Bölüm 129: Kaybolan Adım

Zhou Yebai ve Liu Fei, odaklarını Qiao Yifan'ın ekranına verdi. Aslında sadece onlar değil. Xiao Yun da bunu görmek istedi ama çok uzaktaydı. Qiao Yifan ile arasında Zhou Yebai, Liu Fei ve Gao Yingjie vardı. Ayağa kalkarak oraya yürümezse görmesi mümkün değildi.

Xiao Yun tek kelime etmedi. Bunu göremese bile yine de sorabilirdi. Qiao Yifan'ın hemen ilerlemesini istemesinin nedeni de durumu test etmekti. Ama Qiao Yifan, Lord Grim'in grubunun kolay bir rakip olmayacağını tahmin edebilse, bunu nasıl düşünmezdi.

"Nasıl?" Xiao Yun hiç endişelenmeden sordu.

Sonunda Zhou Yebai ve Liu Fei'nin güldüğünü duydu.

"Çok salaksın Yifan." Liu Fei yüksek sesle güldü. Belli ki Qiao Yifan'ın Ashen Moon'a yapılan saldırılar onun için önemsizdi. Onun yerinde kendisi olsaydı, bu durumdan kolayca kaçardı. Ama Qiao Yifan'ın elleri şu anda tamamen karmaşa içerisindeydi. Kalbinde bir üstünlük duygusu şişti.

"Acele edelim. Qiao Yifan burada ölürse, bugün makara oluruz." Zhou Yebai söyledi.

Bu sözleri duymak hoş olmasa bile dürüst olmak gerekirdi. Oyunda her halükarda bunlar sadece normal oyunculardı. Pro oyuncular, bu normal oyunculara karşı kaybetmemeliydi. Onlara ölürlerse, bu çok daha saçma olurdu. Onları yenemeseler bile en azından kaçabilmeliydiler.

Qiao Yifan ile yakın arkadaş olan Gao Yingjie bile bunu inkâr edemezdi. Sadece öfkeyle klavyesine bakarak arkadaşına yardım etmeye koştu.

Ama buraya ilk gelen Xiao Yun'un Savaş Büyücüsü Cloudy Heavens oldu.

Xiao Yun sabırsızlıkla ilerlemedi. Qiao Yifan'ın ekranından durumunu gören diğer üçü gibi değildi, bu nedenle harekete geçmeden önce biraz gözlemledi. Buna ek olarak karakteri, Qiao Yifan'ın birinci şahıs açısına kıyasla çok daha kapsamlı bir gözlem yapabiliyordu.

Onun gözünde, Qiao Yifan'ın Ashen Moon karakterine saldıran bu dört oyuncunun yetenek seviyesini kolayca ayırt edebilirdi.

Soft Mist ve Steamed Bun Invasion dikkat çekiciyken, Seven Fields ve Sleeping Moon'dan bahsetmeye değmezdi.

Seven Fields!!!

Bu isim, Xiao Yun'u şaşkına çevirdi.

Ot Bahçesi'nden olabilir miydi? Xiao Yun'un kafasında bu düşünce parladı. Ot Bahçesi'nden olsa bile önemli değildi. Hepsi bir araya gelip öldürüldüğünde onlara kesinlikle ceza gelmeyecekti.

Xiao Yun'un görüş alanı, savaşın dışında Lord Grim'in üzerine düştü.

Amaçları ve ana hedefleri oydu. Diğer dört oyuncu Qiao Yifan'ın peşindeyken, şu anda saldırmak için mükemmel bir hedef değil miydi?

Xiao Yun'un karakteri Cloudy Heavens, çoktan yakındaki canavarlarla savaşırken Avcı'sını çalıştırmıştı. Tarafsız Avcı'yı oluşturmak için Ejder Dişi'ni kullanmanın yanı sıra 26 seviye Savaş Büyücüsü'nün yeni 25 seviye Avcı'sı olurdu; Çifte Saplama kullanıldığında oluşan Buz Avcısı idi bunu adı.

Buz Avcısı saldırdığında karakterin fiziksel savunması artardı. 1 seviye Buz Avcısı, fiziksel savunmayı %2 arttırırdı. Savaş Büyücüleri, sadece deri zırh giyebilirdi, bu nedenle savunmaları çok iyi sayılmazdı. Bunun sonucunda buradan gelen bu ek savunma çok kullanışlı değildi. Buna karşılık, Buz Avcısı'ndan gelen etkiler çok daha değerliydi.

Buz Avcısı bir hedefe vurduğunda Ejder Dişi'ne benzeyen kısa bir sersemletme etkisi uygulardı. Bunun dışında Buz Avcıları, Buz Büyü Hasarı verirdi ve %50 ihtimalle hedefi 3 saniyeliğine yavaşlatma şansı vardı. Buz Avcısı'nın seviyesi ne kadar yüksekse, bu etkiyi uygulama şansı ve etkinin kendisi o kadar güçlü olurdu.

26 seviye Savaş Büyücüsü'nün Buz Avcısı sadece bir seviye olmasına rağmen etki, hedefe vurursa açılırdı. En azından Steamed Bun Invasion bir çeşit Yumuşatıcı etkisine girdiğini düşünürdü.

O sırada Cloudy Heavens'ın çevresinde sadece Avcı'dan gelen etki değil, çevresinde ayrıca yedi Buz Avcısı dönüyordu, bunlar yol boyunca öldürdüğü canavarlardan geliyordu. Yedi, maksimum sınırdı ve her biri en az 30 saniye sürerdi.

Xiao Yun bu durumda planını tamamladı. Qiao Yifan'ı görmezden geldi ve doğrudan Lord Grim'e doğru atıldı.

Ejder Dişi!

Ejder Dişi hızlıydı, uzun menzili vardı ve sersemletebilirdi. Savaş Büyücüleri'nin savaşı başlatmak için kullanmayı sevdiği yeteneklerden biriydi. Xiao Yun da bunu kullandı. Öne atıldı ve mızrağını Lord Grim'e doğrulttu.

O sırada Lord Grim de savaş mızrağı tutuyordu. Cloudy Heavens'ın Ejder Dişi ileri saplandı. Lord Grim yana adım attı ve kendi Ejder Dişi yetenğiyle karşı saldırıya geçti.

Cloudy Heavens bundan kaçındı ve sonra mızrağını Gök Saldırısı ile savurdu.

Lord Grim bundan kaçtı ve sonra yine Gök Saldırısı ile karşılık verdi.

Cloudy Heavens bundan tekrar kaçtı ve öne eğilerek mızrağını sapladı ve Çember Salıncağı'nı kullanarak onu yakalamayı denedi.

Ancak Lord Grim de öncekiler gibi aynı şeyi yaptı. Bundan kaçındı ve kendi Çember Salıncağı'nı kullandı.

"SİKTİR GİT!" Xiao Yun çok öfkelendi. Burada oyuna geliyormuş gibi hissetti. Hesabının sadece 26 seviye olmasından nefret etti. Fazla yeteneği yoktu ve elleri ayakları bağlanmış gibi hissediyordu. El hızı hemen hızlandı. Cloudy Heavens oyunda geri sıçradı ve bu Çember Salıncağı'ndan kaçarak mızrağını Çifte Saplama ile iki kez sapladı.

Bu şekilde saldırısı ıskalasa ve Lord Grim bu hareketini kopyalasa bile en azından kendisi tehlikede olmayacaktı. Çünkü geriye atılarak arasındaki mesafeyi açmıştı. Lord Grim onun Çifte Saplama'sından kaçarsa ve Çifte Saplama'yı kullanırsa, saldırısı Xiao Yun'u tehdit edemezdi.

Lord Grim gerçekten onu kopyaladı ve Çifte Saplama'yı kullanarak geriye sıçradı. Xiao Yun onun bu aptallığına gülerken yüzünde soğuk bir ışık parladı. Bu Çifte Saplama değildi, bir ışık yayıydı.

Kılıç Çekme!

Kılıç Çekme'nin saldırı menzili, sadece kılıcın ulaşabileceği noktayla sınırlı kalmazdı. Ayrıca kılıcın aura menzilini de içeriyordu, yani saldırı menzili Çifte Saplama'dan daha fazlaydı.

Çifte Saplama ona vuramazdı ama Kılıç Çekme vurabilirdi.

"SİKTİR GİT!" Xiao Yun o sırada yüksek sesle küfretti. Kılıç Çekme çok ani geldi. Şu anda hâlâ havadaydı! Cloudy Heavens, bir Suikastçı değildi, bu nedenle çift zıplaması yoktu. Bundan nasıl kaçacaktı?

Bu 'SİKTİR' bağırışı hemen herkesin dikkatini çekti. O konuşkan kız Liu Fei, oraya baktı ve hemen bağırdı. "Vay canına! Xiao Yun, sen de gelmişsin!"

Hepsi Qiao Yifan'ın ekranını görmesine rağmen Qiao Yifan'ın kendisi, Xiao Yun'un geldiğini bilmiyordu. Şu anda dört oyuncu tarafından saldırıya uğruyordu. Kamerası kaosla çevresinde döndü. Orada başka bir şeylere bakacak enerjisi kalmış mıydı?

Herkes bakmak için başını çevirdi ve Cloudy Heavens'ın Kılıç Çekme'den geriye doğru atıldığını gördü. Xiao Yun'un yüzü son derece kasvetliydi.

Bir Hızla İyileş'ten sonra Cloudy Heavens hemen ayaklandı.

Çifte Saplama, Ejder Dişi, Gök Saldırısı, Düşen Çiçek Avcu, Çember Salıncağı

26 seviye Savaş Büyücüsü'nün sadece bu yetenekleri vardı ve sadece fazladan birkaç normal saldırı yapabilirdi.

Avcılar? Cloudy Heavens zaten yedi Avcı taşıyordu ama Avcılar, istendiğinde ateşlenebilecek şeyler değildi. Bir saldırı, hedefe vurduğu anda Avcı otomatik olarak ateşlenirdi. Cloudy Heavens, Lord Grim'e darbe üstüne darbe yapmış ama ona asla vuramamıştı. Bir göz açıp kapayıncaya kadar 30 saniye geçti ve yedi Avcı kayboldu. Xiao Yun'un yüzü sanki bir Buz Avcısı üreticisiymiş gibi kasvetlendi.

Bu hesabın seviyesi çok düşüktü. Yoksa... Xiao Yun klavyesine sertçe basarken ve faresine tıklarken bundan şikayet etti.

Sinirlenen Xiao Yun, sonunda bir açık verdi ve Lord Grim'in Ejder Dişi ile vuruldu.

Xiao Yun kendisine sövdü. Cloudy Heavens bir sersemleme durumuna girdi. Lord Grim, Gök Saldırısı'nı kullandı ve Cloudy Heavens havaya uçtu.

Xiao Yun hemen kamera açısını ayarladı.

Oyuncular, NPC'ler gibi değildi. Birçok NPC, havada dayak yer ve bundan kaçamazdı. Ama oyuncular havada hareket edebilirdi. Sadece doğru anda gelen normal saldırı gibi uygun eylemler, oyuncunun havada kaçmasını sağlayabilirdi. Ancak her durumda havada vurulduktan sonra oyuncu dezavantaja sahip olurdu. Böyle bir çıkmazdan kaçmak kolay değildi.

Ama pro oyuncuların hepsi bunları öğrenmek için yoğun eğitimlerden geçmişti. Kimse, bir PK sırasında havaya kaldırılmaya dayanamazdı, bu nedenle oyuncular havada bu çıkmazdan nasıl kurtulacağını öğrenmek zorundaydı.

Xiao Yun'un temeli fena değildi. Kamerası çoktan dönmüş ve dengelenmişti. Ancak Lord Grim'i bulamadı.

Xiao Yun boş boş baktı.

Havada kaçmanın yolunu aramak gibi elbette hedefi havada tutmanın yolu da vardı. Oyuncular hâlâ havada hareket edebilirdi. Ancak hareketleri son derece kısıtlıydı. Örneğin kamera açısının kaydırılabileceği miktar sınırlıydı. Havada kamera açısını 720 derecelik açıyla hareket ettirmek mi? O zaman beden, resmen bir topaca dönerdi. Birisi yardım ederse belki başarılabilirdi.

O sırada Xiao Yun kamera açısını tekrar çevirdi ama Lord Grim hiçbir yerde yoktu. Ancak o sırada, Lord Grim'in çoktan onun ölü açısına girdiğini anladı. Lord Grim onun yanındaydı ama onun açısından görünmeyen bir yerdeydi.

Bunu ancak çok tecrübeli ve doğru karar alabilen birisi yapabilirdi.

Buna cevap verebilmek için rakibin de çok deneyime sahip olması ve iyi karar alması gerekirdi.

Xiao Yun bir anda tüm özgüvenini kaybetti. Ölü açısı neredeydi? Aniden izini kaybetti. Artık bir karar veremedi, bu nedenle rastgele bir yöne doğru rastgele bir saldırı yapmaktan ve dua etmekten başka çaresi kalmadı.

Bu saldırı sadece havayı vurdu ve Xiao Yun'ın duaları sonuçsuz kaldı.

Kısa süre sonra bir saldırıya maruz kaldı. Temelde ne tür bir yetenekle vurulduğunu bilmiyordu, çünkü rakibi hâlâ görünmezdi, hâlâ ölü açısındaydı. Xiao Yun neredeyse kusacak kadar döndü. Sonunda mavi gökyüzünde dışında sadece ana toprağı gördü. Ve en fazla Lord Grim'in kan kırmızı Vampirin Pelerini ekipmanını görebildi. Ama Xiao Yun her saldırısında boşluğu vurdu.

Gao Yingjie sonunda oraya geldi. Tam ilerlemek ve arkadaşına yardım etmek üzereyken önündeki sahne onu tamamen afallattı.

Cloudy Heavens, uçan bir bulut gibi tekrar tekrar havada dönüyordu.

Gao Yingjie, Xiao Yun'un çabaladığını ve Lord Grim'in nasıl güzel hareket ettiğini net olarak görebiliyordu. Bu aldığı yolun amacını açıkça anladı. Glory'de bu hareket yolu için özel bir terim vardı; adı da Kaybolan Adım idi.

Rakibin senin yanında olduğunu hep bilirdin ama asla onu göremezdin. Kaybolan Adım'ın amacı buydu.

Ama uzmanlar, rakibinin pozisyonunu göremese bile deneyimi ve karar almasıyla rakibinin konumunu tespit edebilirdi. Havadaki durumdan kaçındığı sürece Kaybolan Adım doğal olarak dururdu.

Bu, deneyim ve karar almayla yapılan bir rekabetti. Ve havada tamamen bastırılan Cloudy Heavens'a gelince, o ve Lord Grim arasında deneyim ve karar almada devasa fark olduğu görülüyordu.

Gao Yingjie, gizlice Xiao Yun'a bakmadan edemedi.

Klavyesine deli gibi vuran ve faresine çılgın gibi tıklayan öfkeli bir Xiao Yun gördü.