İndiklerinde kendilerini benzer bir yerde buldular.

“Herkes iyi mi?” diye sordu Nist.

Gruptaki herkes başı ile onayladı. Ardından seri bir şekilde harekete geçtiler.

“Gruptaki kimsenin yaralanmasını veya ölmesini istemiyorum. O yüzden lütfen egolarınızı bir kenara bırakın, ve komutlarımı dinleyin.” dedi Kita.

Hepsi aynı anda başları ile onayladılar.

“İlk olarak amacımız bozuk doğanları öldürmek değil, bizi görmeyenleri görmezden gelip ilerleyebiliriz. Ormandan çıkmak önceliğimiz olacak, mümkün olduğunca az savaşa girmeye çalışın.”

Ardından parmağı ile ileriyi göstererek.

“Bu taraftan gideceğiz değil mi Nist?”

“Evet efendim.”

“Tamamdır, bozuk doğanlar ile karşılaşırsak mümkün olduğunca bize yaklaşmalarını engelleyin. Asphy bu konuda sana güveniyorum, okların ile onları yavaşlat.”

“O iş bende” dedi Asphy.

“Hiki, bizi koruma kalkanı tarzı bir şeye alman mümkün mü?”

“Evet, fakat kalkana çok güvenmeyin. Tahmini olarak 2.seviye ve altının 2-4 tane vuruşlarını engelleyebilirim.”

“Umarım denk gelmeyiz... fakat ya 0.sınıf bir seviye gelirse?” diye sordu Nist.

“0. seviye ile 1.seviyenin tek farkı bu seviyeye özel özelliklerinin fazladan olması, mesela 1.seviye bir bozuk doğanda yenilenme özelliği var diyelim, 0.seviye de hem yenilenme hem de zeka oluyor.”

“Açıklaman için teşekkür ederim. Bu bilgiler biliyorum, sadece seni denemek istedim. Efendim bu kız bilgili güvenebiliriz.”

“Biliyorum Nist, Hiki sana güveniyoruz. Kalkanın bizi çok avantajlı bir duruma sokuyor, bir vuruş bile çok önemli. Eklemem gereken bir şey daha var, aynı zamanda iki teknik kullanabiliyor musun?”

“Ortalama bir taş kullanıcısı kullanamaz ama aldığım eğitimler sayesinde evet aynı anda iki tane kullanabiliyorum.”

“O zaman senden ricam kalkan ve ayaklarımıza hız vermen, eğer bir bozuk doğan ile karşılaşırsak hızı güce çevir lütfen.”

“Tamamdır, elimden geleni yapacağım.”

“Nist, senden isteğim ise Asphy ve Hiki’yi kollaman. Asphy okçu olduğu için yakın mesafede güçsüz kalıyor. Hiki ise zaten bize verdiği güçler yüzünden savaşamayacak durumda olacak.”

“Tamamdır efendim. Peki siz ne yapacaksınız.”

“Ben mi..? Belli değil mi, onların hepsini deşeceğim.”

Kita’nın bu sözü söylerken yaydığı aura herkesi gerse de, hepsine özgüven verdi.

“Hadi o zaman gidelim. Hiki!”

“Teknik: Sokudo, Teknik: Shirudo “

Hiki sayesinde hep hızlanan hem de korunan grup hızlı kuzeye doğru koşmaya başladı.

“Etrafı iyi kollayın ve dediklerimi unutmayın.”

“Anladık be adam salak mıyız?” dedi Asphy.

Nist Asphy’e doğru bir bakış attı.

“Ne var be?”

“Yok bir şey.”

Dev ağaçların arasında hızla ilerleyen grup yolda birkaç bozuk doğan ile karşılaşmıştı fakat Kita’nın dediği gibi görmezden gelmişti.

“Sağda bize doğru koşan bir mutant var.” diye bağırdı Kita.

Konum olarak Kita en önde, arkasında Asphy ve Hiki en arkada ise Nist vardı.

“Gördüm, bana bırakın” dedi Asphy

Ardından yayını gerdi ve oklarını resmen bir makinalı gibi onlara doğru koşan bozuk doğanın bacağına fırlattı.

Birkaç darbeden sonra yavaşlayan bozuk doğan bacağını tutarken grup çoktan ilerlemişti.

“Tamamdır artık bize yetişmesi imkansız.”

“Harikasın Asphy.”

“Biliyorum.”

Bu sürede koşmaya devam eden bir grup çita gibi hızlıydı.

“Nist tahmini ne kadar yolumuz var?”

“Bu tempo ile- Hiki dikkat et.”

Ağaçların arkasında saklanan bir bozuk doğan Hiki’ye doğru tam saldıracakken Nist hançerlerinden birini bozuk doğanın gözüne doğru fırlattı. Bozuk doğanın beynine doğru mermi gibi giren hançer işini bitirmeye yetmişti.”

“A-Ah teşekkür ederim Nist.”

Nist’in hançeri bir anda bozuk doğanın kafasından çıkıp eline geri döndü.

“Rica ederim.”

“O değil de sen o hançeri nasıl geri çektin.”

Tişörtünü sıyıran Nist kolundaki mekanizmayı gösterdi.

“Zekice demek oraya bağladın.”

“Evet. Sürpriz olsun istedim.”

Şu anlık gayet iyi gidiyoruz, şansımıza karşımıza pek bozuk doğan çıkmadı. Çıkanları da çok hızlı bir şekilde hakladık.

HA?

“Kita!!”

Kalkan bir saldırıdan korudu beni, ama saldırı nereden geldi?

“Önünde!” diye bağırdı Hiki.

Oh, demek bu yüzden…

Karşılarında tek gözlü zayıf ve uzun bir bozuk doğan vardı.

“Demek kaynağı utanç, o yüzden saldırısını göremedim.”

“Evet.”

“Bu türün özelliği hızlı algıydı sanırım ve kalkanımı tek vuruşta kırdığına göre-“

“Kesinlikle 1.seviye ve üstü evet.” Dedi Hiki

Kita arkasını dönerek “Demek buradan bu yüzden geçemiyorlarmış.” dedi Nist’e.

Kafasını önüne döndürdüğünde bozuk doğan önünde yoktu.

Lan! Yaptığım hataya bak nasıl dikkatim dağılır, şu an kesinlikle içimizden birine saldıracak.

Bana saldırması pek mümkün değil, Asphy ve Hiki’ye saldırırsa Nist korur.

Ama Nist’in arkası boş, oraya saldırac-

“Hiki, dikkat et!”

Siktir! Hiki’ye saldırdı. Artık kalkanlarımız bozuk..

Herkes açıkta!

Nist’e saldıracak!

Yetişemeyeceğim…

Bunu burada harcamak istemiyordum ama yapacak bir şey yok.

“Teknik:???”

Saçları havaya doğru kalkan ve gözleri parlayan Kita inanılmaz bir hızla Nist’in arkasına doğru geçti.

Ne olduğunu anlayamayan bozuk doğan bir anda kalbine saplanmış bir katana buldu fakat ölmedi.

Görünüşe göre 0.seviye olan bu bozuk doğanın aynı zamanda muazzam bile yenilenme gücü vardı.

Mutantın ölmediğini gören Kita saniyenin binde biri hızında bir saldırı ile mutantı yüzlerce parçaya böldü.

“Hadi şimdi iyileş bakalım.”

Şaşkın gözlerle Kita’ya bakan grup ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

“Efendim… Size ne oldu böyle?” diye sordu Nist şaşkınlıkla

Kita arkasını döndü ve kılıcını yere sapladı. Ortadan ikiye ayrılan zemin karşısındaki ağaçları yere devirdi.

Soğuk gözleri ile arkadaşlarına baktı.

“Kita..?”

“Sessizlik.”

“H-Ha?”

“N-Ne diyorsunuz efendim?”

“Sessizlik demedim mi ben?”

Kita sinirlendi ve kılıcını sola savurdu, Nist’lerin sağında duran ağaçların hepsi tamamen parçalandı ve alan ağaç kökleri ile doldu.

Nist Hiki ve Asphy’i arkasına aldı ve hançerlerinden birini elinin arkasında hazır tuttu.

“ŞU ANDA, BU EVRENDEKİ EN GÜÇLÜ VARLIK BENİM.”