Bölüm 8

Parça 1 Melia

Ben Melia Lisg Olmos bazıları beni cadı olarakta çağırır sanırım onlar gibi giyindiğim için neyse konu bu değil kuleden ayrıldıktan sonra içim pek rahat değildi onu yani Kazeru'yu oradan çıkarmak istemiştim.

Başaramasam bile mutluydum sonunda onunla tekrar karşılaşabilmiştim onun bir şey hatırlamadığı ortada,sanırım bu normal hatta hatırlamaması benim için daha iyi,evet bu düşüncelerle kulenin etrafında dolaşıyordum ve

bağırtılar yükselmeye başlamıştı bende meraklanıp hızla bağırtıların geldiği yere gittim ve Kazeru'yu gördüm şaşırmıştım hemde çok,hemen ona yardım etmek için harekete geçtim küçük bir patlama büyüsüyle onu kovalayan askerleri durdurdum.

Daha sonra Kazeru'yu onların elinden alabilmek için,Kazeru'nun grubumun bir parçası olduğunu ve kulede bir büyüden etkilenip çıldırdığını söyledim.Tabii ki normal biri olsaydım bana inanmazlardı ama ben ve grubum ünlüyüz yani bana inanmışlardı.

Kazeru'yu onların elinden kurtardıktan sonra onu taşıması için grubumun kas gücü olan yarı-insan Felina'nın yardımıyla kaldığımız kampa götürdük.

Felina bir kız için oldukça yapılıdır.Uzun,vahşi görünümlü siyah saçlarının hafif kıvırcıklığı yüzünden bir aslanı andırır.Göz rengi kahverengi,boyu 1.80,kilosu 95,ailesi hakkında bir şey bilmiyorum son olarak yirmi yaşındadır.

Diğer ölçülerine gelirsek------ bir dakika bu daha sonrasının konusu neyse asıl olaya geri dönelim.Kazeru'yu kampa getirdikten sonra yaralarıyla ilgilenip dinlenmesi için ona ayrı bir çadırda yatak hazırlayıp yatırdık.

İşin neredeyse hepsini her zamanki gibi Felina yaptı.Bunun gibi normal işleri yapmayı seviyor özellikle yemek yapmayı çok seviyor ayrıca dövüşmeyide çok sever.

Felina oldukça güvenilir,soğukkanlı,iyi niyetli ama dövüş anlarında bazen kendini kaybedebilen biri ve çoğu zaman bir zincir zırh giyiyor.Aksesuar olarak o büyük kalkanını yanında asla ayırmıyor.

Gerçi büyük bir şehre gidersek orada tek parça bir elbise giyiyor ve her zaman siyah renkli giyinir.Yine asıl olaydan uzaklaştım sanırım neyse devam edelim Kazeru dinlenirken Felina bana onun hakkında birçok soru sordu.

Birden tanımadığı birini aramıza dahil etmem onun birazcık rahatsızlık hissetmesine neden olmuştu sanırım.Akşama kadar onunla muhabbet ettik ve sonra o yemek hazırlarken bende biraz kitap okudum.Ne hakkında olduğunu söylemeyeceğim tabii ki,

arada gidip Kazeru'yu kontrol ediyordum ama hemen uyanmayacağa benziyordu.Sonunda bizimde uykumuz gelmişti.Felina'ya beraber yatıp uyumuştuk...

Parça 2 Kazeru

Duyduğum konuşma sesleri uykumu bölmüştü,gözlerimi araladım ve yine bilmediğim bir yerde uyanmıştım ama bu kez kendimi tehlikede hissetmiyordum çünkü kılıcım yanı başımdaydı.

Yavaşda olsa neden bayıldığımı hatırlamaya başlamıştım.Gerçekten şanslıydım eğer o kız yani Melia gelmeseydi onlardan kurtulamazdım.Ayağı kalkıp bir kaç ısınma hareketi yaptım.

Bedenim oldukça iyi durumdaydı anlaşılan iyi bir tedavi görmüştüm.Çadırın kapısını yavaşça araladım ve yine inanılmaz bir aydınlık beni karşılamıştı ama bu kez çok kısa sürede bunu alışmıştım.

Kafamı yukarı kaldırıp gözlerimi ışık saçan o elmasa diktim ve gözlerim acımaya başladı.Farkında olmadan söylenmeye başlamıştım.

'Böyle hayal etmemiştim,elmasa bakmanın oldukça zevkli olacağını düşünmüştüm'

Evet,benim için hayal kırıklığıydı ama çokda önemli değildi.

'Öncelikle o bir elmas değil'

Arkamdan gelen tanıdık bir ses duymuştum yavaşça döndüm ve Melia tam karşımdaydı.

'Günaydın Kazeru iyi gözüküyorsun'

Günaydın ? Sanırım aynı şekilde karşılık vermeliyim.

'Günaydın'

Gülümsedi ve eliyle o ışık saçan elması göstererek anlatmaya başladı.

'O bir güneş ve zaten fark etmiş olmalısın sadece ışık yaymaz,ısıda yayan yüce bir şey.'

'Güneş demek anladım, bunu hatırlayacağım'

Etrafa bakmaya başlamıştım çünkü ilgimi çeken bir sürü şey vardı.

Çadırların olduğu yer dışında her yer ağaçlarla çevriliydi bazı ağaçlarda uçan canlılar vardı ve bazı ağaçların etrafında bir tür büyüye benzeyen renkli küreler dönüyordu.

'Küreler büyü mü?'

'hem evet hem hayır'

' ? '

'Açıkçası henüz ne oldukları tam olarak çözülmüş değil,söylenene göre kuleler ortaya çıktıktan sonra böyle şeyler oluşmuş, bazı büyücüler onları kontrol etmeyi denemiş ama hiçbir şekilde sonuç elde edememişler bence sadece doğanın basit gizemlerinden biri'

'Demek öyle anlaşılan öğrenmem gereken bir sürü şey var bu beni oldukça heyecanlandırıyor'

Melia şaşırmıştı.

'Öğrenme konusunda bu kadar hevesli olacağını düşünmemiştim'

'Kuledeyken pek farklı bir şeyle karşılaşmıyorduk hep aynı şeylerdi ama burası farklı burası kuleden tamamen farklı ama nedense korkuyorum tüm bunların sadece bir rüya olmasından'

Melia yavaşça bana yaklaştı ve ellerini yanaklarıma koydu.

Şaşırmıştım tepki veremedim ilk kez başıma böyle bir şey geliyordu.Gözlerinin içi parlıyordu.Doğrudan gözlerime bakıp konuşmaya başlamıştı.

'Şu an güneşin ışıkları üzerine düşüyor onların sıcaklığını hissediyorsun öyle değil mi ? Bunu hissetmesen bile şu an benim sıcaklığımı hissediyor olman gerek bu hisse sahipsen içinde bir yerlerde bir sıcaklık hissediyorsan bu yaşadıklarının gerçek olduğu anlamına gelir'

Sıcaklık evet hissediyordum o zaman gerçektende oradan kurtuldum ve şu an özgürüm.Farkında olmadan aptalca sırıtmaya başlamıştım.Çok mutluydum.Gözlerimi gökyüzüne çevirdim ve konuşmaya başladım.

'O zaman bu bir rüya değil bu gerçeğin ta kendisi çünkü seninle konuştuktan sonra bütün bedenim alev almaya başladı ama bu rahatsız edici bir his değil'

'Evet bu gerçek Kazeru, etrafı aydınlatıp bizi ısıtan gökteki güneş kadar gerçek'

Gözlerimi Melia'nın gözlerine çevirdim ve heyecanlı bir şekilde konuşmaya başladım.

'Bana öğretmeni istiyorum bu dünya hakkındaki her şeyi aynı zamanda görmek istiyorum bu dünyada ki her bir yeri'

Melia nedense mutlu olmuşa benziyordu,beklemeden cevap verdi.

'Biliyorum bu yüzden oradan çıktın öyle değil mi, bu yüzden buraya geldin ve yine bu yüzden seninle karşılaştım sanki her şey planlanmış gibi'

'Evet öyle'

'Peki o zaman Kazeru Yuuma emin olmak için soruyorum dileğin bu dünyayı öğrenmek ve kendi gözlerinle her şeyi görmek öyle değil mi ?'

Düşünmeden cevap vermiştim.

'Evet dileğim bu'

Ellerini yanaklarımdan çekmişti.

'Peki o zaman oldukça acıktım hadi kahvaltıya gidelim,Felina çoktan bir şeyler hazırlamıştır,eğer hazırlamadıysa Felina çağdırda uyurken bir patlama büyüsü ile onu uyandıra bilirim eğlenceli olur hahah'

Nedense birazcık şeytani bir ifade takınıp gülmüştü bu bir yana bir sorum vardı.

'Kahvaltıda ne ?'

Şaşkın bir şekilde bana bakmıştı.

'hmmm uyandıktan sonra yediğimiz ilk şeyleri kahvaltı olarak adlandırırız sanırım ya da sabah yediğimiz yemekte diyebiliriz.'

Yemekle ilgili bir kelimeymiş demek anladım bunu unutmamalıyım.

'Anladım peki yemek için kimle dövüşmeliyim ?'

'Dövüş ?'

'Evet kuledeyken her gün yemek için dövüşürdük'

'Burada öyle bir şey yapmana gerek yok isteğin kadar yemeyi herhangi bir bedel ödemeden yemene izin veriyorum'

Oldukşa şaşırmıştım ve gülümsedim.

'Demek dövüşmemize gerek yok,mükemmel'

'Evet öyle'

Yinede birazcık rahatsız hissetmiştim.

'Sanki dövüşseydik daha normal olurmuş gibi hissediyorum'

'Haha anlaşılan alışkanlıkların bir süre başına bela olacak her neyse zamanla alışacaksın ve öğreneceksin.Kahvaltıdan sonraysa şu uzun ve vahşi saçlarını keseceğim oldukça eğlenceli olacak hihi'...

Devam Edecek