Çeviri: Useless Düzenleme: TURAN

Mor kıyafetli yaşlı olduğu yerde hareketsizce durdu ve Yun Che'nin sadece gizemli bir şekilde tahmin mi etti yoksa gerçekten onu fark mı etti anlayamadığı için bir şey demiyordu... Eğer gerçek ikincisiyse bu anlaşılamaz olacaktı.

O anda Yun Che bir kez daha konuştu: "Eğer kıdemli cevap vermeyecekse o zaman bu sessizliği onaylama olarak varsayacağım. Kara Ay Karargahı'nın şu an bile bir numaralı kriteri dürüst olması. Kıdemlinin kendi etki alanı içinde söylediği sözünden dönecek kadar alçak biri olmadığına inanıyorum."

Feng Zhaonan yüksek sesle güldü: "Yedinci kattaki kıdemli mi? Hahahaha! Bu kadar uzak bir mesafeden ve Kara Ay Tüccar Loncası'nın içinde olan bir yere, senin gibi bir çöp şöyle dursun ben bile girmeyi düşünmemeliyim. Böyle davranışlar gerçekten son derece gülünç bir palyaçoyu andırıyor."

Yun Che soğukça güldü. Herhangi bir şey söylemeden herkesin gözünün önünde kaynak dizilerinin önüne yürüdü... Bu kristallerin yetenek standartlarını kabaca anlamıştı; kişinin kemik yaşı ve gücünün derecesi... kişinin sadece kaynak gücü seviyesi değildi. Eğer bu standarda göreyse ne olursa olsun Feng Zhaonan'dan güçlü olmalıydı.

Yun Che ellerini uzattı ve enerjisini topladı. "Araf" anında açılırken elleri "Düşen Ayın Batan Yıldızı" ile birlikte saldırdı.

İlahi Anka İmparatorluğu beş bin yıldan fazla tarihe sahipti ve bu kristallerin varlığı olukça alışılmadık bir şekilde İlahi Anka İmparatorluğu'ndan daha eskiye dayanıyordu. Yun Che'nin Araf'ın etkisi altındaki saldırısının gücü kesinlikle karşılaştırılamayacak kadar dehşet vericiydi ama kaynak dizisine vurduğunda herhangi bir ses çıkarmadan tüm güç kaynak dizisi tarafından hiç arda kalmayacak şekilde emildi.

Clang Clang Clang…

Sessiz kristal sütun anında aydınlandı... Kırmızıdan neredeyse anında maviye döndü. Beş farklı rengin aynı anda aydınlanmasının sesi doğrudan herkesin kulaklarını şok etti.

Çevredeki tüm kaynak uygulayıcılarının zavallı ifadeleri vardı ve hepsi bir şakaya hazırlanmışlardı ama önlerindeki manzara onları tamamen afallatarak gözlerine inanamamalarına neden olmuştu. Feng Zhaonan'ın yüzündeki küçümseme anında kasıldı, istemsizce haykırdı: "Bu... Bu imkansız!"

(Ç.N: Merak etme yeğen... Bugün uzak ve imkansız gibi gözüken, bir anda yakın ve mümkün olabilir...)

Kristal sütundaki, renklerin yükselişi yavaşladı ama yine de durmadan yukarı giymeye devam ederek mavi renkli alanı geçerek çivit rengi ortaya çıkardı.

"Waah!!" Neredeyse tüm kaynak uygulayıcıları istemsizce haykırdı... Ancak kristal sütunun ışığı yine de sönmedi ve yükselmeye devam etti. Çivit ışık hızlıca gök mavisi rengi aldı. Ardından bir "clang" sesi duyuldu.

En yüksek ışık sütunundan mor bir parlaklık yayıldı.

Kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, civit ve mor... Tüm renkler yandı ve tüm kristal sütun gökkuşağı rengi ile aydınlandı. Mor renk yavaşça aşağı doğru yayıldı, yavaş yavaş tüm renkleri kaplayarak kristal sütunun hepsini mor haline getirdi. Mor renk on saniye kadar kaldıktan sonra yavaşça dağıldı. Yun Che'nin önündeki kaynak dizisi yüksek hızda döndü ve ardından mor renkli bir transfer kapısı yavaşça oluştu. Yun Che'nin bedeni de hafif bir mor renk yaydı.

Kara Ay Tüccar Loncası'nın yedinci katındaki mor kıyafetli yaşlının yüzü şiddetle hareketlendi. Bakışları sıkıca Yun Che üzerinde sabitlendi ve bir süre sonra yavaşça konuştu: "Yeryüzü Kaynak Alemi... akıl almaz..."

Bu seviye, Yun Che'nin de beklentilerini aşmıştı. Aslında kristal sahnenin yetenek değerlendirmesi kişinin sadece yaşı ve gücünü kullanmıyordu, aynı zamanda aynı seviyede serbest bırakılan gücü de kıyaslıyordu. Yun Che'nin gücü Yeryüzü Kaynak Alemi'nin yüksek seviyelerindeydi ancak serbest bıraktığı güç İmparator Kaynak Alemi'nin orta seviyeleri ile kıyaslanabilirdi. Bu, onun şu anki en güçlü haliydi ve tüm Kaynak Gökyüzü Kıtası'nda ona yetişebilen kimsenin olmadığı söylenebilirdi.

Çevredeki kaynak uygulayıcıları oldukları yerde sersemledi. Kara Şeytan Ulusu'nun sıralama turnuvasında ilk elliye giren birisi sadece sarı renk oluşturabiliyordu. Feng Zhaonan, İlahi Anka Tarikatı'nın büyük sınıflı bir bireyinin ana öğrencisiydi ve onun oluşturduğu mavi seviye, onların hayatları boyunca asla ulaşamayacakları bir şeydi. Ancak Yeryüzü Kaynak Alemi'nde olan bu kişi aslında... akıl almaz ve gerçek dışı bir şekilde mor renk oluşturmuştu!!

Bu da Kara Ay Tüccar Loncası'nın değerlendirmesine göre onun yatkınlığının tüm Kaynak Gökyüzü Kıtası'nın en üstünde olduğunu belirtiyordu! Her ne kadar mavi ve mor arasında çivit seviyesi olsa da bu sadece iki seviyeyi değil daha çok iki dünyayı ayırıyor gibiydi! Sarı renkli seviyenin önünde, bir mavi renkli seviye kimsenin reddetmeyeceği yüce bir varlıktı. Ama mor rengin önünde... o nereden bakılırsa bakılsın bir çöptü...

"İmkansız... İmkansız... Kesinlikle.... kaynak dizisinde bir problem olmalı... İmkansız!" Henüz kaybolmamış mor renkli parlaklığa bakan Feng Zhaonan'ın tüm bedeni sallandı. İlahi Anka Şehri'nde doğmuş birisi olarak mor rengin ne anlama geldiğini oradaki herkesten daha iyi biliyordu. Çünkü İlahi Anka Tarikatı'nın bu nesli içindeki kaynak uygulayıcıları arasında mor renk ortaya çıkaran sadece tek bir kişi vardı. Çivit bile nadir bir seviyeydi. Ne olursa olsun sadece Yeryüzü Kaynak Alemi'nde olan altı ulustan birinden gelmiş ve gözü ile bakmaya bile değmeyecek birinin... gerçekten efsanevi mor rengi ortaya çıkardığını kabul edemiyordu!

Her ne kadar kaynak dizisinde bir problem olması gerektiğini söylese de... gerçekte böyle bir problemin olmasının kesinlikle imkansız olduğunu oradaki herkesten iyi biliyordu. Bu otuz iki kaynak dizisinin Egemen Kaynak Alemi'nde ki bir Hükümdar tarafından oluşturulduğu ve İlahi Anka İmparatorluğu'ndan daha fazla süredir var olduğu hakkında söylentiler vardı. Nasıl olur da böyle bir şeyde bir problem meydana gelebilirdi?

Yun Che döndü, Feng Zhaonan'a baktı ve hafifçe güldü: "Feng Zhaonan, sonuç gözüküyor. Yaptığımız iddiayı unutmamış olmalısın, değil mi? Peki neden bekliyorsun? Neden henüz diz çöküp büyükbabana secde etmedin?"

"Sen!" Feng Zhaonan'ın cildi zifiri siyah hale geldi... Bundan önce ölümüne dayak yese bile sadece değersiz Yeryüzü Kaynak Alemi'nde ki birinin maviden yüksek bir renk... veya daha da yüksek bir şekilde efsanevi mor rengi ortaya çıkaracağına asla inanmazdı İlahi Anka Tarikatı'nın yüksek seviyeli bir öğrencisi şöyle dursun normal birisinin bile diz çökmek ve büyükbaba diyerek secde etmek şeklindeki bir aşağılanmayı kabul etmesi imkansızdı. Aksi halde bu aşağılanma izini hayatı boyuca taşıması gerekecekti.

"Sen sadece Yeryüzü Kaynak Alemi'nde ki bir çöpsün, nasıl olurda mor çıkarabilirsin?" Feng Zhaonan dişlerini gıcırdatırken konuştu. "Kaynak dizisinde bir problem olduğu çok açık... veya belki de bir tür hile yapmışsındır! Benden, İlahi Anka Tarikatı'nın Feng Zhaonan'ından önünde diz çökmesini istemek... basitçe gökyüzü kadar büyük bir şaka!"

"Haha." Yun Che dudak büktü: "İlahi Anka Tarikatı dünyanın bir numarası olarak biliniyor ve gücü herkes tarafından bilinip insanları arzulu yapıyor. Ancak ben vicdansız bir kibre ve düşüncenin ötesinde bir küçümsemeye sahip olan bu öğrencinin sözünden dönecek kadar aşağılık biri olacağını hiç beklemezdim. Bu gerçekten birini büyük ölçüde hayal kırıklığına uğratabilecek bir şey. Ancak sen iddiandan dönemezsin, buradaki tüm arkadaşlar buna şahit! Eğer sefil saygınlığını önemsemiyorsan kuyruğunu ayakların arasına kıstırıp kaçabilirsin. Ama bu haber şehir dışına çıkıp tarikatının kulağına gittiğinde ve tarikatının saygınlığını, Kara Ay Tüccar Loncası'nın bölgesindeki altı ulustan gelen kaynak uygulayıcılarının önünde kaybettiğin öğrenildiğinde ne olacağını bilmiyorum. Merak ediyorum da acaba seni İlahi Anka Tarikatı'ndan kovarlar mı... Oh, hayır, İlahi Anka Tarikatı'nın en büyük tabusu soyları, bu yüzden de bir öğrenciyi kovmazlar. Sanırım seni doğrudan... ev temizlikçisi haline getirecekler."

Biraz önce çevreden gelen bakışlar Feng Zhaonan'ı inanılmaz derecede memnun ediyordu. Ancak şimdi bu bakışlar bedenine saplanan hançerler gibiydi... Eğer Yun Che ile tek başına olsaydı onu öldürüp başkasının bilmesini engelleyebilirdi. Ancak burasının Kara Ay Tüccar Loncası'nın bölgesi olması yetmezmiş gibi, üstüne on bin kişiden fazla insanın şahitliğine sahipti. Böyle boktan bir duruma hayatı boyunca ilk kez sokulmuştu.

"Benim büyük ve kudretli İlahi Anka Tarikatı'mın bu nesli içinde sadece tek bir kişi mor renk ortaya çıkarabildi! Nasıl olur da senin gibi Yeryüzü Kaynak Alemi'nde ki birisi mor renk oluşturabilir? Açıkça kaynak dizisinde bir problem var... Beni diz çöktürmek için hangi niteliğe sahipsin? Kimse bu sonucu kabul etmez! Sen buna rağmen beni korkutmak için tarikatımın ismini mi kullanıyorsun? Haha... Haha, bu sadece gülünç!"

Feng kükrerken yüksek sesle kahkaha attı ama sözleri içinde kendine güven olmadığı açıktı.

O anda, yukarıdan aniden yaşlı bir ses duyuldu. "İlahi Anka Tarikatı'ndan gelen küçük ufaklık senin kibrin zaten bir bela getirmişken verdiğin sözü kabul etmeyip üzerine benim Kara Ay kaynak dizimi mi sorguluyorsun?! Korkarım ki senin ustan, Feng Yunzhi'nin kendisinin bile bu kadar cesareti yok!"

(Ç.N: Baba yorgun. Baba atarlı. )

Bu ses kulaklarda tamamen çınlamadı ama her bir söz sanki ruha isabet eden bir dağ gibiydi. Bu sesin sahibinin gelişim seviyesi basitçe hayal edilemezdi. Feng Zhaonan kafasını Kara Ay Tüccar Loncası'nın yedinci katına doğru kaldırdı, yüzü derin bir şok ve korku ortaya çıkardı. Aceleyle konuştu. "Bu... Bu Kıdemli Zi! Kıdemli Zi, lütfen sakinleşin. Bu küçük... Bu küçük kesinlikle Kara Ay Tüccar Loncası'nı sorgulama niyetinde değildi."

"Ooo... Peki o zaman işitmem ile ilgili bir problemim mi var?" Yaşlı yüksek bir sesle sordu.

Feng Zhaonan'ın yüzü anında soldu ve uzun süre konuşmaya cüret edemedi...

İlahi Anka Tarikatı'nın yüksek seviyeli bir öğrencisi bu sesin sahibi tarafından bu ölçüde korkutulmuştu. Yun Che kalbinde şok oldu, kafasını kaldırdı ve konuştu. "Bu küçük, Kıdemliye adil olduğu için şükranlarını sunar."

"Dürüstlük benim Kara Ay Tüccar Loncamın bir numaralı prensibidir ve sözünden dönen aşağılık kişilere bakmaya katlanamayız. Ancak bu küçük sonuçta İlahi Anka Tarikatı'nın bir öğrencisi. Eğer diz çöker ve secde ederse bu tüm İlahi Anka Tarikatı için uygun olmayacak kadar büyük bir aşağılanma olacak. Ayrıca sana biraz bile fayda sağlamayacak bu yüzden de bu seferlik geri çekilmelisin."

"Kıdemlinin öğütü doğrudur." Yun Che içten bir şekilde konuştu. "Bu küçük sadece onun biz altı ulusun kaynak uygulayıcılarını aşağılayarak bizi küçümsemesine dayanamadı, bu nedenle de biraz daha bunu hatırlamasını istedim."

Yüzünü Feng Zhaonan'a dönerken yüz ifadesi çirkinleşti ve parlak bir gülümseme ile konuştu: "Kara Ay Tüccar Loncası'ndan bir kıdemli senin yerine merhamet diledi bu yüzden de kıdemlinin ününü lekelemeyeceğim... Kafanın artık yere değmesine ve bana büyükbaba demene gerek yok. Ama eğer böyle gidersen bu bizim iddiamızı boşa yapmaz mı? Biz altı ulustan gelen kaynak uygulayıcıları da boşa azarlanmış olmaz mıyız?! Bu nedenle arkanda küçük bir şey bırakman en iyisi olacak! Mn..." Yun Che elleri ile çenesini desteklerken daralmış gözleri Feng Zhaonan'ın tüm bedenini süzdü: "Giydiğin elbiseler çokta fena sayılmaz, onları çıkar ve bana ver... Kıdemli, bu küçüğün isteği çok abartılı değil, değil mi?"

Yaşlı ses duyuldu: "Anka Cübbesi, İlahi Anka Tarikatı'nın bir öğrencisinin kimliğini belirtir. Tarikat dışındaki kimse onu kopyalamaya cüret edemez ve giymeye hiç edemez. Her ne kadar Anka Cübbesini ne yapacağını bilmesem de bu yeterince merhametli bir istek. İlahi Anka Tarikatı'ndan gelen küçük ufaklık karşı taraf zaten büyük bir ödün verdi, herhangi bir itirazın var mı?"

Anka Cübbesi bir İlahi Anka Öğrencisi'nin statü sembolüydü ve bunu çıkarmak hiç şüphesiz kişinin saygınlığını kaybetmesi ile kıyaslanabilirdi. Ancak bu sonuç hiç şüphesiz secde etmekten binlerce kat daha iyiydi. Buna ek olarak Kara Ay Tüccar Loncası'ndan gelen baskılayıcı kuvvet ile birlikte nasıl olur da bir şey söyleyebilirdi? Dişlerini gıcırdattı, Anka Cübbesini çıkardı ve Yun Che'ye doğru fırlattıktan sonra hızlıca başka bir kıyafet giydi. Kötücül bir şekilde Yun Che'ye baktıktan sonra bir daha arkasını dönmeden ayrıldı.

"Senden güçsüz birini bir çöp olarak gören birisi aynı şekilde kendinden güçlü birinin önünde yenilgiyi kabul edeceğin anlamına gelir ki bu da senin bir çöp olduğunu gösterir. İlahi Anka Tarikatı'nın bin yıllık gelişimi ile bu noktaya gelmesi kolay değildi. Tarikatı'nın itibarını arttıracak yeteneğin olmasa bile sadece kendi statünü kullanarak başkalarını küçümseme düşüncesine asla girmemeliydin!" Yun Che Feng Zhaonan'ın yönüne doğru bakarken soğukça konuştu. Ardından daha fazla onunla ilgilenmeden dönüp daha önce vurduğu kaynak dizisine yürüdü.

O anda çevredeki kaynak uygulayıcıları Yun Che'ye derin bir hürmet ile bakıyorlardı. Yeryüzü Kaynak Alemi'ndeki gücünü artık hiç kimse küçümsemiyordu. Aynı zamanda onlar derinden minnettarlardı, sonuçta o, altı ulustan gelen kaynak uygulayıcılarının İlahi Anka Tarikatı öğrencisinin önünde ezik görünmemesine yardım etmişti. Feng Zhaonan ile ilgilenmesi ve kristallerde mor rengi çıkarmasının oluşturduğu görkemli etki nedeniyle kendi minnettarlıkları ve şükranları sırasında ona yaklaşacak cesareti bulamıyorlardı. Yun Che kaynak dizisine yürürken çevredeki kaynak uygulayıcıları hızlıca kenara çekildi. Bakışları aralıksız olarak onu takip ederek mor renkli kaynak dizisine girip ortadan kaybolmasını izledi.

Mor renkli kaynak dizisi Yun Che'yi Kara Ay Tüccar Loncası'nın yedinci katına... yani tüm Kaynak Gökyüzü Kıtası'nda çok fazla kişinin giremediği bir bölgeye gönderiyordu.

--------------------------ÇEVİRMEN NOTU-----------------

Bundan sonra düzen geldi inşallah. Haftada 2-3 bölüm ile başlıyoruz. Genel olarak bölümleri salı ve perşembe günü atacağım. Cumartesi de 1 bölüm atarım çoğu zaman. Başlangıç olarak bu şekil. Salı gelmezse çarşamba gelir bölüm. Onda da gelmezse perşembe 2 gelir falan. Ama haftada en az 2-3 bölüm gelecek yani bundan sonra :D

Yedinci kat neye benziyor? Kıdemli Zi ne kadar güçlü? Yun Che ve kıdemli arasında neler konuşulacak? Kıdemli kaç yaşında? Jasmine neler diyecek? Merak mı ediyorsunuz? O zaman... Bekleyin, okuyun ve öğrenin :)