Bölüm 45: Asıl Strateji

30:8:71.

Ye Xiu ve Endless Night, bu sürede bitirmişlerdi. Bu çok normal bir süreydi. Sıradan beş kişilik grupların süreside 30 dakikanın civarında olurdu.

Süre hakkında söylenecek bir şey yoktu ama Endless Night tüm bu zaman boyunca öfkeyle patlıyordu ve dişlerini gıcırdatıyordu.

Gerçekten liderlik ücretini tamamen boşuna ödemişlerdi! Lord Grim baştan sonra kadar onları yönlendirmeyi hiç bırakmamıştı. Ama Şövalyeye yaptığı gibi yönlendirmişti. Onlara sadece sıradan stratejileri açıklamışlardı. Bu dördü birer acemi olsaydı, bundan faydalanabilirlerdi. Ama Endless Night ve arkadaşları bu zindana boşuna girmişlerdi. Zindanın tamamında hiç dikkat çekici bir şey görememişlerdi.

Üstelik Ye Xiu, onları çok baskıcı şekilde yönetmişti. Onlar da uzmandı ama bu strateji hep sıradan kalmıştı. Bu onları salak gibi göstermişti.

Endless Night, Lord Grim'in bilerek böyle yaptığını hissetti, bu büyük uzmanın gerçek kalitesini uyandırmak için özellikle hata yapıyordu.

Bu büyük uzman ise Endless Night'ın hatalarını sabırla açıklamıştı. 'Bunu, şunu, şöyle yapmalısınız çocuklar...'

Bu üç kardeşinin içten içe güldüğünü gören Endless Night, gerçekten salak yerine konduğunu anladı.

Dikkat çekici olan tek noktaysa, Lord Grim'in sınıf değiştirmemiş olmasına rağmen diğer iki hasar odaklı karakter kadar çok hasar vermesiydi. Silahı fena değildi. Peki bu savaş mızrağı neyin nesiydi? Endless Night bunu hiç görmemişti.

"Kardeşim, bizi dolandırıyorsun!" Endless Night zindandan çıktıktan sonra söyledi.

"Bunu nasıl söyleyebilirsin? Yanlış mı yönlendirdim?" Ye Xiu söyledi.

"....." Endless Night ne diyeceğini bilemedi. Liderliği sıradan olmasına rağmen aradan seçeceği bir durum yoktu: çünkü hiç hata yapmamıştı. Endless Night kasıtlı olarak hata yapmasaydı, liderliğinde hiçbir şey ters gitmezdi.

En azından sağlam temel komutları söylemişti. Endless Night bunu kabullenmek için elinden geleni yaptı, bu zindanın zaman kaybı olmadığına kendisine inandırmaya çalıştı. 'Buradan faydalandım. Buradan kazanç sağladım.'

"Beyaz Kurt Tüyü'nü getirecek misin?" Ye Xiu sordu.

Endless Night'ın yanaklarından tekrar yaşlar aktı! Buradan asıl kazanç sağlayan bu adamdı.

Ye Xiu, Beyaz Kurt Tüyleri'ni aldıktan sonra veda ederek ayrıldı. Endless Night'ın karakteri ise hiç hareket etmedi. Oyuncusu da bilgisayarın başında şaşkın şekilde oturuyordu.

Aniden yakınlarındaki biri onu iki kez dürttü. Endless Night başını çevirdi ve bu kişinin az önce onunla birlikte zindana girenlerden biri olduğunu gördü.

Ekranında oyun değil, Glory'nin forumlarından bir paylaşım vardı.

Endless Night oraya yürüdü ve bu kişinin dediğini duydu. "Onun liderliğini duyduğumda bir şeylerin tanıdık olduğunu hissettim, şuna bir bak…"

Endless Night buna sadece baktığında bile kan kusacak gibi oldu.

‘O sikik temel yetenekler, o sikik seçmeler falan, o piçin liderliği tamamen bir rehberin kopyasıydı’. Tek bir kelimesi bile farklı değildi. Elbette hiçbir detayı bile atlamamıştı.

"Dolandırıldık..." O arkadaşı söyledi. 8 tane Beyaz Kurt'un Tüyü! Ve karşılığında forumlarda milyonlarca görüntülenmesi olan bir bitirme rehberi vardı.

Endless Night daha da çaresiz hissetti. Resmen kendisi dolandırıcının ayağına gitmişti! O adam, onunla zindana bile gitmek istememişti ama kendisi utanmazca onu zorlamıştı! Liderlik edeceğini söylememişken, kendisi utanmazca onun liderlik etmesini istemişti. Başta o adam rehbere bakmamıştı ama onun adım adım liderlik etmesini istemişti.

Adım adım mı? Uzmanların grubunda adım adım liderliğe gerek yoktu. Bu şartı öne sürmesi, onun canını fena halde sıkmıştı. Bakın, şu anda gerçekten canı acıyordu!

"Piç!" Endless Night dişlerini sıktı. Koltuğuna geri oturdu ve öfkeyle Lord Grim'e mesaj attı. "Kardeşim, gerçekten hiç nazik biri değilsin! Rehbere bakarak bizi kandırdın mı?"

"Hayır. Rehberi ben yazdım." Ye Xiu söyledi.

NE? Endless Night hemen başını çevirdi ve o arkadaşına sordu. "O rehberi kim yazmış?"

O adam bunu fark etmemişti. Hemen paylaşımın başına bakarak söyledi. "One Autumn Leaf."

Endless Night son derece öfkelendi. Arkasını dönerek klavyeye basmaya devam etti. "Neyle övünüyorsun? O rehberi, Tanrı Ye Qiu yazmış."

"Evet, o benim işte!"

Utanmaz adam! Lanet olası utanmaz... Endless Night tamamen suskun kalmıştı.

"Yapacak işlerim var, gitmeliyim. Sonra konuşuruz." Endless Night, bu mesajı aldı.

Kaçıyor, kaçıyordu! Saat sabahın üçüydü, yapacak neyi olabilirdi? Endless Night düşündü.

Ye Xiu, o sırada Mutlu İnternet Kafe'de müşterilere birkaç şişe kola götürüyordu.

Tüm gece sessizdi.

Saat sabahın yedisinde müşteriler bilgisayarlarını kapatarak gitmeye başladılar. Lord Grim ise 21 seviyeydi. Başlangıç köyünden ayrıldıktan sonra seviye alma o kadar hızlı değildi. Başta gerekli olan deneyim önemli miktarda artmıştı. İkincisi zindanlara giriş sınırı vardı. Her ne kadar başlangıç köyündeki İskelet Mezarlığı'na 20'li seviyelerde sınırsız şekilde girilebilse bile, İskelet Mezarlığı'ndan gelen deneyimin sanki diğer zindanlardan gelen deneyim 5 kat daha azmış gibi geliyordu.

20 seviyeden sonra zindanların yanı sıra görevler ve vahşi canavarları öldürmekte de deneyim kazanılabilirdi.

Ye Xiu, onuncu sunucunun liderlik sıralamasında en önde, Blue River, Endless Night gibi isimleri görmüştü, hepsi 24 seviyeydi. Açıkçası bu başarıya ulaşmak için tüm gün ve gece boyunca yeni sunucuda oynamaya devam etmişlerdi. Loncaların beslediği oyuncular ve normal oyuncular arasındaki fark net olarak açıktı. 24 seviye ve altında 23 ve 22 seviyeler neredeyse boştu. Ama 20 ve 21. seviyelerde yeni sunucuda son derece sıkı çalışan oyuncular vardı. Lord Grim ve Seven Fields gibi isimler bu oyunculara örnekti. Bu kadar kısa sürede bu seviye oldukça çılgın olarak kabul edilebilirdi.

Oyuncuların çoğu başlangıç köyünden daha ayrılmamıştı!

"Günaydın Kardeş Ye!" O sırada gündüz vardiyasındaki tüm çocuk ve kızlar işe zamanında gelerek Ye Xiu'ya selam verdi.

"Günaydın." Ye Xiu oyundan çıktı ve tezgâhın bilgisayarını kapattı.

"Herkes geldi. Ben çıkıyorum."

"Tamam."

Ye Xiu, herkese merhaba dedikten sonra gerildi ve ikinci kattaki odasına döndü. Kapıyı açarken oturma odasından TV sesleri geldiğini duydu.

"Patron, erkenden mi uyandın?" Ye Xiu bunu söyleyerek odaya girdi. TV'nin açık olduğunu ve Chen Guo'nun kanepede uyuya kaldığını gördü. Üzerinde battaniye yoktu ve soğukta kedi gibi büzülerek yatmıştı.

"Patron, odana gidip yatağında uyumalısın!" Ye Xiu oraya giderek iki kez vurdu. Chen Guo ters döndü ve onu uykusundan uyandırdığı için büyük nefretle baktı.

Ye Xiu çaresizdi ve Chen Guo'nun odasının kapalı olmadığını gördü. Chen Guo'nun üzerine örtebileceği bir şey aramak için içeri girdi. Chen Guo'nun odasını birkaç bakışıyla değerlendirdi. Odanın duvarları, zemini ve tavanının oldukça yeni olduğunu fark etti. Ama öte yandan dekorasyon ve yatay çok eski modaydı. Ye Xiu bunun üzerinde durmadı. Chen Guo'nun dağınık yatağından battaniyeyi aldı ve üzerine serdi. TV'yi kapattı ve acınası deposunda uyuya gitmek için arkasını döndü. (ÇN: Bu aynı grupta zindanlara girmek isteyenlerden ücret almaya devam ederse yakında zengin olacak, yakında diğer loncalar da rekor kırmak ister, onlardan da biraz bir şeyler koparsak köşeyi döneriz. Bu arada patron ve Ye Xiu arasında romantik olayların gelişmesi çok tatlı olur, beklemedeyiz ❤)