100 yıl kadar önce Sera gezegeni orta sınıf bir gezegendi. Her ne kadar zaman içinde 7 tane Yıldız Lordu seviyesi savaşçı çıkarmış olsa da uzun zamandır bu seviyeden uzaklardı bu da gezegen seviyelerinin 2 seviye düşüp 5. Seviyeye düşmesine sebep oldu. Şu anda tam anlamıyla orta sınıf bir gezegendi. Toprakları savaşlarla parçalanmıştı ve birleşik bir krallıkları bile yoktu. Böyle giderse 1 seviye daha düşmeleri sadece zaman meselesiydi.
Sera’nın lordlarından biri korkunç bir rüya gördü. Korkunç bir karanlık onu yutuyordu ve ardından gökyüzündeki parlak bütün yıldızlar teker teker ışığını kaybedip yerini karanlık alıyordu. Lord uyanır uyanmaz en iyi rüya bilimcilerini çağırdı ve rüyasının anlamını öğrenmek istedi.
Rüya tabiri Sera da çok gelişmişti. Rüyayı öğrenen bütün rüya bilimcileri şok olmuş bir şekilde lorda bakıyorlardı. Kimse açıklamak istemese de herkes farkındaydı ki büyük bir yıkım gelecekti. Bu yıkım Sera da başlayıp bütün evrene yayılacaktı.
Herkes korku ve tedirginlik içindeyken bir gurup rüya bilimci geri kalanların fikrine ters bir şekilde yorumladı bu rüyayı. Onlara göre o kadar büyük bir güç çıkacaktı ki Sera’dan geri kalan bütün güçleri gölgede bırakacaktı. Belki de uzun zamandır beklenen Sera’nın yükselişini gerçekleştirecekti.
Yıllar birbiri ardına giderken rüya ve tabirleri unutuldu. Sera 5. Sınıf gezegenden orta seviyenin en düşüğü olan 4. Sınıf gezegen seviyesine düştü. Tüm bu zaman zarfında rüya ile aynı zamanda evrenlerine girmiş olan kırmızı çizgili siyah bir yumurta uzayda ilerliyordu.
Yumurta 100 yıl boyunca ilerledi uzayda. İçindeki prematüre bebek normalde çoktan ölmeliydi ama yumurta tarafından sarılmış ve hem korunuyor hem de besleniyordu. Ona uzayda devasa uzaygemileri boyutunda canavarlar ilgiyle yaklaşmış hatta saldıranlar olmuştu ama en ufak bir hasar yoktu yumurtanın kabuğunda. Bu saldırılar yüzünden yönü bile değişmemişti hatta. Sabit bir rotada, bir hedefi varmışçasına ilerliyordu.
Korkunç rüyadan ve yumurtanın evren içinde harekete başlamasından tam 100 yıl sonra yumurta korkunç bir gürlemeyle Sera’ya çarptı. Etrafta devasa bir yıkım vardı. Yumurta hızlıca sıvı bir forma dönüşüp bebeğin ağzından ve tüm hücrelerinden bebeğin içine aktı.
Birkaç saniye içinde ortada korkunç bir görüntü vardı. Devasa bir meteor izi kocaman bir alanı tahrip etmişti ve alanın ortasında oldukça küçük bir bebek vardı. Nerden bakarsan bak savaşın ortasında kalmış zavallı bir bebek görünümündeydi.
Alana ilk varan uzman yakındaki Anka isimli bir tarikatın lideriydi. Alanı incelediğinde orda büyük bir savaşın etkisini gördü. Savaş alanının tam ortasında ise daha tam gelişememiş gibi duran bir bebek vardı. Nerden bakarsan bak savaşa sebep olan şey bu bebek gibi duruyordu, açığa çıkan güç ise Sera’nın lordlarına yakındı.
Bebeği yanına almak büyük bir risk olsa da şu an yükselmekte olan tarikatlarını zirveye kadar çıkarabilecek bir fırsatın ayağına geldiğini hissetti. Eğer bu savaşı çıkaranlardan biriyle aynı soydaysa bu onun çok güçlü bir kökene sahip olduğunu gösterirdi. Çok zor bir karar da olsa bu güçlenme isteğini bastıramadı. Böylece bebeği alıp hızlı bir şekilde tarikata döndü.
Diğer güçlü uzmanlar alana vardığında sadece savaş izi gördüler. Her ne kadar oraya en yakın olan Anka Tarikatının ustasının onlardan geç olay yerine gelmesi şaşırtsa da konunun üzerine gitmediler. Çünkü herhangi bir şey bulabildiği konusunda emin değildiler ve bulmuşsa dahi hepsi beraber ona saldırıp onu öldürseler bile eşya için sonradan bir daha savaşmaları gerekecekti ki bu büyük bir yıkım demekti. Hiçbirinin bu savaştan zarar görmeden hatta ölmeden çıkacağının garantisi yoktu.
Böylece bu olay unutuldu ve 1 ay sonra Anka tarikatı liderinin herkesten sakladığı cariyesinin ikiz çocuğu doğdu. Çevreye anlatılana göre doğum o kadar şiddetliydi ki tarikat liderinin cariyesi ve çocuklardan biri doğum sırasında ölmüştü ve buna sinirlenen lider doğuma katılan tüm ebeleri öldürmüştü. Derler ki normalde oldukça sakin ve mantıklı klan liderinin bu öfkesi ve cariyesini oğullarından bile saklaması onun cariyesini ne kadar sevdiğini ve üzerine ne kadar titrediğini gösteriyordu.
***
Normalde bu bölümü haftaya atacaktım ama okuma yüzü geçtiği için mutlu oldum ve erken atmaya karar verdim.
Biraz beğeni ve yorum görürsem diğer bölümü daha erken atacam, göremesem haftaya cuma yeni bölüm gelecek.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..