Bölüm 758

avatar
13642 34

Against The God - Bölüm 758


Bölüm 758: Xuanyuan Jiuding



Yun Che 'Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesi' sözlerini söylediğinde bu Xuanyuan Yufeng, Lig Yuefeng ve diğerlerini şaşırtmıştı. Ve onları şok eden şey Yun Che'nin bunları söylerken açıkça ezici ve saygısız bir ton kullanmasıydı. 'Bir avuç korkak' sözü bir şekilde utanç bile getirmişti.

 

Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesi kıtadaki en yüksek seviyeli güçlerden biriydi. Cennetsel Kılıç Villasının gözlerinde onlar bulutlarda süzülen ilahi bir şehir gibiydi ve her zaman saygı duydukları ve saygısızlık yapmaya cüret edemedikleri sıra dışı bir varlıktı. Üstelik, kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesinden gelen kişilerin karşısında kimsenin ezici bir şekilde davrandığını da ne duymuş ne de görmüşlerdi

 

Bu iki büyük kudretli Cenentsel Kılıç Bölgesi içinde aşırı yüksek statüye sahip Büyük sınıfı kişilerdi. Onlar göğü delebilecek inanılmaz bir kaynak gücüne sahipti!

 

"Yun Che, gerçekten cesursun!!” Xuanyuan Yufeng'in yüzü kızgınlık doluydu. Yanında iki kudretli Cennetsel Kılıç bölgesi Büyüğü varken nasıl olur da Yun Che karşısında tereddüde sahip olabilirdi? Öfkeyle konuştu: "Sen kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesinden gelen saygıdeğer iki konuğumuzun olduğunu bilsen de böyle saygısızca konuşmaya cüret ediyorsun!  Gerçekten İlahi Anka Ülkesinde istediğini yaptıktan sonra Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesinin önünde kibirlice davranmaya niteliğin olduğunu mu düşünüyorsun?!"

 

"Hanımım!" Ling Yuefeng, hemen konuştu ve Xuanyuan Yufeng'i durdurmak istedi. Devasa kaynak gücüne sahip kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesinin iki büyük sınıfı figürünü kızdırdığında Yun Che bu yerden kesinlikle canlı ayrılamazdı.

 

Yun Che 'ölü' olduğu yıllardan cennete karşı gelen bir büyüme ile gelmiş olsa da ve İlahi Anka Tarikatına sıkıntı çıkaracak güce ulaşsa da, nasıl olur da kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesine karşı gelebilirdi? Onlar kıtaya on bin yıldır tepeden bakan yüce bir Kutsal Bölgeydi!

 

Ancak Xuanyuan Yufeng Ling Yuefeng'in sözlerini görmezden geldi, yeşilli ve grili büyüğe söyledi: "Amcalarım, bu ufak küçüğün villama zorbalık yapmasını kenara atabilirim ama o kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesini bile gözüne takmıyor. Hayatı boyunca Yufeng asla birinin Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesine saygısızlık yaptığını görmedi... Bu tolere edilemeyecek bir şey! Amcalarım lütfen onunla ilgilenin!"

 

"Büyükler!" Ling Yuefeng'in kalbi hızlanırken hızlıca ileri çıktı ve endişeyle konuştu: "Yun Che genç ve kanı kaynıyor, buraya borçlarını kapatmak için geldiğinden sözlerinin ağırlığını kontrol edemedi. Büyüklerin onun seviyesine inmemesini umuyorum... Yun Che, benim Cennetsel Kılıç Villam Mavi Rüzgar İmparatorluk Ailesine bir açıklama verecek. Bu iki figür kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesinin Büyükleri. Onlar villamın tarihindeki en saygıdeğer konuklar, bu nedenle sana eşlik edemeyeceğim. Lütfen hızlıca ayrıl."

 

Yun Che hareket etmedi ama gözleri kısa süreliğine Ling Yuefeng'e baktı... Her ne kadar o minnettarsız ve bencil olsa da dürüst bir kişi olarak düşünülebilirdi. En azından Cang Yue'nin affına layıktı!

 

"Kocam, o buraya villamıza zorbalık edip utandırmak için geldi, neden onu korumak istiyorsun? Ve bugün villama bu şekilde davrandı, eğer onu bu şekilde gitmesine izin verirsek bu sadece gelecekte daha da ciddi bir durumun oluşmasına neden olacak!" Xuanyuan Yufeng yüksek sesle konuştu :"Pekala! Hayatı bağışlanabilir. Amcalarım onun kaynak gücünü sakatlayın. Gelecekte bu kadar kibirlice davranabiliyor mu görelim."

 

"Haah." Yeşil cübbeli büyük sağ kolunu kaldırdı ve elini salladı. Yüzü hala neşeli bir ifade taşıyordu ve Yun Che'nin sözlerine kızmış gibi görünmüyordu: "Yufeng, öfkelenmene gerek yok. Biz zaten Yun Che'nin mizacını uzun süre önce duymuştuk. Üstelik Yun Che Saygıdeğer Kılıç Efendisinin İblis Kılıç Konferansında en çok görmek istediği kişilerden biri. Eğer işler dediğin gibi giderse Saygıdeğer Kılıç Efendisi tarafından suçlanmaz mıyız?"

 

Yun Che: "?"

 

"Saygıdeğer Kılıç Efendisi... Onu görmek mi istiyor?" Xuanyuan Yufeng kaşlarını çattı, kafası karıştı. Ling Tianni ve Ling Yuefeng de benzer şekilde afalladı. Kılıç Efendisi Xuanyuan Wentian... Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesinin Efendisiydi. Onlar bu senelerde Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesine gitmiş olalar da onunla karşılaşmayı istemeye cüret edememişlerdi. Ancak o Yun Che ile tanışmak mı istiyordu?!

 

"Hoho. On Üçüncü Amcanın sözleri yalan içermiyor." Gri cübbeli büyük konuştu. Sakin bir ifade ile Yun Che'ye baktı. Ancak gözerinin derinliklerinde tüm kudreti ile bastırdığı bir ağırlık ve korku vardı... Çünkü o Yun Che'nin arkasında kıyaslanamayacak bir güce sahip olan bir ustanın olduğunu biliyordu!

 

Yun Che'nin onların önünde bile böyle ezici davranmaya cüret edebilmesi 'Duotian' isimli o ustası sayesindeydi.

 

Yun Che'yi öldürmenin kolay bir şey olduğuna inanıyordu, ama Yun Che'nin ustasının küçücük bir alev ile kendisi ile kıyaslanabilecek bir güce sahip bir Güneş Ay Büyüğünü hiçliğe dönüştürdüğünü hatırladığında nasıl olur da harekete geçebilirdi?

 

"Küçük arkadaşım Yun." Gri cübbeli büyük kıkırdayarak konuştu: "Bu yaşlı adamın soyadı Mu ve ismi de Yuanzhi, Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesinin Büyükleri arasında yer alıyorum. Yufeng Cennetsel Kılıç Villasına gelin gitmiş olsa da kudretli cennetsel kılıç bölgesinde doğdu ve o hala Dokuzuncu Büyük Xuanyuan Jue'nin tek kızı. Merak ediyorum da küçük arkadaşım Yun, Yufeng'e karşı nasıl bir kin güdüyor da onu hedef almak istiyor?"

 

Ling Yuefeng ve Ling Tianni de Yun Che'ye baktı... Onlar Yun Che ile Yufeng'in arasındaki olayı bilmiyorlardı.

 

"Kin?” Yun Che ciddi şekilde güldü. Xuanyuan Yufeng'i gördüğünden beri göğsünün içindeki düşmanlık havası çılgınca titriyordu. Biraz önce Xuanyuan Yufeng'e karşı hamle yaptığında iki büyük tarafından engellenmişti ve bu da düşmanlığını yoğunlaştırmıştı. Sanki her an göğsünden patlayarak çıkacak gibiydi ve kontrolünü kaybetmek üzereydi.

 

"Madem bu kadar bilmek istiyorsunuz o zaman... Onun cevaplamasını sağlayacağım!!"

 

Sözleri solduğunda Yun Che'nin bedeni hafifçe bulanıklaşırken iki kılıç bölgesi büyüğünün koruduğu Xuanyuan Yufeng'e doğru ilerledi.

 

Yun Che ile ilgili çok daha dehşet verici olan şey onun hızından ziyade ivmesiydi. Hareketsiz halden bir anda yıldırıma dönüşmüştü.

 

Yeşil ve gri cübbeli büyüklerin ifadeleri anında değişti. İkisi de şok oldu ve telaşlanmadan hareketlerini yaparak Yun Che'yi yakalamak istediler... Geç tepki vermemişlerdi ve hareket hızları Yun Che'nin hızından yavaş değildi.

 

Sonuçta onlar iki güçlü ve eşsiz orta seviyeli Hükümdarlardı.

 

Fwoosh!!

 

İki büyük aynı anda Yun Che'nin kolunu yakaladı ama beş parmakları en ufak fiziksel temas hissetmedi. Onlar boş havayı yakalamışlardı ve kavrayışlarında küçük bir boyutsal dalgalanma oluşmuştu. Bu dalgalanma ile birlikte Yun Che'nin figürü de yok olmuştu.

 

Yakaladıkları şey beklenmedik bir şekilde sadece bir ardıl görüntüydü!

 

"Ah!"

 

Arkadan boğuk bir haykırış geldi ve iki kişi anında döndü. Göz bebekleri anında küçülürken Yun Che'nin figürü ortaya çıktı. Xuanyuan Yufeng'in yanında duruyordu ve sağ avucu onun boynunu kilitlemişti. Beş parmağı sıkıca onu kavrayarak Xuanyuan Yufeng'in cildinin anında solmasına neden olmuştu.

 

"Hanımım!"

 

"Yufeng!!"

 

"Sen!!”

 

Ling Tianni ve Ling Yuefeng şoktan soldu, her şey anında olmuştu. Yun Che'nin sesi hala kulaklarından tamamen gitmemişti. Tepki vermek şöyle dursun, Yun Che'nin nasıl arkalarına geçtiğini bile bilmiyorlardı. Üstelik iki Kılıç Bölgesi Büyüğünün yüzleri de domuz karaciğeri kadar kırmızıya dönmüştü. Yun Che'nin kişiliğinin ve eylemlerinin mantık ile karar verilemeyecek şeyler olduğunu ve kurallara bağlı kalmadığını duymuşlardı. Ancak kişiliğinin bu ölçüde kibirli olacağını beklememişlerdi. Onlar iki Kılıç Bölgesi Büyüğüydü, ancak bir anda uyarı bile yapmadan hamle yapmıştı...

 

Ve onlar hareketlerini yaptığında bile onu durduramamışlardı... Elbisesinin kenarına bile dokunamamışlardı.

 

Bu nasıl şok edici bir hız ve kaynak hareket yeteneğiydi? Bunu düşünceler aynı anda İki Kılıç Bölgesi Büyüğünün kalplerinde yankılanmıştı.

 

"Yun Che... Onu hemen bırak!" Yeşilli büyüğün ten rengi battı.

 

"Yun Che, o Kılıç Bölgemizin Dokuzuncu Büyüğünün kızı, sen kılıç bölgemiz ile düşman olmak mı isityorsun?!" Gri cübbeli Mu Yuanzhi kükredi: "Hemen onu bırak! Hala anlaşabilir olacağız!"

 

"Sanki kimin kızı önemsiyorum da! Bu benimle bu alçak kadın arasındaki mesele, sizin gibi iki ölümsüz osuruğun ortaya çıkıp karışacağı bir mesele değil!" İki Kılıç Bölgesi Büyüğünün duruşları kıyaslanamayacak kadar sertken onun duruşu çok daha sertti. "Eğer sorun yaşamak istemiyorsanız hemen görüşümden kaybolun... Ne kadar uzağa giderseniz o kadar iyi olur!"

 

"…" Yeşil cübbeli büyüğün göğsü yükseldi, o anda kızgındı. Neredeyse bir milenyum yaşamıştı ama böyle bir durum ile hiç karşılaşmamıştı. Bakışları soğudu ve sesi de ciddileşti: "Bu yaşlı adamın soyadı Xuanyuan ve ismi Jiuding. Kılıç Bölgesi Büyükleri arasında on üç numara! Yufeng bu yaşlı adamın yeğeni! Bu yaşlı adam sana karşı biraz önce yeteri kadar nazikti. Bana yüz verip geri çekilmek bilgece olacaktır! Sen gerçekten... Kılıç Bölgemizin kışkırtabileceğin bir yer olduğuna inanmıyorsun değil mi?!"

 

Xuanyuan Jiuding... Xuanyuan?

 

Yun Che, Zi Ji'den Xuanyuan soyadının Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesinin Kılıç Efendisinin soyu olduğunu söylemişti; o en saygıdeğer ve değerli soydu.  İki kişinin davranışları ve sözlerinden görüldüğü kadarıyla aralarında liderliğin açıkça Xuanyuan Jiuding tarafından yapıldığı açıktı.

 

Sözleri Yun Che'nin kalbini hafifçe sarstı... Mu Yuanzhi onun karşısındayken açıkça korkuyordu ve bu korku onun 'Duotian' ustasına karşıydı. Ancak bu Xuanyuan Jiuding bu düşünceleri taşımıyordu. Üstelik sözleri sanki biraz alay belirtisi taşıyor gibiydi.

 

"Yun Che bu yaşlı adam sana bunu hatırlatmalı!" Mu Yuanzhi de ciddi şekilde konuştu: "Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgemiz on bin yıldır hüküm sürüyor ve tek bir kişi bile Xuanyuan soyundan birine dokunmaya cüret edemedi! Yufeng her ne kadar kılıç bölgemizden ayrılmış olsa da bedeninde Xuanyuan soyu akıyor! Eğer ona dokunmaya cüret edersen, seni affetmeyecek ilk kişi Kılıç Bölgemizin saygıdeğer Kılıç Efendisi olur!"

 

"Oh? Öyle mi?" Yun Che'nin yüzü korku belirtisi göstermedi ve hala buz gibi soğuk ve tehlikeli bir gülümseme taşıyordu.

 

"Amcalarım, beni boş verin... Onu hemen sakatlayın!" Xuanyuan Yufeng Yun Che tarafından kavranmıştı, yüzü bozulmuştu ve boğuk bir ses çıkarıyordu: "Yun Che cesaretin varsa öldür beni! Beni öldürdüğünde... Sen de parçalanarak öldürüleceksin... Seninle bağlantılı olan herkes yaşamayı bile düşünemeyecek... Ha... Haha..."

 

"Heh, sen hala konuşabiliyorsun. Görünüşe göre ben cidden beklendiği gibi çok nazik davranmışım." Yun Che buz gibi bir gülüş attı ve beş parmağı sıkılaştı.

 

Bir çatlama sesiyle birlikte Xuanyuan Yufeng'in boyun kemiklerinden birisi kırıldı. Gözleri anında pörtledi ve yüzü kağıt kadar beyazlaştı ancak tek bir çığlık bile atmadı.

 

"Dur... Dur! Dur!" Ling Yuefeng acı dolu ifadesi ile kükredi: "Yun Che neden böyle davranıyorsun? Eğer mutlu olmadığın bir şey varsa... Bunu bana, Ling Yuefeng'e yönelt!!"

 

"Görünüşe göre bundan habersizsin." Yun Che soğukça konuştu: "Bu gerçekten yirmi yıldan daha üzün süre evli kalan bir karı kocanın bağını gösteriyor!"

 

"Çok iyi... Yun Che! Görünüşe göre inat etmeye devam edip bize güç kullandırtmak istiyorsun!" Xuanyuan Jiuding'in cübbesi yukarı doğru kalkarken kaynak enerjisi yoğunca yükseldi. Düzinelerce domine edici kılıç dalgası bedeninin çevresinde dans etmeye başladı.

 

"On üçüncü büyük..." Xuanyuan Jiuding'in bir hareket yapacağını gören Mu Yuanzhi hızlıca ileri adım atıp onu alçak sesle engellemek istedi. Sonuçta Yun Che'yi gücendirebilseler de arkasındaki ustasını gücendiremezlerdi... Güneş Ay İlahi Salonu kan borcunu ödemişti ve şu an bile Yun Che'ye sorun çıkarmaya cüret edemiyorlardı.

 

Bang!

 

Alçak sesli bir hava patlaması ile birlikte Xuanyuan Jiuding'in bedeni şiddetle ilerledi... Ancak hareket yönü Yun Che değil onun arkasıydı!

 

Gittiği yerde Yun Che ile gelmiş olan ve tek bir şey bile söylemeyen kız vardı. Onun beyaz cübbesi sallanıyordu ve aurası bir perininki gibiydi.

 

(Ç.N: Yazık. Yine o kadar yaşayıp birçok şeyi göremeyen bir amca dayak yemek üzere.)

 

Yun Che'ye karşı hamle yapmaya cüret edemiyordu çünkü Yun Che'nin aşırı kişiliği hakkındaki söylentilere göre Xuanyuan Yufeng, Xuanyuan soyuna sahip olsa da o onu öldürme konusunda tereddüt etmezdi.

 

Bu kızın statüsünü ve yüz hatlarını bilmiyordu ve duruşundan Asgard'ın öğrencisi veya Asgard Perisi olduğu kesindi. Ancak buraya geldiğine göre kesinlikle Yun Che ile arasındaki ilişki sıradan değildi. Onu yakalayarak Yun Che'yi pes etmeye zorlayacaktı!




--------ÇEVİRMEN NOTU---------



Xue'er ne yapacak? Kaç kişi pataklanacak? Xue'er'in yüzü gözükecek mi? Yazar neler planlıyor? Merak mı ediyorsunuz? O zaman... Bekleyin, okuyun ve öğrenin ????

Fullbringer Notu: Yun Che herkese tek atıyor diyoruz da bu kadar mal varken haktır.








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44308 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr