Tüm tuzaklar ve çalılar hazırlandıktan sonra planın son aşamasını konuşmak için tekrar bir araya geldiler ve Ashley hızlıca konuya girdi, "Pekala her şey hazır şimdi nasıl sağ kalacağımızı söyle."
"Şu anki bulunduğumuz gibi çevrede irili ufaklı birçok tepe ve bizi arkasında saklayacak kadar kalın gövdeli ağaçlar var, her birimiz bir tepeye çıkıp kutlar tam saldırıya geçip, geyikler telaşla kapıldığında arkasında saklandığımız ağaca vuracağız ve ağacın sarsılmasıyla dalarda ki bütün kar bizim üzerimize düşüp bizi kamufle edecektir. Şimdi planı anlattığıma göre sorusu veya da eksik olduğunu düşündüğü bir şey var mı?"
Bir süre sessizlik oluşunca herkesin hemfikir olduğu anlaşıldı ve Ovour kaldığı yerden devam etti. "Şimdi sıra Ashley ve oklarında."
Ve ona bakarak devam etti. "Geyik sürüsünden uzaklaş ve kurtların bölgesine rastgele ok at ama sakın geyikleri ürkütme yoksa her şey boşa gider, biz seni burada bekleyeceğiz." sözü bitikten sona Ashley kafasını salayıp ağaçların arasında kayboldu.
"Pekala Ashley gittiğine göre kendinize bir tepe seçin ve bu tepe benim." Diyerek ağaca iyice yaklaştı ve tepeyi ilk terk eden Andrev hemen karşıda ki tepeye yerleşip beklemeye başladı.
Tepede sadece Ovur ve Teno kalmıştı artık. "Eee sen neden hala buradasın Teno?"
"Hadi ama Ovour bu ağaç kocaman ikimizde altında saklayabiliriz."
"Öyle olabilir ama başka büyük ağaçlarda var, ayrıca korkma aksi bir şey olursa ilk seni kurtarırım merak etme, sadece ban güven." Elini Teno'nun omzuna koyarak konuştu ve öz güvenle gülümsedi.
Ama Teno bunlara kanmamıştı ve, "İstemiyorum." Diye karşılık verdi.
Ovour ise, "Sen gitmezsen ben seni atarım." Deyince Teno, "Elime düşersin bir gün." Diye uzaklaşırken söylendi ve en köşede ki ağacın altına yerleşti hatta şimdiden çevredeki karları etrafına toplamaya başladı bile.
Kısa bir süre sonra Ovour çevresine bir kez daha göz gezdirdi, Andrev hazır bir şekilde beklerken Teno çoktan kendine kardan bir duvar yapmıştı bile ve kendi etrafını düzenlerken Ashley hızlıca Ovour'un bulunduğu tepeye geldi.
Ekinde yay sırtında baş bir ok kılıfı vardı. "Oklar işe yaradı, uzaktan birkaç kurt bile gördüm. Yakında burada olurlar."
"Tamam hızlıca bir tepe seç ve ben işaret verince ağaca vur." Diye son uyarıları da yaptı.
Ashley arkasını dönüp gidecekken birden üzerinde ki kalın postu çıkarıp Ovour'a fırlattı ve "Bunu başından geçir ve yakalarını kaldır bu sayede soğuktan ve kardan korunursun." Birkaç şey daha söyleyip ayrıldı.
Ovour ise sadece elinde ki siyah geyik kürküne bakıyordu, tıpkı bir örtü gibiydi ve tam ortasında başın girebileceği kadar bir boşluk ve çevresine dikilmiş tavşan kürkleri vardı.
Ovour hemen başının üzerinden kürkü giydi ve yakalarını kapadı, geyik kürkü el bileklerinden beline kadar olan tüm bölgeleri kapladı.
Kısa bir süre sonra ise burnuna gelen güzel kokuyu fark etti. "Tıpkı annemin yaptığı parfümler gibi tamamen doğal."
Kokuyu içine çektikçe parfüme karışmış olan ter kokusu Ovour'u birden heyecanlandı, tıpkı bir zamanlar dişi sarmaşığın ona hissettirdiği gibi hissetmeye başladı ama birşeyler farklıydı.
Onun kokusu içindeki arzuyu ve şehveti attırırken bu ter kokusu ise sadece Ovour'un zihninde Ashley'i canlandırdı.
Ve bu durum onu bam başka duygulara yönlendirirken istemsizce Ashley'e baktı, daha önce hiç ona bu kadar dikkatli bakmamıştı ve onun hırçın kişiliğine rağmen oldukça güzel olduğunu düşündü ama bu düşüncelerini bir kurt uluması ve ardından yükselen geyik sesleri onu kendine getirdi ve birden "Şimdi!" Diye kükredi.
Ardından 4 boğuk ses yükselirken bu 4 kişi düşen karların altında kaybolup gittiler.
Ne yaşama dürtüsüyle kaçışan geyikler ne de av peşinde koşan gözü dünmüş kurtlar onları fark etti. Ama kesin bir şey vardı ki oda boğazları yırtırılcasına bağırıp debelenen geyiklerdi, bu geyikler Andrev ve Ashley'in tuzaklarına yakalanan geyiklerin sesiydi.
Ardından duyulan kısa ve boğuşma sesleri ise kurtların boğarak öldürdüğü geyiklerin son sesleriydi.
Tüm bu av ve avcı sahnelerini karların altından izleyen 4'lü korkmadan edemedi, ne 2 kardeş nede Ovour ve Teno bu tür bir durum ne görmüş nede duymuşlardı.
Artık sadece beklemek vardı, uzun bir bekleyiş.
2 saat sonra;
Uzun bir bekleyişin ardından çevredeki son kurt sesleri de duruldu, son kurtta üzerinde ki bakışlardan habersiz payını aldıktan sonra uzklaştı ama hiç birisi karın altından çıkmadı sadece beklediler ve son leşçiler kalana kadar beklediler.
Güneş bile çoktan en tepede yerini almıştı ve artık bu bekleyişin sonu gelmişti.
İlk olarak Ovour üzerinde sertleşmeye başlayan kar yığınını parçalayıp çıkmıştı, onu takiben Andrev, Ashley ve son olarak burada ki bulunuş amacını uzun bir süre düşünen Teno çıkmıştı.
Hepsi Ovour'un bulunduğu yerde toplanırken son gelen Teno kolarını gererken, "Bir tavşan için bu kadarı çok fazla." Diye söylendi.
Tabi şu anda kimse onu dikate almadan çevreye bakındılar ve gördükleri her yerde kan, kemik parçaları, kopatılmış et ve deri parçalarıyla doluydu. Bazı parçalardan beslenmeye devam eden leşçi kuşlar bile vardı.
Ama bunların yanında bir tane bedeninden kopmuş geyik başı özellikle göze çarpıyordu, her biri Ovour'un koları kadar olan boynuzllara ve daha da küçük çıkıntılara sahipti.
Andrev o boynuzlara doğru giderken Ashaley çoktan belinde ki küçük baltayla bir başka geyiğin boynuzlarını kesmek için hazırlanıyordu ve yarım saatten kısa bir sürede kocaman bir erkek geyik boynuzu onun yanında iki dişi geyik boynuzu ve birde küçük bir erkek geyik boynuzu vardı.
Ashley ve Andrev kendi içlerinde ufak çaplı bir şok ve heyeacan yaşıyorlardı, çünkü hiç çaba harcamadan 4 geyik boynuzuna sahip olmuşlardı ama onlardan daha ilginci Ovour hakında ki düşünceleri olmuştu.
İkisi dile getirmesede bu şekilde bir avlanma yöntemi düşünmeleri imkansızdı hatta belki buna yakın bir tane bile düşünmeleri kendileri için çok zor görünüyordu.
Ovour ise planının bu derce etkili olmasından oldukça etkilemiş ve kendisiyle gurur duyuyordu.
Teno ise sadece hayatta kladığı için tanrılara şükür ediyordu.
"Burada daha fazla oyalanmayalım artık, her geçen saniye bizim için tehlike anlamına geliyor." Teno hiçte boynuzlara ilgi dumuyordu sadece buradan bir an önce gitmek istedi ve yolculuğun başından beri ilk kez üçüde Teno'ya hak verdi, ardından bulundukları bölgeden hızlıca uzklaştılar.
Ovour ve diğerleri gelişlerine göre ormanın iç kısımından çıkmları daha hızlı oldu çünkü herkes hızlarını artıran teknikler kulanarak düz yerlede hızını artırarak devam etti ve sonunda geyiklerin izlerini ilk buldukları dere yatağında mola verdiler.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..