Kan bulutları savaş alanının üzerinde toplanmıştı. Yüzlerce asker büyük kan ve kemik denizinin içinde hareketsiz bir şekilde yatıyordu. Aralarında birkaç tanesi hareket ediyordu ancak bunlar ölmeden önce bir saniyeliğine umutsuzca güneşi selamlayan askerlerdi.

Yerde yatan askerlerin hepsi çiçeği burnunda genç delikanlılardı. Savaşı yaşlı adamlar ilan eder, gençler adamlar ölür sözünün karşılığı gibiydi. Onların aksine, savaş alanının bir kilometre ötesindeki kamplarda şaraplarından bir yudum alan yaşlı komutanların en ufak bir zayiatı yoktu.

“Ah…”

Karnından dökülen bağırsakları kollarıyla taşıyan bir genç yalpalayarak kızıl sancağa yürüyordu. Akrep deseni olan sancak, gencin son dayanağı olmuştu. Sancak, onur ve zafer… Şu anda bunu umursayacak durumda değildi. Hiç kimse bunu umursamıyordu. Yerde yatan gençler birbirine düşman iki krallığın acemi birlikleriydi. İki taraftan birisinin hayatta kalacağı bu savaşta, hayatta kalan kimse olmamıştı.

Sancağa dayanan genç adam da farklı değildi. Her an yıkılmak üzere olan bir çınar gibi bir oyana bir buyana sallanıyordu. Temeli yok olmuş bir bina gibi yavaşça çöküyordu.

“Öleceğim, sanırım.”

Onun gibi birisi ölse üzülecek kimse yoktu.

Güneşin ışıklarını engelleyecek kadar yoğun olan kızıl buluta baktı.. Bu bulutun içinde yüzlerce gencin kanı vardı. Sonunda… bir tarafın kazanması gereken savaştan iki tarafta mağlup olmuştu.

“O aptal ve korkak komutanlar… Bizi et torbalarından farklı görmüyorlar.”

Elini ileriye doğru uzattı ve mırıldandı.

“Durum penceresini göster.”

...

[Genel Bilgiler]

İsim: ***** ****

Seviye: ☆

Güç: Düşük(Orta)

Direnç: Düşük(Düşük)

Çeviklik: Düşük(Yüksek)

Dayanıklılık: Düşük(Orta)

Mana: Düşük(Düşük)

Şans: Düşük(Düşük)

[Fiziksel Durum]

-Ölümden bir adım uzakta.

[Yetenekler]

-???

-Temel Kılıç Ustalığı (Orta)

…

“Böyle zayıf bir şekilde ölmek… benim gibi birisi için bile acınası.”

Vücudundaki tüm gücü son kelimelerini söylemek için harcadı ve yere yığıldı. Onun gibi acınası biri, kimsesiz ve nefret dolu bir şekilde son saniyelerini yaşamıştı. Kainat, buradaki her genç gibi ona da adil davranmamıştı.

[Yetenek (???) kullanılıyor!]

***

Şafak sökerken tüm vücudunu sarmalayan bir ağrıyla uyandı. Siyah saçlı yakışıklı adam karmaşa dolu gözlerle tanıdık olmayan tavana bakındı.

“Neredeyim ben?”

Anlam veremediği bir yerde kendini bulan adam, yatağından kalktı ve etrafa bakındı.

“Bu kim?”

Yatağın karşısındaki boy aynasında yansımasını görünce yüzüne dokundu. Kafası karışmış bir şekilde kendisini yoklarken aniden odaya birisi girdi.

Üzerinde Fransız tarzı hizmetçi kıyafeti olan orta yaşlı kadın, kaşlarını çatmış bir şekilde adama baktı.

“Genç Efendi Rio, Madam sizi yemek salonunda bekliyor.”

“Genç Efendi Rio mu?”

Adam anlam veremediğini gösterircesine kafasını yatırdı.

“Sanırım dün akşam aldığınız alkolün etkisi devam ediyor. Sizin için banyoyu hazırlamamı ister misiniz?”

Sadece kafasını salladı.

‘Sanırım Rio benim.’

Bir an gözü karardı ve başını şiddetli bir ağrı sardı. Kafasını geriye attı ve eliyle alnını ovdu.

‘Çok ağrıyor. Sanki binlerce parçaya bölünmüş gibi…’

“Genç Efendi? Bir sıkıntınız mı var? Hekim çağırmamı ister misiniz?”

“Hayır, gerek yok. İyiyim.”

“Peki o zaman sizin için banyoyu hazır edeceğim.”

Adam bir anda kafasını eğdi ve hizmetliye baktı. Odanın lüks tasarımı ve hizmetçiden gördüğü muameleye bakılırsa zengin bir yaşamı vardı.

“Hey, sen. Adın ne?”

Hizmetli banyo kapısından geçerken bir anda durakladı.

“Flore Lemoine. Size 13 yıldır hizmet eden aciz bir hizmetçi.”

Adam anlamış gibi kafasını salladı.

“Hangi yıldayız?”

“Göksel Karma Çağı, 2001.”

Adam bunun son derece tanık bir terim olduğunu hissetti.

“Hangi bölgedeyiz; kıta ve ülke olarak istiyorum.”

“Alis kıtası, Oreabera İmparatorluğu’ndayız.”

‘Alis Kıtası, Oreabera İmparatorluğu…’

Tekrardan tanıdık gelen kelimeler vardı. Ancak neler olduğunu tam olarak hatırlayamıyordu.

“Ben suyu ısıtacağım.”

Flore eğildikten sonra banyoya girdi.

***

Rio sıcak suyun üzerinde uzanırken önüne düşen saçlarını okşadı. Tamamen farklı birisinin vücudunda olmak garip bir şeydi. Bu yüzden olabildiğince bunu görmezden gelmeye çalışıyordu.

‘Yazdığım novellerdeki gibi fantastik bir olayın içine düştüm.’

 On dakika önce anıları pusla kaplıyken şimdi her şey çok netti.

‘Yalnızca Tek Bir Kral… Yazdığım bir romanın içinde olmak.’

Geriye yaslandı ve tavana baktı. Sadece tavan olsa dahi zengin işlemelere sahipti. Bu da kendi statüsü hakkında daha bilgili olmasını sağlamıştı.

“Boktan bir soygunda ölmek, anca benim gibi bir gerizekâlı böyle ölürdü.”

Öldüğü için kızgın ya da üzgün değildi.

“Benim hakkımda endişelenecek kimim vardı ki?”

Ölmeden önce tüm serilerinin final verdiğine emindi. Sadece bir tanesine yeni başlamıştı ancak o kadar önemli değildi. Bu yüzden okuyucularının üzüleceğine inanmıyordu. Arkasından küfür edenlerin dahi olduğunu biliyordu.

“Aile diye bir şey hiç olmadı zaten. Bencil pisliklerden oluşan bir topluluktan farklı değil. Ölmemi umursayacaklarını sanmıyorum.”

Yalnızca Tek Bir Kral, finale kadar yazdığı ilk kitaptı. Büyük bir ödül kazanmış ve şöhret kazanmasına yol açmıştı. Her ne kadar çok klişe olsa da, düzenleme yaptığı için klişeler bile önemli detaylara dönüşmüştü.

Sıcak suyu eline aldı. Teni saçma derecede beyazdı. Sanki bir kadının teni gibi; saf ve temiz.

“Yalnızca Tek Bir Kral’da böyle bir karakter yoktu. Rio Astages, benim adım bu. Obearea İmparatorluğu’nun bir numaralı baronu, Astages Baronu’nun ikinci oğluyum. Kardeşlerine göre daha az yeteneği olsa da hâlâ yetenekli sayılabilen, dış görünüşü bakımından imparatorlukta öne çıkan bir isim.”

Rio elini ileriye doğru uzattı ve mırıldandı.

‘Durum Penceresi!’

***

 [Genel Bilgiler]

İsim: Rio Astages

Seviye: ★

Güç: Orta(Düşük)

Direnç: Düşük(Yüksek)

Çeviklik: Düşük(Aşırı)

Dayanıklılık: Orta(Orta)

Mana: Düşük(Yüksek)

Şans: Orta(Orta)

[Fiziksel Durum]

-Son derece sağlıklı.

[Yetenekler]

-Ruh Göçü(???)

- Astages Kılıç Ustalığı (Temel)

-Yazar(S+)

[Ustalıklar]

-Yok

***

‘Hm, [Astages Kılıç Ustalığı] işe yarar bir yetenek ve temele atmak için yeterli.’

Mana ile ilgili bir yeteneğinin olmaması onu üzmüştü. Çünkü pasif yetenekler adı verilen bu yetenek türü onun gelişiminin en önemli kısmıydı. Sonuçta, bu dünyada en büyük güç Mana’ydı ve kılıç ustaları dahi mana kullanırdı.

“Her neyse, asıl önemli olan [Yazar(S+)].”

***

[Yazar (S+)]

Nice romanlar yazarak bir çok alternatif dünyanın oluşmasına neden olmuş bir yazarın gizli gücüdür. Karakterleri içi gibi bilme yeteneğine sahiptir. Karakterlerin durum penceresini görebilir.

***

Güçlü bir yetenek olduğu kesindi. Hikayeye pek bir katkısı olmayan yan karakterlerden birisi olan Rio Aragnes’in işine çok yarayacaktı. Çünkü çevresinde neredeyse hiç kimse ön plana çıkmıyordu. Bu yüzden burada karakterler hakkında bilgisi kısıtlı olacaktı.

“Düzenleme yaparken ana karakter Oreabera İmparatorluğu’na uğruyor ve akademi de bir süre geçiriyordu. 2001 yılında olduğumuza göre Nico çoktan geriye dönmüş ve hayatını düzene sokmuştur.”

Yalnızca Tek Bir Kral’ın ana karakteri olan Nico’nun ‘Asalsia’nın Feryadı’ isimli bir yeteneği vardı. Bu yetenek sayesinde anılarını koruyarak altı yıl geçmişe dönebilmişti. Bu yetenek sayesinde geleceği bilerek kendini güçlendirmiş ve yaşıtlarını geçerek eşsiz bir yeteneğe kavuşmuştu. 2007 yılında Göksel Karma Çağı’nın bitmesi ve yabancı kuvvetlerin kıtayı işgal etmesiyle ‘Çatışan Devletler’ çağı başlamış ve iki krallık arasındaki bir muharebe acı içinde ölmüştü.

“Onu durdurmam gerekecek. Çünkü en güçlü olmak için acımasız olması gerektiğini biliyor. Çok kan akacak ve benim yaşamımı da tehdit edecek.”

Bunun en büyük nedeni ise Oreabera İmparatorluğu’ndan topladığı yoldaşları ile güçlenmek istemesiydi. Bir ana karakterin gelişim döngüsü olurdu. Dost edinir, dost kaybederdi. Oreabera’da edindiği dostlar çok geçmeden bir bedel olarak ölüyorlardı. Bunun sonucunda Nico bir yetenek kazanıyor ve savaşlarda daha avantajlı bir duruma geliyordu.

“Onu bana zarar vermeyecek şekilde kontrol altına almalıyım. Eğer zaman çizelgesinde bir hata yoksa, çok yakında buraya gelmesi gerekiyor.”

Küvetteki suyun ısısını kaybettiğini fark edince suyun içinden çıktı ve bornozunu giydi.

“Genç Efendi? Hâlâ banyoda mısınız?”

“Evet, Flore. Lütfen benim için sade ve rahat kıyafetler hazırla!”

“Anlaşıldı.”

Rio siyah bornozuyla banyodan çıkınca birkaç hizmetçi içeriye girdi ve Flore’nin gözetimi altında onu giydirmeye başladı. Bu esnada Rio [Yazar] yeteneğini kullanarak hizmetçiyi inceliyordu.

***

[Genel Bilgiler]

İsim: Bernadette Milhaud

Seviye: ☆

Güç: Düşük(Yüksek)

Direnç: Düşük(Orta)

Çeviklik: Düşük(Orta)

Dayanıklılık: Orta(Düşük)

Mana: Düşük(Orta)

Şans: Düşük(Düşük)

[Fiziksel Durum]

-Sağlıklı.

[Yetenekler]

-Süper Hizmetçi(F+)

-Mana Manipülasyonu(E-)

[Ustalıklar]

-Süper hızlı kıyafet kaplama!

***

Kötü bir fiziksel durumu yoktu. Nico’nun reankarne olmadan önceki halinden daha güçlü olduğu kesindi. Üstelik bu kadar genç yaşta olmasına rağmen bir ustalığı ve yeteneği vardı. Ayrıca Mana Manipülasyonu(E-) gibi bir yetenek sayesinde büyü yapabilirdi. Ancak bundan önce büyücü olması gerekiyordu.

Rio Bernadette’den sonra kafasını diğer hizmetçiye çevirip yeteneğini kullandı ancak onun durum penceresi çıkmadı. Tekrar ve tekrar denedi ancak bir şey olmadığından Flore’nin üzerinde denedi.

‘Bir kotası olsa gerek.’

Bu kadar güçlü bir yeteneğin elbette bir sınırı olacaktı. Aksi takdirde evren kanunlarını aşmış olur ve dengesizlik oluştururdu.

‘Günlük sadece bir kişi sanırım.’

Kısa bir süre sonra giyinme işi bitti ve Rio vücudunu esnetti. Sabahın bakımsızlığına rağmen yakışıklı olan yüzü yetenekli hizmetçilerin eli değince daha da parlatılmış ve belirginleşmişti.

Beyaz bir gömlek, siyah pantolon ve siyah bir ceket giyinmişti. Saçları uçtan bağlanmış ve sırtına salınmıştı. Kulağında siyah renkli bir küpe vardı. Mavi gözleri bir yıldız gibi parlıyordu.

Gerçekten oldukça yakışıklı olmuştu. Aynaya döndü ve yakasını düzeltti ardından Flore’ye döndü.

“Flore, gidelim.”

***