Bölüm 143
Yeraltından Riraru'yu da alıp tekrar yüzeye çıktım. Olivya ve Alya orada kalıp insanımsı olanlarla konuşuyorlardı. Büyük ihtimalle durumları hakkında daha fazla bilgi almak istemişlerdi.
Yüzeye döndükten sonra Melia ve Reiko'ya olanları anlattım ve bir çözüm bulabilir miyiz diye sordum. Reiko bu tarz bir büyü daha önce duymadığını söyledi. Melia hala düşünüyordu anlaşılan aklında bir şey var. Gerçi bu normal burada Melia'dan bahsediyoruz her zaman her konuda güvenebileceğin biri gerçi çatıya çıkma konusunda ona güvenemezsin. Melia biraz daha düşündükten sonra elini şaklattı ve buldum diye bağırdı.
Söyleyeceği şeyi merakla bekliyordum ve sonunda bulduğu çözümü anlatmaya başladı.
'Öncelikle şunu bilin bunu düzelte bilecek bir büyü var ama antik bir büyü ben de sadece teoride bu büyüyü biliyorum bir kez bile yapıldığına şahit olmadım ya da çevremden duymadım Merlin'nin kütüphanesinde okumuştum. Antik bir kütüphane şanslıyım ki küçükken annem beni oraya götürmüştü sonradan öğrendim ki oranın nerede olduğunu bilen çok az kişi var ve bilen kişiden daha az ziyaret edebilen, her neyse büyüyü bizim gibiler için tek başına yapması imkansız hepinize ihtiyacım var. Öncelikle aşağıda ki herkesin sığabileceği bir üçgen çizmeliyim ve aynı boyutta bir ters üçgen çizmeliyim bunlar üst üste gelmeli bu bittikten sonra ben büyüyü yapmaya başlayacağım sizin yapmanız gereken şey ise üçgenlerin içine büyü aktarmak olacak bundan sonrası bende, o büyüyü ve kendi büyümü kullanarak üçgen içinde olanları arındıracağım üzerlerinde ki doğal olmayan her şey kaybolacak tabi teoride böyle gerçekte ne olacak bilmiyorum ama aklıma gelen tek yol bu'
Arındırmak mı? Bu ilginç bir kelime seçimiydi, doğal olmayan her şey kaybolacak yani ben o üçgenin içinde olsam içimde hala az da olsa bulunan avcı gücü yok olur mu? Merak uyandırıcı ama böyle deneysel bir büyüye girip kendimi riske atacak değilim ama o insanımsıları bu riske atmak zorundayız yoksa onları öldürmek zorunda kalacağım. Tek başıma tekrar yeraltına inerken kılıcıma şu kütüphaneyi sordum o da beklemediğim bir cevapla bilmediğini söyledi. Hmmmm bu ilginç bu kadar uzun süre yaşamış birinin bilmemesi oldukça ilginç belki de bu kütüphane Meravir'de olmayabilir muhtemelen bilmemesinin nedeni bu. Melia'da annesi de oldukça gizemli kişiler ikisi hakkında da oldukça az şey biliyorum daha fazla şey öğrenmeliyim. Özellikle annesi hakkında.
Sonunda Olivya'ların yanına varabilmiştim, onlara yukarıda olanları anlattım daha sonra korku dolu bir bekleyiş içinde olan kalabalığa durumu anlattım beklemediğim bir şekilde hepsi bunu kabul etti. Yavaş ve sıralı bir şekilde hepsini dışarı çıkardık gece olduğu için dışarı çıkmalarında bir problem yoktu. Melia'nın talimatlarıyla hepsi belirli bir alanda toplandı daha sonra Melia ve Reiko beraber üçgenleri çizdiler. Çizim işi bittikten sonra Melia'nın dediği gibi hepimiz hazırlandık bu sırada Riraru kendi kendine 'Bu büyü bir yerden tanıdık geliyor' diye mırıldanıyordu.
Bütün hazırlıklar artık tamamlanmıştı sırada büyü kısmı vardı Melia üçgenlerden birinin uç kısmına geçti ve kendini hazırladı biz de onun dediği gibi büyülerimizi üçgenin içine aktarmaya başladık. Yavaşça ve dikkatlice bunu yapıyorduk çünkü aniden büyü oranı art saydı bunu kontrol edemeyebilirdi Melia. Her şey düzgünce ilerliyor gibiydi ve insanımsıların içinden kara bir büyü üçgenin orta kısmına toplanmaya başlamıştı anlaşılan bu onların içinde ki doğal olmayan kısımdı.
Bu siyah büyü yavaşça büyüyordu ve git gide daha da koyulaşıyordu. İçimi ürperten bir his yaymaya başlamıştı.
'Riraru bu şey tehlikeli bir şeye benziyor bir fikrin var mı?'
Riraru başına kafamdan aşağı sarkıttı ve sağ gözüme bakarak konuşmaya başladı.
'Bir yerden tanıdık geliyor ama hatırlayamıyorum, bir dakika sanırım hatırladım bu büyü---'
Riraru cümlesine devam ederken içinde bir yerlerde bir korku alevi körüklendi bunu çok net görebiliyordum endişe ve korku içinde konuşmaya devam etti.
'B-b-b-bu büyü benim dünyama ait burada olmaması gerekiyor.'
Onun dünyası ait bir büyü demek ama neden burada da olmasın ki? Bunu sormak istemiştim ama duymaya başladığım çığlıklar bunu engelledi.
Üçgenin içinde ki herkes acıyla çığlık atmaya başlamıştı elleriyle vücutlarını sıkıyorlardı. Bu da ne böyle? Ne olduğunu anlamak için Melia'ya baktım ama o da pek iyi gözükmüyordu.
Bir şeyler ters gidiyordu. Alya kendini zorlayarak Melia'ya seslendi. Anlaşılan benim ve Riraru'nun dışında herkese bir şey oluyordu.
'Lanet cadı ne yapıyorsun durdur şunu hepimizi öldüreceksin!!!'
Öldürmek? Tam olarak neler dönüyor?
(O ortada toplanan siyah büyü gücü kontrolden çıkıyor ve etrafında ki her şeyin büyüsünü kendine çekiyor, büyü bittiğinde ise yaşam güçlerini çekecek sana bir şey olmamasının tek nedeni benim buna direnebiliyor olmam)
Kılıcım beni şok eden bir şey söylemişti hemen bir şey yapmazsak herkes ölecek o zaman bunun tek yolu var.
'Melia büyüyü durdur yoksa herkes ölecek'
Melia endişeli bir şekilde cevap verdi.
'Büyü yapmayı bırakırsam da üçgenin içinde ki herkes ölecek büyüyü bitirmek zorundayım bir şekilde o şeyin büyü emmesini birkaç saniyeliğine durdurursan bitirebilirim.'
Yani Melia'nın hala büyüye devam etmesinin nedeni üçgenin içindekileri kurtarmak istemesi, o şeyi birkaç saniyeliğine durdurmak için ona saldırabilirim ama üçgenin içine giremem çünkü büyü beni etkileyebilir hem bunun olumlu mu yoksa olumsuz mu olacağını bilmiyorum risk almayacağım.
Seni ona fırlatacağım kılıcım senin için bir sorun olur mu?
(Sadece birkaç saniyeliği neyse olur ama daha fazla ona yakın kalmama izin verme onun dibindeyken gücüne direnemem ve benim sahip olduğum büyüyü emerse çok büyük bir alan içinde ki her şey büyü patlaması yüzünden yok olur)
Anladım.
Kılıcımı alıp iyice gerildim ve olabildiğince güçlü bir şekilde hedefime fırlattım. Kılıcım o siyah büyü gücüne çarpıp olduğu yere düştü ve anladığım kadarıyla istediğimiz olmuştu. Melia geriye kalan gücünü kullanıp büyüyü tamamladı ve dizlerinin üstüne çöktü gerçi benim dışımda herkes çökmüştü. Büyü tamamlandığın da büyük bir güç dalgası yayıldı elimi kaldırıp bana doğru gelen dalgayı nötrleyip etkisiz hale getirdim. Üçgenler kaybolmuştu içinde ki insanların hepsi bayılmıştı.
Işınlanıp kılıcımı oradan aldım ve hemen geri çıktım çünkü o şey hala oradaydı. Riraru saçlarımı bir çalı gibi kullanıp kendini gizledi sadece kafasını dışarı çıkardı ve konuşmaya başladı.
'Zaman ilerledikçe o şey daha da güçlenecek onu yok etmelisiniz.'
Ne olduğunu bile anlamadığımız bir şeyi nasıl yok edeceğiz ki oldukça sıkıntılı bir durumla karşı karşıyaydık ve daha saniyeler geçmişken o şey tekrar harekete geçti.
Bu siyah şey bir form almaya başladı insanımsı bir form ama bir insanın canavarımsı hali gibiydi. Gözleri ortaya çıkmıştı koyu bir kırmızılık vardı gözlerin de, sadece gözlerinin içine bakmak bile içimi korkuyla doldurmaya yetiyordu sadece gözlerine bakmak bile cehennemin en sıcak yerinden bana yer ayırtılmış gibi hissettiriyordu. Evet o zaman bu şeye şeytan demek doğru olur.
Evet bu bir şeytan büyü ve hayatla beslenen bir varlık. Böyle bir şeyi nasıl durdurabiliriz ki? Aklıma gelen bir şey yoktu sonra Reiko'nun ayağa kalktığını gördüm altın sarısı saçları rüzgarda dalgalanıyordu, taktığı şapka büyü dalgası yüzünden yakınına bir yere düşmüştü.
Sağ elini kaldırdı ve bağırdı.
'Limerior Yami no Cage'
Bir limerior büyüsünün ilk kez bu formunu görmüştüm oldukça şaşırtıcı bir formdu ama işe yarayacak mıydı? Bu siyah kafes onu tutabilir miydi? Sonuçta bu siyah kafeste bir büyüydü.
Tahmin ettiğim gibi siyah kafes yavaşça yok oldu ve o şeytan daha da güçlenmiş gibiydi ani bir hareketle gözlerini bana çevirdi ve birden yanımda bitiverdi. Tepki verememiştim elleri vücudum sanki yokmuş gibi içimden geçti ve bütün büyümün çekildiğini hissettim.
Çok kötü bir histi. Karşı koymaya çalıştım ama benim büyü emmem sadece basit büyülere karşı işe yarıyordu böyle bir durumda işe yaramazdı ayrıca kılıcımı da kullanamazdım bu yüzden kalan son gücümle kılıcımı uzağa fırlattım ışınlanacak kadar büyü gücüm bile kalmamıştı hem de sadece üç saniye içinde, Melia üzerimize doğru dev bir alev topu fırlatmıştı son bir umutla, ama alev topunu emmek için özel bir şey bile yapmadı. Böyle bir şeytanı yenmek mümkün mü gerçekten onu yenebilecek biri var mı gerçekten? Bilmiyorum ama burada ölmeyeceğim.
İçimde bir yerlerde hala olan son damla büyü gücümü bir toprak büyüsü yapmak için kullandım hemen altından yükselen sivri uçlu bir sütun şeytanı gelip geçmişti ve beni bırakmasını sağlamıştı. Hemen geri çekildim kalan son gücümle, sütunu yok edip tekrar bana doğru hareketlendi. Gerçekten kaçmak için bir şansım yok gibiydi aklıma gelen bir şey yoktu büyü emen bir şeye karşı ne yapabilirdim ki? Yine de bu pes edeceğim manasına gelmiyor.
'Riraru kule de yaptığın gibi fiziksel özelliklerimi arttır!!!'
Riraru söylediğimi anında yapmıştı. Bu şekilde onun hızına ayak uydurup kaçmaya başladım. Peşimden hızla geliyordu ve benimde istediğim de buydu.
Güzel büyü gücüm hızlı bir şekilde yenilenmeye başladı sadece biraz daha zaman kazanmalıyım sonra buradan kurtulmak zor olmayacak ama hesaplamadığım bir şey oldu hızı daha da artmıştı ve beni yakalamak üzereydi ki o kara eli kopmuştu ve hızla geri çekildi. Olivya önümde duruyordu kısa kılıçları her zaman ki gibi görkemli bir şekilde alev saçıyordu ama neden o şey tarafından emilmiyordu. Olivya gözlerini o şeytandan ayırmadan konuşmaya başladı.
'Geç fark ettiğim için üzgünüm, Mei ve Mai söylememiş olsaydı asla aklıma gelmezdi benim kullandığım şey büyü değil Kazeru bu alevler büyüden oluşmuyor. Şimdi onu yok edeceğim.'
Şeytan da durumu anlamış gibiydi demek ki bu kadarlık bir aklı var, Olivya'dan hızla uzaklaşmaya başladı. Olivya yerinden kıpırdamadı sadece kısa kılıçlarını bir yaya dönüştürdü hedef alırken aynı zamanla benle konuşmaya devam etti.
'Ayrıca bu alevler normal alevler gibi değiller iki ruhla güçlendirilmiş alevler yani Mei ve Mai'n yani hiçbir şey bu alevleri ememez.'
Ve alevden oku hedefini ortadan delip geçmişti. Şeytanın bütün vücudu Olivya'nın alevleri tarafından kaplanmıştı bir şeytan olmasına rağmen acı içinde çığlık atmaya başladı kısa süre sonra şeytan tamamen yok olmuştu.
Merak ediyorum eğer Olivya büyü yapma konusunda yetenekli olsaydı ne olurdu? Ayrıca bu kız daha bir kez bile tüm gücünü kullanmadı. O gerçekten de inanılmaz biri ama ne kadar inanılmaz olursa olsun artık ensesindeyim ve yakında onu geçeceğim...
Devam Edecek
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..