Henüz ikiliden bir hamle gelmemişti sadece birbirine bakıp nasıl zafer kazanacaklarını düşünüyorlardı.

Kaliam'a göre...

'Eğer her şey Eğitmen Arser'in dediği gibi giderse onun ilk birkaç hamlesi zayıf yönlerimi bulmak için olacaktır, bu durumda hızlı ve güçlü saldırılar gerçekleştirerek bir an önce onu yenmeliyim." Diye düşünürken saldırı pozisyonunu alıp, sağ yumruğunu sıktıktan sonra hızlıca saldırıya geçti.

Ovour ise en başından beri savunma pozisyonunda rakibini izlemişti ve şimdi aralarında ki mesafe hızlıca kapanırken o sadece sağ ayağını geri çekerek tüm enerjisini o bacağına yönlendirdi ve Kaliam'ın yeterince yaklaştığından emin olunca enerji ile güçlendirdiği ayağını kullanarak önünde bulunan çamur tabakasını Kaliam'ın yüzüne doğru fırlattı.

Çamur tabakası bir anda havalandı.

Mesafe o kadar yakındı ki yumruğunu savursa ona vurabilirdi ama bir anda yüzüne gelen çamur görüşünü ve dikkatinin dağılmasına neden oldu.

Bu sırada Ovour daha önce Eğitmen Arser'in yaptığı gibi sol topuğunun üzerinde döndü ve onu ensesinden yakaladı.

Buna şahit olanlar ise mücadelenin biraz olsun uzun süreceğini düşünürken her şey 2 dakika gibi kısa sürede sonlanmıştı. Tabi Kaliam hala devam etme niyetinde olsa bile Eğitmen Arser araya girdikten sonra sessizce yenilgiyi kabul etmiş ve yerine dönmüştü.

Eğitmen Arser ise "Aferin Ovour kazanacağını biliyordum ama sana karşı uyguladığım yöntem ile kazanacağını hiç ummamıştım." Dedi.

Ovour için ise bu şekilde kazanmak zor değildi.

İlk başta bu hamle sayesinde yenilmişti ve Eğitmen Isabel ile mücadelesinde ise hep bu hareketi kullanarak saldırılarından kaçınmaya çalışmıştı, onun yanında Kalima'ın saldırısından kaçınmak çok kolaydı.

"Teşekkürler Eğitmenim."

Eğitmen Arser bir süre onunla konuştuktan sonra diğerlerine baktı ve Ovour'la konuştuğunun aksine yüzünde sert ve de ciddi bir ifade ile sözlerine başladı.

"Kaliam ile Ovour'un mücadelesi tamamen tek taraflı geçtiğini hepiniz gördünüz. Eğer Ovour'un elinde hançer olsaydı şu anda Kaliam ensesine saplanan hançer sebebiyle ölmüş olurdu.

Kaliam, herkesin sevdiği güçlü, cesur kahramanken Ovour ise zeki bir haydut. Belki onun saldırılarını korkakça olduğunu düşündünüz fakat bu düşünce ile sonunuz  ölümle sonuçlanacaktır, sizler doğa enerjisi ile harmanlanıp gelişen insanlarsınız ve önünüzde kendinizi geliştirmek için sonsuz fırsatlar bulunurken sadece insanlar ile mücadele ettiğinizi sakın düşünmeyin. Doğa gizemlerle doludur ve insan ırkından bile daha güçlü ırkları arasında bulundurur, hadi bu ırkları geçtim çeşit çeşit insan varken her birinin kendine ait bir savaşma yöntemi var.

Rakibiniz çok güçsüz olabilir fakat bu kazanacak demek değil. Tek başına yeterli değilse daha fazla kişi ile saldırır, tuzak kurabilir, zehirleyebilir veya da sizin değer verdiğiniz şeyler ile tehdit edebilir.

Karşınızda kim olursa olsun sakın onu küçümsemek gibi bir hata yapmayın, daha önce öyle insanlar gördüm ki zayıfmış gibi görünen ama aslında çok daha fazlasını yapabilecek güce ve kudrete sahipti.

Fakat bunlar anlatılarak öğrenilecek şeyler değildir, yalnızca tecrübe ederek öğrenebilirsiniz."

Eğitmen Arser'in sözleri çok doğruydu, onun öğretebileceklerinin de sınırı vardı. Geri kalanını ise onlar tecrübe ederek öğrenebilirdi.

Sadece tecrübe onları geleceğe hazırlayabilirdi.

Eğitmen Arser, Ovour'a nasıl can alabileceğini öğretebilirdi ama bir canı sonlandırmanın verdiği hissi öğretemezdi.

Bu yanlızca tecrübe edilerek öğrenilebilirdi.

Eğitmen Arser'in sözleri ise hala onların kulaklarında yankılanıyordu ama çok azı bu sözlerde yatan tecrübenin farkına varmıştı.

Ve bir süre eğitim alanında sessizlik oluştu, Ovour ile Kaliam'ın mücadelesi ve ardından Eğitmen Arser'in sözleri ve sabahtan beri uyguladıkları ile öğrendikleri onlara zihinsel bir baskı uyguluyorlardı.

Bu gün eğitime başladıkları ilk gündü ama şimdiden düşünceleri çok konu vardı.

Fakat sabahtan beri yaptıkları her türlü pratik eğitim ve de teorik eğitim onların bu günkü eğitim programıydı. Fakat sadece teorik eğitim bile onları zorlamaya yetmişti.

Tabi Ovour ve diğerleri daha önce de bu tarz konular hakkında bilgi sahibi olmuştular fakat aynı gün içinde daha  fazla ve ayrıntılı bir şekilde öğrendikleri için zorlanıuorlardı.

Özellikle de bu bilgilerin hepsi onlara daha fazla yaşama şansı verdiği için baskı artık çok daha fazlaydı.

Ovour bir artık ne düşüneceğini bilmiyordu.

Eğitmen Arser'in eğitimlerinde zayıf yönlerini fark etmiş ve nasıl üstünden geleceğini öğrenmişti, ama sadece 1 zayıflığını kapatırken bir başkasını fark ediyordu ve bununla kalmayıp bir sürü konu hakkında kavramlar ile fikirler edinmişti.

Eğitmen Isabel'in eğitimlerinde ise olaylar daha da fazla karışmıştı.

Doğa enerjisi, dantian, enerji kanalları, meridyenler, enerji kontrolü, katmanlar, alemler, doğa ile uyum derken öğrendiklerini uygulamada zorluklar yaşamaya başlamıştı.

Ve bunlar yetmezmiş gibi doğa şartları ile yorgunluk, açlık gibi dertleri de vardı.

Bu konuyu yakından takip eden Eğitmen Isabel ise;

"Arser eğitimi biraz erken bitirmemiz dada iyi olur diye düşünüyorum, çocuklar fazla baskıya hazır değil. Hem kara bulutlar da gökyüzünü kapladı."

"Görebiliyorum, şuan ne yapacaklarını ve neyin daha doğru olduğunu düşünüyorlar. Çoğu da ikilemde kalmışken bazıları da o konuda takılı Kalmış."

"O halde onları bu karmaşadan kurtaralım."

Henüz zamanı gelmese de Eğitmen Arser savaş eğitimini öylece sonlandırmıştı.

Ve Eğitmen Isabel'in yönlendirmesi ile ana çadıra girmiştiler.

Ana çadırın sorumluları Ashley ile Roksi ise kendi görev dağılılarına uyarak ateşi yakıp, ana çadırın rüzgarlarlıkları ile pencere görevi gören açık yerleri kapatıp çadır içinde bulunan fenerleri yaktılar ve eski yerlerine geçip oturdular.

Daha sonra ise Eğitmen Isabel sözlerine başladı.

"Şu andan itibaren sizden istediğim tek şey bu günü, yaptıklarınız ile öğrendikletinizi düşünmenizi ve bunları  nasıl kendinize uyarlayacağınızı bulmanızı istiyorum.

Güçlü yönlerinizi, zayıf yönlerinizi ve eksik olduğunu hissettiğiniz konuları düşünün.

2 saatin ardından sonra ise teker teker düşüncelerinizi söyleyeceksiniz."

Eğitmen Isabel'in sözleri son bulduktan sonra ana çadır derin bir sessizliğe kavuşmuş oldu.