Spor salonuna yazıldım da ne mi oldu? Şu oldu: Tahmin edebileceğiniz gibi ilk bir kaç gün sabahtan gideceğim dediğim salona uyanamayıp gidemedim, akşama gitmeye de pek hevesim yoktu. Yumuşak götüm yine rehavete kapılmıştı. Eski hayatıma devam etmek istiyor, bu koşuşturma bana ağır geliyordu. Aslında anlamıştım ki hayatımdan pek de memnundum, ölmek bile istemiyordum. 

Ama tabi işin ucunda boklu bir değnek olması beni kamçılamaya yetiyordu. Bir gün yine yatıyordum, şraaak, indirdi iradem bana kırbacını... "Ne lan yatıyon öyle camış gibi pembe göt!" dermiş gibi içime dalga üstüne dalga, bitmek bilmez bir sıkıntı yollamaya başladı. "Olum" dedi "sen yatarsan, ben yatarsam nasıl çıkacak bu karanlık aydınlığa." Tamam lan dedim vurma, kalkıyoruz işte.

Tam olarak böyle başladım spor salonuna gitmeye. Bir gün atladım taksiye indim kapısı önünde. Spor yapacak tipin bende olmadığını aslında bu hareketimle kanıtlıyordum. Beş dakikalık yolu taksiyle gitmiştim. Dedim sikerler be, iki dambıl çekeyim de göklere farketmez taksiyle mi geldim jetle mi.

Girdim içeri, danışma da yine bizim, izbandut olduğu kadar yakışıklı olan Marcus. Hemen bir hello çakıp, nerede benim şahsi göt eriticim diye sordum. Yani antrenörüm işte... 

Marcus'cum bana içeriden Caitlyn Hanımı sorabileceğimi, arkadaşların bana yardımcı olacağını söyledim. Bir an dumur olmuştum. "Antrenörüm mü Caitlyn Hanım?" diye sordum. "Evet Mike Bey." diye cevap alınca bedenim ayakta dursa da ruhum çöktü bir köşeye bir sigara yaktı. 

Normal vakitte karıyla kızla iştigal edemeyen ben, insan bedeninin adeta showrooma sokulduğu bu mekanda nasıl ilişki kurcam. Yok anam böyle olmaz çok zorlanırım ben. Hazır bunu sormaya da cesaretim olduğunu düşünüyorum, yapıştırayım gitsin. "Başka antrenör yok mu Marcus Bey?"

Sorumun Marcus'u biraz sinirlendirdiğini anladım yine de çok profesyonelce cevap vermişti "Kaygınızı anlıyorum Mike Bey ama lütfen endişe etmeyin. Bazen müşterilerimiz kadın bir antrenörün erkekler kadar iyi olmadığını düşünebiliyor. Ama sizi temin ederim, Caitlyn arkadaşımız işin de gayet ehil birisidir."

Hayda yanlış anlaşıldım. Şimdi ne desem boş. Israr etsem kadınları aşağılayan biri gibi gözükeceğim. En iyisi bugünlük böyle takılayım. En olmadı spor salonunu değiştiririm. Aa lan nereye değiştireceğim. Mal gibi deneme bile yapmadan sözleşme yaptım, 1 yıl parasını peşin ödedim. Hem de antrenörlü şekilde....

Boynum bükül içeri girdim, ne olacaksa olsundu. Artık İradem daha güçlüydü, en azından karnıma ağrıların girmeyeceğini düşünüyordum. 

Spor salonuna girdiğimde birkaç istisna hariç, ki onlardan biri de şüphesiz bendim, bir yunan heykeli sergisine gelmiş gibi hissettim. Kadınlar, erkekler hiç farketmez hepsi olağanüstü çekiciydi. Tabii ki bir sürü yeni başlamış vardı ama bu güzellikler karşısında göz onları atlıyor, en iyilerini seçiyordu.

Amına koyayım çirkin ördek yavrusu olduk iyice.