Bölüm 661: Beslemek ve Büyütmek

avatar
5844 18

True Martial World - Bölüm 661: Beslemek ve Büyütmek


 

Bölüm 661: Beslemek ve Büyütmek

 

Lin Xintong ve Yi Yun'un birleşik güçlerinin altında Zhulong hayata gözlerini yumdu. Fengming, Sheji ve Qiongqi bunu izlerken şaşkına döndü.

 

Zhulong ölmüştü!

 

Kanlı Ay'ın ilk neslinden biri olarak Zhulong aslında Kanlı Ay'ın üst kademe liderlerindendi. Fakat şimdi daha yeni reenkarne olduğu ve yetişim seviyesi zirvesine ulaşamadığı için ikili tarafından öldürülmüştü.

 

Zhulong öldüğü anda geri kalan Reenkarnasyoncular kurbanlık koyun gibi beklemeye başladı. Hayatta kalmalarının hiçbir yolu yoktu.

 

Reenkarnasyoncu olarak önlerinde parlak bir gelecek vardı. Önceki hayatlarında diğerlerinin yaşamlarını kontrol etmeye alışmışlardı. Lakin şimdi kendi yaşamları başkalarının elindeydi.

 

Ancak Yi Yun üçlüyü görmezden geldi.

 

Yin Hayaletlerinin ele geçirme işlemi bitmek üzereydi, bu yüzden daha fazla zaman kaybederse daha fazla Yin Hayaleti uyanacaktı. Yin Hayaletleri uzun zamandır derin uykuda olduklarından yeni bedenlerini hemen tam olarak kontrol edemeyebilirlerdi. Bilinçlerinin uyanması için zamana ihtiyaçları vardı.

 

“Tüm insan savaşçıların zihinsel bağlantısını Yi Hayaletlerinden ayırın.” dedi Yi Yun, arkasındaki Metruk ırkı savaşçılarına.

 

Yi Yun o sırada Metruk ırkının gözünde güçlü bir savaş tanrısıydı. Lin Xintong'la beraber Zhulong'u öldürmesiyle tamamen ikna olmuşlardı.

 

Emri verdiği anda Metruk ırkı üyeleri sel gibi ileri atıldı. Sheji, Fengming ve Qiongqi'nin yapabileceği tek şey oturup izlemekti, çünkü ne karşı koyacak güçleri vardı ne de niyetleri.

 

Metruk ırkının Gök Tilkisi üyeleri güç bakımından aşağı kalsa da daha doğmamış Yin Hayaletlerinin icabına bakmak için yeterliydiler. Tıpkı bir kurt sürüsü gibi taş sütunlara saldırdılar, zorla insan savaşçıları büyük kozalardan çektiler.

 

İnsan savaşçıları yakındı. Ruh denizleri Yin Hayaletlerinin saldırılarına katlandığından zaten baş ağrısı çekiyorlardı. Hatta bazılarını kulaklarında sürünen Ruh Yiyen Solucanlar vardı. Bu nedenle, fazladan bir yere atılma hissi hiç de iyi gelmemişti.

 

Kurtarılan insan savaşçıları önceden düşmanları olan Metruk ırkı savaşçılarına kafaları karışmış bir şekilde baktı.

 

Karataş Sınavı'nın böyle bitmesini hiç beklememişlerdi. Kanlı Ay neredeyse onları öldürecekti, ama onları kurtaran Metruk ırkı olmuştu.

 

Acılarından kurtulan birçok kişi başını kaldırıp elinde Dokuz Güneş Katili Yay olan Yi Yun'a karmaşık duygularla baktı.

 

O anda Yi Yun elinde yayla sürekli ok atıyordu.

 

Saf Yang enerji okları karanlığı kesip Ruh Kozalarını deliyordu.

 

Manevi ruhların acı içindeki feryatlarıyla birleşmiş “Chi Chi Chi” sesleriyle biçok Yin Hayaleti saf Yang alevleri tarafından yandı.

 

“Ah!”

 

Yin Hayaletlerinden biri saf Yang alevlerine daha fazla dayanamayıp Ruh Kozasından çıktı.

 

Yin Hayaleti resmen mavi alevlere dönmüştü. Alevlerin içinde hafiften acı dolu bir insan yüzü görünebiliyordu.

 

Yin Hayaleti kendini umursamaksızın Yi Yun'a saldırdı.

 

Yin Hayaletlerinin bedenleri yoktu, bu yüzden enerji de kullanamıyorlardı. Ancak Yin Hayaletlerinin nihai bir saldırısı vardı, ele geçirmek.

 

Eğer ele geçirilecek savaşçının manevi ruh gücü Yin Hayaletinkinden zayıfsa, o zaman Yin Hayaleti hiç zorlanmadan savaşçının bedenini alabilirdi. Fakat arada fazla fark yoksa her iki taraf içinde öldürücü bir sonuç doğururdu. Yin Hayaleti buharlaşırken savaşçı aptala dönerdi.

 

Saldıran bu Yin Hayaleti on milyonlarca yıldır uykudaydı. Daha bir beden ele geçirmemişti, fakat tamamen uyanmıştı. Eğer bu insanı öldürmezse hepsinin hiçliğe dönüşeceğini biliyordu.

 

Ayrıca önündeki insanın çok güçlü olduğunu ve kendi gücüyle onu ele geçirmesinin imkânsız olduğunu da biliyordu. Bu neden ruh gücünü yayıp etraftaki Ruh Kozalarındaki Yin Hayaletleriyle beraber Yi Yun'a saldırdı.

 

“Hum Hum Hum -- Hum Hum Hum --”

 

Rüzgârın uğuldamasıyla Yin Hayaletlerinin birçoğu öfkeli çığlıklar atıp Ruh Kozalarından çıktı ve Yi Yun'a saldırdı.

 

Bazı Yin Hayaletleri devasa kafatasları gibiydi, bazılarıysa cehennemin en dibinden sürünerek çıkmış şeytanlar gibiydi. Bazıları daha bilinçlerini geri kazanmamıştı, fakat temel içgüdüleri vardı. Yin Hayaletlerinin çağırışıyla hepsi ölümden korkmaksızın ileri atıldı.

 

Eğer bu kadar çok Yin Hayaleti Yi Yun'un ruh denizine saldırırsa, manevi ruhu ne kadar güçlü olursa olsun dayanması imkânsız olurdu. Ancak Yi Yun nasıl olur da Yin Hayaletlerine yaklaşma şansı verebilirdi?

 

Bir düşünceyle arkasındaki Altın Karga keskin bir çığlık attı ve kanatlarını açtı. Ardından kanatlarıyla Yi Yun'u bir güneş gibi sardı.

 

Saf Yang alevleri şeytani Yin güçleri zapt etmekte en iyiydi. Yi Yun'a saldıran ilk birkaç Yin Hayaleti ateşe uçan kelebekler gibiydi. Ruhsal bedenleri alevlere büründü ve mavi dumana döndüler.

 

“Fiyuuv! Fiyuuv! Fiyuuv!”

 

Yi Yun'un olduğu yerden her yöne ok ardına ok atılıyordu. Sanki Güneş sonsuz altın ışık yayıyor gibiydi. Enerji okları, geçtiği her yerdeki Yin Hayaletlerinin bedeninde siyah bir delik bırakıyordu.

 

Bir anlığına tüm vadi hayaletlerin inlemeleriyle dolmuştu.

 

Enerjileri kullanamadıklarından Antik Yin Hayaletleri bile Yi Yun'un yakınına gelemiyordu.

 

Mesafeyi kapatamadıkları sürece Yi Yun'un ruh denizini işgal edemezler ve sadece yok olmayı bekleyebilirlerdi.

 

Ancak Ruh Mezarı'nda on milyonlarca yıl uyumuş olan bu Antik Yin Hayaletleri, Ruh Mezarı'ndaki şeytani Yin enerjileri sayesinde çok güçlü manevi ruhlara sahip olmuştu. Bu nedenle saf Yang alevleri tarafından yanmış ve enerji okları manevi bedenlerinde delik bırakmış olsa da ölmemişlerdi. Onun yerine tekrar bir araya gelmeye başlamışlardı.

 

O anda Yi Yun bir düşünceyle elini salladı.

 

Vadinin bir köşesinde göze çarpmayan bir Semavi Kan Birliği üyesinin bedeni titredi. Başının üstünden siyah bir enerji çıktı.

 

Yin Hayaletlerinin ötesindeki bir şeytani Yin aurası olan bu enerji Yi Yun'a doğru uçtu.

 

Bu şey Yi Yun'un Mor Kristal'i kullanarak kontrol ettiği şeytani enerjiydi.

 

Maskeli adam Shen Tu Nantian'ın cesedini ele geçirdiğinde ruh denizi şeytani enerji tarafından işgal edilmişti. O farkında olmadan şeytani enerjinin enerji parçacıkları maskeli adamın ruh denizine sızıp ruhsal bedenini hiç fark ettirmeden emmişti.

 

Bu garip enerjinin ruhsal enerjiyi yeme yeteneği vardı.

 

Ve en şaşırtıcısıysa sürekli gelişmekte olmasıydı.

 

Şimdi Yi Yun'un şeytani enerjiyi kontrol etmesi bir kaplan yetiştirmesiyle aynı şeydi.

 

Yi Yun bu enerjiyi kendisi için istiyordu, fakat enerjinin bir gün kontrolünden kaçabileceğinin farkındaydı.

 

Ancak Mor Kristal ile Yi Yun enerjiyi büyük ölçüde kısıtlıyordu. Bir düşünceyle şeytani enerjinin uzun zaman boyunca uğraşıp yarattığı bilinci yok edebilirdi.

 

Bilinci olmadığı sürece enerjinin korkulacak bir yanı da yoktu.

 

Şimdiyse Yi Yun, Yin Hayaletlerini öldürmek için şeytani enerjiyi serbest bırakmıştı. Şeytani enerji anında koyun sürüsüne dalmış kurt gibi Yin Hayaletlerini yemeye başladı!











Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44343 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr