Bölüm 122: Yeniden Bir Araya Gelme

avatar
15952 40

Against The God - Bölüm 122: Yeniden Bir Araya Gelme


 

Çeviri için mercanerr, düzenleme için 1ghostdreamer, kontrol, edit için 1ghostdreamer arkadaşımıza teşekkürler. Keyifli okumalar…

 

Yun Che, Mavi Rüzgar Kaynak Sarayının önünde dururken hayranlıkla iç çekti. “Mavi Rüzgar İmparatorluğunun bir numaralı kaynak sarayı ismini gerçekten hak ediyor! Yeni Kaynak Sarayıyla karşılaştırıldığında, burası on kat daha asil bir havaya sahip ve buranın etkileyici aurası tamamen farklı bir seviyede.”

 

On günlük yolculuk sonrasında Yun Che ve Lan Xueruo sonunda Mavi Rüzgar İmparatorluk Şehrine ulaşmıştı. Bu Yun Che’nin doğdu yerin başkentine ilk sefer gidişiydi ve oraya giderken epeyce şok yaşadı. Lan Xueruo Mavi Rüzgar İmparatorluk Şehrine oldukça aşinaydı ve Yun Che’e kilit bölge olan yerleri  gösterdi.(Kilit burada can alıcı önemli anlamında)Daha sonra Lan Xueruo Yun Che’i Mavi Rüzgar Kaynak Sarayının kapısının önüne getirdi.

 

Onun yapmak istediği ilk şey Yun Che’i Mavi Rüzgar İmparatorluğuna yerleştirmekti.

 

“Doğal olan bu. Mavi Rüzgar Kaynak Sarayı bin sekiz yüz yıllık bir köke sahip ve doğrudan kraliyet ailesi tarafından yönetiliyor ve destekleniyor. Kaynak enerjisi yetiştirmek için zengin kaynaklar ve iyi bir çevre ve hatta imparatorlukta ünlü olan öğretmenleri ile doğal olarak Dış Kaynak Saraylarla karşılaştırılamaya başlanamazdı bile.”Lan Xueruo yol üzerinde aldığı ses iletim tılsımını çıkarırken söyledi ve onu kendi ses iletim yeşim taşının üstüne koydu. Ses iletim tılsımının parçalandığı ve kaybolduğu an onun kendi ses iletme taşı üstünde küçük bir matris (kalıp) belirdi.

 

“Ben burada, kaynak sarayın ana girişindeyim.” Lan Xueruo ses iletim tılsımına konuştu. Onun sesi kesildiği anda ses iletici taşın üzerindeki matris (kalıp) kayboldu.

 

Çok geçmeden mora bürünmüş nazik bir görünüşe sahip orta yaşlı bir adam Kaynak Sarayın içinden dışarı fırladı.Onları görünce uzaklardan bağırdı, “Xueruo,Yun Che!? Siz ikiniz iyi misiniz?bu harika!”

 

“Saray Şefi Qin? Burada ne arıyorsunuz?”

 

Önlerindeki kişi gerçekten Yeni Ay Kaynak Sarayının yakın zamanda atanan şefi Qin Wuyou’ydu! Bu tamamen Yun Che’nin beklentilerinin dışındaydı.Yeni Ay Kaynak Sarayının yeni atanan şefi olarak yeni ay şehrinde olmak yerine niçin burada görünebilirdi ki? O Lan Xueruo’a bakmak için döndü ve şaşkın bir şekilde sordu, ” Sen az önce sesini saray şefi Qin’e mi ilettin?”

 

Lan Xueruo yavaşça gülümsedi ve kafasını salladı.

 

“Sen hala niçin burada olduğumu mu soruyorsun?”

 

Qin Wuyou onlara baktı ve derin bir nefes aldı ve korku dolu  bir yüzle cevap verdi,

 

“İlk başta sen bir kaç gün boyunca ortadan kayboldun ve Xueruo seni bulmak için Xiao Tarikatı Dış Tarikatına kendi başına gitti. Bundan sonra başka hiç bir mesaj alamadım bu sebeple dış tarikata yolculuk yapmaktan başka çarem yoktu ve yalnızca onların tüm klanının kargaşa içinde olduğunu öğrendim. Ben gittikten ve Xiao Tiannan ile savaştıktan sonra Xiao Zaihe geri döndü ve siz ikinizin On Bin Canavar Sıradağı’na düştüğünüzü ve orada  kemik ve cesetlerinizin bile bulunamayacağını söyledi.(iç çekiş), Ben neredeyse şok içinde ruhumu teslim ediyordum. Bir aydan daha fazla süredir diken üstünde yaşıyordum ve artık Yeni Ay Şehrinde beklemeye devam edemezdim bu sebeple siz ikiniz hakkında herhangi bir haber var mı yok mu diye buraya araştırmaya geldim çünkü daha öncesinde Xueruo seni buraya getireceğini söylemişti.”

 

Qin Wuyou’nun açıklamasındaki kaygı  ve endişe tamamıyla yalan olmaktan uzaktı. Bu Yun Che’nin kalbinde bazı kuşkular ortaya çıkmasına sebep oldu.O kesinlikle Qin Wuyou’nun bu derece endişelenebileceğine inanamazdı, bu demek oluyor ki Qin Wuyou’nun tepkisinin sebebi kesin olarak Lan Xueruo’ydu. Bir  Kaynak Sarayın Saray şefinin Mavi Rüzgar Kraliyet Sarayına gelecek kadar endişelenmesi ….Bunun tek açıklaması Qin Wuyou ve Lan Xueruo’nun zaten uzun zaman önce tanışmış ve görünüşte mesafeli bir ilişkiye sahip olduğuydu.

 

“Saray Şefi Qin, siz babamla konuştunuz mu?” Lan Xueruo çok dikkatli bir şekilde sordu.

 

“Sigh(İç çekiş),nasıl cesaret edebilirim ki. Eğer babanızın sizi iyi koruyamadığımı bilmesine izin verseydim bu benim başımın…..Hehe, tanrılara şükürler olsun ki güvenli bir şekilde geri döndünüz. Eğer sağ salim dönmeseydiniz benim bile bununla baş etmem mümkün olmazdı.” Qin Wuyou alnındaki soğuk teri sildi.

 

Yun Che:“…..”

 

“Saray Şefi Qin,Siz artık Yeni Ay Kaynak Sarayına dönmeyi planlamıyorsunuz değil mi?” Yun Che aniden sakin bir şekilde sordu.

 

Qin Wuyou  şok oldu  ve daha sonra kafasını salladı: “Aynen öyle, onlar çoktan Yeni Ay Kaynak Sarayına yeni bir saray şefi atadılar.. Fakat bunu nasıl biliyorsun?“

 

“Tahmin ettim.” Yun Che güldü ve arsızca söyledi. Sessizce Qin Wuyou’nun Yeni Ay Kaynak Sarayına gitme nedeninin Lan Xueruo olduğunu düşündü. Görünen o ki Lan Xueruo’nun kimliği gerçekten sıra dışıydı.Şimdi Lan Xueruo Mavi Rüzgar Kraliyet Şehrine geri döndüğü için onun Yeni Ay Kaynak Sarayında kalmasına gerek kalmamıştı.

 

“Yun che, bu birkaç gün boyunca nereye kayboldu? Sen ve Xueruo beraberken niçin hala Xiao Taikatı tarafından kovalanıyordunuz? Benim bile girmeye cesaret edemeyeceğim On Bin Canavar Sıradağına düştükten sonra tehlikeden nasıl kaçabildiniz? Xiao Zaihe sizi yakalayamadıktan sonra bir hikaye uydurmuş olabilir mi?” Qin Wuyou soru zinciri yağmuruna tuttu.(Ç.N:ne soru sordu adam ya bir sus ta soluklansınlar)

 

“O konu hakkında sana  daha sonra açıklama yapacağım.Saray Şefi Qin, Siz Yeni Ay Şehrinden ayrılırken Xiao Tarikatı Dış Tarikatı ne durumdaydı?” Lan xueruo sordu.

 

“Heh heh,bu dış tarikat.” Qon Wuyou gülmeye başladı,” onlar neredeyse bitti.”

 

“Neredeyse.. bitti mi?” Lan Xueruo şaşkınlıkla sordu.

 

“Aynen öyle.” Qin Wuyou kafasını salladı yavaşça cevap verdi: “Ben onların hangi uğursuz yıldızla karşılaştığını bilmiyorum ama duyduğum haberlere göre onlar dahi bir doktor zannettikleri daha sonra Xiao Luocheng’i tamamen sakatlayan, onun tüm meridyenlerini parçalayan ve kayak damarlarını yok eden  bir şarlatanı işe almış gibi görünüyorlar. Kaynak enerjisine sahip olmayı unut o hayatı boyunca ayağa bile kalkamayacak. Şuandan itibaren o artık hayatını sadece yatakta geçirebilir. Yalnızca bu da değil, ben ayrıca şarlatanın bazı bilinmeyen yollarla ayrılmadan önce tüm tarikat hazinesini çaldığını duydum. Bu abartısız tarikatın temelinin büyük bir yarısının lime lime edilmesiydi.”

 

“O zaman,onlar şarlatan doktorun kim olduğunu keşfetti mi?” Lan Xueruo zevkle sorarken Yun Che’e bir bakış attı.

 

Qin Wuyou kafasını salladı. “Hayır,Şarlatan doktoun kendini gizlediğini duydum  (gizlenme derken bu yüz değiştirme olayı arkadaşlar )ve basitçe aramaya başlamak için hiçbir yol yok.”

 

Yun Che sırıttı. O Xiao Tiannan’ın  her şeyin onun tarafından yapıldığını açıkça bilse bile, yine de bunu asla sesli bir şekilde söyleyemeyeceğini biliyordu. Çünkü eğer o  yabancıların onların ki gibi böylesine büyük bir tarikatın sadece on altı yaşında ve başlangıç kaynak alemindeki bir gencin ellerinde oynatıldığını öğrenmelerine izin verseydi onların dış tarikatı bir yana ana tarikat bile herhangi biriyle yüz yüze gelmeye utanırdı.

 

“Fakat sonuç olarak, bu dış tarikat epey büyük. Eğer onlar dişlerini bilerse bazı zorluk üstünden gelebilmeleri gerekirdi. Fakat daha sonra daha da ilginç bir şey oldu.” Başkalarının acısından gelen bir keyif ifadesi Qin Wuyou’un yüzünde belirmeye başladı.“Oğulları Xiao Luocheng’ı kurtarmak için Xiao Tiannan’ın kişisel olarak Kara At Ticaret Loncasına bir İmparator Kaynak Ejderhası Çekirdeği satın almaya gittiğini duydum! (Ne çok şey duymuş buda) Evet, yanlış duymadınız, bir  İmparator Kaynak Ejderhası Çekirdeği! Fakat ikinci günde, imparator çekirdeğinin sahte olduğunu ileri sürerek  Siyah Ay Ticaret Loncasına tekrardan gitmiş.Bu aslında bir sırdı…..fakat Siyah ay Ticaret Loncası ne tür bir varlık? Sahte olan şeyleri satabilir mi? Ancak eğer o sahte olsaydı bile Xiao Tiannan ve Xiao Baicao başlangıçta Ejderha çekirdeğini satın almaya giderken niçin onu ayırt edemedi? Xiao Tiannan’ın saldırganlığı karşısında Siyah Ay Ticaret Loncasından Pu He öfkeyle Xiao Tiannan’ın onlardan bir İmparator Kaynak Ejderhası Çekirdeği aldığı haberini yaydı.

 

“Yun Che’nin kaşları seğirdi…..Oi ,oi! Başlangıçta,Yeni Ay Şehrinden ayrılmaya zorlandıktan sonra Xiao Tiannan ve Xiao Baichuan’ı uzaklara göndermekten başka planlanan şeylerin devreye sokulmasının başka hiçbir yolu yoktu. Kim Siyah Ay Ticaret  Loncasının gerçekten onlara bir itiş verebileceğini düşünürdü ki……Ve bu itiş haberi yaymak için benim şehirde kalmamdan çok daha iyi olmuştu. Eğer Qin Wuyou’nun söylediği gibi olduysa o zaman Siyah Ay Ticaret Loncası ne tür bir varlıktı? Adil ticaret ve güvenilirlik! Sattıkları şeyler, o bir kez yayıldığında nasıl sahte olabilirdi ki?

 

“Bu haberler yayılır yayılmaz, doğal olarak korkunç dalgaları tetikledi. İkinci gün Yeni Ay Şehrinin misafir hanı kapasitesini doldurmuştu. Sokaklar Ruhsal Kaynak Aleminden, Yeryüzü Kaynak Aleminden  güçlü insanlarla doluydu ve hatta ben iki tane korkutucu Tanrısal Kaynak Alemi uygulayıcısını hissettim. Görünüşe göre ilk gece Xiao Tarikatına düzinelerce kez zorla girildi. Bundan sonra Xiao  Tarikatın Tıbbi  Şef Elder’i Xiao Wuji kişisel olarak İmparator Kaynak Ejderhasının Çekirdeğini teslim etmesini sormak için Dış Tarikata geldi. Eğer onlar çekirdeği teslim edebilseydi bu inanılmaz bir başarı olabilirdi ve  onlar bol bol ödüllendirilirdi. Fakat, Eğer onlar çekirdeği teslim edemezse dış tarikat Xiao Tarikatından çıkarılırdı.Xiao Tiannan boyun eğmeyi reddetti.O ilk başta yalan  olduğunu idda etti daha sonra birinin onu çaldığını söyledi ve aslında çekirdeği teslim etmeyi reddetmişti.

 

Yun Che soğuk kanlılıkla gizlice güldü…Saçmalık! O teslim etmek istese bile nasıl teslim edebilirdi ki? Bu sahte İmparator Kaynak Ejderha Çekirdeği Lan Xueruo’dan elde ettiği kaynak çekirdeğinden yapılmıştı ve yalnızca dört gün dayanabilirdi. Beşinci gün, sahtenin içine nüfus etmiş İmparator Kaynak Ejderhasının Çekirdeğinin havası tamamen kaybolmuştu, parlak kırmızı renk donuk griye dönmüştü O gerçekten düşük seviye kaynak çekirdeğini getirip Xiao Wuji’e bunun bir imparator kaynak çekirdeği olduğunu söyleyebilir miydi?

 

Eğer böyle birşey yapsaydı Xiao Wuji onu kesinlikle oracıkta öldürürdü.

 

“Bundan sonra, Ben Yeni Ay Kaynak Şehrinden ayrıldım ve daha sonrasında durum hakkında asla bir şey duymadım. Fakat ben Yeni Ay Şehrindeki dış tarikatın işinin tamamen bittiğini onaylayabilirim.” Qin Wuyou konuşmayı bitirdi ve hatta gülmeye başladı. Sonuç olarak,o Xiao Tiannan ile iki kez karşılaşmıştı ve  onlar bir araya geldiği an savaş sona ermişti. Şimdi Xiao Tiannan köşe sıkıştırılıştı o  en azından bir tür mutluluk hissediyordu.

 

“Oh, bu arada” Qin Wuyou Yun Che’e doğru döndü ve söyledi, “Ben Yuanba’ı buraya getirdim. Başlangıçta bunu ona söylemek istedim çünkü sen Xueruo ile birlikteydin bu sebeple Lan Xueruo’nun seni buraya getirebilme  şansı oldukça yüksekti. Ben Yeni Ay Şehrini terk etmeye hazırlanırken Yuanba her tür yöntemi kullanarak, eğer seni görmezse asla huzur bulamayacağını söyleyerek onu buraya getirmem için bana yalvardı bu sebeple onu buraya getirdim.Sen daha sonra …..”

 

“Eniş….Enişte!!”

 

Qin Wuyou’nun kelimeleri daha kafasına girmeden önce heyecanlı bir çığlık onun yanından geldi. Yun Che’nin bakışları Qin Wuyou’u kasıp kavurdu ve bir bakış attığında Mavi Rüzgar Kaynak Sarayının kapısında duran  gözleri yaşlı Xiao Yuanba’ı gördü.

 

“Ve Yuanba’nın dışında onun geleceği düşünmediği…

 

Murong Ye!

 

O neden burada olabilirdi?

 

“Enişte!!!”

 

Xia Yuanba Yun Che’nin üzerine hücum ederken başka bir çığlık attı ve  deli gibi büyük adımlarla koştu. Kalın kaslı kollar onun etrafında kilitlendi ve haykırmaya başladı. “Enişte…..sen gerçekten iyisin…Bu harika…harika…Bir ay önce senin on bin canavar sıradağına düştüğünü duydum ve ben düşündüm ki ….düşündüm ki…”

 

Xia Yuanba dev bir bedene sahipti fakat şuanda çocuk gibi ağlıyordu. Yun Che onun gözlerinin kenarının yaşardığını hissetti. Onun genç yaşlarından beri eğer bir gün ölürse onun için ağlaya bilecek yalnızca üç insan olduğunu biliyordu. Biri büyük babasıydı biri küçük teyzesiydi sonuncusu da Xia Yuanba’ydı.

 

“Tamam, ben iyiyim ağlama artık.” Yun Che Xia Yuanba’nın kolunu sıvazladı ve yatıştırarak söyledi, “Ayrıca ben sana bir çok kez beni enişte diye çağırmayı bırakmanı söyledim.”

 

“Uuuu…Anladım, enişte.Ben kesinlikle gelecekte sana enişte diye seslenmeyeceğim…Uuu….sadece senin iyi olman çok harika eğer öyle olmasaydı ben ne yapacağımı bilmiyordum…”(Ç.N:Koca yürekli Yuanba:D)

 

Yun Che:“….”

Ç.N:Son anda Yuanba’nın ağlatması dışında eğlenceli bir bölüm oldu gibi özellikle Yun Che’nin yaptıklarının sonuçları ortaya çıkınca keyiflenmişinizdir.Neyse şuanda bir bölüm daha çeviriyorum çok geçe kalmazsa yayınlanır.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr