevapladı.
“Hm, o zaman dikkatli bir şekilde kullanmalıyız. Aklımdaki fikir şu, sonuçta hançerler sadece iki kişi ışınlamak zorunda değil anladığım kadarı ile.”
“Evet ne kadar kişiyle temas edersem o kadar kişiyi ışınlayabilirim.”
“Tamamdır, o zaman elinden geldiğince bir hançeri kuzeye doğru fırlatacaksın ve hepimizi ışınlayacaksın bu şekilde büyük bir yol katedebiliriz.”
“Evet, mantıklı.”
“Peki bir sorum daha var ışınlanmak için kullandığın hançerleri bir daha kullanabiliyor musun?”
“Maalesef hayır içindeki enerjiyi tüketmiş oluyorum.”
“O zaman geri kalan hançerlerden birisini dönüşte kullanırız, ikisini de sen savaşta kullanacaksın zaten, geriye bir tane kalıyor.”
“O da ne olur ne olmaz cebimde durur.”
“Evet en mantıklısı bu gibi, siz ne diyorsunuz?” diye Asphy ve Hiki’ye doğru yöneldi Kita.
“Mantıklı gözüküyor.” diye cevapladı Asphy.
“Işınlandıktan sonra dikkatle ilerleyeceğiz, elimizden geldiğince savaştan sakınmalıyız çünkü sonsuz boşluğa vardığımızda ne ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz.”
“Enerjimi saklamak mantıklı olacaktır.” dedi Asphy
“Umarım yeteri kadar gelişmişsinizdir, bize ayak bağı olmayın lütfen.” dedi Kita gülümseyerek.
“Bakıyorum da çok değişmişsin, ilk karşılaştığımız sen ile aranızda çok fark var.” dedi Asphy
“Merak etme bu kadar süre elimiz boş durmadık” diye ekledi Hiki.
“Tamam o zaman, beklemek için bir sebep yok gidelim!” dedi Kita.
Oturduğu yerlerinden kalktılar ve ağaç evin merdivenlerinden sırayla indiler.
“Bu kadar anlattım ama işin aslı kuzey tam ne tarafta bilmiyorum.” dedi Kita.
“O iş bende efendim. Yön duygum kuvvetlidir” dedi Nist.
Ardından biraz etrafa baktı, taşların ve ağaçların üzerindeki yosunları inceledi ve biraz daha bakındıktan sonra parmağı ile işaret ederek.
“Bu tarafa gideceğiz” dedi.
“Ne.. yaptın bilmiyorum ama sana güveniyorum Nist.” dedi Asphy.
“Tamamdır o zaman Nist, hazırsan fırlat.”
“Durun bekleyin!” diye bağırdı Hiki.
“Hm?”
Ardından Hiki ellerini Nist’e doğru tuttu “Güç taşı Nist’e güç ver!” dedi.
Ah, nostaljik.
“Teşekkürler Hiki. Cidden şu an çok daha güçlü hissediyorum.”
“Hadi bakalım Nist, stres yok. Sana güveniyoruz.” dedi Kita.
“Siz böyle dedikçe daha çok strese giriyorum ama...”
Ardından eliyle ağaçların arasından güzel bir konum bulan Nist bir ayağını geriye attı ve iyice gerildi.
Ellerinden yıldırım gibi fırlayan hançer bir anda gözlerinin önünden kayboldu.
“Vayy, cidden fişek gibiydi.” dedi Hiki.
“Umarım iyi fırlatabilmişimdir” dedi Nist hafiften sırıtarak.
“Artık olan oldu şimdi bir tek bizi ışınlamak kalıyor.”
“Ellerinizi üst üste koyun lütfen.” Dedi Nist
“Işınlandığımız anda ilk başta çok dikkatli olun bir anda karşımızda bir bozuk doğan belirebilir” dedi Kita.
Herkes başı ile onayladı ve ellerini sırayla üst üste koydular. En üste ise Nist elini koydu.
“Bu şekilde çalışıyor mu?” diye sordu Asphy.
“Evet, sonuçta dolaylı yoldan hepinize elim değiyor.”
“Hazırsanız ışınlanıyoruz!”
Herkes yutkundu ve yüzlerini kararlı bir hal aldı.
“Teknik:Zero”
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..