Bölüm 128: Çaylak

Wang Jiexi bu talimatları verdikten sonra gitti. O yokken konuşacak bir şey de kalmadı. Beş oyuncu arasından Gao Yingjie en genciydi ama diğer dört oyuncu da fazla büyük değildi. Hepsi Minik Ot'un yedek oyuncularıydı. Onlardan üçü yedek olarak bir resmi maça çıkmıştı.

Ancak Birlik'in kuralları vardı. Oyuncuların ve karakterlerin sezon başlamadan önce Birlik'e bildirilmesi gerekiyordu. Daha sonra transfer anlaşması veya haktan feragat olmadığı sürece değişim yapılamazdı. Üstelik Birlik'in yedeği onaylaması gerekiyordu. Kurallar, maç sırasında oyuncu ve karakterlerin öyle rahatça değiştirilmemesi için koyulmuştu.

Örneğin Wang Jiexi, bir sonraki maçta sahneye çıkamayacak olsa ve Gao Yingjie de onun yerine girecekse, Vaccaria o anda boş olsa bile Gao Yingjie'nin bu karakteri kullanılmasına izin verilmezdi. Gao Yingjie'nin sadece sezon başlamadan önce Birlik'e bildirilen farklı bir Cadı olan Kind Tree karakterini kullanmasına izin verilebilirdi.

Gao Yingjie asla bir resmi maç tecrübesi yaşamamıştı. Sahneye hiç çıkmamış olan bir diğer oyuncu ise şu anda Suikastçı Ashen Moon karakterinde oynayan Qiau Yifan idi. Bu ikisi çok gençti. Ancak Gao Yingjie, çoktan Wang Jiexi için kararlaştırılan yedek ve Vaccaria'nın gelecek varisiydi. Qiao Yifan sadece oldukça yetenekli bir yeni oyuncu olarak adlandırılıyordu. Bu maçın bir parçası olmasına rağmen zar zor dayanıyordu ve sonraki maçta olmayabilirdi. Onun gibi yeni oyuncuların kaderini kontrol etmesi mümkün değildi. Sonuçta sadece bir gençten fazlası değildi.

Aralarındaki statüleri arasında büyük fark vardı ama ikisi de bunun üzerine düşünmedi. Aslında ilişkileri son derece iyiydi ve birbirlerini çok seviyorlardı. Wang Jiexi gittikten hemen sonra, Qiao Yifan tam Gao Yingjie ile bir şey üzerinde konuşmak üzereyken aniden birinin bağırdığını duydu. "Yifan, gidip bize içecek bir şeyler getir."

"Tamam!" Qiao Yifan çaresiz ve istemsizce yanıtladı. Bu bağıran kişi Xiao Yun idi ve Savaş Büyücüsü Cloudy Heavens karakteri ondaydı. Sahneye en çok çıkan yedeklerden biri oydu. Yarı ana oyuncu yarı yedek olarak kabul edilebilirdi, doğal olarak yedekler arasında kıdemliydi.

Ancak gelecekte ana kadronun bir parçası olacak Gao Yingjie'ye sataşmaya cesaret edemiyordu. Bu nedenle son derece kaba şekilde Qiao Yifan'a emir veriyordu. Bu durum, sadece Minik Ot'ta yoktu. Kulübün tüm çaylakları benzer bir durumdaydı. Gao Yingjie gibi önemli birisi veya geçen senenin süper çaylağı Sun Xiang gibi biri olmadıkça gençlerin ana kadroya içecek getirmesi gibi olaylar yaygın olarak görülürdü.

"Sen ne içmek istersin?" Qiao Yifan içecek bir şeyler almaya gideceğini söylerken iyi arkadaşına sormayı da ihmal etmedi.

Bunu sorduğu kişi cevap vermedi ama diğer üçü hemen kaba şekilde ortaya atladı.

"Bana bir şişe yeşil çay getir." Bu Xiao Yun idi.

"Bana kola."

"Ben de kola istiyorum."

Bu ikisi de Zhou Yebai ve Liu Fei idi. Onlar da sırasıyla Hayalet Kılıç olan White Night Black Day ve Keskin Nişancı Fallen Angel idi. Bu ikisi iki yıldır kulüpteydi ve istekleri her an yedek olarak oyuna girmeye hazırlardı. Xiao Yun ile kıyaslanamasalar bile Qiao Yifan'dan daha iyi bir noktada duruyorlardı.

"Bana fark etmez!" Gao Yingjie nazikçe söyledi.

Qiao Yifan içeceklerini almaya gitti. Üç veteran yedek teşekkür bile etmeyerek aralarında konuşmaya devam etti.

"Bu Lord Grim kim? Kaptanımızı nasıl rahatsız etmiş?" Liu Fei sordu. Kızlar her zaman erkeklerden biraz daha dedikoducu oluyordu.

"Kim bilir." Xiao Yun bu konuyu konuşmakla pek ilgilenmiyordu. Takım kaptanının arkasından konuşmaya cesaret edemedi.

"Yebai, sen biliyor musun?" Liu Fei, Zhou Yebai'ye sordu.

"Nereden bileyim!" Zhou Yebai, kolasını içerken söyledi ve sebepsizce sordu. "Kartları Küçük Jie almadı mı, ona sor?"

Liu Fei hemen Gao Yingjie'ye dönerek sordu. "Küçük Jie, sen biliyor musun?"

"Bilmiyorum Liu abla." Gao Yingjie hemen yanıtladı.

"Sanırım Yifan da bilmiyordur?" Qiao Yifan'a çok küçümseyici bir ses tonuyla sordu.

"Hahaha..." Qiao Yifan sadece aptalca güldü. Kulüpteki her şeyi bilen biri olabilir miydi hiç!

"Sorun değil. Hadi gidip şu adamı öldürelim de erkenden yatalım!" Xiao Yun söyledi.

"Aynen öyle." Zhou Yebai saate baktı.

"Buradaki lonca lideri kim?" Xiao Yun sordu.

"Plantago Seed." Bunu cevaplayan Gao Yingjie oldu. O ve Plantago Seed birbirleriyle tanışmamış olsa da Gao Yingjie, önceden kiminle buluşacağını sormuştu.

"Ha, arkadaş listesinde olmalı! Ona sorayım!" Xiao Yun söyledi.

Xiao Yun, yeni sunucudaki bu normal oyunculara karşı daha da kabaydı. Doğrudan sordu. "Alo? Lord Grim'in nerede olduğunu biliyor musun?"

Plantago Seed bu beş kişinin oyuna girdiğini görünce sessizce onlara dikkat etti. Hemen mesajı okudu ama Lord Grim'in nerede olduğunu sorduklarını görünce kalbi dondu ve hemen yanıtladı. "Bilmiyorum!"

"Gidip öğren." Xiao Yun söyledi.

"Tamam..." Plantago Seed bu emri gördü ve Xiao Yun üzerinde kötü bir izlenimi oluştu. Plantago Seed, Minik Ot'taki herkesi iyi tanırdı. Minik Ot'tan gelen ve Savaş Büyücüsü kullanan üyeyi elbette biliyordu. Aklında hemen Xiao Yun'un resmi belirdi ve bu onu çok kötü hissettirdi. Ancak sadece kendisine emredileni yapabilirdi ve loncadaki herkese Lord Grim'in hareketlerine dikkat etmesini söyledi.

"Lord Grim'i ve diğerlerini Mezarlık'a giderken gördüm." Loncadan birisi hemen yanıtladı. Şu anda lonca giderek büyüyordu. Üyelerin hepsi farklı seviyelerdeydi, bu nedenle hepsi farklı seviye alanlarına yayılmıştı. Lord Grim çevrimiçi olduğu sürece bu kadar geniş çaplı bir ekiple onu bulmak oldukça kolay oldu.

"Kaç kişiler? Nereye gidiyorlardı?" Plantago Seed sordu.

"Beş kişiydiler. Mezarlık'a doğru gidiyorlardı sanırım?" Lonca üyesi söyledi.

Plantago Seed hemen bunu Xiao Yun'un karakteri Cloudy Heavens'a iletti.

Xiao Yun buna baktı ve herkese söyledi. "Lord Grim şu anda bir grupla birlikte Mezarlık'a gidiyor. Hadi ayrılarak onu yakalayalım. Zindana girerse uzun süre beklememiz gerekecek."

"Tamam." Diğer oyuncular bunu yanıtladı. Mezarlık zindanı bir mağara olarak kabul edilebilirdi. Ancak bu kadar oyuncunun zindana yönelmesiyle, tek girişi olsa bile hatlar son derece uzun olurdu. Oyuncuların Donmuş Orman zindanına ormanın herhangi bir yerinden girebilmelerine benzer şekilde, Mezarlık'ın da çevresinde birkaç girişi vardı. Bölgedeki canavarlarla savaşırken kazara bir deliğe düşerek zindana girmek yaygın görülen olaylardandı.

Xiao Yun, Lord Grim'in nerede olduğunu sordu ve beş oyuncu ayrılarak bu iş için alana yayıldı. Çok geçmeden Qiao Yifan hedefi bulan ilk isim oldu. "Onları buldum. Lord Grim, beş oyuncu!!!"

"Koordinatları ver." Xiao Yun hemen söyledi.

Qiao Yifan koordinatları gönderdi ve dört oyuncu hemen oraya yöneldi.

"Onları durdur!" Xiao Yun, Lord Grim'in zindana girerse çabalarının boşa olacağından korktu. Bu gerçekleşirse uzun süre beklemek zorunda kalacaklardı.

"Ben..." Qiao Yifan boş boş ona baktı.

"Çabuk ol!" Xiao Yun bağırdı.

Qiao Yifan'ın özgüveni yoktu. Ama Xiao Yun'un emriyle 25 seviye Ashen Moon hemen ilerledi.

Diğer tarafta beş oyuncu vardı. Pro arenaya girmesi, Qiao Yifan'ın son derece yetenekli olduğunu gösteriyordu. Normal koşullarda beş normal oyuncuya karşı hiç korkmazdı. Ama buradaki asıl sorun, bu beşlinin onların yaklaşmayı dahi beceremediği rekoru kırmasıydı. Tanrı Jiexi bile bu süre farkının strateji farkından geldiğini söylemesine rağmen stratejileri ne kadar farklı olsa da bunu uygulamak için yüksek düzeyde yeteneğe ihtiyaç vardı. Bu oyuncuların yetenek seviyesi, onlardan farklı olamazdı değil mi?

Ashen Moon biraz ilerledikten sonra Qiao Yifan, diğer dört oyuncunun kim olduğunu gördü. Onlardan ikisi rekordaki kişilerdi, diğer ikisini ise tanımıyordu. Şu anda Qiao Yifan hiçbir şey planlayamıyordu. Ashen Moon ilerledi ve bir anda Lord Grim'e doğru Parlayan Kesme kullandı.

Bu seviye alanlarında oyuncular gelir giderdi, bu nedenle kimse çok dikkatli davranmıyordu. Parlayan Kesme son derece hızlı bir yetenekti. Hızlı şekilde uygulanır ve kullanıcısı dışında kimse bunun nereye gideceğini bilemezdi. Ancak Lord Grim, beklenmedik şekilde anında tepki verdi ve kılıcını çekerek Parlayan Kesme'yi engellemek için Muhafız'ı kullandı.

Bu hareket, Qiao Yifan'ın özgüvenini kaybetmesine neden oldu. O yeni bir oyuncuydu ve resmi maç tecrübesi yoktu. Ayrıca Gao Yingjie gibi değildi, takım kaptanı sürekli onunla birebir savaşmaya gelirdi. Böyle bir ortamda yaptığı her şey son derece dikkatliydi. Bir hata yapmamayı umdu, fazlasında gözü yoktu. O sırada Lord Grim'in tepkisini görünce hemen zor bir rakibe karşı olduğunu hissetti. Parlayan Kesme'den sonra başka bir saldırı yapmadı ve hemen aralarındaki mesafeyi açmak için geriye çekildi.

Bir kılıç ışığı parladı. Lord Grim, Kılıç Çekme ile peşinden gitti.

Vampirin Işın Kılıcı'nı Huang Shaotian'dan çoktan geri almıştı ve bunun, Ye Xiu'nun kullanması için uygun bir ekipman olmadığı açıktı. Bu, Bin Şans Şemsiyesi'ni geliştirmek için kullanılan bir materyaldi. Şu anda Bin Şans Şemsiyesi'nin mızrak formuyla birlikte kılıç formu da 25 seviyeye ulaşmıştı. 5 saldırı hızı vardı, ağırlığı 2.3 kg, dayanıklılığı 23, fiziksel saldırısı 320, büyülü saldırısı 340 idi, bu 35 seviye bir Mor Tachi'ye denkti. Bu yüzden Ye Xiu son zamanlarda savaşırken mızrak formunun yanında sık sık kılıç formunu da kullanıyordu. İki formun hasarı da oldukça korkutucuydu.

Bu Kılıç Çekme son derece hızlıydı ve tam olarak Ashen Moon'un geriye doğru sıçradığı yere indi. Ashen Moon tam vurulmak üzereyken aniden tekrar sıçradı ve yana atılarak bu kılıçtan zorlukla kaçtı.

Havada Sıçrama!

Bu 15 seviye bir Suikastçı yeteneğiydi, kullanıcısının havada zıplamasına imkan sağlardı. Basitçe söylemek gerekirse Suikastçılar iki kere zıplayabilirdi.

Ashen Moon bu sayede başta kaçınılmaz olan kılıçtan kurtulmuştu. Ama bu nedenle Lord Grim'den daha da korktu. Tam daha fazla zaman kazanmanın yolunu ararken Steamed Bun Invasion çoktan Taş yeteneğini kavradı ve bağırarak ilerledi. "Sen de kimsin! Canına susamışsın!"

Qiao Yifan aceleyle Ashen Moon'u yana kaçırdı ve bu Taş'tan kurtuldu. Ama diğer tarafta Soft Mist'in savaş mızrağı yılan gibi ilerledi. Qiao Yifan bir kez daha Ashen Moon'u yana kaçırdı ama şu anda çok paniklemişti.

Seven Fields ve Sleeping Moon burada izleyici olmaktan çok utandı. Bir açıklıkla onlar da saldırdılar. İkili ilerledi ve yeteneklerini kullandı.

Qiao Yifan'ın elleri hızlandı ve karmaşaya dönüştü. Uyumunu çoktan kaybetmişti ve şimdi saldırılardan birbiri ardına kaçmaya çalışıyordu. Artık karşı saldırı şansının olup olmadığını umursamadı ve nasıl kaçacağını da bilmiyordu.

Tam yanında oturan Gao Yingjie, durumunun iyi olmadığını gördü ve hatta onun adına panikledi. Hızla bağırdı. "Dayan. Neredeyse geldim."

"Ne? Yifan onun dengi değil mi?" Zhou Yebai ve Liu Fei birlikte Qiao Yifan'ın ekranına baktılar.