Bölüm 142 Yer Altı Şehri

avatar
1247 2

Yeşil Karga - Bölüm 142 Yer Altı Şehri


 Bölüm 142

Bu parlak sarı gözler karanlığı aydınlatıyorlardı, bu manzaraya şahit olan dört kişi normalde ürkmeliydiler ama bu dört kişi pek ürkecek tipte kişiler değillerdi. Olivya Kazeru'nun omuzuna elini koyup konuşmaya başlamıştı.

'Oldukça ilginç bir yer bulduk gibi aşağı inip araştıralım'

Alya'da Kazeru'nun boşta ki omuzuna elini attı ve konuşmaya başladı.

'Evet doğru söylüyor hadi gidelim oldukça meraklanmış durumdayım'

Kazeru birkaç saniye düşündü ve oldukça ilginç bir şey söyledi.

'Neden aşağı iniyoruz ki direk tavanı patlatalım ve burada ki tehlikeli her şeyden kurtulalım'

Herkes duraksamıştı Riraru Kazeru'nun saçını çekti ve bağırdı.

'O zaman bir heyecanı kalmaz ki !!!'

Kazeru dışındakilerde kafalarını sallayarak Riraru'nun dediğini onaylandı.

Kazeru tekrar önünde uzanan karanlık boşluğu baktı.

'Peki siz istediniz gidelim.'

Hepsi aşağı atlamıştı.Tam tabana vardıklarında Kazeru rüzgar büyüsü ile hepsini yavaşlatmıştı. Bu sayede güvenli bir şekilde yere iniş yaptılar. Karanlığın içinde duruyorlardı etraflarında ki ışık saçan tek kaynak parlayan sarı gözlerdi.

Etraflarını süzdüler Alya gülümsedi ve konuşmaya başladı.

'Oldukça ilginç Gul'a benziyorlar ama değiller ve etraf da oldukça ilginç'

Kazeru şaşırmıştı.

'Görebiliyor musun yani?'

'Gözlerim sıradan gözlere mi benziyor ?'

Alya'nın gözleri parlıyordu.

'Pek değil ama yine de ne olduklarını bilmiyorum.'

'Şu an ki gözlerim benim orijinal gözlerim değiller küçükken iki gözümü de kaybetmiştim babam büyü ile bana bunları yaptı.'

Alya bunu oldukça normal bir şey gibi anlatıyordu ama oldukça kötü bir hikayesi olduğu belliydi Kazeru ve Olivya bu konu hakkında daha fazla soru sormadılar.

Olivya birkaç adım öne çıktı ve etraflarında onları dikkatle izleyen yaratıklara bağırdı.

'Hey sıkılmaya başladım saldıracaksanız saldırın kaçacaksanız kaçın konuşacaksanız konuşun eğer hiçbir şey yapmamaya devam ederseniz ben bir şey yapmak zorunda kalacağım.'

Hiçbir cevap gelmemişti ta ki Olivya kısa kılıçlarını çekip etrafa alevler saçmaya başlayana kadar Sarı gözlülerden biri saklandığı yerden çıkıp yavaşça Olivya'ya yaklaşıyordu, gri soluk bir teni vardı, kısmen sıskaydı ve vücut hatları insanımsıydı.

Konuşmaya başladı ama pek beceremiyordu.

'Biz düşman olmamak'

Olivya'nın bakışları keskinleşti.

'O zaman söyle bakalım siz nesiniz ve burası neresi?'

Sıska şey söylenenleri anlıyordu ama konuşmayı pek bilmiyordu.

'Biz biz insan, burası ev'

Olivya pek tatmin olmuşa benzemiyordu.

'Hey anlaşılan söylenenleri anlıyorsun bu güzel ama senin verdiğin cevaplar bir işe yaramaz aranızda konuşmayı bilen biri olmalı öyle değil mi? Sonuçta buranın yukarısında ki köyde yaşayanlar da buradan olmalı onlar konuşmayı biliyordu.'

Sıska şey cevap vermemişti ama nedense oldukça korkmaya başlamıştı aynı zamanda diğerleri de korkmaya başlamıştı.

Olivya sinirlenmeye başlamıştı.

'Size basit bir şey söyledim neden korkuyorsunuz cevap verin'

Olivya kılıçlarından birini boşluğu savurdu her zaman ki gibi görkemli bir manzaraydı. Etrafa saçılan alevler yaratıkları daha fazla korkutmuştu.

Sıska şey korkuyla konuşmaya başladı.

'Biz düşman olmamak, lütfen zarar verme'

'Ne tür bir hikayeniz var bilmiyorum ama ben acımasız biriyim bu yüzden ya düzgünce cevap verin ya da ben almasını bilirim.'

Kazeru Olivya'ya yaklaşıp eli ile Olivya'nın omuzunu tuttu.

'Bunu bana bırak Olivya az çok neler döndüğünü anladım.'

Olivya yüzünü çevirip Kazeru'ya baktı ve gülümsedi.

'Öyle olsun Yuu ayrıca söylemeliyim o bir yıllık arada biraz değişmişsin'

'Pek sayılmaz ama birazcık değiştiğim doğru'

Kazeru yavaş ve sakin bir şekilde sıska şeyin yanına yaklaştı ve konuşmaya başladı.

'Hey o korkunç kadını boş ver ve beni dinle tahminen yukarıda ki köyde yaşayanlar sizi burada zorla tutan kişiler yine tahminen onlar sizin üzerinizde zorla deney yaptılar ve sizi bu hale getirdiler. Eskiden siz de o köyde yaşayan kişilerdiniz öyle deği mi?'

Sıska şey şaşırmıştı korkarak da olsa Kazeru'nun söylediklerini başı ile onaylandı.

'Anlıyorum demek Riraru ile yaptığımız varsayım doğru o zaman ilk yapmam gereken bunun sorumlularını bulmak sonra cevaplar kendiliğinden gelecektir. Öyle değil mi Riraru?'

'Hahahaha elbette öyle benim sevimli kulum'

Alya olanları oldukça ilgi çekici bulmuştu kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu bu sırada Kazeru etrafında ki herkesin duyabileceği şekilde konuşmaya başladı.

'Burada az çok neler olduğunu anladım eğer mümkünse sizi kurtaracağım bu yüzden bizimle iş birliği yapın'

Kimseden ses çıkmamıştı soğuk bir sessizlik vardı. Bütün bu sessizliği bir kahkaha sesi bozdu.

'KU HU HU HU HU HU HU !'

Herkes sesin geldiği yöne baktı, köyde karşılaştıkları yaşlılar grubu ortaya çıkmıştı. Kazeru onları görünce gülümsedi ve onlara doğru yürümeye başladı.

'Bende sizinle konuşmak istiyordum'

Yaşlıların lideri eli ile arkasındakilere durun işareti verdi ve ardından Kazeru'yla konuşmaya başladılar.

'Genç adam burada olmamalısın burası bize ait içinde ki her şeyle beraber'

'Bunu tahmin etmek zor değil benim merak ettiğim burada tam olarak neler döndüğü'

'Basitçe burada deney yapıyoruz daha önce başarısız olmuş bir deneyin benzeri de denebilir.'

'Gul'lar öyle değil mi ?'

'Evet genç adam aynen öyle Gul'lar ilk başta mükemmel insanı yaratmak için yapılan deneylerde ortaya çıkmışlardır daha sonra bir şekilde türemeye başladılar ve bugünkü duruma geldiler. Biz ise bu başarısız deneyi başarılı hale getirmek için çabalıyoruz.'

'Yani burada ki insanlar şu an da yavaşça Gul'a dönüşüyor öyle değil mi?'

'Evet öyle ama bunu oldukça yavaşlattık bu yüzden onlar Gul olmadan biz onları mükemmel insana dönüştüreceğiz'

'Hey siz yaşlı adamlar aslında tam olarak yaşlı değilsiniz öyle değil mi?'

'Fark etmene şaşırdım evet haklısın öyle araştırmalarımız sonunda yaşlansak bile güçlü kalmanın bir yolunu bulduk.'

'Evet bunu tahmin edebiliyorum insan yiyorsunuz tabii sıradan insanları değil bir miktar büyüye sahip olanları ve tabii ki yemeden önce onlara bir tür büyü yapıyorsunuz ki bir süre sizi güçlü tutsun öyle değil mi?'

'Bunu fark edebilmen oldukça etkileyici peki ben sana bir soru sorayım neden tüm sorularını cevapladım?'

Kazeru gülümsedi.

'Çok basit benim de burada yaptığınız şeyle ilgilendiğimi düşünüyorsun'

'Haha evet gözlerinden bunu anlamak zor değil'

'Peki burada ki kemikten yapılar ve bu kötü koku ?'

'Yapılar sadece öyle gözüküyor gerçek kemikten değiller kötü koku ise buradakileri beslemek için kullandığımız ölü hayvanların kokusu'

Kazeru'nun gözleri parlamaya başlamıştı.

'Son bir soru yaşlı adam onları şu an ki durumlarından kurtarmanın bir yolu var mı? Yoksa deneyinizin başarılı olması bunun tek yolu mu?'

'Deney tek yolu ama eminim ki birçoğu daha ölecektir ya da erkenden dönüşecektir ama bulunmamış bir şeyi bulmak için bazen büyük bedeller ödemek zorunda kalırsın neyse ki ödediğimiz tek bedel birkaç basit insan hayatı'

'Anlıyorum o zaman bunu sonlandırmalıyım'

'Ne?'

Kazeru yaşlı adamların arasına ışınlanmıştı hepsi aynı anda tepki vermişti hepsi birden Kazeru'nun üzerine saldırmıştı ama saldırdıkları şeyin bir illüzyon olduğunu geç fark etmişlerdi.

Bir el şaklatma sesi duydular ve yerden yükselen keskin uçlu ince sütunlar hepsini delip geçmişti tek bir kelime daha edemeden ölüvermişlerdi.

Alya ve Olivya şaşkınlıkla olanları izliyorlardı özellikle Olivya oldukça şaşkındı. Kazeru onlara dönüp bir soru sordu.

'Onları kurtarmanın bir yolunu bilmiyorsunuz öyle değil mi?'

Alya şaşkınlığından kurtulup cevap verdi.

'Eski deneylerin hepsini araştırmıştım dönüşüm başladıktan sonra geri döndürülemez. Gri tenleri ve sarı gözleri dönüşümün oldukça ilerlediğinin net kanıtı ayrıca yavaşça onları hayvanlardan ayıran benliklerini de kaybediyorlar.'

'Anlıyorum'

Kazeru ona korku dolu gözlerle bakan insanlara döndü ve gülümsedi.

'Sizi kurtaracağımı söylemiştim ve öyle yapacağım'

Hala insan olanlar umutla gülümsedi ama gülümsemeleri bir an da yerini umutsuzluğa bırakmıştı.

Kazeru'nun gülümsemesi bir anda soğuk bir ifadeye dönüştü.

'Sizi kurtarmamın tek yolu daha fazla acı çekmeden hepinizi öldürmek'

Derin bir sessizlik oluşmuştu Kazeru tekrar gülümsedi.

'Haha sadece şaka yapıyordum o kadar da değişmedim sadece etrafta ki soğuk havayı dağıtmak istemiştim eminim ki sizi kurtarmanın bir yolu vardır eminim ki o iki cadıdan bir biliyordur yani endişelenmeyin sizi bir şekilde kurtaracağız'

Olivya bir nedenden ötürü rahatlamış gözüküyordu ve Kazeru'ya yaklaştı.

'Lütfen bir daha şaka yapma'

Alya söze atladı.

'Bence oldukça iyiydi'

Hemen Alya'dan sonra ise Riraru konuştu.

'Bence de oldukça iyiydi'

Bu sırada Kazeru'nun kılıcı Kazeru'nun zihnine fısıldadı.

(Bu bir şaka değildi öyle değil mi? Benim sevgili efendim.)...


Devam Edecek






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr