93-Genç Ve Tecrübesiz

avatar
387 2

Varoluşun Ötesinde - 93-Genç Ve Tecrübesiz


"Daha fazla uyuyabileceğimi sanıyorum."

Ovour'un son hatırladığı kadarıyla Ashley'e sarılarak uyumuştu, şimdi ise uyanıktı.

Ve bunun sebebi sadece Ashley'ken o hala uyuya biliyordu.

Bu uyku tulumları geniş olsa da tek bir kişi için üretilip uyurken rahat hareket edebilsin diye biraz daha genişti.

Ama o boşluğu dolduran Ashley, Ovour'a hareket edeceği bir alan bırakmamıştı ve hareket etmeye çalışırken onun söylediği bazı kuralları ihlal ediyordu.

Fakat Ashley kamp yaşamına alışkın olduğu için uyuya biliyor ve bir şekilde Ovour'a temas ediyordu. Bunun sonucunda ise Ovour, Ashley'in öfkeleneceği birkaç tepki gösteriyordu.

Sonuçta o belli bir yaşa gelmişti ve bazı şeylerin farkındaydı. Ama bu farkındalık onu çok farklı bir duruma sürüklüyordu.

"Bu yüzden kesin Ashley'in gazabına uğrayacağım."

Bu durumda onun bir suçu olmasa bile Ashley uykusun da hareket ettiği için Ovour'un bir takım fırsatlara eriştiği söylenebilir.

'Daha babamın bahsettiği ergenliğe bile girmedim ama şu verdiğim tepkiye bak.'

Düşündüğü sırada uyku tulumunun içinden çıktı, pantolonunu, kazağını ve botunu giydikten sonra ise çadırdan çıktı.

Soğuk ilk hissettiği histi, ardından karanlık ve sessizlik takip etti.

İleriyi görmesi mümkün değildi bu yüzden tek ışık kaynağına gökyüzüne baktı. Ay artık en parlak ve en yüksek konumun da değildi, yıldızlar ise kaybolmaya yüz tutmuştu.

Fakat karanlığın hakim olduğu gökyüzünde ona ait olmayan hafif bir parlaklık seçiliyordu.

Güneş...

Ovour ise çadırın önünde bekliyordu, daha doğrusu elinden gelen tek şey beklemekti.

Orman zifiri karanlıktı ve eğer birkaç adım atarsa hemen arkasında duran çadırı bile göremezdi.

Biraz daha vakit geçirdikten sonra, "Geri dönsem iyi olur artık." Dese de duyduğu bir ses yüzünden biraz gerilmişti.

"Macera arama Ovour geri dön." Söylenerek çadıra girdi ama birkaç dakikanın ardından elinde fener ile dışarı çıktı.

Çadırından çok uzaklaşmadan bölgeyi turlayan Ovour'un dikkatini çeken birşey yoktu.

Rüzgarların, dalların ve birkaç hayvan uğultusu duyuyordu.

"Sanırım zihnim bana oyun oynuyor." Biraz daha rahatladıktan sonra çadırına yöneldi ve tam içeri girecekken önüne bir hançer saplandı.

Hemen ardından ise omzunda bir el hissetti....

Ve kalın bir ses kulaklarına ulaştı.

"Çocuk hislerin küvetli fakat karanlığı aydınlatan o fener ile yaşama tutunman aptalca bir seçim olur. Uzun yaşamak istersen yanında silah taşı."

O kişi her kimse artık sessizce Ovour'un arkasına bekliyordu ve elini çekip kayboldu.

Ovour ise altına işemişti...

Daha 8 yaşında genç ve tecrübesiz Ovour'un iradesi o kişi tarafından param parça edilmişti.

Özellikle de o hançerin gelişi Ovour'u çaresizliğe sürüklemişti ve ilk kez ölümü hissetmiş oldu.

Bir süre orada sessizce bekledi, taki pantolonun da ki sıcaklık derisini acıtacak hale geldiğinde ani bir acı hissedene kadar.

Belinin altı donmaya başlamıştı.

Bulunduğu durumun farkına varadıktan sonra donmak üzereyken botunu, pantolonunu ve içliğini çıkardı.

Fener ile bacağının arasını ve arkasını ısıtmaya başladı.

O kısımlarda ki hissiyat geri gelince ise pantolonunu ile botunu giyip su akıntısının kenarına çöküp içliğini yıkamaya başladı.

Fakat bir yandan da gözleri kızarmıştı, her an sağlayabilirdi. Fakat bu göz yaşları korkusundan değildi.

Gerçekten o an her şeyin son bulduğunu düşündüğü için gözleri kızardı.

Eğer ölseydi ailesini, doğacak kardeşlerini, sevdiklerini ve hayalini kurduğu tüm yaşamını geride bırakacaktı.

O bunu istemiyordu..

İşte bu düşünce onu bu hale sokmuştu.

Ve başka bir ses ise onu gerçekliğe dönmesini sağladı.

"Ovour."

Sadece tek kelime hala hayatta olduğu gerçeğini hatırlatmıştı.

Arkasını döndüğünde ise elinde fener tutan Eğitmen Arser ile karşılaştı. Üzerinde zırhı yoktu deri çizmesi, pantolonunu, kabanı ile duruyordu.

"Roger sana hoş olmayan bir tecrübe yaşatmış bu yüzden gelip sana bakmak istedim." Ve yanına oturup yıkadığı içliği elinden aldı.

"Şu feneri tut elin ısınsın."

Ovour sessizce söyleneni yaptı, elleri o kadar soğukta kaldı ki ciddi bir sakatlık yaşanmaması için ellerini ısıtmalıydı.

"Ovour genç ve tecrübesiszin, yaşadıkların ise hiçbir önemi yok. Burası evin değil, seni koruyacak kimse yok, Roger'in anlatmak istediği buydu.

Bu vadinin her bir köşesinde ölüm tehlikesi var. Ormanın kendisi, içinde barındırdıkları, haydutlar ve daha bilmediğin pek çok tehlike bulunuyor.

Bu sözlerimi unutma.." Sözlerini tamamladıktan sonra fenerini alıp ayrıldı.

Ovour ise kendisine ölüm hissini yaşatan o hançeri kavrayıp çadırına yöneldi.

Bu gece onu hayatta tutacak bir tecrübe edinmişti...

Bir şekilde çadırına vardıktan sonra  oturdu ve olanları düşünürken  o hançer vardı.

Ve sonsuz döngü devam ediyordu.

Güneş ufukta kendini gösterdikten sonra sorunsuzca yükselişine devam etti ve güneş ışınları kamp alanına ulaştığında Arser harekete geçti.

"HADİ KALIN.. GÜNEŞ GÖKYÜZÜNE  YÜKSELDİ!!!"

Arser'in sesi kamp alanında yayılırken çadırlarda bir hareketlilik başlamıştı.

Benzer şekilde gözlerini açan Ashley kollarını açarak gerildi ve puslu gözleri ile Ovour'a baktı.

"Haahhh erkenden kalkın da beni niye uyandırmadın?"

Ovour ise ona batı ve "Uyurken çok güzel görünüyordun bu yüzden uyandırmak istemedim." Dedi gülümseyerek.

"Bu şekilde düşünmen oldukça hoş ama artık kalkmak zorundayız."

"Tamam."

Ovour dün gece yaşadıklarını görmezden gelemez veya da unutamazdı, hala etkisi altında olduğu bile söylenebilirdi.

Fakat yaşadıklarından ders alarak ilerlemeye devam etmeyi seçti.

Bu sırada çadırlarından çıkan kişiler Arser ile Isabel'in karşısın da toplanıyordu.

Ovour ve Ashley'de çadırlarından çıkarak diğerlerinin toplandığı tarafa ilerledi.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46909 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr