Güneş zirveye çok yakınken hemen altında bulunan Derin Çam Ormanında birçok mücadele yaşanıyordu.
Bu mücadelelerden biri de Ovour ile Kaliam arasında gerçekleşiyordu!
Hafif eğimli toprak zemininde pozisyon alan Ovour lafı hiç uzatmadan saldırıya geçen rakibine karşı temkinli davranıyordu.
"Haaaaa!"
Kaliam Hücum Tekniği sayesinde tek adımda 2 metre kadar ilerledi ve sağ yumruğunu kaplayan beli belirsiz soluk beyaz enerji ile onun göğsüne doğru saldırdı.
"Sarsılmaz Yumruk Tekniği!"
Ovour ise biraz endişelendi, çünkü Kaliam'ın yumruk tekniğine tamamen hakim olduğunu anlamıştı. Lakin, enerjisinde ki kuvvete bakıldığında yeni yeni hakimiyet kazandığı da beli oluyordu.
Fakat her şekilde bu yumruğu yerse sonu hiç te iyi bitmeyecekti.
Bu yüzden saldırı anında sol ayak topuğu üzerinde dönerek saldırıdan kaçındı fakat...
"Hahaha..Bu numaraya tekrar düşmem." Diyen Kaliam onu kolunu yakalar yakalamaz kendine doğru çekti ve sol ayağını kaldırıp, Ovour'un göğüsüne dizi ile vurdu.
"Huhhkk!!!"
Darbenin etkisi ile geri uçan Ovour'un ağzından bir miktar kan gelmiş ve zorlukla ayağa kalkmaya çalışıyordu.
'Aptallık ettim... Öhö! Öhö! Bedenimi enerji ile sarmalı ve kaçmalıydım, ona karşı gücüm ile savaşamam!'
Kaliam ona ayağa kalmaması için süre tanımıştı ama Ovour kalkar kalkmaz bir daha saldırıya geçti.
Ovour ise titreyen vücudu ile sağa doğru koştu ve çam ağacının yüzeyinden destek alarak geri takla attı ve Kaliam'ın arkasına geçti ama bu onu durdurmaya yetmezdi.
Tekrardan saldırdı ama Ovour yine aralarına mesafe bıraktı ve eğimi de kullanarak sola doğru kaydı.
Onun ne yapacağını anlayan Kaliam, "Demek böyle oynamak istiyorsun." Dedi ve tekrar saldırdı.
Lakin, Kaliam saldırdıkça Ovour atlatıyordu ama ikili arasında ki mücadele uzadıkça çevrede bulunanlar da onları izlemeye ve olurda Kaliam, Ovour'u yakalayamaz umuduyla fırsat kolluyorlardı.
'Bu şekilde Kaliam'a olmasa bile diğerlerine yakalayacağım.' Düşüncesi ile bir yumruktan kaçınan Ovour çıplak elleri ile kazanmasının çok zor olduğunu yeni yeni fark etmişti.
Fakat bir şeyi daha fark edilmişti.
Kaliam ile arası ne kadar iyi olursa olsun şuan Ovour onun için bir engeldi! Ve Kaliam mücadelenin başından beri sakin ve karalı gözükse bile aslında şu anda oldukça öfkeliydi.
Ayrıca bu tarz mücadeleler sırasında kırılan kollar ile bacaklar pekte nadir sayılmazdı. Özellikle de rakip öfkeli ise durumun daha da kötüye gittiği anlar da mevcuttu.
"Hadi ama dostum Kellia'nın peşinden gitmen gerekmez mi?" Bu sözleri onun son çırpınışlarıydı.
"Kadınım zoru sever!!!"
İşte bu sözlerde kanatlarını parçalamaya yetmişti.
'Lanet!!! Ne zaman Kellia'yı kadını yaptı ama daha önemlisi bir an önce kaçmam lazım.' Bu düşünce zihninde çakan şimşek gibiydi ve hızlıca arkasını dönüp kaçmaya başladı.
Kaliam ve mücadeleyi izleyen diğerleri ise bir süre Ovour'un arkasından baktı, çünkü hiçbir onun kaçmak gibi zavallı bir hareket yapacağını düşünmemişti...
"......?"
"......?"
"O kaçtı, yakalayın."
"Gelişim kaynağı benim olmalı!"
"Dostlar lütfen bana izin verirseniz..."
İzleyenlerin çoğu Ovour'un peşine düşmüştü.
Lakin, Kaliam ise başı öne eğik bir şekilde yumruğunu sıkıyordu ve sonunda öfkesini dışarı saldı.
"Ahhhgggg!!!" Kükremesinin ardından sağ yumruğunu çam ağacına vurdu.
......
'Daha sonra telafi edeceğim Kaliam.'
Fakat şimdi ki önceliği ise peşindeki guruptan kurtulmaktı ve bu yüzden onun takımında olan kişiler ile buluşmaya çalışıyordu.
Bu koşullar altında ilk karşılaştığı kişi Mark olmuştu.
"MARK TAKIL PEŞİME..."
Yüksek sesi ile bağırdı ve artık birlikte kaçıyorlardı ama kötü yanı ise onları kovalayan kişi sayısı da arttı.
"Ovour, takımdan 3 kişi yakalandı Almira ise sakladığı yerden çıkmış değil."
"Birkaç kişi daha bulursak çok iyi olurdu." Dedi Ovour.
Böylece ikili kaçmayı sürdürürken Faro'yu ve yakalanan Lavz'ı da kurtardıktan sonra 4 kişi kaçmaya başladı. Bir süre sonra ise bu dörtlü aniden ayrılınca peşlerinde ki 5 kişi bir an olsun ne yapacaklarını bilemedi.
"Aptallar birinin peşine koşun işte!!!" Bu sözler kime ait bilinmez ama işe yaratmıştı.
......
Fakat bir anlık boşluğu kullanan Ovour daha önceden İngrm ile mücadele ettiği o gizli yere ulaşmayı başardı.
"İyi ki diğerleri beni takip etti ve bu sayede buraya kadar gelebildim. Ohh mutluyum..."
Bir süre için huzura kavuşan Ovour duyduğu ses ile irkildi.
Şuan devasa bir çam ağacının altında bulunuyordu ve koca kökleri ile diğer küçük kökler bulunduğu yeri tamamen gizlemişti. Sadece küçük aralardan ve boşluklardan sızan güneş ışıkları buraya ulaşıyordu.
Tüm bunları ise zihninde birleşince tek bir sonuca vardı;
"Takip edildim!"
Sesin sahibi de kendini belli etmişti.
"Elezar, seni görmeyi bekliyordum açıkçası." Dediği sırada yavaşça savunmaya geçiyordu.
Elezar ise kendinden emin tavırlar ile. "Ashley ile buluşmanı mı baltaladım yoksa?" Diye alay ediyordu.
'Her biri Ashley ile kafayı bozmuş, her yaptığıma onu da dahil ediyorlar.'
Bu durumu anlamasa bile, "Buraya kadar Ashley hakkında konuşmaya gelmedin her halde ve ayrıca sen sadece uzaktan bakmayla yetine bilirsin hehe..."
Ovour onu öfkelendirmeyi ve hata yapmasını umuyordu ama Elezar zaten öfkeli ve buraya da kendisini herkesin önünde küçük düşürdüğü için intikam almaya gelmişti.
Bu yüzden hızlıca ileri atılmıştı!
İlk adımını atar atmaz öfke dolu aurası ortaya çıkmış ve Ovour her ne kadar kabul etmese bile aura konusunda yenik taraf olmuştu ama o yumrukları ile saldırıya geçince kendini toparladı.
En başından vücudunu enerjisi ile kapladığı için tepkileri daha hızlıydı ve kaşla göz arasında birkaç yumruğu atlatmayı başardı.
"Hemen sevinme, sadece seni yolladım o kadar."
Elezar bir anda duruşunu değiştirdi, gücünü sağ koluna odakladıktan sonra ardı ardına 3 hamle yaptı ve onun yumrukları belirgin bir enerji dalgası ile kaplıydı.
"Sende mi?"
Kendi kendine söylenen Ovour, Elezar'ın Sarsılmaz Yumruk Tekniği konusunda Kaliam'ı geride bıraktığını anlamıştı.
Hızlı ve korkutucu yumruk darbelerin karşı saldırıya geçemeyeceği için kollarını kaldırarak savunma yaptı.
"Pa! Pa! Pa!"
Ardı ardına gerçekleşen saldırılar gerçekten güçlüydüler ve Ovour'u da birkaç adım geri savunmuştu.
"Pankgg!!"
Darbenin etkisi ile savrulan Ovour arkasında ki ince köklere çarpmıştı.
Titreyen kollarını savurduğu sırada ise tek bir şeyi düşünüyordu;
'Lanet olası canavarlar, aynı eğitim kampında değil miyiz? İngrm, Kaliam ve Elezar nasıl bu kadar güçlü oldu!!!'
Lakin öfkeli Elezar ona fırsat tanımıyordu. "Haha.. Ovour bu kadar kolay bir şekilde kaybetmene izin vermeyeceğim." Dediği sırada sağ ayağı ile sağlam bir tekme savunmuştu.
Fakat Ovour acı çekse bile kenara çekilmeyi başardı.
Tabi Elezar'ın sağ ayağı ise zayıf ağaç köklerini paramparça etmişti. O yöne baktığında ise ezici güç farkını daha iyi anlamıştı.
Parçalanan kökler etrafa savrulurken sağlam bir kökte onun geniş ayak izi belirmişti.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..