Bölüm 34

Part 1

Büyük Savaş Zamanı

Issız bir tepede iki yorgun düşmüş, yıpranmış savaşçı duruyordu. Rüzgar savaşta ölen kişilerin cesetlerinin kokusunu bu tepeye kadar ulaştırıyordu. Savaşçılardan biri sakin konuşmaya başladı.

'Reynold başka şansımız yok, Melrog yani ejderha kral öldü, şimdi de benim için geliyorlar ve sonra senin için gelecekler, eğer hepimiz ölürsek onları durdurmak için hiçbir umut kalmaz'

Reynold bu durumu kabul etmek istemediği belli eden bir şekilde cevap verdi.

'Ben onları oyalayabilirim bu sırada kaçmalısın ve zamanı gelene kadar saklanmalısın en iyi seçenek bu'

Diğer savaşçı derin bir çekip karşılık verdi.

'Hayır en iyi seçenek bu değil, en iyi seçenek kara ormandı, ama artık orası da işe yaramaz hale geldi. Bu yüzden elimiz de kalan en iyi seçenek senin onların tarafına geçmen'

Reynold öfkeyle cevap verdi.

'Söylediğin saçmalık neden beni kendi yanlarına kabul etsinler?'

Diğer savaşçı sakin bir şekil de karşılık verdi.

'Çok basit onların gücüne denk bir güce sahip kişiyi öldürüp bedenini onlara vereceksin bunu yaparsan kabul edeceklerdir'

Reynold'un gözleri büyümüştü, öfkeyle karşısında ki savaşçının yakasına yapıştı.

'Neden bahsediyorsun sen bunu düşünmesi bile beni acıya sürüklüyor asla böyle bir şeyi yapmam.'

Savaşçı üzgün gözlerle Reynold'a bakıyordu, bakışlarını kaldırıp gökyüzüne çevirdi.

'Yapmak zorundasın Reynold, sen benim sahip olduğum en iyi arkadaşımsın, sana herkes den çok güveniyorum, bu yüzden geleceği sana emanet edebilirim'

Reynold savaşçının yakasını yavaşça bırakıp birkaç adım geri çekildi. Yavaşça konuşmaya başladı.

'Neden umudunu kesiyorsun başka bir yol bulabiliriz sadece biraz daha zamana ihtiyacımız var, sen de geleceği görmek istemiyor musun? Barış ve huzur dolu o günleri beraber görebiliriz'

'Bende geleceği görmek istiyorum ancak ben yaşarsam görmeye değer bir gelecek asla oluşmayacak bu yüzden öldür beni'

Reynold haykırdı.

'Sana söyledim asla bunu yapmam'

'Her zaman böyleydin düşmanını dahi incitmek istemezdin, senin en iyi yönlerinden biri bu ama sen beni öldürmezsen onlar öldürecek onlar tarafın öldürülmektense değer verdiğim birinin yanında sakince son nefesimi vermek istiyorum lütfen, öldür beni'

Reynold'un gözlerin yaşlar akmaya başladı ve acı bir şekilde sordu.

'Gerçekten tek seçenek bu mu?'

'Bazı durumlarda bir şeyin başlaması için önce bir başka bir şeyin bitmesi gerekir, bu durum da ise bitmesi gereken şey benim yaşamım, ne demek istediğimi iyice anladın öyle değil mi?'

Reynold yumruklarını sıktı ve içinden Avcı'lara lanet ederek cevap verdi.

'Evet'

'O zaman artık bu işi sonlandıralım, senden son bir iyilik daha istiyorum lütfen zifiri karanlıkta yanan mum olmaya devam et.'

Reynold yavaşça kılıcını kınından çekti, bakışlarını keskinleştirdi, duygularından arındı ve arkadaşına son sözlerini söyledi.

'Elveda yoldaşım, elveda kralım, elveda Kazeru Yuuma'...

Part 2

Uzun bir aradan sonra yine bu rüyayı gördüm, gerçi asla unutmadığım bir an olduğu için problem yok, ne kadar çok bu anı hatırladığımın bir önemi yok o an yaşadığım acıyı geçirdiğim her saniye de hissediyorum,

o günden beri zaman daha yavaş akıyor gibi hissediyorum. Gerçi ilk başlarda zaman durmuş gibiydi ve dünya rengini kaybetmişti her yer gri tonlardaydı üstünden bu kadar uzun zaman geçti ama hala dünya gri tonlarda sadece zaman biraz daha hızlandı o kadar,

keşke zaman tek yönlü olmasaydı eğer tek yönlü olmasaydı o zaman kesinlikle geri giderdim ve her şeyin farklı olmasını sağlardım.

Bu dünya o savaşla beraber çürümeye başladı ve şu an da çürümeye devam ediyor, kimse bunu durduramaz belki yavaşlatılabilir ama durdurulamaz .Ona söz vermiştim karanlığı aydınlatmaya devam edeceğim diye ama artık yolunu aydınlatmaya değer kimse yok,

bu yüzden ben de bu dünyayı kendi haline bırakmak istiyorum yine de içimde bir yerlerde hala küçük bir umut var bunu hissediyorum, bu yüzden yaşamaya devam ediyorum, bu yüzden bu maskeyi hala takıyorum.

Ben kötü adam değilim ya da günü kurtaracak bir kahraman ben sadece zifiri karanlıkta yanan bir mum ışığıyım yolunu kaybetmişlere yol göstermek için oradayım şu an için tek yapabileceğim bu, aynen söz verdiğim gibi ama içimde ki

umut ışığı zayıfladıkça mum ışığı da zayıflıyor ve ışık söndüğün de artık bu dünya için çok geç olacak onu kurtarmak için kimse ortaya çıkmayacak hepsi zifiri karalıkta kaybolacak tıpkı benim gibi...

Part 3

Biraz hava almak için kulenin dışına çıktığım da Vahas'la karşılaştım. Aramız da kısa bir sohbet döndü. Sonuç olarak onun bir ejderhayı diriltip Arnus'a saldıracağını öğrendim ve Kazeru'nun orada olacağını söyledi, onu korumak için orada olmalıyım. Govek'ten kuledekilerle ilgilenmesini istemeliyim, eminim ki kabul edecektir sonuçta kulenin en tepesin de sıkıldığına eminim.

Saldırıya iki gün var bu sürede gidip Kazeru'ları bulup izlemeliyim en iyisi bu olur hem ne durum da olduğunu merak ediyorum.

(...)

Onları buldum, kabul etmeliyim ki beklediğimden daha iyi bir durumda ama bu her şeyin iyi gittiği anlamına gelmiyor.

Kazeru eğer geçmişi hatırlasaydı, onun için çok iyi olurdu, çünkü hatıraları onu gerçekten güçlü birine dönüştürebilirdi ama ne yazık ki bu mümkün değil eskiye dair anılarının hepsi yok oldu ölmediği sürece hatırlayamayacak.

Neyse bunlar bir kenara, takımıyla da oldukça iyi anlaşıyor ama şu Melia onun için bir tehlike umarım bir şekilde fark eder yoksa ileri de hiç beklemediği bir durumla karşılaşacak, bunları ona da söylemek istiyorum ancak bana asla inanmaz

ayrıca bunu yaparsam başım belaya girer Melia farkında değil ama o cadı onu koruyor eğer benim peşimden gelirse bu kötü olur ben bile onun karşısında duramam bu yüzden Kazeru'ya güvenmekten başka şansım yok. Kılıç belki onu uyarabilir o da az çok durumun farkındadır,

yine de bir şey söylemeyecek sonuçta onun bu zamana kadar tek yaptığı şey her şeyi olurunu bırakmak oldu hiçbir zaman bu düşüncesinin dışına çıkmadı. Senin için üzülüyorum Kazeru her ne kadar iyi biri olmaya çalışsan da etrafın

kötülükle çevrilmiş durum da zamanla sen de o kötülerden birine dönüşeceksin peki neden seni koruyorum avcılar istediği için mi hayır bu yüzden değil sana verdiğim isim yüzünden evet sana verdiğim isim Kazeru Yuuma bu isim benim için çok değerli birine aitti belki de

içim de yok olmaya başlayan umut alevini sana teslim edip onu büyütmeni istedim bu sayede tekrar umuda sahip olabilirdim, ne kadar acınasıyım böyle bir yükü hiçbir şeyden haberi olmayan birine yükledim. En iyisi biraz uyumak ne zaman

düşünmeye başlasam sonunda elde ettiğim tek şey daha fazla umutsuzluk o kadar...

Part 4

Saldırı günü geldiğin de doğru an gelene kadar olanları izledim ve bir kahraman gibi son saniye ortaya çıkıp günü kurtardım sayılır. Aslında sadece bir kere de olsa Kazeru tarafından kurtarıldım pek de havalı olamadım yani neyse ki en son havalı bir şekilde ortadan kayboldum.

Bütün bunlar eğlenceliydi, bana eski günlerimi hatırlattı. Yoldaşlarımla beraber geçirdiğimiz o günler, maceralara atıldığımız o günler ama şimdi yanımda hiçbiri yok hepsini kaybettim, hepsi küçük parmaklarımın arasından kayıp gitti, tıpkı kum taneleri gibi, hiçbirini tutamadım, hiçbirini koruyamadım sadece şahit oldum, sadece acıyı yaşadım ve tek yapabildiğim ağlamak oldu, oyuncağı alınmış küçük bir bebek gibi.

Biraz dinlenmeliyim yoksa yine düşüncelerim de boğulacağım.

(...)

Part 5

Saldırıdan beri 27 gün geçti ve ben daha yeni hatırladım. Evet Kazeru'ya vermek istediğim bir şey vardı, ona ait olan bir şey ama unuttum. Belki de onu daha dolaylı bir yoldan vermeliyim hem böyle daha iyi olur çünkü benden alsaydı pek rahat edeceğini sanmıyorum.

Evet en iyisi Govek'ten benim için bir büyü parşömen hazırlamasını istemek. Onun yapacağı o parşömenle bir tür labirent yapabilirim ve tabii ki işleri kolaylaştırmak için bir tür gardiyan evet bu iyi bir fikir.

Asıl sorun onları nasıl labirente yönlendireceğim, en mantıklısı bunu bir görev olarak vermek, evet şu an Arnus'ta olmalılar ve mutlaka görev alacaklardır. Bir şekilde bu görevi almalarını sağlarım olur biter.

Hahaha çok zekiyim.

(...)

Her şey istediğim gibi gitti ve görevi aldılar. Artık endişelenmem gereken bir şey kalmadı. Beklenmedik bir şekilde Gökyüzü Turnuvasına çağrıldığı için şaşırdım ama kesinlikle gidip onu izleyeceğim o ada gerçekten güzel...

Devam Edecek