Bölüm 123: Dargınlık

avatar
15771 42

Against The God - Bölüm 123: Dargınlık


 

Çeviri için mercanerr, düzenleme için HaSiRWaRa, kontrol, edit için HaSiRWaRa arkadaşımıza teşekkürler. Keyifli okumalar…

 

“Siz ikiniz arasındaki erkek erkeğe ilişki imrendiriyor.“Lan Xueruo usulca güldü.O kıskançlıktan bahsetti ancak  kalbinde yüzlerce kat daha ağır hissetti.Onlar akraba olmamasına yalnızca uzaktan akraba olmalarına rağmen yine de hala böyle yakın bir ilişkiye sahipti.Ona gelince ne zaman kendi erkek kardeşlerini düşünse o yalnızca acı bir hayal kırıklığı ve üzüntü hissediyordu.

 

“Xueruo,sonunda senin iyi olduğunu gördükten sonra  rahatlayabilirim.“Murong Ye yumuşak şaşkın bir bakış ve yüzünde mutlu bir ifadeyle yürüdü,”Senin bir ay önce, On Bin Canavar Sıradağına düştüğünü duyduğumda ben iştahımı kaybedecek ve geceleri uyuyamayacak kadar korktum ve endişelendim. Ben yalnızca bu kadar güçsüz olduğum için kendimden nefret ettim ayrıca hayatımı riske atsam bile seni kurtarmak için  kesinlikle On Bin Canavar Sıradağına giderdim.“(Ç.N:gitseydin o zaman konuşması kolay)

 

“Erkek kardeşimin ilgisine minnettarım.“Lan Xueruo kibarca gülümsedi.O Murong Ye’nin burada görünmesine hiç şaşırmış gibi görünmüyordu. Her yıl ,Mavi Ay Kaynak Sarayı Mavi Rüzgar İmparatorluğu içindeki her bir Kaynak Saraylarından en seçkin üç öğrenciyi kabul ederdi ve Murong Ye bu yıl Yeni Ay Kaynak Sarayından seçilenlerden biri olmuştu.Tesadüfen,onun Onun Mavi Rüzgar Kaynak Sarayına geliş zamanı ileri alınıp bu ay olmuştu.Muhtemelen Murong Ye, Qin Wuyou ile gelmiş olmalıydı.

 

“Xueruo ileride Mavi Rüzgar Kaynak Sarayında mı kalacaksın?Eğer öyleyse bu muhteşem olurdu biz tekrardan aynı yerde kaynak enerjisi yetiştirip  birlikte olabiliriz.“(Ç.N:birlikte olmak derken aynı ortamda yaşamak aklınız kötü yerlere kaymasın)

 

Lan Xueruo kafasını sallamadı ancak sakince cevap verdi,”Gelecekte Mavi Ay Kaynak Sarayında olacağım.“Onun basit cevabından sonra artık Murong Ye’e dikkat etmedi.Qi wuyou’a sordu -,”Saray Şefi Qin…..oh doğru ben size şuandan itibaren öğretmen Qin olarak hitap etmeliyim.Yun Che, Mavi Rüzgar İmparatorluk Şehrine vardı ve gidecek hiç bir yeri yok, bu sebeple onun Mavi Rüzgar Kaynak Sarayına girmesi için sizin düzenlemeler yapmanız gerekecek.“

 

“Hehe,tabi ki,bu problem değil.”Qin Wuyou usulca kafasını salladı.”Ya sen?Sen de istiyor musun?Senin ismin hala Orta Sarayın içinde asılı.“

 

İsmi orta sarayın içinde asılı mı? Murong Ye hayrete düştü… Bu nasıl olabilirdi ki! Orta Sarayın içinde en düşük seviyeli kişi, Gerçek Kaynak Aleminin üçüncü seviyesindeydi. Sekizinci seviye Başlangıç Kaynak Aleminde, Yeni Ay Kaynak Sarayı içinde onunla aynı yaşta onu yenebilecek hiç kimse yoktu fakat Mavi Ay Kaynak Sarayında dış sarayın en düşüğünde bile o yalnızca orta üst seviyeye ulaşabilirdi.Lan Xueruo’nun  kaynak enerjisi onunla aynıydı bu sebeple onun adı nasıl Orta Saray’da olabilirdi?

 

Mavi Rüzgar Kaynak Sarayı ve Yeni Ay Kaynak Sarayı farklıydı.Bir kişi Yeni Ay Kaynak Sarayına kişisel ilişkiler yoluyla girebilirdi ancak bu Mavi Rüzgar Sarayında Kesinlikle mümkün değildi! Dış Saray, Orta Saray, İç Saray arasında belirgin farklılıklar vardı. Dış saraydan Orta Saraya girmenin tek yolu Orta Saraydan bir öğrenciyi yenmekti. İç Saraya girmenin tek yolu da İç Saraydan birini yenmekti….Bunun dışında başka hiçbir yol yoktu. Saray Şefi boy gösterse ve ayrımcılık yaparak bir öğrencinin Dış Saraydan Orta Saraya geçmesine izin verse bile bu da kesinlikle imkansız olurdu.

 

Tek istisna Dış Saraya girmek için tüm kriterleri tamamen karşılayamayan bir öğrenciyi yerleştirmeye izin vermek olabilirdi. Fakat yalnızca eğitmen seviyesindeki önemli şahsiyetler bu ayrıcalığa sahip olabilirdi ve bu her yıl yalnızca maksimum üç insan için geçerliydi.

 

“Ben sık sık kontrol edeceğim.Fakat uzun süredir burada değildim ve babam hakkına biraz endişeleniyorum bu yüzden ilk olarak geri dönmem gerekiyor. Bu sebeple, Küçük Kardeşi sana bırakacağım,Eğitmen Qin. Küçük  Kardeş Yun, Saray Şefi Qin şuanda Mavi Rüzgar Kaynak Sarayında eğitmen. Sen ilk önce Saray içinde Eğitmen Qin ile rahat bir şekilde durmalısın ve ben bazı konuları halletmek için eve bir yolculuk yaptıktan sonra seni ziyaret etmek için hemen geleceğim.“Lan Xueruo gözlerin birazcık endişeyle ve babasından söz etmesi üzerine bir melankoliyle parlarken söyledi.

 

Onun yanındaki Murong Ye öfkeyle kaşlarını çattı….Yun Che’i sakinleştirmek..Yun Che’i ziyaret etmek…Aptal olmayan herhangi biri onun ilgisini ve en basit deyişle Yun Che için endişesini anlayabilirdi, yine de Lan Xueruo onu biraz olsun bile takmamıştı.*

 

“Sen rahatlayabilirsin,ben hemen Yun Che’nin Dış Saraya girişini ayarlayacağım ve  aynı şekilde onunla bol bol ilgileneceğim.” Qin Wuyou kafasını salladı.O açıkça Lan Xueruo’nun Yun Che’e karşı kibarlığının sebebini bilen tek kişiydi….O Yun Che’e olumlu bakmamasına ve ona yalnızca birazcık hayran olmasına rağmen Lan Xueruo’nun kararı sebebiyle o yalnızca itaat edebilirdi.

 

“Kıdemli Kardeş,eve yalnız mı gideceksin? Benim seni eve götürmeme ne dersin?“Yun Che tehlikeyi göze almıştı.Yüreğinin derinliklerinde o gerçekten Lan Xueruo’nun ne tür bir evi olduğunu bilmek istiyordu.

 

Lan Xueruo gülümsedi ve kafasını salladı.Onun hareketleri ışık saçıyordu ve herhangi bir şey söylemiyordu fakat onun ifadesi yine de kararlıydı.

 

“Rahat ol.Burası Mavi Rüzgar İmparatorluk Şehri,bana hiçbir şey olmayacak.” Bunları söyledikten sonra Lan Xueruo kibarca gülümsedi ve o ışık saçan adımlarla ayrılırken Yun Che’e sırtını döndü.(Yun Che bu sefer olmadı be abi:D)

 

Fakat o sefil bir boşluk hissiyle bir adım attığı ve ilerlediği anda sanki onun için çok önemli bir şeyi kaybetmiş gibiydi, aniden Lan Xueruo’nun kalbi gün yüzüne çıkmış gibiydi….Kısa bir iç çekiş ile,o bu boşluk hissinin ne olduğunu anlamaya başlamıştı….

 

Çünkü şu an da Yun Che artık yanında değildi.

 

Beraber kaçışları, zorluklarla yüzleşmeleri, hatta ölümle dans etmeleri  böylesine uzun günlük etkileşim süresi sebebiyle o, Yun Che’nin varlığına bilinçsizce alışmıştı.Yeni Ay Kaynak Sarayında iken Murong Ye her gün onun yakınında olmuştu ve uzunca bir sürede ayrılmamıştı. Fakat ona hissettirdikleri şeyler tamamen farklı duydulardı. Murong Ye’nin rahatsız ediciliğini Lan Xueruo kibarlıkla, içtenlikle, itimatla mazur görmesine rağmen o rahatsız ve bezgin hissediyordu.Fakat Yun Che ile yüreğinde filizlenen şeyler derin bir güven duygusuydu ve daha bile tehlikelisi bağlılık duygusuydu.

 

Hatta onunla aynı yatakta uyumak ve onunla sarılmış bir halde uyanmak bile bir tür alışkanlık olmuştu.

 

Mavi Rüzgar İmparatorluk Şehrine dönerken o endişeli bir şekilde babasını ziyaret etmek için eve dönmeyi istiyordu.Fakat o, Yun Che’den ayrıldığı an hissettiği şey basitçe çok rahatsız ediciydi. Sanki onun ruhunun bir parçası zorla alınmış  gibiydi ve bu onun attığı adımların çok  yavaş olmasına sebep oldu.

 

“Kıdemli Kardeş!“

 

Aniden Yun Che’nin bağırışı arkadan geldi.Bu onu olduğu yerde durdurdu ve ona artık ayrılmak istemiyormuş gibi hissettirdi.

 

Telaşla Lan Xueruo’nun önüne koştu, Gökyüzü Zehir Sedefinden iki eşya çıkardı ve onları Lan Xueruo’nun ellerine koydu, “Kıdemli Kardeş Gökyüzü Titreten Bombaları biliyorsun bu sebeple Xiao Tarikatının  Zehirli Ateş Asasını da biliyor olmalısın. Ben Kıdemli Kardeşin yanında olmadığımda, kıdemli kardeş kendini korumayı iyi öğrenmeli. Sen sana zarar vermeye niyetli, yenemeyeceğin biriyle karşılaştığında çok yufka yürekli olmamalısın ve onu bu Zehirli Ateş Asasıyla halletmelisin. Ayrıca bu tütsü, Siyah Şeytanların mekansal yüzüğünden alındı. Bu özel bir tür canavar kovucu tütsü ve içindeki malzemeler Mavi Rüzgar İmparatorluğundan değil. Kara Şeytan muhtemelen yabancı bir iş adamına saldırdıktan sonra bunu elde etti. Onu yaktıktan sonra Tüm Gökyüzü Kaynak seviyesinde veya daha aşağısındaki canavarları püskürtebilir. Ayrıca onlar bunu On Bin Canavar Sıradağına girmek için kullandılar.Eğer sen herhangi bir tehlike girmek zorunda kalırsan bunu hemen yakmalısın.“

 

Lan Xueruo’nun dudaklarının kıyaslanamaz biçimde güzel bir gülümseme ortaya çıkararak kenarı yukarı kalktı,”Ben yalnızca evime gidiyorum,hayatımı tehlikeye atabilecek bir geziye değil…“O Zehirli Ateş Asasını ve Canavar Kovucu tütsüyü bir kenara kaldırdı ve daha sonrasında usulca söyledi,”Teşekkürler Küçük Kardeş Yun.“

 

“Hehe.“Yun Che bir kahkaha attı.”Sonuçta biz hergün beraber uyuyan insanlarız,hala bana ne için teşekkür ediyorsun ve hatta niçin bu kadar kibarsın….AOW OW OW OW!“

 

Lan Xueruo’nun yüzü kıpkırmızı olmuştu ve kırmızı onun kar beyazı boynuna yayılmıştı.O utanç içinde Yun Che’nin elinin arkasını çimdikledi ve Ayağını yere vura vura kaçarmışcasına uzaklaştı.

 

Yun Che’nin son söylediklerinin kasıtlı olup olmadığından emin değildi ancak o sesini hiç kontrol altına almamıştı; Qin Wuyou, Xia Yuanba ve Murong Ye hepsini açıkça duymuştu. Bu onları, onların çenelerinin neredeyse yere kadar açılmasına sebep olacak kadar şok içinde bıraktı.

 

“Sen…Az önce ne söyledin!“Murong Ye’nin göğsü, o öfkeli bir köpek gibi ileri atılırken sıkışmıştı.O Yun Che’nin yakasını tamamen kırmızı bir çift göz ile kavradı ve kükredi,”Az önce dediğin şeyi tekrarla.“

 

Bir slap sesi ile Yun Che, Murong Ye’nin onun yakasını tutmuş eline şaplak attı,ona baktı ve kayıtsızca sordu,”Sen kim olduğunu sanıyorsun? Az önce söylediğim şeyi tekrarlamamı mı istiyorsun?“

 

Qin Wuyou kekeledi,”Yun Che,s-s-s-sen…..sen gerçekten…..Xueruo ile…..birlikte mi uyudun?“

 

Buna karşılık,Yun Che Qin Wuyou’a anlaşılamayan bir ifade ile baktı,”Bu…..Kıdemli Kardeş Xueruo ve ben bir aydan uzun süredir beraberdik…Mn.Benim iyi görünüşüme ek olarak, onun güzelliği ve her iki tarafın karşılıklı rızası, kuru dalları tutuşturabilir….Beraber uyumak çok normal değil mi?“

 

“Bu bu bu bu…“Qin Wuyou’nun gözleri kocaman açılmışken bıyıkları şiddetli bir şekilde titriyordu.(Ç.N:Adam error verdi lan :D )

 

onun beyni tamamen çalışmayı durdurmuştu.Yun Che’nin az önce söylediği şeyi ve Lan Xueruo’nun yanıtı….Yun Che’nin kulaklarını çekişini; daha doğrusu onu çimdikledikten sonra utanç içinde kaçışını tekrar düşündüğünde…

 

Qin Wuyou’de aniden Yun Che’e oracıkta boyun eğme dürtüsü belirdi ve daha sonra….

 

“Ah ah ha ah!“Xia Yuanba’nın dudakları sonunda orijinal şeklini almadan önce uzun bir süre açık kalmıştı, “Enişte,sen gerçekten Kıdemli Kardeş Xueruo ile birlikte uyudun…Sana gerçekten saygı duyuyorum!“

 

“İmkansız!Bu imkansız!Xueruo nasıl senden hoşlanmış olabilir ki!Xueruo kar kadar temiz ve yeşim gibi saf,bu nasıl olabilir…nasıl olabilir…“Murong Ye’nin nefes alış verişi kesik kesik oldu ve onun iki gözü de kırmızıydı. Zihinsel olarak,o çöküşe ve deliliğe yakındı. Aniden onun elleri parladı ve ellerinde ince uzun bir kılıç belirdi.O aniden Yun Che’e doğru saldırdı,”Xueruo’u lekeleyen değersiz köpek,seni öldüreceğim!!“

 

“Dur!“Murong Ye’nin hareketi Qin Wuyou ve Xia Yuanba’ı gafil avlamıştı.Buna ek olarak,Murong Ye Yun Che’e çok yakındı bu yüzden onlar sadece bir şaşkınlık çığlığı atabildi ve onların onun saldırısını durdurmak için yapabileceği hiç bir şey yoktu.

 

Yun Che yana kaçmadı ve Murong Ye’nin ona saldırdığı uzun kılıç ona ulaştığında sağ elini yavaşça uzattı. Bu hareket, Qin Wuyou ve Xia Yuanba’ı şok etti…Elini kullanarak kılıcı yakalamak? Murong Ye sonuç olarak sekizinci seviye Başlangıç Kaynak Alemindeydi,Yun Che artık elini istemiyor muydu!?

 

Clang!!

 

Murong Ye manyak bir gülümseme ortaya çıkarmadan önce Yun Che’nin parmakları Murong Ye’nin uzun kılıcına temas ettiği an gülümsemesi çoktan tamamen kaybolmuştu.O sanki kılıcı kıyaslanamaz bir biçimde dayanaklı sert bir kayayı deliyormuş ve yarım santim bile ilerleyemez gibi hissediyordu.

 

Fakat kılıcın ucunu tutan şey yalnızca Yun Che’nin baş ve orta parmağıydı.

 

Murong Ye afalladı; Qin Wuyou ve Xia Yuanba de tamamen donup kaldı. Bu noktada, Qin Wuyou sonunda Yun Che’nin kaynak enerjisinin farkına varabildi. Kalın güvensiz bir sesle bir çığlık dudağından fırladı,”Başlangıç Kaynak Alemi….Onuncu seviye!?Nasıl…Bu nasıl mümkün olabilir!!“

 

Yun Che ile karşılaştıkları son sefer o yalnızca ilk seviye Başlangıç Kaynak Alemindeydi.O zamandan beri yalnızca bir ay ve bir ayın yarısı kadar zaman geçmişti  yine de O çoktan onuncu seviye Başlangıç Kaynak Alemindeydi!

 

Bu tür bir hız….yalnızca fantastik türde hikayelerde açıklanabilirdi.

 

“Neeee?Ne dedin sen?Onuncu seviye Başlangıç Kaynak Alemimi?“Xia Yuanba’nın kocaman açılmış gözleri dikkatli bir şekilde baktı ve o onun kulaklarında bir terslik olduğunu düşündü.

 

Yun Che sağ elini uzattı ve avuç içinin tamamı ile uzun kılıcı kavradı. Şiddetli bir sallama ile güçlü bir kaynak enerji patlaması kılıcın kabzasından iletildi ve Murong Ye’nin kılıcı sıkıca tutan koluna vurdu. O açı dolu bir kükreme ile kılıcı bıraktı. Elinde tuttuğu bıçağı Murong Ye’nin koluna fırlattı  ve bıçağın kabzası Murong Ye’nin yere düşüp yuvarlanmasına sebep olurken onun yüzüne vurdu.

 

Murong Ye yere uzanmıştı.Onun yüzünün sağ tarafının tümü şişmişti ve taze kanla kaplanmıştı.Yun Che elindeki kılıcı uzağa fırlattı ve aşağıya bakarak sakin bir şekilde söyledi, ”Benimle Kıdemli Kardeş arasında ne olursa olsun seni ilgilendirmez. Her gün iyi hayaller kuran bir kurbağayla olan benzerliğini koru, anladın mı?“ (Ç.N: Arkadaşlar burayı tam olarak çıkaramadım. Büyük ihtimal deyim kullanmış arkadaş)

[DN: Şuan en sevdiğim serilerin başında olan ATG’ye el atmamak olmazdı. Her ne kadar düzenleyici olarak olsa da :D]

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr