Aradan bir gün geçti. Noah yavaşça masum veya masum olmayan her hayvanı katletmeye alışıyordu. Bu arada da kendi başına kılıç kullanmayı öğrenmek için bu masum -veya saldırgan- hayvanları talim kuklası olarak kullanıyordu.
Violet, Noah'ın değişimini takdirle izliyordu. Hayat acımasızdı ve Noah'ın kendini öldürmeye alıştırması şarttı.
Yine de bu kadar kısa sürede adapte olması oldukça ilginçti.
[Kan İhtiyacı - %40]
[Kan ihtiyacı düştü. En yakın sürede kan ihtiyacınızı gidermenizi tavsiye ederim.]
Noah retinasında beliren yazıları geçiştirirken kan enerjisini kullanmaya ve karşısındaki öldürmeye çalışıyordu.
Karşısındaki bu sefer bir tilkiydi. Fakat normal bir tilkiden farklı olarak iki kuyruğu vardı ve bir kurt boyundaydı.
Noah ona kılıçlar ile saldırmaya çalışırken zor zamanlar geçiriyordu. Dev tilki onu sıkıştırmıştı.
Tilki alaycı bir şekilde gülümser bir ifadeye sahip bir şekilde Noah’a atıldı.
Noah hayvanların temel hareketlerini az buçuk tahmin etmişti. Bundan dolayı kolayca atlattı tilkinin hamlesini. Fakat beklemediği bir şey vardı.
Tilki iki kuyruğu ile Noah’a vurdu.
Pat!
Noah, yarım metre geriye fırladı. Kuyruk saldırısını beklemiyordu. Noah kafasını iki yana sallayıp havaya sıçradı.
Ellerindeki kılıçları adeta bir kuşun kanatları gibi açtı ve tilkinin tahmin edemeyeceği bir şekilde üstten saldırdı.
Slash!
Tilkinin kafası koptu.
“Huh, bu sefer ki zordu.” diye söylendiği sırada toparlanma çabasındaydı. Tilkinin vücudundan fışkıran kana bakarken aklına gelen bir fikir ile, “Sistem, hayvanların kanını içebilir miyim?” diye sordu.
Kendi sesine benzer fakat soğuk ve biraz metalimsi ses yanıtladı.
[Mevcut seviyeniz ile kanın yoğunluğu nedeni ile mümkün değildir. İsteğinizi yapabilmeniz için gerekli olan alem: Bilge Alemidir.]
Noah kafasıyla onaylasa annesini kullandığı için suçluluk hissini üzerinden bir türlü atamıyordu. O sırada yapması gerekeni yapmıştı. Fakat bu düşünce hislerini değiştirmeye yetmiyordu.
[Kan İhtiyacı - %39]
Noah, tilki kafasını aldı. Orada onu seyreden annesine gösterdi.
Violet, “Bu tilki canavara dönüşmeye aday bir hayvan gibiydi. Bir bak bakalım çekirdek var mı içinde?” dedi.
Noah onayladı. Eline kılıcı aldı ve hayvanı kılıcı ile zorlanarak ortadan ikiye yardı. Kalbinin olması gerektiğini düşündüğü yere kolunu sokarken çok pis koktuğunu düşünüyordu.
Yine de bu düşüncelerine rağmen hayvanın iç organlarını tarumar ederken sonunda aradığı şeyi buldu.
Bulduğu şeyi dışarı çıkardı. Bu parlak masmavi bir taştı. Taş oldukça pürüzlü ve kusurlu bir taştı. Fakat tüm pürüzlerine rağmen oldukça güzel bir şekilde parlıyordu.
"Bu… mana çekirdeği mi?"
Violet, "Tam sayılmaz. Bu hayvan, canavara evrimleşebilecek kadar şanslıymış. Eğer bir kaç gün geç gelmiş olsak canavar dönüşürdü. Şu an ise bu çekirdek için kullanılacak en uygun tabir 'kusurlu' olur sanırım." diye açıklayarak Noah'ın merakını az biraz dindirdi.
Noah, biraz tereddüt etti. Fakat yine de sordu.
"Anne. Kendi halinde yaşayan bu canlıları öldürmek beni oldukça rahatsız ediyor. Yaptığımız doğru bir şey mi?"
Hayvanları öldürmeye garip bir şekilde alışmış sayılırdı. Muhtemelen kana susamış bir soy olan vampirliğin de bunda bir etkisi vardı.
Fakat vücuden rahatsız olmaması kişilik olarak rahatsız olmayacağı anlamına gelmezdi.
Bazı hayvanlar direkt saldırgan bir tutumda olsa da öldürdüklerinin çoğu sadece kendini korumak için saldırıyordu ve öldürmek üzere olduğu çoğu hayvan ona yalvaran gözlerle bakıyordu.
Bu yüzden artık dayanamadığından sorma gereği duydu.
Violet bunu soracağını biliyordu. Şu ana kadar dayanması bile oldukça etkileyiciydi.
Violet, "Yaptığımız doğru bir şey değil ama gerçek böyle. İyi birisi olman veya kötü birisi olman fark etmiyor. Kazanan kral kaybeden hayduttur Noah. Bunu sakın unutma. Sadece güçlünün sözü geçer. Vakti geldiğinde çokça insanı öldürmen gerekecek. Bunu hazırlık olarak görebilirsin.” dedi.
Noah, annesinden duymayı hiç beklemediği sözleri duyunca dondu kaldı.
"Ama… Onlara zarar vermesem bana zarar vermezlerdi…” dedi hafif inkar kırıntıları ile.
Violet, Noah'ın ifadesini görünce içi burkulsa da onu gerçekliğe hazırlaması annesi olarak göreviydi. Bu evrende sadece güçlünün sözü geçerdi.
Violet, Noah’ın yanına geldi. Noah’ın kafasını severken, “Biz olmasak, başka birisine öleceklerdi. Güçsüzler ölmeye mahkumdur Noah. Gerektiğinde masum ya da değil önemsemeden herkesi katledebilmelisin.” dedi.
Violet, çokça entrika, çokça masum gibi davranan suçlular görmüştü. Hatta kimileri gerçekten masum olsa da işlenilen suça yardım ettiğinden bileti kesilen insanlarda yok değildi.
Bu yüzden oğlunun olabildiğince az merhametinin olmasını istiyordu.
Kısa bir duraksamanın ardından, “Ayrıca bir vampirin yolu kan dolu bir yoldur. Noah, bu senin kendi iradenle seçtiğin bir yol ve bu yolun sonuna kadar yürümen lazım.” dedi.
Noah’ın içinde ki suçluluk ve red düşünceleri Violet’in son darbesi ile yıkıldı. Annesi haklıydı. Bu yolu kendi seçmişti ve sonuna kadar gitmeliydi. Gitmek zorundaydı. Çünkü kendi isteği ile bu yola girmişti.
İradesi sağlamlaşııp, saflığını yitirirken, kimsenin olmadığı bu yerde acımasızlığı ile evreni sallayacak bir vampir doğmuştu.
…
Aradan bir kaç gün geçti. Noah, gittikçe daha az duygusallıkla saldırmaya başladı. Arada canavara dönüşmek üzere olan hayvanlara denk gelecek kadar şanslı olsa da büyük çoğunluğu sadece oldukça güçlü hayvanlardı.
Tabii bu sırada kan enerjisinde ustalaşmak için kılıçlarına aktarmaya çalışıyor bunun sonucunda da kan enerjisi düşüyordu. Mevcut kan enerjisi ise…
[Kan İhtiyacı - %10]
Oldukça hızlı tükendiğini fark ettiğinde tekrar susuzluk hissetmeye başlamıştı. Öldürmeye ve gelişmeye o kadar odaklanmıştı ki ne çabuk tükendiğini farkında değildi.
Noah’ın korkutucu kararlılığını gören Violet etkilendi. Noah, çocukluğundan beri uslu olsa da bir şeye inat ettiğinde o şeyden kolay kolay vazgeçmezdi. Gerçi inat ettiği sadece iki şey olmuştu.
Bu nedenle oğlunun ilk defa bu kadar kararlı bir şekilde -rahatsız hissetmesine rağmen- istediğini yapıyordu.
Oğlunu hayranlıkla karışık gurur ile izlerken oğlu yanına gelip isteğini belirtti.
“Anne… Kan lazım… İçebilir miyim...?”
Noah’ın kan kızılı elips gözleri parıldadı. Yine de asla saldırma gibi bir şey aklından geçirmedi. Aksine iyi bir oğul olarak sessizce cevabını beklemekteydi.
Yine de bu yavru köpeğin bakışları ile annesine bakmasına engel değildi. Bir -yarım kanda olsa- bir vampirin bu şekilde davranması oldukça komikti.
Noah’ın isteği ile Violet iç çekti. ‘Oğlumun kan enerjisi konusunda tutumlu olmayı öğrenmesi lazım.’ diye düşündü.
Yine de Noah’a içmesi için izin verdi. Boynunu açtı ve Noah’a “Hadi.” dedi. Violet için oldukça utanç vericiydi bu.
Ne yazık ki Noah için aynısı geçerli değildi. Kendi yağında pişmiş, kızarmış tavşan eti, bulmuş gibi annesinin boynuna yapıştı.
Violet, "Ah~ biraz yavaş ol." diye söylendi inlerken.
Garip bir şekilde ilk emişine nazaran daha az acı veriyordu. Fakat daha az vermesi, hala acı verdiği gerçeğini değiştirmiyordu.
Noah, 1500 mililitre emene kadar durmadı. En sonunda tam olarak doyduğunu hissetmese de annesine bir şey olmasını istemediği için hemen ayrıldı.
[Kan İhtiyacı - %150]
[Fazla kan içtiniz! Hemen Kadim Vampir Gelişiminin uygulanması tavsiye edilir.]
Noah da sistem ile aynı fikirdeydi. Fakat önce annesine bakması lazımdı.
Violet'in yine teni solgunlaşmıştı. Annesinin halini görünce bir süre kan enerjisini kullanmamaya karar verdi.
Violet, oğlunun endişeli bakışlarını görünce, ne düşündüğünü tahmin etmiş gibi konuştu.
"Ben iyiyim. Sadece bir kaç gün içinde fazla kan enerjisi kullanma."
Annesinin dediğini duyunca annesinin de kan enerjisi hakkında bilgisi olduğunu fark etti.
“Anne kan enerjisini biliyor musun?”
Violet, Noah’ın parlak gözlerle ona baktığını görünce güldü ve bildiklerini söyledi.
“Tam olmasa da az biraz biliyorum. Kan enerjisi oldukça saldırgan bir enerji çeşididir ve genellikle karanlık türlerin kullandığı bilinmektedir.”
Noah hemen sorusunu sordu.
“Peki anne bu kan enerjisini nasıl kullanabilirim? Kılıçlara yönlendirmeyi denesemde çok fazla kan enerjisi yiyor ve kontrol etmesi çok zor.”
Violet güldü ve “Demek o yüzden bu kadar çabuk kanın bitti...” diyip baktı. Noah utançla başını eğdi.
Yine de Violet anlatmaya devam etti.
“...Herneyse kan enerjisini iletebilen materyaller oldukça nadir. Bu sebeple bir çok yüksek sınıf vampir bile silah kullanmaz. Onun yerine kan büyüsünde ustalaşırlar.”
Noah, “O zaman kan büyüsü öğrenene kadar kan enerjisi kullanamaz mıyım?” diye sordu üzgün bir ifadeyle.
Violet gizemlice gülümsedi.
“Elbette kullanabilirsin.”
“Nasıl?”
“Yumruklarınla.”
“Ha?” Noah anlamadı.
Violet, “Dediğim gibi yumruklarını hem mana hem de kan enerjisi ile güçlendirip düşmanlara saldırabilirsin.” dedi.
Noah hafifçe üzüldü. O kılıçlarla saldırmayı daha çok seviyordu. Fakat kan enerjisi kontrolünde ustalaşmak istiyorsa annesinin dediğini yapması gerektiğini hissetti.
“Peki anne. O zaman artık yumruklarımla hayvanları öldüreceğim. Şimdi… biraz gelişim yapayım.”
Violet onayladı.
“Benimde biraz kendimi toparlamak için meditasyon yapmam lazım.” dedi ve mediatif duruma geçti.
Noah da aynı şekilde meditasyon yapmaya daha doğrusu fazlaca emdiği kanı dantianındaki mana ile harmanlamaya başladı.
Yin ve Yang’ın en güzel tasvirlerinden birisi gibiydi Noah’ın dantianı şu anda. Dantianın sahibi olmasına rağmen o bile kendi dantianına hayran kalmadan edemedi. Yine de hayranlığını bastırdı ve emdiği kanı dantiana akıtmaya başladı.
Kan yavaşça artıyor, mananın etkinliği azalıyordu. Bunu fark edince hemen Noah doğadaki manayı sömürmeye başladı.
Mana emişi oldukça hızlıydı. Kısa sürede mana ile kan bir kez daha denge kurdu. Tabii manadan etkilenen kan, kısa sürede safsızlıklardan arındı ve eskisi gibi saldırgan kan enerjisine dönüştü.
Yine de pek beklemediği bir şey başına geldi. Kan enerjisi de mana da ağzına kadar dolmuştu. Bu da demekti ki bir kez daha atılım yapabilirdi!
Hemen mana ile kan enerjisini Kadim Vampir Gelişimine göre hareket ettirerek dantianını çatlatmaya başladı.
Çat! Çat!
Dantianı eskisindende güçlü olduğundan çatlaması oldukça zor olsa da iki kez çatladığı içi işi nispeten daha kolaydı. Mana ve kan enerjisi dantiandan sızdı ve dantianın üstünde yeni bir kap oluşturmaya başladı.
Fakat normal bir insan dantianı mavimsi bir hal alırken Noah’ın ki kızıl bir ışıltı ile parlıyordu. Parladıkça ise yeni oluşan kap sağlamlaşıyor ve eskisini yutuyordu. İşin daha da ilginç yanı bu fenomen olurken kan enerjisi ile mananın bir kısmı dışarı sızıyor ve onun vücudunu olması gerekenden daha güçlü bir hale sokuyordu.
Noah bu fenomenden oldukça memnundu.
Kısa bir süre böyle devam ettikten eski dantianın tamamını yeni dantian özümsedikten sonra son bir kızıl parlama ile dantian eskisi gibi saydam bir hale dönüştü.
Noah sonunda bir kez daha kademe atlamıştı.
[Ölümlü Diyarı - Temel Oluşturma - Beşinci Kademe (Kan Arzulayan)]
Bu kadar kısa sürede iki kademe atlamıştı! Oldukça mutlu ve heyecanlıydı Noah.
Hemen gözlerini açıp annesine kademe atladığını söylemek istedi. Tam o sırada kan ihtiyacı barını gördü ve neden kademe atladığını anladı.
[Kan İhtiyacı - %100]
Anlaşılan ne kadar çok kan emerse o kadar çabuk güçlenecekti. Yine de şu an için annesinden kan ememezdi. Ne de olsa annesini kurutup ölümüne sebep olmak istemiyordu.
Bu nedenle aklındaki düşünceleri bastırdı ve mediatif durumdan yeni çıkan annesine döndü ve sevinçli bir şekilde “Beşinci kademe oldum anne!” dedi.
Violet şaşırdı. Oğlunun gelişimi birden çok artmaya başlamıştı nasıl da şaşırmazdı? Fakat aynı zamanda endişelendi de.
Violet, azarlayan fakat hafifçe de endişeli bir tonla, “Noah, temelini sağlamlaştırmadan gelişimini yükseltme dememiş miydim sana?” diye söylendi.
Noah, haksızlığa uğrayan bir çocuk edasıyla, “Ama gelişimim zaten sağlamken gelişimimi yükseltiyorum anne.” diye yanıtladı.
Violet daha da şaşırdı. Bu nasıl bir hızdı? Yoksa onun etkisi miydi? Kısa bir düşüncenin ardından aklından onu eledi.
‘O, olamaz. Noah doğarken o soyun özellikle baskılandığına eminim. O zaman geriye tek bir seçenek kalıyor…’ diye düşündü.
Bu seçenekte tabii ki vampir soyuydu. Fakat Vampir soyu ile bu kadar hızlı gelişim sağlaması mümkün müydü? Vampirler hakkında sadece temel düzeyde bilgiye sahip olduğundan hiçbir fikri yoktu.
Noah’ın ona yalan söylediğine dair en ufak bir düşüncesi bile yoktu. Oğluna güveniyordu. Bu nedenle böyle bir hızla gelişmesini potansiyeline ve vampir soyuna bağladı.
Noah da neden böylesine hızlı geliştiğini bilmiyordu. İkisininde bilmediği şey, ne soy ile alakalıydı ne de potansiyelle. İşin sırrı kullandığı teknikteydi.
Kadim Vampir Gelişimi, çoğu vampirin özlemle aradığı efsanevi bir teknikti. Derler ki vampir türünün oluşmasına sebep olan tanrı unutulmuş zamanlarda bu tekniği kullanarak zirveye çıkmış ve bu tekniği yarattığı tür ile paylaşmış.
Ne yazık ki insanlar gibi düşünebilen her ırkta ve türde açgözlülük vardı. Bu gelişim tekniğine sahip olmayan türler olan türlere savaş başlatmış ve en sonunda da kadim gelişim tekniği tarihe karışmıştı.
Ne Noah’ın, ne de Violet’in bu hikayeden haberi olmadığından ikisi de vampir soyuna ve potansiyeline bunu bağladılar.
Violet, Noah’ın kan emmesi sonucu yorgun olduğundan bugün başka hayvan avlamadılar.
Noah, kendindeki değişiklikleri kavramak için meditasyon yapmaya başladı. İlk başta vücudu aynı gibi gözüküyordu. Fakat gözleri dikkatli olan ve onu önceden tanıyan birisi teninin biraz soluk olduğunu ve gözlerinin kızıl bir ışıltı ile parıldadığını fark edebilirdi.
Evet, Noah normal halinde iken gözleri diğer vampirlerden farklı olarak orjinal rengindeydi.
Daha doğrusu ufak bir parıltı dışında orjinal rengindeydi...
Noah kendi vücudundaki değişikliklere bakarken, gözlerine giden bir kan enerjisi akışı olduğunu fark etti. Onun ne olduğunu merak ettiğinden, kontrol etmeyi denedi.
Şaşırtıcı bir şekilde başarılı bir şekilde kontrol altına almıştı. Bu sefer bağlantıyı kesince ne olacağını denedi ve bağlantıyı kesti.
Birden gözlerinin algısının her zamankinden biraz düşüş yaşadığını hissetti. Noah ilk başta ne olduğunu anlamasa da sonradan ne olduğunu anladığında sırıttı.
Artık fark edilme olasılığı baya azalmıştı.
[Yetenek Öğrenildi: Vampir Gözleri]
Tam o sırada beliren panel ile şaşırdı ve sorma gereği duydu ve olabildiğince kısık bir sesle sordu.
“Bu yeteneklerin amacı ne?”
Sistem şans eseri duygudan yoksun sesi ile yanıtladı.
[Kullanıcının bildiği şeyleri daha pratik bir şekilde kullanabilmesi amacıyla yetenek sistemi tasarlanmıştır.]
“Yanii sadece yeteneğin ismini düşünerek yeteneği anında açıp kapatabilir miyim?”
[Evet.]
Noah, “Güzel.” dedi sessizce. Sonrasında ise akşama kadar kendini incelemeye ve ardından temelini daha da sağlamlaştırıp sağlamlaştıramayacağına baktı. Akşam olunca annesinin hazırladığı güzel yemeklerden birini yedi ve uyudu.
…
Sabah, Yaşlı Lia’nın gelmeye başladığını hisseden Violet, Noah ile birlikte tarikata döndü.
***Yazar'ın Köşesi***
Ejdertanrı ve Vampir Hükümdarı isimli serilerim hakkında önemli bilgileri ve duyuruları Ay Diyarından öğrenebilirsiniz. Ayrıca eğer bölüm atmıyorsam sebeplerini de genelde orada yazıyorum.
Not: Sunucu da rol-alım kanalından bildirimini almak istediğiniz serinin rolünü almayı unutmayın.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..