Genç koşarken, sırtında bir nefes hissetti. Gözleri büyürken hızla kendini yere attı. Sırtında aniden yükselmiş bir acı ve yanma hissi... Yavru kurdun pençesi üstündeki paçavra kıyafetin sırt kısmını delerek etini kesmişti, genç acıyla gözleri dolarken sert bir nefes verip ellerinden destek alarak tekrar ayaklandı ve zaten yakınında olduğu ağaçlara doğru devam etmeden önce kurda baktı.
"Seni kurt kavurma yapacağım... Küçük piç!"
—————————————————————————
Ağaçların yakınına en sonunda varabilmişti Genç. Ağaçlara vardığında sırtının yanma ve acıma hissini görmezden gelerek ağaca yaslamış ve kurda bakmaya başlamıştı. Ne yapabileceği hakkında hiçbir fikri yokken, Yavru Kurt kendine tekrardan atılmaya hazırlanınca hızlı şekilde etrafına bakındı. Sırtını verdiği ağaçtaki dallardan birisini tek çaresi olarak hızlıca sol elini dala uzattı ve dalı çekiştirerek, kırıp yerinden çıkardı. Dalı eline almasıyla beraber kurt kendine atıldığı anda kendini sağa doğru attı.
Yavru Kurt başını dala çarpıp hafifçe sersemlemişken Genç koşuşturmaya başladı, nehre doğru ilerliyordu. Umuyordu ki karşıya doğru yüzerse kurtulurdu. Ama istediği şey pekte olmadı... Nehre doğru koşarken Yavru Kurt, aradaki mesafeyi hızla kapatmasıyla Gencin bacağına doğru atılmış ve onun bacağına dişlerini sertçe geçirip çenesini kapatmıştı. Bacağını kapmıştı. Bu yüzden dengede kalamayan genç acıyla bağırarak çimenlere yüzüstü düşmüştü.
"AAAGH!! SİKEYİM!"
Acı ve öfkeyle bağıran Genç, azıcık bile kıpraşsa etinin ve kasının sürtündüğü sivri dişleri hissediyordu. Acıdan gözleri dolmuş, yaşları dökülmeye başlamıştı. Ancak o anda yaşama iç güdüsü ve öfkesi bir araya gelmişti. Acı çekmeyi umursamadan sol elini kurdun başına doğru götürdü ve kurdun başını tutabildiği kadar güçlüce tutarken bedenini çevirdi, etine saplanmış keskin diş bir bıçak gibi derisini kesiyorken bedenini kurdu görebileceği kadar çevirmeyi başarmıştı. Dişlerini kıracakmış gibi güçlüce sıkarken sağ elini kaldırdı. Elindeki dalı sıkıca kavradıktan sonra uç kısmını kurdun gözüne gelecek şekilde savurdu.
Başı tutulan Yavru Kurt acemilikle o anda hiçbir şey yapamazken bir anda gözüne savrulan dal ile gözünü kaybetmişti, dal gözüne girmişti. Bir gözü kör olan kurt büyük bir acıyla uluyarak bağırırken Genç dalı geriye çekip tekrar savurmuştu gözüne doğru. Ona acı çektiriyor ve acıdan hareket edememesine sebep oluyordu, işe de yarıyordu. Acıdan kıvranması yüzünden artık bacağını tutmuyor yada kaçmaya da yeltenemiyordu. Nehre yakın bir konumda çimenlerin bazıları artık Yemyeşil değil, kıpkırmızı olmuş idi...
Genç, Yavru Kurt ile 20-30 saniye gibi bir süre resmen güreşti. En sonunda kendisinden daha ağır bir yara alması yüzünden zayıflayan Yavru Kurdu yerden kalkmasına imkan vermeden sürekli sürekli saldırarak kanama yüzünden ölmesine sebep olmuştu. Gözünde oluşan kanama, dalın sürekli sürekli gözünden içeriye girmesi gibi şeyler iç zedelenmeye sebep olarak Yavru Kurdu ölüme götürmüştü. Kan ter içinde kalmış olan Genç, elindeki çatlamış dalı yere atmış ve Kurt Sürüsüne bakınmıştı. Bitkinlikten dizleri üstünde oturmuş salınık kollarıyla onlara bakabiliyordu sadece.
Bir tanesinin öfkelenerek öne çıkıp Yavru Kurdun en az 2 katı bir hızla kendine atılması karşısında çaresizce iç çekerek gözlerini kapattı Genç. Kurdun çimenleri ezerek ve hırlayarak kendine ne kadar hızlı geldiğini duyuyordu. Duymak, görmekten daha da korkutucuydu. Tam da bu sırada rüzgarı delen tiz bir ses duydu, fazlasıyla yakınından geçen bu sesle şaşırarak gözlerini hafifçe araladı ve karşısına baktı. Ona atılmak üzere olan kurdun ağzından içeriye bir ok girmiş ve delip arkasından çıkacak şekilde saplanmıştı. Bu görüntü karşısında acizce tebessüm etmiş, yüzünde bir tebessümle geriye doğru düşmüştü. Gencin bilinci kapanmadan önce duyduğu son şey şuydu;
[Demir Postlu Kurt'un özümsenme işlemi tamamlandı, oran: %10. "Toplayıcı" için Alt-Uzay "Toplama Alanı" oluşturuluyor...]
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..