Luck'ın ağızından*

Efendim bana önemli bir görev verdi. Şimdi nerede olabilir, nerede olabilir düşün. Sağa sola bakarken birden gözüme ilişti.

— Hey sen sarışın olan buraya baksana.

— Ney ben mi( çok yakışıklı acaba niye beni çağırıyor.)

— Evet sen.

— Tamam geldim ne oldu ?

— Efendim seni istedi.

— Ney efendin mi?

— Evet Bay Eren istedi.

— Tamam geliyorum.( Eren mi kim olabilir ki)

Bir süre sonra

— Efendim getirdim

Eren'in ağzından*

— Aferin dün beni sinir etsende iyi bir hizmetkarsın.

— Sen kimsin.

— Ben mi dün bu gereksizle kavga etmiş seni kurtarmıştım.

— Ne dün mü bi dakka sen osun nasıl böyle değiştin.

— Bir dakika sen beni tanımıyor musun?

— Evet tanımam mı gerekiyordu.

— ( bir ona sarılıp etrafında döndürerek) beni gerçekten çok mutlu ettin. Teşekkür ederim. Senin sayende hem kendimi bastırabileceğim hem de daha fazla acı çekmeyeceğim.

— Kendini bastırmak mı benimle ne yapmak istiyorsun.

— Yanlış anlama hayatımdan çok değer verdiğim birine benziyorsun. Şimdi o yaşamıyor fakat sayende en azından onu özlemeyeceğim.

— Ha bu şanslı kişi kim?

— Kardeşim birkaç hafta önce kaybettim. En azından acım sönene kadar benle kalırsan çok sevinirim.(onu yere indirir.

— Tamam kabul ediyorum gözlerine bakarak bile neler hissettiğini anlıyorum.

— Yaşasın çok mutluyum.

Kız gider.

— Efendim çok özür dilerim bilmiyordum. Beni affedebilecek misiniz?

— Seni zaten cezalandırdım o yüzden şimdilik yıkıl karşımdan.

Günümün çoğunu derslerde ve saklanarak geçirdim. Niye mi çünkü şeytan formumun cazibe puanı 226'ydı. Yani ya kaçtım ya saklandım.

Yazar Notu: Arkadaşlar üzgünüm kısa oldu proje ödevimi yetiştirmem gerekti de sonraki bölüm daha fazla yazıp size vereceğim