Büyük kararlar vermemin üzerinden bayağı bir zaman geçti. Ne mi oldu? Eski yarrak kafalı olsaydım ilk günde bırakırdım bu işleri ama irade puanlarım sağolsun taş gibi bir iradem var artık. Düşünsene lan daha 4 iken böyle ben bunu bir arttırıyım, reis olana eyvallahım olmaz. "Sen mi büyüksün ben mi büyüğüm lan hayat" diye bağırırım özgürlük heykeli karşısında.
Neyse uzun bir süre programıma uydum ve bunun meyvesini çok güzel yedim. Planladığım gibi önce düzenli olarak spor salonuna gittim. Orada hiç sektirmeden koşularımı ve kilo vermemi sağlayacak egzersizleri yaptıktan sonra doğruca kendimi kafelerin yoluna attım. Tabii hayvan gibi gitmedim amına koyayım. Önce bir duş aldım. Bilirsiniz çirkin insanların terleri ekstra rezalet kokar. Duş almadan gitmiş olsam isterse 17 konuşma puanım olsa yine de bir Allah'ın kulu yüzüme bakmaz.
Konuşma saatlerinin düzenlendiği kafelerde ilk başlarda büyük zorluklar yaşadım. Burası birçok farklı kültürden veya altyapıdan gelen insanların bir arada sosyalleştiği bir alandı. Afedersiniz kim, ne sikime böyle bir gelenek kurmuş anlayamadım. Yani bu tür cemiyetlere gelip giden insanlar benim gibi hayatsız ibneler değildi. Gerçi içlerinde ibneler de vardı, bildiğin dip dövdürücü şekli... Ama öyle olsalar dahi bunlar sosyal insanlardı lan, şaka falan yapıyorlardı.
Ben en son şakamı arkadaşıma nah çekmek suretiyle 4. sınıfta yapmıştım. Bu işte bombok olduğumu anlayınca zirvede bırakmıştım, benim zirvem tabii.
Neyse işte bu çocuklar, adamlar, kadınlar, translar, herhangi bir etiket ile anılmak istemeyenler, insanlar, varlıklar.... Aaa sokacağım lan! Nasıl bir belaya düştüysek konuşamıyordum, insanlara nasıl hitap edeceğim o bile muğlak böyle toplantılarda. Neyse işte bu kişiler bayağı bayağı sosyal varlıklardı.
İlk başlarda bana söz verilmese hiç konuşamayacaktım. Nelerin konuşulduğunu bile anlamıyordum ki, yok küreselleşme ve birliktelik, yok yerel kültürler, yok cinsiyet meselesi... Falan filan. Şükür ismimi sordular da ilk gün bir şeyler söylemiş oldum yoksa emcüklediğim şekerler boşuna gidecekti. Gerçi o bile zordu lan.
Ondan sonra eve gelip bazı chat sitelerinde dolaşmaya başladım. Bu benim için nispeten daha kolaydı. Çünkü burada konuşacak çokça konu seçebiliyordum. İstediğim konuyu konuşabilecek farklı farklı bir sürü kanal vardı. Bu yüzden en aşina olduklarımla başladım ve en sevdiğimiz animelerin, oyunların, ne biliyim geek olan ne varsa konuşulduğu bir kanala boydan daldım. Kızlar olmasa çok rahat konuşacaktım ama yine de bayağı bir mücadele ettim ilk gün. Bunun sonucunda, tabi şekerlerin de verdiği itici güçle, konuşmam 2 puana yükseldi. Demek ki bundan önce ağzımı biraz açsam halledecekmişim bu işi...
Sonra anladım ki gittiğim kafelerin her biri ilk gün gittiğim kafe gibi değilmiş. Bazılarında çok daha normal muhabbetler dönüyormuş. Aldığım ekstra puanla burada daha da fazla efor sarfetmiş ve konuşmaya biraz da olsa dahil olabilmiştim.
Ama asıl gelişmeyi ikinci günün akşamı sağlamıştım. Yıllardır yapmak istediğim ama cesaret edemediğim bir şeye girişmiştim. Günün bilgisayar başında geçiren bir yağ fıçısı olarak ne yapmam gerekirdi? Tabii ki de fantezi rol yapma oyunları oynamak, hem de gmli miyemli... Ama anlayacağınız üzere ben sünepenin bayrak taşıyanı, hatta bizatihi taşınan sünepelik bayrağı olduğum için hiç böyle bir şeye cesaret edememiştim. Fakat aldığım puanları götüme sokacak halim yok işte böyle avantaja çevirecektim.
O akşam bir frp aktivetisine katılıp, çok da konuşması gerekmeyen bir ork karakter yaratarak, oldukça başarılı bir konuşma serüveni geçirmiştim.
Aslında bu bana bir fikir vermişti. Sürekli yeni biri gibi davranmak farklı konular hakkında konuşmama daha da imkan sağlıyordu.
Bu plana sadık kalarak, gittiğim kafelerde de kendimi bambaşka kişiler olarak tanıtmaya başladım. Birisinde başarısız bir yazlımcıyken, diğerinde kimlik bunalımı yaşan bir orta yaşlı oluyor. Birinde kendimi dişçi olarak tanıtırken, diğer bir toplantıda antikacı olduğumu söylüyordum.
Böylece bir paketinde 10 adet şeker olan çilekli konuşma paketinin dibini görene kadar bu takvimi sürdürdüm. Ta ki, katıldığım toplantılarda tartışılacak konuyu seçen kişi, oynadığım frplerde takımın liderliğini ele alabilecek kadar başarılı bir rol deneyimi ortaya koyabilen biri olana dek bu sürdü.
Sonunda ne mi olmuştu? Şu zamana kadar yaşadığım en büyük gelişmeyi yaşamıştım:
Konuşma: 7 (Normal bir insandan çok daha ilgi çekici ve ikna edici bir konuşmaya sahipsin, aferin lan kerata!)
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..