Not: Özel Bölümler Altair'ın hatırlamadığı zamanlara ait kesitler. Yani Altair burada anlatılan şeylerden haberdar değil.
***
Özel Bölüm: Yıldızçiçeği Organizasyonu!
90 Yüce tekrardan toplantı salonunda toplanmıştı. Altair bacaklarını birbirinin üstüne atmış, dünya sikinde değil gibi uzanmıştı. O kadar rahattı ki uykuya dalabilirdi. Ancak alışkanlıklarından dolayı tek başına uyuyamıyordu.
Doksan Yüce içerisinde 30'dan fazla kadın Yüce vardı. Birisi hariç hepsi Altair'a büyük bir nefretle bakıyordu. Bu bakışların içinde gizlemekte uğraşmadıkları aşağılama ve iğrenme ifadeleri fazlasıyla belirgindi.
Altair ise bu bakışları fark etmiyor gibiydi. Aslında bu bakışlara o kadar alışmıştı ki en ufak bir rahatsızlık duymuyordu.
Yüce Büyücü sıralamasında Altair'ın hemen arkasında Suyun ve Buzun Yücesi Argentina öfkeyle Altair'a bakıyordu. Evrende su elementi konusunda rakipsiz olan bu sakin kadın Altair'ı gözleriyle deliyordu.
Altair delici bakışları umursamadan "Artık toplantıyı başlatsanız mı? İlgilenmem gereken önemli meseleler var! Biliyorsunuz ki yeni bir proje üzerinde çalışıyorum." dedi. Binlerce yıldır sadece bir demet rün çizmekle uğraşmıştı. Hatta klonları hâlâ nefes dahi almadan rün ve formasyon çiziyordu.
Yaklaşık on bin yıldır ortalıkta gözükmüyordu Altair. Bu kulağa uzun bir zaman gibi gelse de Yüce seviyesinde ki varlıklar için bir yıl gibi kısa bir süreydi. Ve on bin yıl geçmesine rağmen Duun öfkeyle Altair'a bakıyordu. Öfkesi binlerce yıl boyunca giderek katlanmış, hiç ulaşmadığı seviyelere çıkmıştı.
Kaos Büyücüsü boğazını temizledi ve "Ahem! Binlerce yıl sonra burada toplanmamızın iki çok önemli sebebi var. İlki Yıldızçiçeği Organizasyonu'nun isteği üzerine..." dedi. Gözleri Argentina'nın şehvetli vücuduna kaymıştı.
Argentina dudaklarını büküp Kaos Büyücüsü'ne doğru tükürdü, "Önüne bak yaşlı iskelet! Senin o gözlerini oyar, üzerine sifon çekerim! Siz erkekler..."
Duun'un gözleri Altair ve Kaos Büyücüsü'ne öfkesini kusan Argentina'ya bakarken, ışıldıyordu. Yıldızçiçeği Organizasyonu kadim evrende ki en güçlü kuruluşlardan birisiydi. Misyonuysa bütün kadınların hakkını sonuna kadar savunmaktı. Kısaca bir feminist derneğiydi!
Güçlü insanların cinsel isteği çok fazlaydı. Ayrıca güçlü insan kıtlığından dolayı asla tatmin olamıyorlardı, bu yüzden birkaç kişi hariç; tüm Yücelerin dev bir haremi vardı. Buna kadınlarda dahildi. Yüceler içerisinde evlenenlerden tut, binlerce yakışıklı erkek haremi olan bile vardı.
Altair serçe parmağıyla kulağının içini karıştırdı ve aşağılayıcı bir şekilde Argentina'ya seslendi, "Bana bak yürüyen seks oyuncağı... Ne söyleyeceksen ve isteyeceksen iste.. Sizinle uğraşacak zamanım yok, ilgilenmem gereken bir kulem var. Ayrıca oldukça uykum geldi," dedikten sonra Argentina'nın vücudunda gözlerini gezdirdi. Siyah gözleri aşağılamayla kaplıydı. Argentina hayatında gördüğü en güzel kadın olabilirdi. Ancak Altair ona baktığına, yolundan şaşmış bir feminazi görüyordu. Güzel bir kadın değil, sadece bir baş belası!
Argentina Altair'ın onun göğüslerine ve bacak arasına baktığını görünce kendini zorlukla sakinleştirdi, "Hah... Bugün buraya Yüce Efendi Altair'dan kulesinde bulunan tüm kadınları-"
"Reddedildi."
"..." Argentina.
"..." Tüm erkek Yüceler.
"..." tüm salon.
Duun'un içini büyük bir rahatlama kapladı, 'Hahahah! Sürekli kaçsan ne olur seni velet! Kadın Yüceler erkeklerden daha fazla etki sahibi! Sanırım tüm bölgelerde kadın düşmanı olarak anılmak istiyor!'
Argentina hiç almadığı kadar derin bir nefes aldı, "...Zaman Kulesinde tek erkek sizsiniz! Lakin orada yüzlerce kadın personel ve koruma bulunuyor. Kaldı ki Zaman Kulesi sadece katlardan oluşmuyor. İçinde ki küçük boyutlarda kadın savaşçılar yetiştiriyor, sadece kadınları içeri alıyorsunuz! Üstelik her gün odanıza bir kadının girdiği duyumunu aldık! Kadın haklarının koruyucusu olarak böyle bir davranışı kabul edemeyiz," işaret parmağını tehdit eder gibi Altair'a işaret etti.
"Hah..." Altair derin bir nefes verdi ve konuşmaya başladı, "Hep beni hedefliyorsunuz, ancak buradaki herkes biliyor ki; burada kadınlara en çok değeri veren kişi kuşkusuz benim! Yaşlı itler ve yaşlı kahpeler beni iyi dinleyin! Sizin sikimsonik örgütleriniz ve topluluklarınız en ufak bir şekilde sikimde değil. İstediğiniz kadar üye toplayın, istediğiniz kadar düzlem ele geçirin ve zenginleşin. Umurumda bile değil, benim Zaman Kuleme ve bölgeme karışmadığınız sürece..." Altair asla altta kalmazdı, gerekirse kaybeder ve küfürler yerdi. Lakin asla susmazdı, her zaman savaşırdı. Kaldı ki tüm güçlü insanların binlerce cariyesi ve geniş bir haremi olduğuna emindi. Ancak nedense her zaman onun başının etini yiyorlardı. Kulesinde ve bölgesinde ki tek erkek oysa ne olmuş? Sadece kadınlarla etkileşime geçip, onlarla takılıyorsa ne olmuş?
Kaos Büyücüsü ve daha bir çok Yüce topun onlara atılacağını fark ettiklerinde aceleyle olaya karıştılar;
"Peki, peki... Bu kadar üstüne gitmenize gerek yok. Herkes Efendi Argentina gibi duygularından vaz geçecek diye bir şey yok. Biz Yüceler çok güçlü ve dayanıklı varlıklarız. Partnerimiz bizimle eşit ya da fazla güce sahip olmadığı sürece bir kişi ile tatmin olamayız." Kaos Büyücüsü sakin ve nazik bir dille ortamı sakinleştirmeye çalıştı.
"Lidere katılıyorum! Eğer kendimizi sakinleştirmezsek, meditasyon yaparken zihnimiz bulanıklaşır. Sükunet dolu bir zihnin önemini burada paylaşmama gerek olmadığını düşünüyorum..?" Cehennem Asurası hızlıca olaya el attı. Savaşçı olarak oldukça şehvetli birisiydi. Eğer feminaziler şehvetleri üzerinden vuracaklarsa en büyük darbeyi o yerdi.
Argentina baskılara rağmen boyun eğmedi ve Altair'ı suçlamaya devam etti, "Sıkıntı kendini tatmin etmesi değil, sıkıntı; hiç erkeğin bulunmaması! Hepsi oldukça güzel ve yetenekli! Lakin sadece bir sapık tarafından esir tutuluyorlar!"
Altair'ın dudakları alaylı bir şekilde kıvrıldı, "Aman, aman... Sanırım birisi aşık olmuş! Bu ergenimsi tavırlarda ne? Orta okulda ki hoşlandığın çocuğa mı sataşıyorsun götlek? Ayrıca feminazisin..."
"...Sen! Kim senin gibi sadece altında ki organla düşünen şehvet düşkünü bir şeytanı sever ki?!" Argentina'nın yüzü kızardı. Ancak bu utangaçlığın değil, bitmek bilmeyen bir öfkenin eseriydi.
Altair omuz silkti, "Bilmem... Kız kardeşine sor. O iyi biliyordur, sonuçta 15,000 yıldır yanımda misafir olarak kalıyor. Ah... Endişelenmene gerek yok. Kule yardımcısı olarak bana hizmet ediyor." cümlesini bitirdiği gibi mana akışını dahi donduran korkutucu bir soğukluk odayı doldurdu.
Altair, Isıs, Duun ve Kaos Büyücüsü hariç herkesin kanı dondu. Yin Özü Altair ve diğerlerinin gücüne etki etmiyordu.
Özler Yüceleri, Yüce yapan şeylerdi. Altair Uzay-Zaman Özü'nün sahibiyken, Duun Kan ve Yaşam'ın Özü'ne sahipti. Kaos Özü'ne sahip kişi olan Kaos Büyücüsü'yken ve Şeytani Öz Isıs'e aitti. Isıs bu yüzden fiziksel olarak en güçlü kişiydi. Onun arkasından Canavarlığın Kutsal Özü'ne sahip olan Canavar Hükümdar geliyordu. Duun ise en güçlü yaşam gücüne sahip olan kişiydi. Kan ve Yaşam Özleri onu öldürülmesi çok zor birisi yapıyordu.
Odun, Su, Ateş, Metal, Rüzgar, Yıldırım tarzı elementsel özlerden tut, Kılıç, Mızrak, Fiziksel, Niyet tarzı fiziksel özlerde vardı. Ancak tüm özlerin üstünde belli özler vardı.
Yin Özü ve Yang Özü, Uzay ve Zaman Özü, Kaos ve Düzen Özü, Şeytani ve Kutsal Öz, Ölümün ve Yaşamın Özü tarzı mutlaklığı temsil eden özler vardı. Onların altında İnsanlığın, Canavarların, Şeytanların, Ejderhaların tarzı ırkları kontrol eden özler vardı. Elementsel ve fiziksel özlerse onların altında geliyordu.
Şuana kadar 92 adet öz bulunmuştu. Sadece Altair ve Duun iki öze sahipti. Ancak Altair iki mutlak öze sahip tek kişiydi. Ayrıca Yüceler arasında en az güç seviyesine sahip kişiydi.
Yüce Aleminin 9 evresi vardı. Öz'le bağlandıktan sonra onu ne kadar kontrol edebilirsen, gücün ve seviyen o kadar artardı. Ancak bunun içinde bitmek bilmeyen dev bir enerji kaynağına ihtiyacın vardı. Öz hakkında ki anlayışın arttıktan sonra bu enerji sayesinde özü kendinle bağlayabilirdin.
Altair'sa Yüce Aleminin 2. Seviyesinin ortasındaydı. Ondan sonra ki en düşük alem seviyesine sahip kişi bile 4. Seviyenin başındaydı. Bunun sebebiyse, Uzay ve Zaman taşlarının içinde ki öz parçasını Altair'ın kullanmamasıydı.
"Ah... Sadece Yin Özü'nle bizim üzerimizde baskı kuramazsın. Ancak Yang Özü'ne sahip olduktan sonra beni öldürebilirsin, cicişim..." Altair alaycı bir şekilde öfkelenmiş Argentina'ya baktı. Adını aldığı gümüş saçları havaya kalkmıştı, nefret dolu mor gözleri Altair'a çevriliydi.
Kaos Büyücüsü elini salladı ve Yin Özü'nün gücünü anında parçalara ayırdı. 8. Seviye Yüce'nin gücü anında 7. Seviye Yüce'nin gücünü parçalamıştı. Kaos Özü'nün gücü anında Yin Özü'nün gücünü silmişti.
"Küçük Altair, başkalarını öfkelendirmekten vazgeçmelisin." Kaos Büyücüsü iç çekerek Altair'a baktı.
Altair sadece omuz silkti ve onu umursamadı. Onlar sinirleniyordu. Ona baksınlar... O hiç sinirleniyor muydu? Az önce tüm kadınların düşmanı ilan edilmişti.
Normalde sikerler böyle işi dedikten, hepsine gerçek kadın düşmanını gösterebilirdi. Lakin, Argentina'ya dokunamazdı. Güzel bir kadın olduğu için içi acıyor olsa da, onun için önemli birisiyle bağlantılıydı. Kaldı ki asıl sebepler bile bunlar değildi.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..