Derin Çam Vadisi son haftalarda olduğu gibi yine fırtınasız bir gece geçiriyordu.

Bu durum ise bazı yönlerden Kış aylarının sonuna gelindiği ve İlkbaharın çok daha yakın olduğunun habercisiydi.

Aynı zamanda bu gece çok özel olup, Ovour'un yeni tecrübelere kucak actığı bir geceydi.

Ve bu gecenin karanlığını küçük bir fener ile dağıtan Eğitmen Arser, bazı geceler yaptığı gibi gizlice nöbet tutan kişileri kontrol ediyordu.

Ama bu kez ne kadar bakarsa baksın nöbetçileri göremediği için feneri ile kendini belli etmişti ve yine de gelen giden olmayınca gözlerini ana çadıra çevirdi.

"Bu gece nöbet tutan aptallar muhtemelen ana çadırda öylece oturuyordur, belki de çoktan uyumuşlardır." Dedi kendi kendine ve oraya doğru ilerledikçe yüz ifadesi daha da cittileşti.

Ana çadıra girdiğinde ise hiç beklemediği bir durum ile karşılaşıp soğukça güldü ve "SİZ VELETLER EPEY CESARETLİ ÇIKTINIZ." Yüksek sesi tüm çadırı kaplamıştı.

O sesi duyan Ovour ise afallamış, yüzünde bulunan heyecanlı ve mutlu ifadesi ile sesin geldiği yöne döndü.

Soğuk bir gülümseme takınan Eğitmen Arser'i görünce ise yüzünde ki ifade anında değişti ama o şok yüzünden hala Ashley'in üzerinde duruyordu.

Ashley ise Eğitmen Arser'in sesini duyunca her şeyin bittiğini anlaması çok uzun sürmedi ve şoka girmiş Ovour'u üzerinden attıp hızlıca dizilerinin üzerine çökmüştü, öyle ki açık olan yerleri kapatmaya bile çalışmamıştı.

Ovour ise hissettiği sarsılmanın ardından şokunu atlatıp aynı şekilde dizilerinin üstüne çokmüştü.

Daha sonra ise sadece Eğitmen Arser'in onlara yaklaşırken ki çıkardığı ayak sesleri duyuluyordu.

"Tercih ettiğiniz bir ceza var mı? Yoksa ben mi uygun gördüğüm cezayı vereyim." Dedi soğukça.

Devamında ise onları sert bir dille uyardı ve ceza olarakta sol avuç içlerine odun közü koyup, bir süre acı çektirdi.

Ovour ile Ashley ise ne kadar acıya dayanmaya çalışsalarda gözlerinde ki yaşlar yanaklarından damlıyordu.

"Ne yaptığınızın farkına vardınız sanıyorum ama şunu bilin ki bu davranışınız yüzünden eğitim kampından atılabilir ve daha kötüsü ise aileleriniz klan tarafından ceza alabilirdi.

Bu hatanızı genç ve tecrübesiz olduğunuz için görmezden geleceğim ama böyle bir olayın tekrarı yaşanırsa sonuçlarına da katlanmak zorunda kalırsınız.

Anlaşıldı mı?"

"EVET EĞİTMENİM!!!" Diye karşılık verdi ikiside.

"Ashley sabah oluca seninle özel bir konuşma yapacağız ve Ovour, yarından itibaren her gece nöbetçileri kontrol edeceksin. Eğer yolunda gitmeyen bir durum olursa onlarla birlikte sende ceza alacaksın. Bu sözlerin ardından ana çadırı terk etti.

Geride kalan ikili ise oldukları yerde sessizce beklediler ve ardından Ovour boyutsal yüzüğünden bir kaç  malzeme çıkarıp, Ashley'in sol eline uzandı.

Ashley ise herhangi bir tepki göstermediği için Ovour ilk önce yanık eline su döktü ve Damla Macununu yanığın üzerine sürdükten sonra beyaz bir bez parçası ile sol elini sardı.

Fakat o hala dizlerinin üzerinde, başı öne eğik şekilde sessizce ağlıyordu.

Kısa bir süre önce Ovour ile baş başaydı ve anlatamayacağı duygulara şahit olmuştu ama sonra ise Eğitmen Arser birden çıka geldi ve hissettiği her şey bir anda param parça oldu.

Tüm bunların yanında Eğitmen Arser'in bağırması, verdiği ceza ve yaptıklarından dolayı ailesinin bile etkilenmesi onu ciddi bir şekilde sarsmıştı.

Ovour ise Ashley ile ilgilendikten sonra kendi sol elini tedavi etmek için uğraşmaya başlamıştı. Şimdi tek yapması gereken elini sarmasıydı ama tek eli ile biraz zorluk yaşıyordu.

Fakat Ashley'in elleri sargı bezini tutup onun sol elini sarmaya başladı.

Ovour da içinde büyüyen pişmanlık ile sözlerine başladı. "Hepsi benim hatam! Eğer sana sahip olmak istemeseydim bunların hiçbiri gerçekleşmezdi."

"Hayır! Hatalı olan tek sen değilsin. Bende seninle birlikte olmak istiyordum ve bu yüzden sana izin verdim, eğer vermemiş olsaydım yine hiçbiri gerçek olmazdı."

Yaşananlardan dolayı ikisinin de hataları olduğu bir gerçekti ama hatalarını kabul edip tekrar etmeyeceklerini biliyorlardı.

Bir süredir dizlerinin üzerinde olan Ashley ayaklandı ve  "Nehrin yanına gitmem gerek." Dediği sırada fenere uzandı.

"Seninle gelmemi ister misin?"

"Biraz yanlız kalmam daha iyi olur."

O çadırdan ayrıldıktan sonra ise Ovour geriye doğru uzandı ve sargılı sol eline baktı.

"Bir anda kendimi kaptırdım ve sonucunda ise elim bu hale geldi ama içimde ki şüpheden kurtulmuş olduğum için rahatım ve Ashley'e sahip olamasam bile bir daha ki birlikteliğimizde çok daha iyi olacağız." Dediği sırada bacakları arasında yaşanan hareketlilik yüzünden doğruldu ve yeni fark ettiği üzere fermarını yukarı çekti.

Fakat zihninde sürekli beliren düşüncelerden sıyrılmak için başaka bir şeye odaklandı.

'Uzun zamandır Yedi Yolun Bedeli Tekniğine çalışmadım ve şimdi ki halimle çalışırsam acaba ne kadar dayanabilirim merek ediyorum.'

Bu düşüncesi ile yola çıkan Ovour eğitim kampına geldiğinden beri ilk kez sahip olduğu vücut saflaştırma tekniğini uygulamaya başlamak için hazırlanıyordu.

Evinde iken sadece birkaç nefeslik süre kadar tekniğin verdiği acıya dayanabiliyordu, şimdi ise deneyip öğrenme zamanı gelmişti.

'1. Kademe doğa enerjisi ile vücudu saflaştırma.' Düşüncesi ile doğa enerjisi vücuduna akmaya başladı ve zihninde ki bilgilerin kılavuzluk etmesi sayesinde doğa enerjisi tenine nüfus etmeye başladı.

Biçimsiz doğa enerjisi uzun kırmızı iplikleri andıran bir şekil almıştı ve devamında ise şekillenen kırmızı enerji iplikleri Ovour'un kalbinin üzerinden başlayarak tenine girip çıkıyorlardı.

O ise gözlerini sıkıca kapanmış bir şekilde yaşadığı acıya direnmeye çalışıyordu, enerji tıpkı bir igne ve iplik gibi tenini enerji ile örüyordu.

Birkaç dakikanın ardından Ovour'un yüzünde kızarıklıklar belirirken, nefes alışverişi kontrolden çıkmıştı, kalp ritimleri ise delicesine atmaya ve vücut hatlarında kasılmalar meydana gelmeye başladı.

'Buraya kararmış.' Ovour sıkıca kapandığı gözlerini açarken havada kaybolmaktan olan kırmızı renkte ki doğa enerjisi ile karşılaştı.

Küçük bir bulutu andıran doğa enerjisi içinde sağ elini gezdirdi. "Bu çok tuhaf bir his..." Kısa süre sonra da küçük kırmızı enerji bulutu hiç var olmamış gibi kayboldu.

"Deminki olayları iyice düşünmeliyim, çok eminim ki birşeyler farklı ama ne?"

Bunu takiben Ovour demin yaşadıklarını düşünmeye başladı.

'Bu teknik diğer öğrendiğim 2 tekniğe göre daha farklı, ayrıca zihnimde beliren bilgiler daha önce hiç o şekilde hissetmedim. Acaba..."

Uzunca bir süre sonra Ovour gözlerini araladığında ve çevresinde Ashley'i aradı ama göremeyince ise ana çadırdan ayrıldı.

Ashley kamp ateşinin yanında oturuyordu, onu gören Ovour da onun yanına ilerledi ve oturdu.

O andan sonra da güneş doğana kadar sessizce oturdular.