Bölüm 2:Aşı (2)

avatar
251 1

7 Büyük Güç - Bölüm 2:Aşı (2)


Peter ve Daniel yanlarındaki imparatorluk askerleriyle birlikte dışarı çıktı. Peter ve Daniel at arabasına doğru ilerlerken Daniel Peter'ın koluna girdi. 


"O laflardan neydi öyle? Nereden çıktı onlar öyle? Neden öyle dedin?" Daniel biraz meraklanmıştı. Çünkü dostunun ne kadar kitap kurdu olsa da böyle sözler söylemeyeceğini biliyordu. Aklında sadece neden sorusu vardı. 


"Bilmiyorum." 


Daniel bu kadar saçma bir cümle duyduğu için kaşlarını biraz çatmıştı. 


"Nasıl bilmiyorsun? Söylediğin şeyi insan bilmez mi?" Peter ise derin bir iç çekti. 


"Söylemem gerektiğini hissettim o yüzden söyledim ve daha fazla uzatma lütfen." Daniel Peter'ın söyledikleriyle sustu. İmparatorluk askerleri ise sanki hiç bir duymuyormuş gibiydiler. Onlar görevlerini yapar ve rahatlarına bakarlardı. 


İkili dışarı çıktıklarında uzakta onları bekleyen sarı saçlı yeşil gözlü kızı gördüler kız çok telaşlı görünüyordu. 


Easterr onların yanına geldiğinde biraz daha sakinleşmiş görünüyordu fakat hala yerinde duramıyordu. 


Peter Easterr'in sakinleşmediğini fark edince nazikçe omuzlarından tuttu ve onu kendine çevirdi. 


"Sakin ol herşey yolunda." O hep böyleydi imparatorluk askerlerini o da Julian gibi sevmezdi ama onun yanında Easterr aynı zamanda onlardan aşırı derecede korkardı. 


"N-neler oluyor?!" dedi korkuyla. 


" Bilmiyorum ama içimden bir ses yakında öğreneceğimizi söylüyor." 

Bunu rahatlıkla söylemiş gibi gözüksede korkuyordu ama bunu belli etmedi ve kendini sakinleştirdi. İmparatorluk askerleri acımasız olarak bilinirlerdi. Eğer bir kaç genci öldürürlerse bu normal karşılanırdı. Bu yüzden hiç ses çıkarmadan devam ettiler. 


Fakat bir sorun vardı. Peter Easterr'ı uzun zamandır tanıyordu ve İmparatorluk askerlerinin bu bölgeye ilk gelişleri değildi. Yine de eski Easterr ile şimdiki Easterr arasında bariz bir fark vardı. Açıkça Easterr rol yapıyordu. Daniel bunu anlayamasa da Peter ona o kadar yakındı ki her şeyin farkına varmıştı fakat Easterr'ın neden rol yaptığını anlamamıştı. 


Yine de Peter umursamadı. Easterr'ın ondan gizlediği bir şey olduğunu düşünmüyordu. 


At arabasına bindiklerinde Easterr tamamen sakinleşmişti. Daniel ise zaten hiç tepki vermeden etrafı seyrediyordu. Peter da kolunu Easterr'a dolanmış onu korumak istermiş gibi sımsıkı sarılmıştı. 


Hiç belli etmeselerde aslında onlar birbirlerini görünenden daha çok seviyorlardı. Hiçbir teklif olmamasına rağmen onları tanıyanlar onların evlenecekelerinden eminlerdi. Bu da onların birbirlerini ne kadar sevdiğini belli ediyordu. 


Bir süre ilerledikten sonra Easterr konuştu. 


"Nereye gidiyoruz?" 


"Eğitim bölgesine, orası daha geniş Bir alana sahip olduğundan orada yapılmasını istediler. Sınıflarda aşılar olacak. Belki diğer kıtalara farklıdır fakat bu kıtada tüm imparatorluklar böyle emir verdi." dedi 1. Asker. İkisi de sadece önlerine bakıyordu ve tek kelime etmiyorlardı.


Siyah saçları, siyah gözleriyle ve sert yapısıyla 1. Asker tam bir komutan gibi duruyordu. Fakat daha çok genç olduğundan tecrübe eksikliğiyle onu terfi etmemişler gibi görünüyordu ama yine de gelecekte yüksek yerlerde olacağı belliydi. Diğeri ise hiç Onlara dönmemişti. Sadece önüne bakıyordu ve zamanın hemen geçmesi için dua ediyordu. Böyle anlar onun için stresli zamanlardı. Peter ve diğerleri bir İmparatorluk askerinin nasıl davrandığını çok iyi bilmese de bu adam hiç bir asker gibi davranmıyordu. 


Yol boyunca bir daha kimse konuşmadı. Okula vardıklarında etrafa bir göz attılar. Herkes banklara oturmuş Yada ayakta durmuş bekliyordu. Etrafta 2000'e yakın insan vardı. Aslında bu sayı çok fazla değildi fakat yine de görmezden gelinemezdi.


"Ha, bu arada size numaralarınızı vermeyi unuttum." dedi 1. Asker. Elini cebine attığında 3 kart çıkardı ve 3'lüye uzattı.


Onlar kağıda bakarken ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. Bu kartların üstünde onların kişisel bilgileri ve nasıl göründükleri gibi şeyler yazıyordu. Altta ise bir numara vardı.


" Bu numaralar giriş numaramız mı?" diye sordu Daniel. 1. Asker başını salladı.


"Benimki 100.044 " dedi Easterr.


"Benimki 100.030 " dedi Peter. 


" Benimki 100.065 "dedi Daniel. 


Peter numarasına bakarken düşünüyordu. Fazla düşünmeden aklındaki soruyu 1. Askere yöneltti. 


" Efendim, bizim numaramız nasıl 100 binlerde? Burada o kadar çok kişi yok ama. "


" Bunlar siz gelmeden önce hazırlandı. Önceden söylediğim gibi bu aşı 13 yaşında olan tüm insanlara uygulanacak. Bu yüzden numaralar insanların sıralamasına göre olacak. Sizin yüzbinde de olmanız bile olağanüstü. Bildiğiniz gibi Moren şehrinde 8 Milyar insan yaşar. Bu insan sayısının 150 milyonu 13 yaşındaki çocukların sayısı. Ne kadar bu aşı sadece 13 yaşındaki çocuklara yapılıyor olsada, Jaeron da bulunan en çok yaş sayısı 13 yaş. Milyarlarca hatta belki de  trilyona ulaşmış insan şu anda sizin gibi aşı oluyor. Büyük ihtimalle ilk buradan başlamak istediler. "


" Sağ olun efendim.. " dedi Easterr. Asker başını öne eğdi. 


" Bir şey değil çocuklar. " 2. Asker arabayı binerken 3 genç de ilerde boş duran bir banka oturmak için yürümeye başladılar. 


" Ha, son bir şey!! " Peter ve diğerleri arkasına dönüp 1. Askere baktı. Yüzünde bir gülümseme vardı. Peter adama bakarken içinde garip bir tanıdıklık hissi belirmişti. 


"Benim adım Tiran, belki bir gün tekrar karşılaşırız Milius." Peter'ın içinde ki garip his daha da büyüdü. Kimse ona 2. Adıyla seslenmezdi normalde, ama hiç bir şeyi belli etmeden yine de kafasını salladı ve arkadaşlarıyla beraber banka doğru yürümeye başladı. 


Peter o an fark etmese de arkasından Tirab ona özlemli bir bakış bıraktı. O anda ağzından çıkan tek şey ise;


"Ne kadar da büyümüşsün Peter....." 


                                ***


30 Dakika sonra


"Hadi ama! Çok sıkıldım. Sabahtan beri bekliyoruz niye hala bize sıra gelmedi." Daniel, sabırsızlığından dolayı bir kez daha söylenirken Easterr ile Peter derin bir iç çekti. 


"Neden ofluyorsun zaten sıran bizden sonra. Oflaman bir şeyi değiştirmiyor. Hem merak etme Peter'ın sırası yaklaştı en azından." 


"Peki öyle olsun o zaman. Biraz daha beklersem sorun olmaz herhalde."


Easterr ve Daniel konuşurken Peter'ın gözleri ise farklı bir yere kilitlenmişti. 


İlerde bir kız duruyordu. Peter ise direk ona bakıyordu. Kız güzeldi. Peter bu zamana kadar Easterr'dan başka hiçbir kıza bakmamış olsa da bu sefer gözlerini bu kızdan alamıyordu. Kızın simsiyah saçları beline geliyordu. Yemyeşil gözleri insanı büyülüyordu. Kız hiç gülmüyordu. Sadece önüne bakıyor ve sırasını bekliyordu. Yine de çok güzeldi. Ama Peter'ın kıza bakma sebebi güzelliğinden dolayı değildi. Kıza garip bir yakınlık hissediyordu. 


Peter uzakta su satan yaşlı adamı görünce içinden 'fırsat bu fırsat' dedi. 


"Ben su almaya gidiyorum. Size de getireyim mi?"Daniel ve Easterr uzaktaki yaşlı adama göz ucuyla baktıktan sonra Daniel;


" Bana da su getirebilir misin? Sağ ol."dedi Dan. Peter acı acı sırıttıktan sonra Easterr'a baktı. 


" Peki sen? "Easterr Daniel'e küfür ederken kafasını salladı. 


Peter da su satan yaşlı adama doğru yürürken bir gözün onu izlediğini hissetti. Hemen sağına döndüğünde az önce izlediği kızın onu izlediğini fark etti.


Peter kıza bakınca kız hiçbir şekilde kafasını oynatmadı. Direk gözlerinin içine bakarken Peter da onun gözlerine bakıyordu. Peter Bu garip yakınlık hissini gerçekten anlayamıyordu. 


Bir süre geçti. Daniel boşboğazca konuşurken Easterr, Peter'ın neden bu kadar geciktiğini merak etti. Çok uzun sürmemesi gerekiyordu. 


Kafasının yaşlı adamın olduğu yere uzattığında Peter'ın aptla bakışlarıyla baktığı kızı gördü. Bedeni kıskançlık ve öfke ile kaplandı. Hemen yerinden kaplan gibi sıçarken Peter'ın olduğu yere doğru yürümeye başladı.


Easterr şu anda resmen Peter'ın içinden geçmeye gidiyordu.


Peter aptal gibi kıza bakmaya devam ederken arkasından ona sarılan iki elle neye uğradığını şaşırdı. Sırtında hissettiği 2 ufak tepeyle ise yüzü kıpkırmızı oldu. Tabi ki bu Sol omzuna dayanan bir başla kafasını çevirip celladını göremesiyle son buldu. Bedeninin korkuyla titremesine engel olamamıştı. 


Peter kafasını çevirdiği anda Easterr Peter'ın dudaklarına yapıştı. Peter şaşıran gözlerle Easterr'a bakarken göz ucuyla Kıza baktığında ise kızın kaşlarını çatmış olduğunu gördü. Peter ise Kıskandığından mı yoksa başka bir şeyden mi kaşlarını çattığını bilmiyordu. 


"Nereye bakıyorsun Aida?" Aida hemen kafasını çevirdi. Kızıl saçlı uzun boylu belki de 1,74 boylarında yaşından inanılmaz bir uzunluk gösteren yakışıklı bir gençti. Kızıl gözleri de saçları ile aynı tonlardaydı. Alev alevleri. Bu genç Aida'nın gülümsediği tek kişiydi. 


"Hiçbir yere." Aida sevgilisinin elini tuttu. "Hadi gidelim Raim" Raim'in elini tuttuktan sonra yavaşça oradan uzaklaşırken göz ucuyla Peter'a baktığında şaşkın bir şekilde ona baktığını gördü. 


'üzgünüm ama tipim değilsin' 


Tam kafasını çevirirken Peter'ın yüzündeki şeytani gülüşü fark etti. O an için fark etmediyse de gelecekte bunun iyi anlamda bir gülüş olduğunu anlayacaktı. Çünkü bu birbirlerini gördükleri son sefer olmayacaktı. 


Easterr da Peter'ın elini tutup oradan uzaklaşırken Peter'ın elini olağandışı gücüyle sıkıyordu. Peter ise hiçbir şey hissetmiyormuş gibi Easterr tarafından sürükleniyordu. 


Daniel'ın yanına geldiklerinde Easterr banka oturup kafasını diğer tarafa çevirdi. Ayağıyla ritim tutuyordu. 


"Böyle trip yiyecek ne yaptın acaba?" Daniel düşünmüş gibi yaparken bir yandan da kafasıyla Peter'a işaret veriyordu. 


"Şimdi trip mi atıyorsun? Hadi ama sadece dikkatimi çekti. Öylesine bakıyordum." 


"Ağzının suyu akıyordu be! Ne bakması!" Daniel bir taraftan gülerken Peter Easterr'a yaklaştı. Peter tamamen Easterr'ın yüzüne bakarken beklenmedik bir şekilde konuştu. 


"Dan ne kadar garip değil mi?" Daniel bir anda duyduğu soruyla kafasını kaşımaya başladı. 


"Ne garip?" 


"Aşk ne kadar garip bir şey değil mi? Bakıyorsun bakıyorsun ve diyorsun ki ne kadar güzel bir şey bu. Kızması bile seni mutlu ediyor. Bana kız bağır çağır ama ne olursa olsun yanımda kal. " Easterr'ın yüzü hafifçe kızarırken sinirle Peter'a döndü. 


"Sen git bu sözleri o kıza söyle! Hmph" 


"Az önce kıza 'bu çocuk benim' der gibi bakıyordun şimdi niye trip atıyorsun. O kız şimdi burada olsaydı ne düşünürdü bak." Easterr bir kaşını kaldırarak;


"Yani o kızın burada olmasını istiyorsun?" dedi. Peter hafifçe iç çektikten sonra Easterr'a sarıldı ve kulağına eğildi. 


"İnan bana senden başka kimseyi bu kadar sevemem." Easterr duyduğu sözlerle bir anda yüzü kızarırken o anda Peter'ın ne kadar ciddi olduğunun farkındaydı.


" Peki, bu sefer affettim ama Bir daha böyle bir olay olursa diye bir mezar hazırlayacağım." Peter acı acı güldü ve kafasını salladı. Bir daha böyle bir şey yaparsa bizzat ne olacağını biliyordu. Easterr annesinden daha iyi değildi kesinlikle.


"Artık susun da bekleyin. Peter'ın sırası çok yakın az önce 100.027 çıktı."

Daniel hiç onlara bakmadan cevaplamıştı. Gözü insanları içeri almak için gelen kadına kaydı. Kaşlarını çatmıştı. 


'Burada garip bir şeyler oluyor.'


"100.028 buraya gel."kalabalıktan simsiyah saçları beline gelen yeşil gözlü bir kız çıktı. Boyu 1,70 vardı.


Bu kız az önce Peter'ın baktığı kızdı.


Peter ile Easterr kıza bakarken kız hiç bir yere bakmadan direk kadının yanına gitti. Kız kadınla beraber içeri girerken onun arkasından kızıl saçlı kırmızı gözlü 1,75'e yakın boyda bir çocuk endişeyle onu izliyordu. 


Bir kaç dakika sonra içeriden bir çığlık sesi yükseldi. Peter bir anda içeri bakarken Easterr korkuyla Peter'a sarıldı. Az önceki çocuk ise çığlıkla öfkelenip içeri girmeye çalışmıştı.


"Ne oluyor burada?!?" Daniel dehşet içindeyken sordu. Hemen hızlıca kapının önüne doğru gitti. 


"BURADA NELER OLUYOR?" Daniel'in sesi öfkeyle çıkmıştı. Görevli ise onu görmezden geldi. 


"KORKMANIZI GEREKTİRECEK BİR ŞEY YOK. SADECE BİRAZCIK İĞNEDEN KORKUYORMUŞ." Bu sesle herkes sakinleşirken Daniel ise öfkeyle geri yerine yürüyordu. Hala şüpheliydi. İnsanlar şüpheliydi ve şüphesiz bu çığlık kendilerini koruma  güdüleri ni çalıştırmıştı. Olayı saniyeler içinde bastırsalar da Böyle bir yaygara Daniel'i de haliyle endişelendirmişti. Yaşından beklenmeyen bir sorumluluk anlayışı vardı. Kendini sakinleştirerek Peter ve Easterr'a doğru yürümeye başladı. Ta ki boynunda hissettiği nefese kadar. 


"İçerideki kızı tanıyorum. O bir iğneden korkmaz. Ve bir erkek kadar sağlamdır.... Yalan söylüyorlar. "Daniel arkasını döndüğünde az önce gördüğü çocukla karşılaştı. Kızıl çocukla. Geri kafasını Peter ve Easterr'a çevirdi. Tabii ki direk olarak bu çığlık olayını unutmamıştı. Aslında aklında çok daha farklı bir senaryo vardı. 


" Emin ol burada bir şeyler dönüyor ve bence burada böyle çığlık atan tek kişi sevgilin olmayacak. "








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46901 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr