Kazananı belirleyecek olan yıldırım gibi kılıç vuruşu ıskalandığı için bu onun Yun Che'yi bir hamlede öldürme planını bozmuştu.
Lu Zhannan kalbinde oldukça şaşırmıştı. Hiç duraksamadan hemen döndü ve uzun kılıcını Yun Che'ye doğru düz bir şekilde süpürdü.
Mızrağın kendi mızrak avantajları vardı, yani kılıcında doğal olarak kendi avantajları vardı. Mızrağın baskısı eşit dağılmıyordu ancak kılıcın da hızlı şiddeti benzersizdi.
Lu Zhannan kılıcın gücüyle beraber çalkantılı bir fırtınanın heybetli aurasını taşıyordu ve sanki bir ışık akışıymış gibi kılıç Yun Che'nin göğsüne doğru savruldu.
Yun Che'nin bedeni geriye doğru çapraz bir adımla sıradan bir şekilde eğilirken yüzünde kayıtsız bir ifade vardı ve Lu Zhannan'ın ikinci kılıç saldırısından kolayca sıyrıldı.
Sanki gümüş bir köpek balığının ince buz tabakasını kırması gibi bir
*parçalama*
sesi duyulmasıyla birlikte ana sarayın zemininde kılıcın çarptığı yerde derin bir çukur açıldı.
Kılıç darbesinin arkasındaki güç bir çok öğrenciye nefesini tutturdu.
"Lu Zhannan kendini hiç tutmuyor ve ayrıca 2 saldırıda hayati bölgeleri hedefliyordu....
Yun Che'yi öldürmek istediği çok belli."
"Yeni Ay Bilge Sarayının içinde birisini öldürmeye cüret edebilecek tek kişi muhtemelen Lu Zhannan.
Ancak bu olursa Yun Che gerçekten burada bitmiş olabilir."
Ana sarayın içindeki ana koltukta oturan Qin Wuyou ikisinin arasındaki mücadeleyi sakin bakışlarla izledi. Her ne kadar Sikong Han anlamlı bakışlarıyla ona vurarak tamamen 2 farklı seviyede olan bu 2 kişinin arasındaki maçı statüsünü kullanarak kullanmasını umut etse de Qin Wuyou onun niyetini anladıktan sonra bile savaşı durdurmaya niyeti olmadığından çaresizce izlemekten başka bir çaresi yoktu.
Qin Wuyou Yun Che'yi izlerken kalbi uzun bir süre sallandı....
Bu gencin bilge gücü gerçekten de 1.seviye Başlangıç Bilge Alemindeydi.
Ancak saldırdığı sırada bilge gücündeki büyük dalgalanma olağanüstüydü.
Burada tam olarak neler oluyordu?
O gerçek gücünü gizliyor muydu?
İmkansız…
Eğer yaşadığım bu kadar yıldan sonra genç nesilden birinin gücünü açıkça anlayamıyorsam bu yıllar boşa olmaz mıydı?
Onun yaşı ve durumu düşünüldüğünde Tie Hengjun'i yenerken kullandığı güç Mavi Rüzgar İmparatorluğunda bir curcuna koparmaya yeterdi.
Eğer o Lu Zhannan'a karşı kazanırsa.....
O zaman gözlerimle şahit olduğum bu mücadele gelecekteki bir "tahtın" ani yükselişi olabilirdi.
(Ç.N: Taht = İmparator Bilge Alemi. )
O baştan beri kibirli görünüyordu hatta biraz gururlu ve küstahtı.
Ama bu gerçekten onun gerçek doğası mıydı?
Tie Hengjun ile savaşırken tamamen farklı bir tutum sergilemişti.
Çılgınca kibirli insanlar genelde sabırsız ve huzursuz oluyorlardı ama onun aurası ve bakışları hep sakindi ve bu 16 yaşındaki birinde olmaması gereken bir şeydi.
Böyle bir auraya ve bakışlara sahip biri nasıl çılgınca kibirli olabilirdi...
Bunun tek açıklaması başından beri yaptığı çeşitli kibirli duruş ve tavırlarının kasten yapılmış olmasıydı....
7 tarikatı bile kızdırıp provoke etmek bile kasıtlıydı....
Yeni Ay Bilge Sarayına girmeye ve 7 tarikatı böyle provoke etmeye karar verdiğinde tam olarak onun amacı neydi?
Qing Wuyou'nun düşünceleri sürekli döndürülse de bakışları bunca zamandır sıkıca Yun Che'nin bedenine sabitlenmişti. Ona şuan duyduğu hayranlığını gizlemesi imkansızdı.
Yun Che daha şimdiden Lu Zhannan'ın kılıcının gölgeleriyle çevrelenmişti.
Lu Zhannan'ın kılıcı gittikçe hızlanıyordu. Elinde açıkça bir kılıç vardı ama kılıcını salladığında gökyüzü düzinelerce gölgeli kılıçla kaplanıyordu.
Birisi basitçe hangi kılıç gölgesinin gerçek olduğunu ve hangisinin bir illüzyon olduğunu ayırt edemezdi.
Ancak bu korkutucu derecede yoğun kılıç gölgelerinin arasında Yun Che'nin bedeni sürekli sallanıyor ve yer değiştiriyordu.
Kılıç fırtına gibi hareket ediyordu ama Yun Che'nin bedeninde en ufak bir yara izi bile bırakamamıştı.
Bundan şüphesiz bir şekilde....
Yun Che'nin bedeninin hareketlerinin…
Lu Zhannan'un kılıcından hızlı olduğu anlaşılıyordu.
Saraydaki tüm öğrenciler bunu izlerken şaşkına dönmüşlerdi.
Lu Zhannan sahneye girdiğinde hepsi Yun Che'nin tamamen bittiğini düşünmüştü.
Lu Zhannan'a karşı Yun Che en iyi olasılıkla 1-2 saniyelik bir yenilgi alacaktı.
Lu Zhannan kimseyi yüzüstü bırakmamıştı çünkü elinden çıkan her kılıç saldırısı müthişti.....
Ancak şuana kadar kılıcını neredeyse 100 kez sallasa da Yun Che'nin kıyafetinin köşesine bile dokunmaktan acizdi.
Lu Zhannan kılıcını her salladığında Yun Che hemen bedeninin yerini değiştiriyordu ve her seferinde Lu Zhannan'ın kılıcı sadece onun ardıl görüntüsüne batıyordu.
Yun Che'nin sergilediği "Yıldız Tanrısının Kırık Gölgesi" çok kısa aralıklarda kullanılıyordu. 54 bilge damarının hepsi açık olduğundan bilge enerjisi tüketimi çok azken istediği gibi anında kullanabiliyordu.
Ancak kesinlikle gerekli bir ön şart vardı....
Bu Yun Che'nin Lu Zhannan kılıcını savurduğunda bir anda yörüngesini anlamasını sağlayan keskin bir algı yeteneğinin olmasıydı.
Ana sarayda uzun süre sessiz kalan öğrenciler bu süre sonra Yun Che'nin sefil yenilgisini değil bunun yerine başka bir şok edici olay görmüşlerdi.
Uzun bir süre söyleyecek söz bile bulamadan izledikten sonra Sikong dalgın bir biçimde kendi kendine mırıldandı.
"Şaşmamalı.....
O gerçekten de algılamak için hava akımlarını kullanıyor.
Ancak bilge gelişiminin erken dönemlerinde algılamanın ana yöntemi gözler olmalıydı.
Hava akımları ve bilge enerjisinin aurasını kullanarak algılamak için en az bir düzine savaş deneyimi gerek....
Birinin bunu başarması için en az 25 yada daha fazla yaşa sahip olması gerek...!
Burada bulunan öğrenciler arasında kesinlikle hiç kimse bunu yapamaz.
Yun Che sadece 16 yaşında ama bunu bu derecede başarıyor…!
Ve bunu kılıç gölgeleriyle çevrelendiği halde çaba harcamadan yapıyor.
Hala sakin ve en ufak bir hata payı olmadan saldırılardan sıyrılıyor...!"
"Xiao Lie....
Böyle anormal bir torunu böyle bir hale getirmek için tam olarak nasıl bir metod kullandın..."
(Ç.N... Gerekenler ;
1- Şefkatli bir büyük baba
2- Torunu seven bir küçük hala
3- Seviyesi belirsiz kızıl saçlı kız
4- Bir günde 7 milyon 700.000 kişi öldürüp reankarne olan biri
5- Gökyüzü zehir sedefi ile birleşmiş olacak (çevirmen bey)….zor değil yani :D )
Hızlı kılıç saldırılarından hızlıca sıyrılan Yun Che, kolunu ve yüzünü sıyıran keskin kılıç aurasından dolayı hafif bir ağrı hissetti.
O anda Jasmine'nin uyarı tonlu sesi aniden zihninde yankılandı.
"Bu savaşı çabuk bitirmelisin. Sen ilk kez Kötü Ruhu kullanıyorsun ve arka arkaya savaştın bu bedenini çok fazla geriyor. Bedenindeki ve bilge damarlarındaki yükü senin de hissetmiş olman gerekiyor. Şuan ki durumunla Kötü Ruhu bir 30 saniye daha sürdürebilirsin. Ondan sonrasında bilge damarlarının ağır hasar alma olasılığı var."
Yun Che'nin kalbinin içi aniden hafifçe titredi.
"Çöp parçası sadece sıyrılmayı mı biliyorsun?"
Yüzlerce saldırıdan sonra Yun Che'ye en ufak bir yara veremeyince giderek kızan ve gerginleşen Lu Zhannan alçak sesle bağırdı.
Öfkesiyle beraber Lu Zhannan'ın tüm bedenindeki bilge gücü delice şişti ve kılıcının arkasındaki güç giderek daha fazla şiddetlendi.
Kılıç gölgeleri süpürülürken ana sarayın içinde sanki son derece keskin şiddetli ani bir rüzgar esiyordu.
Mermer zemin sürekli olarak kesiliyordu ve kılıç aurası tarafından paramparça olup kılıcın oluşturduğu rüzgarla birlikte farklı bir yere gidiyordu.
Sanki Lu Zhannan'ın sözleri etkili olmuş gibi kılıç darbesi ona doğru geldiğinde Yun Che tuhaf hareket yeteneğini kullanıp sıyrılmayı seçmedi.
Bunun yerine kılıcına yaklaştı ve zorla onun bedenine doğru saldırdı.
Yun Che'nin hareketi Lu Zhannan'ı memnun etti ve kalbinden alçak sesle kükredi. Aptal. Ölmek istiyorsun.
*Yırtma Sesi*!!!
Lu Zhannan'ın uzun kılıcı Yun Che'nin sol kolunu kesti ve bu darbe tartışmasız olarak kan fışkırmasına neden oldu.
Ancak Yun Che'nin kestiği elindeki kanlı yaralanmayı gördüğünde Lu Zhannan sevinmemişti bunun yerine aşırı şaşırmıştı....
Çünkü 7.seviye Başlangıç Bilge Alemindeki bilge enerjisiyle dolu olan kılıcıyla keserek sadece bir yara açabilmişti. Tüm kolunu doğramayı bırakın kemiklere bile dokunamamıştı.
Yun Che'nin bedenindeki bilge gücü kesinlikle 1.seviye Başlangıç Bilge Alemindeydi!!!
Yun Che onun kılıcını kafa kafaya karşıladıktan sonra tüm gücüyle dolu sağ yumruğuyla şiddetle Lu Zhannan'ın göğsüne doğru vurdu.
***Bang***
1.seviye Başlangıç Bilge Alemindeki birinin bilge gücünün 7.seviye Başlangıç Bilge Alemindeki birini koruyucu bilge enerjisini kırması mümkün müydü?
(Ç.N: Okuyup görelim bence mümkün :D )
Lu Zhannan başlangıçta Yun Che'nin saldırısını tamamen göz ardı ediyordu ama sonra ten rengi aniden büyük ölçüde değişti.
Göğsündeki koruyucu bilge bariyeri daha yarım nefes bile geçmeden hemen paramparça oldu.
Lu Zhannan göğsüne sanki beş yüz kilo ağırlığındaki ağır bir çekicin vurduğunu hissetti.
Arkaya doğru 7-8 adım geri çekilirken iç organları şiddetle titredi ve neredeyse yere düşüyordu.
İmkansız…!
O açıkça sadece 1.seviye Başlangıç Bilge Alemindeki birinin bilge gücüne sahip olmalıydı...
Onun bilge enerjisi normalden daha kalın olsa da en fazla 3 yada 4.seviye Başlangıç Bilge Alemine karşı koyabilirdi.
Ancak ben ondan yarın alemden fazla yüksekteyim.
Onun koruyucu bilge bariyerini bile kesemezken bir vuruşla böyle utanç verici bir duruma girmem nasıl mümkün olabilir.
Zihninde kaos durumu hakimken öldürme niyeti de artmıştı.
Tam 7 Ölümcül Kılıç Köşkünün en güçlü nihai yeteneğini kullanacakken, aniden Yun Che'nin sağ elinin yüzündeki tuhaf gülümsemeyle birlikte onda doğru geldiğini gördü.
***patla***
Lu Zhannan'ın karşısındaki Yun Che'nin 5 açık parmağı onu sıkıca kavrarken ağzından boğuk bir kelime çıktı.
Tam herkes onun hareketine ve sözüne şaşıracakken aniden Lu Zhannan'ın bedeninden gelen bir
*fwoosh*
duydular. Hemen ardından Lu Zhannan'ın kan donduran acı çığlığı tüm ana sarayda yankılandı.
“UWAAAAAAA!!”
(Ç.N: Yanlış adama artistlik yaptın :D )
Lu Zhannan'ın göğsünün tam olarak Yun Che'nin vurduğu yerinden aniden bir alev topu yükseldi.
Eti, kemikleri hatta yakındaki organları bile bu kavurucu alevlerle sarılmıştı.
Lu Zhannan acı içinde yerde yuvarlanırken nerde geldiği belli olmayan bu
"şeytani alevi"
söndürmek için sürekli elleriyle kendine vuruyordu.
Ancak bu alevler Yun Che'nin onun göğsüne verdiği bilge enerjisiyle ateşlenmişti. Kendi göğsünü yırtıp açmadığı sürece basitçe onu söndürmek için hiçbir şansı yoktu.
(Ç.N: Acımasız Lu? O acımasızsa Yun Che ne ? :D )
"Acımasız"
Lakaplı birinin böyle çığlıklar atması birinin onun şuan çektiği acının ne kadar büyük olduğunu hayal etmesini sağlıyordu.
Alevler tarafından bedeninin için yanmasından söz etmeye gerek yoktu çünkü normal bir insan için sadece yanmak bile katlanması çok zor olan bir şeydi.
Saraydaki insanların hepsinin ifadesi değişti. Bazısınınki soldu, bazıların ki korkunç bir hale geldi ve bazıları da tepeden tırnağa kadar titremeye başladı.
"Bu ateş...
Ateş Özellikli Bilge Sanatı...! O gerçekte Ateş Özellikli Bilge Sanatı da kullanabiliyor...!
"Aman Tanrım....!
Bilge enerjisini uzaktan ateşleme sadece Ateş Özellikli Bilge Sanatlarının yüksek alemlerinde yapılmıyor mu?
Yun Che sadece Ateş Özellikli Bilge Sanatlarına sahip değil ayrıca beklenmedik bir şekilde bu seviyeye ulaşmış.....
O açıkça sadece 16 yaşında...! Bu nasıl mümkün olabilir...!"
"Demek bu yüzdendi...!
Yan Ming'in ezilmiş olduğuna şaşmamalı.
Bu düşük seviyeli bir hata değilmiş bunun sebebini Yun Che'ninde ateş özellikli bilge sanatına sahip olması ve Yan Ming'den daha yüksek seviyede olmasıymış...!
Yan Ming ona karşı ateş kullanırken tamamen kendi mezarını kazıyormuş...!"
Lu Zhannan'ın göğsünden alevlerin patladığını gören birçok kişi şoktan kurtuldular.
Ve Yun Che'nin önceden yendiği Yan Ming ahşap bir tavuk gibi afallamıştı.
Bilge enerjisini uzaktan ateşleme kendi tarikatının bilge sanatında sadece 6.aleme ulaşıldığında oluyordu. Ve o bu seviyeye 30’lu yaşlara gelmeden ulaşabileceğine inanmıyordu.
Ancak Yun Che bunu başardı ve inkar edilemez bir şekilde bunu herkesin gözü önünde yaptı. O anda yenilgisinin en ufak bir adaletsizlik taşımadığını iyice anladı. Bilge enerjisini uzaktan ateşleyen birine karşı ateş kullanmak.....
Bu hemen hemen usta bir marangozun önünde balta yeteneklerini gösterip aşağılanmak istemek gibiydi.
Saldırıdan sonra Lu Zhannan hemen dişlerini sıkmayıp tüm gücünü kullanarak "momentumunu" geri kazanmaya çalışmasaydı ve bunun yerine Yun Che'nin bedenine giren bilge enerjisini zorla hemen dışarı çıkarsaydı sonuç inkar edilemez bir şekilde farklı olurdu.
Ancak her ne kadar Lu Zhannan onun tek yumruğuyla uçmuş olsa da onun gücünü kabul etmek istemiyordu ve ayrıca onun ateş üzerinde böyle kontrole sahip olduğunu beklemiyordu.
Yun Che onun ayaklarının yarısına yürüyüp ona acıyarak baktı ve ilgisizce
"Daha önce dediğim gibi artık senin isminle en ufak bir parça bile ilgilenmiyorum. 7.seviye Başlangıç Bilge Alemindeki gücüyle 1.seviye Başlangıç Bilge Alemindeki birini bile yenemeyen bir çöp parçasının ismini bilmeye kesinlikle ihtiyacım yok." Dedi.
Konuştuktan sonra küçümseyen bir şekilde güldü ve parmaklarını hafifçe şıklattı.
(Ç.N: düğünlerde yapıyorsunuzdur onun gibi ama ne diyeceğimi bulamadım cidden onun adı ne ? :D ).
( cevap :Düğünlerde kullandığımız parmak şıklatma birbiri ardına yapılanından oluşuyor.
Burada bahsedilen sadece bir kere şıklatmak..)
Ardından Lu Zhannan'un göğsündeki kabus gibi ateş anında söndü.
Nefret ettiği kişilerin yaralanmasını önemsemezdi ayrıca bu Lu Zhannan onu öldürmek istemişti. Eğer saraydaki herkes tarafından dikkatle izleniyor olmasaydı asla Lu Zhannan'un göğsünde yanan ateşi söndürecek kadar kibar olmazdı.
---------ÇEVİRMEN NOTU------------
Az kaldı beyler ama bitmedi :D Devammmmm…..
Yun Che 5 – 0 yaptı devamı gelecek mi?
Nasıl tepkiler alacak?
Yun Che'ye kızlar artık ne kadar hasta?
Xia Yuanba neler yapıyor?
Başka bir dövüş olursa rakibi kim olacak?
Merak mı ediyorsunuz?
O zaman bekleyin okuyun ve öğrenin……………………………………..
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..