Reyina dün geceden sonra odasının zemininde sabahlamıştı, yavaşça gözünü araladığında ise her şeyin bir kabus olduğunu düşünmüştü ama bedenine işleyen soğuğu hissedince ise tüm bu yaşananların gerçek olduğunun farkına vardı.
Etrafına bakınca gözüne yerde ki tepsi takıldı, üstünde bir bardak su, bir tabak mısır lapası ve iki parça kurumuş mısır ekmeği vardı.
Reyina yavaşça tepsiye yaklaştı ve kuru ekmeği zorda olsa yemeğe çalıştı, her ısırışta gözyaşları daha da artıyordu ama yinede gülümsemeye çalışıyordu.
Çünkü en güzel anıları annesi ile gülerken ki anlarıydı ve annesi hep derdi ki, "Sakın unutma Reyina bu hayatta en güçlü olan insanlar her ne durumda olursa olsun gülmeyi iyi bilen insanlardır, bu yüzden sen hep gülümse." Derdi.
Bu yüzden Reyina hayatı boyunca gülümsedi başkaları ona ne kadar kötü davranıp onu aralarından dışlasalar da o hep gülümsedi, annesi artık yanında olmasa bile, babası onu evlatlıktan red etse de o yine gülümsedi ve karşılaşacağı tüm zorluklar karşısında yine gülümseyecekti.
Çünkü gülümseyince bu hayatta her zaman bir umut olduğu bir gerçeğini hissediyordu.
O kahvaltısını yaparken 4 kişi onun odasına doğru yaklaşıyordu ve odanın kapısının açılmasıyla içeriye ilk Lisa sonra ise 2 hizmetçisi ve siyah cüppe giyen yaşlı bir kadın girdi. Ve yavaşça yerde oturan Reyina'ya yaklaştılar.
"Sevgili Reyina bu odada son kahvaltını yaparken umarım büyük bir zevk alıyor dursun, çünkü artık bu odada kalmayacaksın." Lisa'nın suratımda memnun bir ifade oluşurken;
Reyina ise neden odasından atıldığını anlamıyordu, "Neden? Ben babamı görmek istiyorum."
Lisa rahat bir tavırla karşısında ki masaya otururduktan sonra gülümseyerekten Reyina'ya baktı.
"Baba mı dedin sen? Sanırım bulunduğun konumu henüz idrak edemedin her halde, ama endişelenme sana büyük bir zevkle anlatacağından emin olabilirsin." Yüzüne sinsi bir gülümseme yerleştirildi.
"Öncelikle artık bir baban yok, dolayısıyla prenseslik unvanın ve tüm hakların da elinden alındı. Artus 1 yıl boyunca sarayda olmayacak bu yüzden ben ne dersem onu yapacaksın, şu andan itibaren bir ailen yok ve sahip olduğun tek şey kendi ismin. Ama aile konusunda endişelenme senin için uygun eşlere bizzat bakacağım böylelikle asla yalnız kalmazsın ama ondan önce şu işi halledelim."
Dedikten sonra yaşlı kadına baktı ve soğuk bir sesle "Mühürle." Dedi.
Gözlerini tekrar Reyina'ya çevirdikten sonra, "Her nekadar soysuz bir anneye sahip olsan da damarlarında hala Artus'un kanı akıyor, bu yüzden hiç sahip olamayacağın güçlere sahipsin ve seni bu şekilde bırakırsam eninde sonunda kontrolünü kaybederim. İyisi mi şimdiden elime almak." Sözlerini bitirdikten sonra hafifçe kafasını salladı.
Ardından yaşlı kadın Reyina'ya yaklaşırken, "Üst kıyafetlerini çıkarın ve onu sabit tutun."
Reyina kendine yaklaşan hizmetçilerle mücadele etse de onların gözünde bu sadece anlamsız bir çabadan ibaretti.
Gözleri yaşlı ve acılar içinde yerde yatan Reyina'nın belinden üstü tamamen açıktı.
Yaşlı kadın Reyina'ya yaklaştı ve birden elinde biliren siyah kağıdı onun göğsüne bastırdı, o andan itibaren tüm hislerini kaybeden Reyina öylece kaldı.
Sonra ise siyah kağıt çürümeye başlarken Reyina'nın göğsünde siyah bir göz belirir di ve içinde zincirle sarılı bir kalp oluştu.
"Mühür oluştu tek gerek bir damla öz kan sonra ise gelişim yapamaz, büyü kulanamaz hatta siz istemeden nefes bile alamaz."
Lisa tatminkar bir ifadeyle Reyina'ya baktıktan sonra yaşlı kadına bir kese fırlattı ve "Anlaştığımız gibi ödülün kese de."
Gözlerini hizmetçisine çevirerek "Neri misafirimize çıkışa kadar eşlik et."
"Tabi hanımım." Dedikten sonra yaşlı kadınla birlikte ayrıldı.
Son bir kere daha Reyina'ya baktıktan sonra, "Hala bilincin yerinde ve artık yeni yaşantınla baş başa kalabilirsiz." Derken bir parmağı ile onun göğsüne dokundu ve parmağından çıkan kanla birlikte mühür siyah rengini kaybederek tamamen kırmızı bir renge büründü.
Arkasını dönüp giderken, "Selis ona yeni yaşamını anlat ve kalacağı yeri gösterdikten sonra yanıma gelebilirsin." Dedikten sonra ayrıldı.
"Emredersiniz hanımefendi." Diye arkasından eğilerek söyledi ardından yerde yaşlı gözlerle gülümsemeye çalışan Reyina baktı, ama sadece o gülümsediğini sanıyordu Selis'e göre yüzünde çaresizlik ve umutsuzluktan oluşan anlamsız bir ifade vardı.
Bir süre Reyina'nın kendine kelimesi için başında bekledi ve o kendine gelince tamamen umursamaz ifadesiyle;
"Beni iyi dinle, bundan sonra sende bizimle birlikte hizmetlilerin yaşadığı yerde yaşayacaksın, bizlerin bir görevi olduğu gibi hanımefendi de sana bir görev verecektir. Her sabah güneşle birlikte kalkacak ve günde 3 öğün yemek yiyeceksin, görevlerin bitene kadar mola veremezsin ve bitince de ortalarda dolaşmana izin yok. Derhal hizmetlilerin toplandığı yerde her hangi bir göreve hazır bir şekilde bekleyeceksin." Dedikten sonra biraz durdu ve;
"Buraya kadar anlamadığın bir şey veya bir sorun yok sayarak devam ediyorum, çoğu hizmetlerin görevleri akşam yemeğinden sonra biter. Ama gece saatlerinde de hizmet ettiğimiz kişilerin her hangi bir isteği olduğunda onları karşılamak için bazı hizmetliler geceleri de göreve hazır beklemek zorundadır.
Bunların haricinde sana verilen her görevi sorgulamadan itaat etmek zorundasın, bu birinin yatağına girmek bile olsa karşı çıkamazsın. Ayrıca gerektirmedikçe konuşma ve göz teması kurma, başın eğik ve ellerin daima ön tarafta çapraz bir şekilde durmalıdır. Sol el alta, sağ el ise yukarıda olacak şekilde olmalıdır." Biraz soluklandıktan sonra devam etti.
"Tüm bu anlatıklarım gün içinde yapılması ve uyulması gereken zorunluluklardır, bunlara ilaveten başka kurallarda var ama eskiden bir prensestin ve sana hizmet eden kişiler sana nasıl davranıyorsa sende hizmet edeceğin kişiye o şekilde davranacaksın.
Şimdi son olarak nasıl görüneceğini anlatacağım ondan sonrada seni bundan sonra kalacağın odaya götüreceğim, ilk olarak üzerimde ki hizmetlilerin giydiği tek tip kıyafetlerden giyeceksin, saçların her zaman arkadan örgülü ve kısa kesim olacak.
Bunun hariciden her akşam banyo yapacak ve her sabah sana verilen parfümü üstüne sıkacaksın, kişisel görünümüm her sabah görevine başlamadan bizlerden sorumlu kişiler tarafından kontrol edilecek, gün içinde her hangi bir sebeple kıyafetini kirletirsen en kısa sürede değiştirmek zorundasın.
Artık genel olarak düzeni öğrendiğinin var sayıyorum ve yakın zamanda pratik yapmak için çok vaktin olacağı için her hangi bir eksikliğin kalmayacaktır. Şimdi kıyafetlerini giy ve beni takip et seni yeni yaşantınla tanıştıracağım." Dedikten sonra Reyina'ya bile bakmadan kapıya yöneldi.
Reyina ise bırak ayağa kalkmayı artık kendinde gülümseyecek gücü bile bulamıyordu, o tamamen boşlukta ve yalnızdı.
Selis ona ne kadar seslense de o yerde öylece kaldı, en sonunda pes eden Selis bir muhafız yardımıyla Reyina'yı sürükleyerek yeni yaşantısına doğru yol aldılar.
Sarayın merdivenlerinden doğruca zemin katında altında bulunan yere indiler, ardından muhafız gidince Selis, "Bu gördüğün yer sarayın altında yer alan hizmetlilerin çoğunun görev yaptığı yerdir. Burada yemek, bulaşık, çamaşır ve bir çok malzeme depolanır ayrıca bizlerin kaldığı odalarda burada bulunur. Şimdi seni odana götüreyim de rahat et." Dedikten sonra yürümeye başladı.
Reyina ise sadece onu takip etmekle yetindi, çünkü artık bu konuda yapabileceği hiç bir şeyi yoktu.
Ne yardımını isteyebileceği bir ailesi nede ona her ne olursa olsun yardım edeceği bir dostu yoktu, Reyina ne kadardır yürüdüğünü bilmese de önünde uzanan devasa koridora bakıyordu.
"İşte burası senin kalacağın yer, tüm odalarda sana bahsettiğim imkanlar mevcut durumda ve bu odalar beşer kişiliktir. Ama yalnızlığı ne kadar sevdiğini bildiğimden senin odanı 6.koridorda ki 29.oda olarak ayarladım, biraz eski ve tadilat görmesi gerekli ama orada kimse kalmıyor böylece daha rahat edebileceğini düşünüyorum."
Reyina'ya anlatacaklarını bitirdikten sonra Selis başka bir hizmetliye Reyina'nın durumunu anlattı ve onu kalacağı odaya götürmesini söyledi.
"Bundan sonra ben ayrılıyorum ve bu kız sana odanı gösterecek ayrıca henüz bir görevin olamadığı için sana anlattıklarımdan şimdilik muafsın ama ortalıkta fazla gezme." Sözünü bitirdikten sonra hanımefendisinin yanına geri döndü.
Bu sırada Selis'in emir verdiği hizmetçi Reyina'yı kolundan tutarak yeni odasına doğru yola koyuldular, ve kısa bir süre sonra ise, "İşte 29.oda burası, biraz eski ama sana verilenlerle yetinmek zorundasın tatlım. Artık yavaştan yeni yaşantına alışsan senin için daha iyi olacaktır." Dedikten sonra Reyina'yı tüm gücüyle odanın kapısına doğru itti.
Bir anda neye uğradığını anlamayan Reyina ise eski kapıya çarpıp mermerden yontulmuş kavisli zemine sertçe düştü, odanın kapısı bile yılların ardından kilit tutmaz olmuşken içerisi kapıdan bile daha kötü durumdaydı.
Ama Reyina'nın bu gibi durumları umursayacak bir halde değildi, bu yüzden yavaşça ayağa kalkıp tozdan tabaka bağlayan yatağa uzandı ve artık zaman içinde eskiyen yatak onun ağırlığını taşıyamayınca bir anda çöktü.
Reyina ise bu durumda sadece umutsuzluk içerisinde gözlerinde ki yaşları serbest bırakarak gülümseye bildi.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..