"Genç efendi, neredesiniz genç efendi?"

  Genç bir hizmetçi heyecanla henüz 5 yaşındaki küçük bir çocuğu arıyordu. Bu çocuk 350 yaşındaki klan liderinin en küçük oğluydu. Her ne kadar küçük de olsa rütbe olarak klan liderinden sonra geliyordu bu yüzden hizmetçi onunla ilgilenirken aşırı dikkatli davranmak zorunda kalıyordu.

  Klan liderinin birkaç cariyesi olsa da 200 yılı aşkın bir süredir hiçbir çocuğu doğmuyordu. Daha doğrusu çocuğu doğmasın diye önlem alıyordu. Genç efendi haricinde en küçük oğlu çoktan 200 yaşına gelmiş ve onun bile torunlarının torunları vardı.

  Genç efendi doğduğunda rütbesi direk olarak aile yaşlılarına denkti, bu şimdiye kadar klan liderinin olmaması için özen gösterdiği bir durumdu ama iş işten çoktan geçmişti. Klan liderinin yardımcıları olan yaşlıların neredeyse tamamı onun çocukları olduğundan kimse bir şey diyememişti bu duruma.

  Genç efendi oldukça yetenekliydi. 5 yaşında olmasına rağmen okuma yazma ve temel dövüş sanatlarında oldukça iyiydi. 7 yaşına gelmeden yetişim pratiklerine başlamak bir tabu olduğu için henüz yetişime başlamamış olsa da dövüş sanatları çalışmaya başlamıştı ve tüm klanın ondan beklentileri büyüktü.

  Gümmmmm

  Yaşlılar heyeti ve klan liderinin toplandığı ve Anka klanının önemli işlerinin görüşüldüğü divanın kapısı büyük bir gümbürtüyle açıldı. Kapının önündeki korumalar ne yapacaklarını bilemez bir halde öylece dikilebilmişti sadece. Onların onu durduracak gücü yoktu.

  Yüce Anka divanına küçük bir çocuk girdi. Tüm yaşlılar susup çocuğa baktı, bu o kadar sık oluyordu ki artık alışmışlardı bu duruma. Her ne kadar klan liderinin çocukları o katı adamın buna nasıl müsaade verdiğini hala anlamasa da sadece kabullenmişlerdi.

  Genç efendi hızlıca içeri girdi ve en yakınındaki yaşlıya dönerek “7. abi hani beni Su şehrine götürecektin?” diye sordu. Dünya aşamasında bulunan yetişimlerin ömrü uzasa da dış görünüşleri hala yaşlı olduğunu belli ederdi bu yüzden 5 yaşındaki birinin 200 yaşını geçmiş yaşlı bir adama abi demesi oldukça komik görünüyordu ama herkes çoktan alışmıştı bu duruma.

  7. yaşlı oldukça utanmıştı. Genç kardeşine söz verdiğini ve bunun yüzünden klan toplantısının bozulduğunun farkındaydı. Göz ucuyla babasına baktı ve babasının sinirlenmediğini fark etti. Aslında babası normalde çok katıydı ama genç insanlara özellikle en küçük oğluna çok hoşgörü gösterirdi. Ona göre gençler hata yapmadan büyüyemezdi ve büyüdüklerinde zaten yeterince zorluğa katlanacak insanlar için küçüklükten hayatı zindan etmenin bir anlamı yoktu.

  7. yaşlı tam babasından özür dileyecekken klan lideri aniden konuşmaya başladı “ne oldu Genç Anka, ne için Su şehrine gideceksin”

  “Abim bana söz verdi, eğer ki kılıç ustalığı temellerinde ustalaşırsam, ustalaştığım gün beni Su şehrine götürüp bana İnsan-zirve aşama bir kılıç alacaktı. Ama 1 hafta önce kanıtlamama rağmen beni götürmedi ve bugün için söz verdi şimdi de gelmiyor.”

  Bunu duyunca klan ustası şaşırdı. Genç Anka’ya daha yeni dövüş sanatları öğrenmesi için izin verilmişti. İki yıllık temelin ardından yetişim yoluna girecekti ve bu iki yıl daha 2 hafta önce olan doğum gününde başlamıştı. Yani teknik olarak temellerde uzmanlaşması 1 haftasını almış demek oluyordu. Bu imkansızdı.

  Klan lideri 7. yaşlıya dönüp “benden izinsiz dövüş sanatları eğitimini daha erken mi başlattınız?” diye sordu. Yüzü o kadar korkutucuydu ki 7. yaşlı, oğlu olmasına rağmen, korkmuştu.

   “ hayır baba ben de anlamadım. En az bir yıl süreceğini düşünüyordum, Genç Anka’yı ne kadar sevdiğimi bilirsin eğitimi bitirince ilk insan adım silahını ben vermek istedim.” Korkudan biraz kekelemeye bile başlamıştı. Odadakilerin hepsi korkunç bir ifadeyle şok olmuş bir şekilde Genç Anka’ya bakmaya başladılar.

  Klan lideri oğlunun bu durumda yalan söylemeyeceğini biliyordu. İstemsizce heyecanlandı, Genç Anka’yı yanına aldığında güçlü olacağını umut etmişti ama bu bambaşka bir seviyeydi. Sesindeki heyecanı gizlemeye çalışarak “Genç Anka, yoksa bize sürpriz yapmak adına gizlice erkenden çalışmaya mı başladın?” diye sordu. Oğlunun korkup yalan söylemesini istemiyordu.

  Genç Anka şaşırarak babasına baktı “yok, sen bana 5 yaşından önce çalışamazsın dedin ya. Eğer çalışırsan abilerin gibi yaşlı görünürsün, benim gibi genç görünmek istiyorsan dediklerimi dinle demedin mi?”

  Tüm salonu bir gülme sesi kapladı. Gerçekten de babası bir defasında “abilerim neden bu kadar yaşlı görünüyor da sen genç görünüyorsun” diye sorduğunda ona bu cevabı vermişti. Bu konuşma havayı biraz yumuşatmıştı.

  Divandakiler biraz sakinleştiklerinde babası nasıl oldu da bu kadar hızlı öğrendiğini sordu. Bunun üzerine Genç Anka cevapladı “ben sebebini bilmiyorum, sadece bir defa okuyunca ya da bir hareketi görünce bir daha unutmuyorum. Ne zaman o anı düşünsem sanki o zamandaymışım gibi karşıma geliyor.”

  Bu cevap klan liderini oldukça mutlu etmişti. Klanlarında bir dahi vardı, artık güvenle klanı emanet edebileceği kendi seviyesine ulaşabilecek bir varisi olabilirdi hatta belki onu geçebilirdi. Genç Anka’ya baktığında 5 yıl önce ne kadar doğru bir karar verdiğini gördü. O Anka klanının geleceğiydi.

  Bu cevap üzerine çok mutlu olan lider Genç Anka ve 7. yaşlıya Su şehrine gitmeleri için izin verdi. Genç efendi oldukça mutlu bir şekilde abisiyle divandan dışarı çıktı. Kapının önünde ağlayan hizmetçiyi gördüler, genç efendi ona emanetti ama kaşla göz arasında divana geleceğini nerden bilebilirdi ki. Neyse ki 7. Yaşlı olayı üstelemedi ve şimdilik çekilebilirsin diyerek onu gönderdi. Şu anki istikametleri Su şehriydi.

***

Bölüme 10 beğeni geldiği takdirde 4. bölümü hızlı bir şekilde paylaşacağım.

10 beğeni gelmezse de üzülmeye gerek yok her cuma yeni bölüm gelecek.