47-Av Ve Avcı Geleneği

avatar
443 2

Varoluşun Ötesinde - 47-Av Ve Avcı Geleneği


Dere yatağına ilk yaklaşan Teno hızlıca dizlerinin üzerine çöktü ve ardından dereden su içmeye başladı.


Andrev de ona eşlikederken Ovour'da susuzluguna engel olamdı ve dereye dogru ilerlerken Ashley onu üzerinde ki geyik postundan çekiştirdi ve belinde asılı olan matarasınını çıkartıp, "Avucunu birleştir dedi." Ovour hızlıca denileni yaptı, sonra ise Ashley mataranın içindekini Ovour'un Avucuna döktü.


Ovour avucuna dökülen kahve rengi sıvıdan tatlı bir koku burnuna geldi ve hiç düşünmeden içti, bedenine yayılan sıcaklığa kendini bıraktı.


"Bu çok iyi geldi." Dedi ve Ashley'e bakmaya devam etti.


Ashley ise Ovour'a aldırmadan ateş yakmak için uygun bir yer aramaya başladı ve kısa bir süre sonra leziz et kokusu hepsinin dikatini çekmişti ve ateşe uçuşan güveler gibi ateşin başına toplandılar.


Herkes bir parça geyik etini yerken Andrev büyük bir prçayı Ovour'a doğru fırlattı, Ovour ise geyik etini yakalayıp bırakması bir oldu. "Yandım! Yandım!" Diyerek eline üflemeye başladı.


Andrev ise, "Üzgünüm bu pek düşündüğüm gibi sonuçlanmadı ama önemli değil, geyiklerin izini ben ve kardeşim sürsede o durumda ikimizinde elleri bağlıydı ve sen o anda bir plan yaptın, uyguladık ve sonucu karşımızda."


Karşıda ki boynuzları göstererek devam etti, "Bu durumda plan sana ait olduğuna göre en büyük payıda sen alacaksın ama ilgilenirsen sana bir teklifim var."


Ovour ise biraz düşününce Andrev'in haklı olduğunu kabuletti, eğer isterse o büyük boynuzlar onun olabilirdi. Ama Andrev'in bilmediği bir şey vardı o da Ovour'un boynuzlara ilgilenmemesiydi.


"Dur, demek istediğini anladım ama ilgileniyorum." Dedikten sonra bir parça geyik eti daha yedi ve bu sırada 2 kardeşin de yüz ifadeleri çökmüştü, özellikle de Andrev'in.


Eti yutan Ovour kaldığı yerden devam edip sözünü tamamladı, "Boynuzlara ilgileniyorum, hepsini alabilirsiniz." Sözünden sonra Andrev inanmayan gözlerle Ovour'a baktı.


"Bundan emin misin?" Andrev'in kendi ahlak sınırları vardı ve böyle bir şeyi karşılıksız almak ona yakışmayan bir davranıştı.


"Evet evet henüz ecelime susamadım." Onlar bu sözden anlamsa da Ovour çok iyi biliyordu ki eğer eve o boynuzlara giderse annesi ona kesinlikle acımazdı, hatta babası bile ona yardım edemezdi bile.


"Ne kast ettiğini anlamsa da boynuzlara ilgilenmediğin kesin, bu durumda onları alıyorum."


Ovour ilk defa Andrev'in gülümsediğini görüyordu ve bu durum Ashley içinde geçerliydi, o da kardeşini nadiren bu kadar mutlu görürdü.


Kısa bir süre daha dere kenarında kaldıktan sonra klana doğru yürümeye başladılar ve hallerinden son derece mutluydular.


Andrev ve Ashley birden fazla boynuzlara, Ovour yeni bir tecrübe ve macera yaşadığı için, Teno ise sadece hayatta kaldığı için seviniyordu.


Yol boyunca bir çok konudan bahsederken Teno aklına gelen bir soruyu sorunca, "Bu boynuzlara ne yapacaksınız?" Diye 2 kardeşe bir soru yöneltti ve bu soru Ovour'u da meraklandırmıştı.


Ve cevap birkaç adım sonra Ashley'den geldi.


"Yarın dış kılan için özel bir gün ve sizinde bildiğiniz gibi genç nesil için bir turnuvası düzenlenecek, bizim bu turnuvaya katılmak için babamıza bu boynuzları vermemiz gerek."


"Yani bu babanızın bir şartı, boynuzları getir turnuva katıl durumu." Ovour hızlıca düşüncelerini söyledi


"Kısacası öyle tabi." Diye karşılık veredi Ashley.


"Bizde turnuvaya katılacağız ve bu yüzden ormana gelip tekniklerimizi test etmek istemiştik tabi sizinle karşılaşan kadar." Dedi Ovour.


Açıkçası bu durum Andrev ve Ashley için normaldi hatta bu konuda küçük tahminleri bile vardı ama Ashley'in merek ettiği bir başka konu vardı ve, "Peki ya ne gibi bir amacınız var?"


"Amaç?" Ovour düşüncelere daldı, turnuvaya babsının önerisi üzerine katılmak istemişti ve bu yolun sonunda ona imparatorluk ordusunu vad etmişti ve Ovour bu konudan başka bir amaç hiç düşünmedi.


Bu soruya verecegi tek cevap ise, "İmparatorluk ordusu." Oldu.


Bu sevap 2 kardeşin dikatini çekmişti ve Ashley göz ucuyla Teno'ya bakmıştı.


"Ben sadece Ovour tarafından sürükleniyorum, hepsi bu." Diyerek Ashley'in bakışlarına yanıt verdi.


Ve ilelemeye devam ederken sonunda Royng Klanının taş duvarlarının birleştiği taş geçit karşılarına çıkmıştı.


Gurup taş geçite varınca oldukça dikkat çekmişti özellikle de Andrev'in sırtında ki o boynuzlar aç gözlü ve kıskanç insanların bakışları altındayadı.


Ama hiçbiri bu bakışlara aldırmadı.


Andrev sırtında ki boynuzları indirip, yavru erkek geyiğin boynuzlarından birini aldı ve Ovour'a dönerek, "Bu bounuz senin hakın." Ovour boynuzları istemediğini açıkca belirtese de Andrev ona bu boynuzu yine de vermek istiyordu.


Tam Ovour red edecekken Andrev baş parmağını belinde asılı olan baltanın keskin tarafına süretek taze kanın kar üzerine akmasına izin veredi ve ardından Ashley'de belinde ki bıçakla kendi baş barmağına küçük bir kesik attı ve o da kanının kara akmasına izin verdi.


Ovour ve Teno anlamsızca 2 kardeşe bakarken Adrev baş parmağını elinde ki geyik boynuzunun kalın kısmına bastırdı ve kanlı bir parmak izi geyik boynuzunun yüzeyinde belirdi, aynı şeyi Ashley de yaptıktan sonra geyik boynuzunu Ovour'a uzattı ve ardınadan, "Bu bir avcı geleneğidir, ilk avından bir ganimet alırsın ve üzerinde ki parmak izide bir kabul gösteregisdir." Ve boynundan bir kolyeyi çıkartarak onrara gösterdi, siyah bir ip ve üzerinde asılı olan bir diş vardı, üzerinde ise kanlı bir parmak izi bulunuyordu.


"Bu benim ilk avım olan tavşanın dişidir, üzerinde ki parmak izi ise gerçek bir avcı olan anneme ait." Diye açıkladı.


Ovour ise bu geleneği hatırlamıştı, ne de olsa o da bir avcı olmak istiyordu bu yüzden birkaç şey biliyordu.


Hatta zamanında ilk avını bile düşünmüştü ama Beyaz benekli yaban geyiği olabileceğini kim düşünürdü ki? O bile düşünmemişti.


Ve aklında ki düşüncelerden kurtulup Ashley'in uzattığı geyik boynuzunu kabul etti ve 'En azından bu saklayabileceğim kadar küçük bir boynuz.' Diye düşünmeden edemedi.


Teno ise boynuzlara ilgilenmese bile bu sahne karşısında bir boynuz istemeden yapamadı. "Hey! bana yok mu? O kadar yol geldim ve elimin boş dönmesini mi istiyorsunuz? Diye sordu.


Ardından Andrev küçük boynuzun diğer eşini Teno'ya fırlattı ve "Bu da senin olsun." Diyerek geçiştirdi.


"Kanlı izlere gerek yok bu şekilde tercih ederim." Dese de aslında istemişti ama hızlıca kafasını salayıp bu düşüncelerden kurtuldu ve "Ovour hadi gidelim artık." Dedikten sonra yavaş adımlara yürümeye başladı.


Ovour ise Andrev'e dönüp, "Boynuz için teşekürler." Dedi ve ardından üerinde ki geyik postunu çıkartıp Ashle'ye uzattı. "Bu post gerçekten hayat kurtaran bir hazie gibi, teşerkürler." Dedi gülümseyerek.


Avladığı ilk geyiği şık ve sağlam bir kıyafete çevirdiğinde ailesi bile bu konu üzerinde çok durmamıştı ama Ovour bu geyik postuna hayat kurtaran bir hazine demişti ve bu sözler Ashley'i biraz gururlandırsa da fazlasıyla utanmıştı.


Hızlıca postu alıp başından geçirdi ve, "Önemli degil." dedikten sonra ikiside orada ayrıldı.


Ovour, Teno'ya yetişmek için hızlı adımlarla ilerlerken, Ashley kardeşinin yanına gitti ve Andrev onu hem kızdıracak hemde daha fazla utandıracak olan sözleri sarf etti.


"Yanakların kızarmış." Dedi küçük bir gülümsemeye.


"Ss..enn kes sesini!" Diye kardeşine bağırdıktan sonra evine doğru hızla yürümeye başladı ve burnuna gelen bir koku onu yavaşlattı.


Postu buruna yaklaştırıp tekrar koklayınca bedeninden yükselen tuhaf bir sıcaklık hissetti ve yanaklarını iyice kızarmaya başladı.


Bu koku ise Ovour'un ter kokusuydu ve hem Ashley'in kokusunu hem de parfüm kokusunu baskılamıştı, bu yüzden her nefesdinde Ovour'un baskın kokusu sonra kendi kokusu ve neredeyse yok sayılabilecek bir parfüm kokusu burnuna geliyordu, sonunda adımlarını tamamen durudurup uzaklaşmakta olan Ovour'un sırtına öylece baktı ve yoluna devam etti. 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46886 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr