Bölüm 116 Potansiyel Sıfır

avatar
1595 2

Yeşil Karga - Bölüm 116 Potansiyel Sıfır


Bölüm 116

Yeni Ark 'Kulenin İçinde ki Kafes'


Büyücü Kral Berlin'le karşılaştıklarından beri bir ay geçti, Junko'da Kazeru gibi Berlin tarafından çalıştırılıyordu ve oldukça iyi bir gelişim kaydediyor. Berlin ona büyünün temellerini öğretti. Daha sonra ise gelişmiş büyü derslerine başladı.

Bir süredir Junko kendi başına çalışıyor. Gerçi kendi başına denemez yumurtadan çıkan Anka kuşu da onunla beraber, Kazeru ankanın ismini Merry koydu. Yani kız kardeşinin ismini. Yumurtadan ilk çıktığın da tüysüz küçük bir civciv gibiydi ama kısa bir süre kızıl tüyleri büyümeye başladı.

Hala oldukça küçük ama gelişimi oldukça hızlı. Kazeru ve Junko ankayla beraber ilgilendiler. Gerçi ilk yumurtadan çıktığın da onun bir anka kuşu olduğunu anlayamadılar hatta Berlin olmasaydı asla öğrenemeyebilirlerdi.

Şimdi Kazeru'ya gelecek olursak 1 ay boyunca Berlin ona pek bir şey öğretmedi.

Bugün ise bir tür antrenman maçı yapacaklar. Kamp yaptıkları bölgeden biraz uzaklaştılar çünkü çevre zarar görecekti. Kısa bir hazırlığın ardından hiç konuşmadan sonunda başladılar.

Kazeru kılıcını çekti ve oldukça vahşi gözüküyordu bunun nedeni 1 ay boyunca hiçbir şey yapmamış olmasıydı muhtemelen, her neyse sonunda başladılar.

Kazeru hızlı bir şekilde atıldı, kılıcını Berlin'e doğru çapraz bir kesik atacak şekilde savurdu, Berlin sol elinde aniden beliren büyüden oluşmuş bir kılıçla saldırıyı savuşturdu, Kazeru ard arda vahşi kılıç darbeleriyle saldırıyordu ama bir işe yaramıyordu çünkü Berlin kendini çok iyi koruyordu. Berlin açıkça ezici bir güce sahipti bir an da savunmadan saldırıya geçti, Kazeru savunamayacağını anlayıp geri ışınlandı ama Berlin bunu çoktan öngördüğü için hemen Kazeru'nun olduğu yere hareketlendi.

Kazeru onun geldiğini görüp hızlı bir reaksiyon gösterip saldırıya geçti. Kılıcı ile onu kestiğini düşündü ama kestiği şey onun hızından dolayı oluşmuş bir görüntüydü. Bunu fark ettiğinde çoktan sol yanağına güçlü bir yumruk yedi ve 10 metre kadar uçup bir ağaca çarptı. Daha ayağa kalkmayı düşünecek kadar zamanı olmadan Berlin acımasızca tekrar saldırıya geçti. Kazeru'yu yakasından kaldırıp havaya fırlattı ve arkasından zıplayıp tek hamlede Kazeru'yu yere yapıştırdı. Bir çekicin bir çiviye vurması gibiydi. Berlin bu işten sıkılmaya başlıyordu ve sonunda bağırmaya başladı.

'Bu halinle mi turnuvayı kazandın? Güldürme beni.'

Kazeru zor da olsa ayağa kalkmayı başardı ama dövüş daha yeni başlamasına rağmen oldukça kötü durumdaydı. Berlin ondan yaklaşık 20 metre uzaktaydı. Etrafında büyüden oluşmuş mor oklar vardı. Kazeru'ya doğru onları yönlendirdi.

Oklar harekete geçip her bir yana dağıldılar kısacası Kazeru'ya mümkün olan her açıdan en az bir ok gelecekti. Kazeru kısa bir gözlemden sonra olayı kavradı. Sağ elini kaldırdı ve büyülü sözleri söyledi.

'Limerior Vypor'

Kazeru her zaman onu kurtaran tek savunma büyüsünün farklı bir versiyonu ile kendini oklardan korumayı başardı. Yaptığı büyü sade Limerior'un aksine her bir yanını koruyor.

Kalkanın etkisi hala devam ederken Berlin hızla bir büyü oku daha oluşturdu bu sefer ki epey büyüktü ve oku Kazeru'yu hedefleyip kendi eliyle fırlattı.

Kazeru kalkanın etkisini arttırmak için kalkana biraz daha büyü kattı ama nafileydi. Ok kalkana çarpar çarpmaz kalkanı parçaladı. Kazeru bunu beklemiyordu ama hızlı bir reaksiyonla kendini ışınlayıp sıyrılmayı başardı.

Berlin tekrar yakın saldırıya geçti, yani kılıç kılıca. Yakın dövüş Kazeru'nun en iyi olduğu alandı ama Berlin'e karşı daha tek bir darbe bile vurmayı başaramadı. Kılıçlarını her çarpıştırmalarında Kazeru geri itiliyordu.

Kazeru bu sırada sol elinde büyük bir büyü gücü toplayıp bir yumruk şeklinde Berlin'e savurdu ama Kazeru'nun yumruğu daha hedefe ulaşamadan Berlin Kazeru'nun karnına sağlam bir yumruk geçirdi. Kazeru geri doğru bir iki adım sendeledi.

Canı çok yanıyordu ve topladığı büyü tamamen dağıldı. Berlin bir kılıç hamlesiyle Kazeru'nun kılıcını havaya fırlattı .Kılıç Kazeru'dan uzak bir yere düştü. Kazeru antrenmanın bittiğini düşünüyordu ki Berlin'in öldürme isteğini geç de olsa anladı.

Berlin büyüden oluşturduğu kılıcını Kazeru'ya doğru tekrar savurdu. Kazeru bunu beklemiyordu ama beklenmedik şeylere oldukça hızlı adapte olan biri olması onu kurtardı.

Hançerini çekip zorda olsa onunla kendini korudu ve hemen ardından geri çekilip aralarına biraz mesafe koydu.

Berlin'in suratında küçümseyici bir ifade vardı ve konuşmaya başladı.

'Bu gerçekten saçmalık senin gibi biri nasıl o turnuvayı kazandı, açıkçası Vel'den dolayı senden az da olsa beklentim vardı ama sen işe yaramazın tekisin. Senin gibi birini eğitmek zaman kaybından başka bir şey değil, bir ay boyunca bekledim kendini toparlaman için, olanları düşünüp kendi yolunu belirlemen için bu sayede karşımda daha güçlü biri olur diye düşündüm ama hiçbir şey değişmedi anlaşılan senin hakkında yanıldım..'

Kazeru dövüş başladığından beri hiç konuşmamıştı ama bu sözlerden sonra sessizliğini bozmaya karar verdi.

'Çok konuşuyorsun Berlin'

Berlin bu sözden sonra daha da sinirlendi.

'Demek öyle seni aptal velet bütün kemiklerini kıracağım, sonra seni iyileştireceğim ve tekrar kıracağım bunu bir döngü yapıp sana hayatının acısını çektireceğim.'

Kazeru gülümsedi.

'Sonunda gerçek doğanı gösteriyorsun Berlin'

Kazeru biraz havaya girmiş gibi gözüküyordu. Sağ elini açtı ve kılıcı hızlı bir şekilde uçarak eline geldi. Yeşil büyüsünü serbest bıraktı. Büyüsü her zaman ki gibi bir karga şeklini alıp etrafını sardı.

Siyah gözlü yeşil bir karga.

Kazeru çok hızlı bir şekilde Berlin'in üzerine atıldı. Berlin kendini savunmak için kılıcını hazırladı.Tam kılıçları çarpışacağı sırada Kazeru Berlin'in arkasına ışınlandı ve saldırdı ama Berlin buna karşı insan üstü bir refleks göstererek bu saldırıdan bir an da arkasını dönerek kılıcı ile korundu, Kazeru bir kez daha ışınlandı ama bu kez hançerine, ilk saldırı sırasında hançerini kendi soluna fırlatmıştı, Kazeru oradan saldırırken Berlin bunu önceden fark etmiş olacaktı ki hızlı bir şekilde kılıcını Kazeru'yu kesmek için savurdu ve kesti de ama sadece bir boşluğu, Berlin bir anlığına şaşırdı çünkü kestiği şey bir illüzyondu. Yani en başından beri Kazeru hançeri diğer tarafa atmıştı ve oraya ışınlanmıştı. Berlin arkasından korkunç bir öldürme isteği seziyordu bu tüylerini diken diken etmeye yetti. Ne kadar hızlı olsa da fiziksel olarak bunu durdurması imkansıza yakındı, bunun farkına vardığında bir anlığına büyük savaş zamanını hatırladı ve kendini tutmadan güçlü bir ışın büyüsü ile Kazeru'ya saldırdı. Büyü önüne çıkan her şeyi tozu bile kalmayacak şekilde yok etmişti. Neyse ki uzun menzilli bir büyü değildi bu yüzden ormana çok da zarar vermedi. Ne yaptığını fark etiğinde gözleri Kazeru'yu aradı. Kazeru ışınlanarak kaçmayı başardı ama Berlin'i şaşırtan şey kaçması değildi, ışınlanarak kaçmasıydı çok kısa bir süre de ikinci kez ışınlama kullanmıştı.

Kazeru tekrar saldırmak için Berlin'e doğru atıldı. Kılıcında büyük bir büyü topladığı açıkça belliydi. Bunu Berlin'e doğru savurdu. Berlin sol eliyle gelen saldırıyı tek çırpıda yok etti. Kazeru bu sırada Berlin'in görüş alanından tamamen çıktı.

Berlin Kazeru'nun epey arkasında olduğunu hissediyordu. Arkasına döndüğünde Kazeru'nun tek bir saldırı için bütün büyü gücünü ortaya çıkardığını gördü. Bu şu ana kadar Kazeru'nun yaptığı en güçlü saldırı olacak gibiydi.

Berlin tekrar hayal kırıklığına uğramış gibiydi, derin bir iç çekip saldırmaya hazırlanan Kazeru'yla konuşmaya başladı.

'Bir güç saldırısı ile beni yenmeyi denemek mi? Gerçekten aptalsın ama bu hareketin bir şeyden emin olmamı sağladı senin Potansiyelin Sıfır'

Büyüsü Kazeru'yu tamamen sarıp sarmalıyordu ve dışarıdan saydam yeşil bir karganın içinde ki biri gibi gözüküyordu. Kazeru koşmaya başladı büyüsü de onunla beraber harekete geçti. Kanatlarını açmış hedefine doğru son sürat ilerliyordu.

Berlin büyü gücünün bir kısmını ortaya çıkardı. Sağ kolu tamamen büyü ile kapladı ve sağ kolunu Kazeru'ya doğru savurdu. İkisi çarpıştığında Berlin'in büyüsü ezici bir üstünlükle Kazeru'nun büyüsü yendi. Tıpkı Kazeru'nun Olivya ile ilk karşılaşmalarında olan durum gibiydi ama küçük bir fark vardı. Büyüler ortadan kaybolmuştu ve Kazeru yerde yatıyordu en azından Berlin'in gördüğü buydu ama boynuna dayanan kılıcı hissettiğinde hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anladı.

Berlin şaşkınlıktan donup kalmıştı Kazeru son bir kez konuştu.

'Kim olduğun umrumda değil ister bir ölüm meleği istersen şeytan ol ama beni sakın küçümseme'

Kazeru bu sözlerden sonra yere yığıldı.

Berlin neler döndüğünü geçte olsa anladı. Kazeru saldırılar çarpıştığı sırada kendini ışınlamıştı çünkü o da biliyordu bir güç saldırısında kazanamayacağını bu yüzden Berlin'in dikkatini tek bir yere toplamak için bütün gücünü bir saldırıya

yönlendirmişti. Turnuva sırasında izleyerek öğrendiği illüzyon büyüsünü de son an da kullanmıştı. Yani Kazeru büyü gücünü asıl silahı olarak göstermişti ama Kazeru'nun gerçek silahı gerçeklikle oynamaktı.

Berlin tabii ki tüm gücünü kullanmamıştı ama az önce Potansiyelinin Sıfır olduğunu söylediği birine yenilmişti bu onun hayatında ki en kötü yenilgisiydi...

 

Devam Edecek






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr