Az insanın yaşadığı ve doğa ile iç içe olan bir köyde yaşlı bir adam, genç bir çocuğun önünde oturuyordu. küçük çocuk heyecanlı ifadesi ile yaşlı adama bakındı, yaşlı adam gülümsedi ve sakalını sıvazladı.

"Peki, peki. Bu gece de anlatacağım."

"Büyük Kahraman'ın hikayesini ve asla konuşulmayan kardeşini..."

Yaşlı adam anlatmaya başladığında küçük çocuk gözlerini kapadı ve hayallere dalarak hikayeyi dinlemeye başladı.

"Bundan yıllar yıllar önce, daha atalarımızın ataları var olmamış iken; Buradan uzak topraklarda bir halk yaşarmış. Bu halk güçlü, dürüst ve sevinç dolu bir halkmış. Başlarındaki İmparator her zaman halkını gözetir, mutlu olmalarını istermiş."

"Bu İmparator'un bir çocuğu varmış. Çocuğu, Dövüş Sanatları'nı seven ve enerjik olan biri olarak dünyaya gelmiş. Zekası yaşıtlarını aşmış, Dövüş Sanatları konusunda dört bir yana nam salmış."

"Bu İmparatorun çocuğunun bir de kimsenin tanımadığı bir kardeşi varmış, bunlar kendilerini kan kardeşi olarak görürmüş. İşin garip yanıysa abi olan, İmparator'un Çocuğu değilmiş!"

"Bu kimsenin tanımadığı çocuk, İmparator'un Çocuğundan daha güçlü, daha zeki ve kurnazmış. İmparator'un Çocuğu her zaman ona hayranlıkla bakarmış, araları bundan dolayı hep iyiymiş."

"Ancak bir gün bu çocuk kaybolmuş. Kaybolmasından birkaç gün sonra ise dünya kaosa sürüklenmiş, uzun süredir suskun olan canavarlar tekrar ayaklanmış ve imparatorluğa dört bir yandan saldırmış."

"O toprakların tamamını yöneten koskoca halk yavaş yavaş zayıflamış. En sonunda ise İmparator kendisi el atmaya karar vermiş ve büyük savaşlar olmuş. Bu savaşlar sırasında İmparator'un Çocuğu yavaş yavaş şüphelenmiş."

Yaşlı Adam, yanındaki içi su dolu bardağa uzanıp tüm suyu içtikten sonra tekrar çocuğa baktı ve devam etmek için boğazını temizledi.

"Bir savaş sırasında ortaya çıkan bir kişi varmış. Kendine Nefarius demiş, tüm bu kaosu kendisinin başlattığını kabullenmiş ve o halka karşı savaşmış. Düşmanlarını her zaman öldürmezmiş."

"Düşmanını ya öldürür yada sonsuza kadar dövüş sanatlarından mahrum bırakırmış. Bir gün son savaş gelmiş çatmış. İmparator ve en güçlü askerleri düşmana hücum etmiş, bu savaşın sonunda kendine Nefarius denen kişi öldürülmüş."

"Söylentilere göre Nefarius denen adamın ölümü sırasında İmparator'un Çocuğu ona, "Kardeşim" demiş ve ölümü sırasında onu güzel dualar ile ölümüne göndermiş. Bu hikaye ne kadar gerçek veya sahte tartışılır."

Yaşlı Adam duraksadı ve yatakta yatan küçük adama baktı. Yüzündeki masum gülümsemeye karşılık sıcak bir ifade takınan adam, kapıdan çıkarken yavaşça ekledi.

"Bu hikayenin gerçekliği tartışılacak bir konu olsa da, kardeşlerin sevgisini ve hüznü anlatan güzel bir hikayedir..."

Yaşlı Adam odayı yavaşça terk etti ve çocuğun uykuya dalmasına izin verdi.

Çok uzak topraklarda, bir soylu evinin içinde.

"Leydim, sizi kutlarım. Doğum başarılı geçti ve bir erkek çocuğunuz oldu." Yatakta kan ter içinde yatan kadına bakan hizmetçi söyledi.

Yatakta yatan kadın önce yanındaki elini tutan adama, sonrasında ise çocuğuna baktı. Kadının mutluluğu yüzünden anlaşılabiliyordu, aynısı yanındaki adamda da benzerdi. Bu aile için güzel bir gündü...