Bölüm 117

Parça 1 Büyücü Kral Berlin

Bu Kazeru denen velet bir şekilde beni yendi bu sinir bozucu ama gerçek, yine de gerçekten ciddi olsaydım hiçbir şansı yoktu ama potansiyeli sıfır olan biri için onu takdir ediyorum. Henüz uçamasa bile gökyüzüne giden yolu biliyor. Bu da onu güçlü kılıyor.

Bu çocuğun iyi olduğu 2 konu var birincisi kazanmak için bir yol bulmak, ikincisi ise elinde ki basit numaralarda olsa onları potansiyellerinin bile üstünde kullanmak. Her şeye rağmen bu çocukta bir gelecek görmüyorum muhtemelen çok fazla yaşamayacak mutlaka biri onu öldürecektir bu olmasa bile zamanı geldiğinde kendi ölmek isteyecek çünkü daha fazla dayanamayacak. Peki onu kampa geri götürmeliyim biraz uyuduktan sonra iyi olacaktır. Yaraları hızlı bir şekilde iyileşecektir çünkü bir tür hızlı iyileşme gücü var gibi nasıl elde ettiğini bilmiyorum ama bu oldukça iyi bir özellik ama biraz daha geliştirilmesi gerekiyor...

Parça 2

Kazeru kendine geldikten sonra neredeyse her gün yarı ölü bir duruma gelecek kadar savaştı. Evet Berlin her gün onu yapabildiği kadar zorladı ve sahip olduğu özellikleri geliştirmesini sağladı.

Bu olaylar gerçekleştiği sırada Junko'da antrenman yapmaya devam ediyordu Berlin fırsat buldukça ona da yardım ediyordu. Junko olmak istediği büyücü tarzına karar vermişti, bir yıkım büyücüsü olmak istiyordu, tarzlar arasında en zor ikinci tarz kabul edilir.

Merry'de yani sevimli anka kuşu ona eşlik ettiği için pek yalnızlık çekmiyordu. Merry yumurtadan ilk çıktığında, büyük gözleri ile etrafına şaşkın şaşkın bakarak yürümeye çalışıyordu arada bir de sendeliyordu ve birden beklenmedik bir hamle yapıp uçmaya başladı ama bu çok uzun sürmedi. İki metre kadar yükseldikten sonra yere düşmeye başladı işte bu sırada Junko kendisinin bile inanamadığı bir refleksle Merry'i düşmeden iki eliyle yakalamıştı. O andan sonra Merry'yle Junko ilgilenmeye başlamıştı.

Kazeru'nun Merry'i yetiştirmek için pek ilgisi yoktu yine de bu ona değer vermediği anlamına gelmiyordu sadece onunla ilgilenmek için yeterli zamanı yoktu en azından şu an için.

Kazeru ve Junko oldukça zorlu antrenmanlar geçirdiler Junko kısa sürede Berlin'i bile şaşırtacak kadar gelişti ve güçlendi. Junko için tek eksiği tecrübesi denilebilir.

Kazeru ise büyü gücünü artırmak için çok çabaladı ama gelişse bile bu gelişim oldukça azdı, büyü gücü seviyesi olarak sınırına dayandığını hissedebiliyordu ki zaten Berlin bunu ona söyledi.

'Sınır aslında bir son değildir sadece aşılması gereken bir engel eğer aşarsan arkasında ki yoldan devam edebilirsin tabii ki kolay olur demiyorum ama pes etme Kazeru'

Bunun yanında Kazeru'nun kazandığı çok önemli özellikler vardı.

Birincisi oldukça fazla tecrübe, Berlin ona her gün farklı şeyler gösterdi farklı saldırı tarzları, savunma tarzları, rakibi aldatma gibi birçok şey.

İkincisi ise Kazeru ciddileştiği zaman büyüsel havası Berlin'e benzemeye başlamıştı yani vahşi ve ölümcüldü. O bunu bilmiyordu ama Berlin buna çoktan birçok kez şahit olmuştu.

Üçüncü ve son olanı ise Limerior hakkındaydı, Kazeru Limerior'un evrimleşen bir büyü olduğunu öğrendi bu tarz büyülerden dünya genelinde bile bilinen en fazla 13 tane vardı. Biraz daha açıklamak gerekirse büyü gücüne göre büyülerin etkileri artabilir.

Örnek olarak basit bir büyücünün yaptığı alev topu saldırısı hedefine çarptığında sadece hedefine yakma zararı verebilir ama Melia gibi üst düzey bir büyücünün yaptığı alev topu ise hedefe vurduğunda patlayarak büyük bir alana zarar verir.

Limerior gibi olanlar da ise büyü gücünün yanında kişinin duygusal durumu da büyünün değişimi için önemlidir. Mesela sadece kendinizi savunmak için yapabileceğiniz Limerior'u, yeterince öfkeli, nefret dolu ve öldürme isteği ile doluysanız bir an da Limerior korkunç bir silaha dönüşebilir. Her neyse bu tarz büyülere Volk denir ve herkes bu büyüleri yapamaz bu bilinen 13 büyünün her birinin farklı gereksinimleri vardır. Bir kez bile bu gereksinim sağlanırsa büyüyü yapabilirsiniz.

Daha sonra sağlamasanız bile büyüyü kullanabilirsiniz ama garip bir şartı daha vardır gereksinimleri gençken sağlamalısınız olgunluğu erişmiş birisi bu büyüleri öğrenemez. Limerior'un 2 farklı gereksinimi vardır ama birini yerine getirmek yeterlidir.

Birincisi korkağın teki olmak ama bu sonradan kazanılmış bir korkaklık yani zorla edinilmiş bir korkaklık. İkincisi ise korkusuz olmak ve bunu sonradan kazanmaktır. Yani ilk başta korktuğunuz bir durumdan birden korkmamaya başlamak gibi düşünebilirsiniz ama burada ki korku kavramı basit korkuları temsil etmiyor burada ki korku kavramı bedeninizi tir tir titretip sevdiğiniz kişiyi arkanızda bırakıp kaçacağınız kadar korkmanız anlamına geliyor. Kısacası elde etmek için oldukça kötü şeyler yaşamanız şart.

Limerior'u bir kenara bırakırsak Kazeru'nun bir de bütün elementlerle uyumlu bir büyü gücü var ama bu Kazeru'nun şu an ki seviyesinde pek de işe yaramayan bir yetenek bu yüzden Berlin bu özelliğini geliştirmek için çabalamamasını söyledi.

En azından büyü gücünü geliştirene kadar.

Bu tarz bir yetenek aslında oldukça güçlüdür. Örnek olarak bu yetenek eğer Beyaz Tahtın sahibi Vinilia'da olsaydı şu an da rakipsiz olabilirdi. Ya da Berlin'de olsa büyük savaş daha farklı bir sona ulaşabilirdi ama maalesef böylesine bir yetenek hiçbir işe yaramadan yok olup gidecek gibi gözüküyordu. Kazeru her ne kadar büyü öğrenme ve uygulamada oldukça üst düzey olsada kapasitesi onu aşağıda tutuyordu. Bir nevi çok güçlü bir silaha sahipti ama onu kullanacak gücü yoktu.

Junko daha öncede bahsettiğim gibi çok fazla gelişti ve oldukça hızla gelişti bunun yan etkisi olarak bazen büyüsünü istediği gibi kontrol edemiyor ve büyüsünü bastıramıyor yani sürekli etrafına güçlü bir büyü yayıp duruyor.

Kazeru Junko'ya bunu kısa sürede çözmesini söyledi çünkü çözemezse çok dikkat çekerler. Ayrıca Berlin çok bahsetmesede ikisini eğitmekten oldukça keyif aldı. Özellikle Junko'nun hızlı gelişimini izlemek hem onu şaşırttı hem de mutlu etti çünkü yetiştirdiği kişilerden biri ileride çok büyük bir büyücüye dönüşebilirdi. Zaman hızlı geçiyordu Junko için çok önemli olan turnuvaya sadece bir hafta kalmıştı. Berlin onları ortak bölgeye göndermişti. Orası oldukça kalabalıktı ve her ırktan kişileri görmek mümkündü tabi yarı-insanlar hariç, kalabalığın içinden ilerliyorlardı. Bu ilerleyişleri oldukça dikkat çekiyordu. Hem pelerinle kendini gizlemiş ve karanlık bir havası olan biri, hem de omzunda anka ile ilerleyen ve etrafına büyük bir büyü gücü yayan biri yani oldukça normaldi. Bu sırada oraya uzak olmayan bir yerde Junko'nun kontrol edemediği için yaydığı büyü gücünü hissedip meraktan ona doğru yönelmiş bir grup vardı.

İki cadı giyimli büyücü desek daha doğru olur.

Kısa bir süre sonra karşı karşıya geldiler. İki grupta oldukça dikkat çekiyordu. Bir taraf hem cadı gibi giyinmişti hem de yavru bir ejderhaya sahipti. Diğer taraf ise daha önce açıkladığım gibiydi.

Kazeru onları görünce durdu ve pelerinin kukuletasını kaldırdı.

'Hmmm yeni tarzını beğendim Reiko her ne kadar buna zorlandığına emin olsam da' (Gülümser)

Cadılardan kısa olan bir adım öne attı ve cevap verdi.

'Onu zorlamadım'

Kazeru sakince karşılık verdi.

'Gerçekten mi ?'

Sevimli cadı yanaklarını somurtarak cevap verdi.

'Evet'

Kazeru gözlerini onun yanında ki sarışın güzele yani Reiko'ya çevirdi.

'Peki Reiko buna zorlandın mı?'

(gülümser) 'Evet'

Kazeru bu cevaptan tatmin olmuştu ve gözlerini yanlarında uçan yavru ejderhaya çevirdi.

'Ben haklıydım yani bu bir yana ejderhayı nereden buldunuz?'

Sevimli cadı yani Melia Junko'yu baştan aşağı süzdü birkaç saniye de ankayı süzdü.

'Uzun hikaye hem o anka ve o kız kim?'

'Uzun hikaye'

Bu konuşmalar sırasında Revika yani ejderha ve Merry yani anka kuşu göz göze gelmişti ve birbirlerine sevgi ile baktıkları söyleyemem. Kazeru birkaç adım öne çıktı, Melia'da öyle yapmıştı karşı karşıyaydılar artık.

'Seni iyi gördüğüme sevindim Yuu'

'Bende seni ve Reiko'yu iyi gördüğüme sevindim'

Melia Kazeru'ya iyice yaklaştı ve gözlerini gözlerine dikti sağ eliyle yakasından çekip suratını iyice kendi suratına yaklaştırdı. Aslında oldukça sevimli gözükmesi gerekirken nedense yüzü oldukça korkutucu gözüküyordu ve sesi normal halinin aksine olduksa soğuk çıktı.

'Bu arada Yuu hala merak ettiğim bir şey var o kız kim?'

Reiko'da meraklı bir şekilde cevabı duymak için bekliyordu...

Devam Edecek