12. Bölüm: Varisim Ol

avatar
1055 4

Age Traveler - 12. Bölüm: Varisim Ol


"Tamamdır istediklerimi bulduk, kabileye dönüp simyagerler birliğine gidelim hadi." 


"Tamam usta." 


Geldikleri yoldan geriye dönerek kabileye hızlı bir şekilde dönmüşlerdi ikili, Harang zaman kaybetmek istemediği için acele ediyordu,akademi seçmelerine iki aydan az bir süre kalmıştı, kabileye girdikten beş dakika sonra simyagerler birliğine ulaştılar. 


"Usta Quen buralarda mı?" 


Resepsiyon kadın kendisine yöneltilen soruyu cevaplamadan önce Harang'a bakmıştı. 


"Daha kaç yaşında olduğu belli olmayan bir çocukla görüşmesini mi bekliyorsun salon ustasının, hmmp kaybol buradan!" 


Harang bu görevliyi ilk kez görüyordu burada, tam cevap vermeye hazırlanırken arkadan baskıcı bir aura yayıldı. 


"Sen ustama kaybol demeye cüret mi ediyorsun? Bir kez daha tekrarlasana!" 


Kendisine yönelen aura karşısında konuşmayı geç nefes bile almakta zorlanıyor du kadın, halini gören Harang Gölge' ye eli ile işaret ederek aurasını geri çekmesini istedi. 


"Zaman kaybetmeme sebep oluyorsun seni budala! Derhal usta Quen buraya gelsin, Crain' nin geldiğini söyle o tıpış tıpış gelir zaten." 


Görevli kadın baskıdan kurtulunca rahat bir nefes aldı daha sonra oyalanmadan ustayı çağırmak için koşar adımlarla merdivenlerden ikinci kata çıkmaya başladı, karşısında ki ikili ile uğraşırsa başının belaya gireceğini anlamıştı kadın. 


"Tak.. Tak.. Tak.." 


Odasında uyuklamakta olan salon ustası kapının çaldığını duyunca gözlerini açtı. 


"Gir." 


"U.. Usta aşağıda küçük bir çocuk ve iri bir adam bekliyor, sizi görmek istediklerini söylediler yukarı çıkmalarını engellemeye çalıştım ve sizi bizzat olayı çözmeniz için çağırmaya geldim." 


Olan bitene eklemede yaparak tek nefeste anlatmıştı görevli kadın düşüncesine göre nasıl olsa salon ustası aşağıda ki ikiliyi dışarıya atacaktı üst başlarından zatem hap almaya paraları yetmeyeceğe benziyordu. 


Usta görevlinin tarif ettiği ikiliyi çok iyi bildiği için hemen ayaklandı. 


"Ne olayından bahsediyorsun sen! Senin çocuk dediğin o delikanlı tek bir isteğiyle bu salonu başımıza yıkar."


"Usta ben.." 


Yaşlı salon ustası görevli kadını dikkate bile almadan aşağıda ki kata koşmaya başladı kısa sürede Harang' ın yanına varmıştı. 


"Bu kadın yeni görevlimiz, lütfen kusurlarını affet Crain." 


Harang anlamsız gözlerle yaşlı salon ustasına bakıyordu bir süre daha sessiz kaldıktan sonra konuştu. 


"Bu kaçıncı oldu, yada bundan sonra kaç kere olacak? Ve bu lanet kadın bana buradan kaybolmamı söyledi, salon ustası ile görüşemeyecek kadar değersiz olduğumu söyledi, en iyisi ustama bildirmek gerisini o halleder!" Bir süre sessizce çevreyi inceledikten sonra tekrar yaşlı salon ustasına döndü ve devam etti." Buraya saçma sapan şeylerle uğraşmak için gelmedim, bana on tane mükemmel seviye Chi Yoğunlaştırma Hapı ve on tane de Ruh Dindirme Hapı ver tabiki bu da mükemmel seviye olacak." 


Harang' ın sözlerini duyan yeni görevlinin başı dönmeye başlamıştı, biraz önce hapların parasını ödeyemeyeceğini düşünüyordu şimdi ise kendisinin bile ödeyemeyeceği miktarda hap satın alıyordu çocuk. 


"Git ve delikanlının istediklerini getir derhal!" 


Tam görevli kadın arkasını dönüp yürümeye başlayacaktı ki tüm simyagerler salonunda bir aura hissedildi ve herkesin üzerine baskı oluşmaya başladı, aralarında ki en güçlü ki olan Gölge bile bu baskı altında dayanamıyordu görevli kadının burnundan kan sızmaya başladı bu sırada gök gürültüsünü anımsatan bir ses duyuldu. 


"Varisimi size emanet ediyorum ama sizin görevli bozuntusu kaybol çocuk demeye cüret ediyor! Bu kadar çok mu ölmek istiyorsunuz? Şerefsiz simyagerler birliği!" 


Gürleyen ses konuşmaya devam ettikçe ortamda ki baskı dahada artmaya devam ediyordu, salonun camları ve kapıları kırılmaya başlamıştı. 


Kapının parçalanması ile birlikte bembeyaz sakalları ve saçları olan, tahmini yaşı bin civarlarının üzerinde olan, kırışık suratlı bir adam içeriye doğru yürümeye başladı her adımında saldığı aura daha fazla artmaya devam ediyordu sanki sonsuz bir auraya sahipti. 


Görevli kadın baskıya dayanamamış dizlerinin üzerine çökmüştü bile, yaşlı salon ustası tam konuşmaya başlayacaktı ki. 


"Sessizlik!" 


Adam başka birşey demedi, ortamda ki sessizliği bozan kişi Harang olmuştu adamı tanımıyordu ama oynadığı oyunu anlamıştı, hemen önüne geçerek ellerini birleştirdi ve dizlerinin üzerine çöktü. 


"Ustama saygılarımı sunarım!" 


Saygısını başı ile onayladıktan sonra salon ustasına dönen adam. 


"Varisime saygısızlık yapmaktan çekinmeyen görevliniz bayağı cesaretliymiş." 


Ortamdan aurasını hala çekmemişti, elini kılıç gibi tutarak salladı adam ayn anda bir ses duyuldu. 


"Tak.. Tak.. Takırt.." 


Sesin geldiği yöne bakan yaşlı salon ustası ve Gölge işe yeni başlayan görevli kadının kafasının olması gereken yerde değilde yerde iki üç kere sekerek yuvarlandığını ve boynundan kanlar fışkırdığını gördüler, kadının gözleri fal taşı gibi açık kalmıştı. 


"Varisime yapılan saygısızlığı kendime yapılmış sayarım anladınız mı?" 


Korkudan dilleri tutulmuştu yaşlı salon ustası ve Gölge' nin konuşamadılar. 


"Kaldırın şu bok çuvalını gözümün önünden!" 


Salon ustası diğer görevlilere seslendi kaldırmalı için ama cevap gelmemişti, çevresine bakındığında diğer görevlilerinde baygın halde yerde yattığını gördü baskın auraya dayanamamıştı hiçbiri. 


Kimse gelmediği için zor da olsa kendisi ölen görevliye doğru ilerlemeye başladı arkasından sa Gölge ilerledi, birisi bedeni diğeri ise kafayı alarak salonun kapısına yöneldiler. 


"Geri gelmeyin varisimle konuşmam gereken konular var!" 


Salondan çıktıklarını onayladıktan sonra aurasını geri çeken adam Harang' a döndü. 


"Genç delikanlı yeteneklerini duyduyumda seni gözetlemeleri için adamlarımı yolladım, yaptıklarını bir süre inceledikten sonra kutsal kıtadan buraya gelmeye değer olduğuna karar verdim, kurguladığın bu oyun usta olarak tam beni örnekliyor, be bugün seni gerçekten varis öğrencim olarak almaya geldim, kabul edersen kutsal kıtada sana kimse elini bile süremez bir düşün derim akademi seçmelerinden sonra kutsal kıtaya geleceksin, ne düşünüyorsun delikanlı? "


Harang uydurduğu yalanın bir bakıma gerçeğe dönüşmesine seviniyordu, zaman kaybetmeden dizlerinin üzerine çökerek konuşmaya başladı. 


"Ustama saygılarımı sunarım, ömrüm boyunca sizi küçük düşürecek bir hareket yapmayacağıma kanım üzerine yemin ederim!" 


Harang' ın sözlerini duyduktan sonra adamn suratında bir gülümseme belirdi, elini hafif sallayarak bir madalyonu Harang' a fırlattı. 


"Akıllı olduğunu biliyordum delikanlı, doğru seçimi yaptın bundan sonra benim varis öğrencim olacaksın bu madalyon beni temsil eder, nereye gidersen gir bizzat bana gösterdikleri saygıyı sanada gösterecekler, daha fazla konuşmayı uzatmayacağım delikanlı, şimdi adamlarımın bana verdiği bilgiye göre dün gece bir parşomen oluşturmuşsun ona bakmama izin ver. "


Ustasının son sözünden sonra Harang parşomeni çıkartarak uzattı, ustası parşomene bir göz attıktan sonra sakallarını sıvazlamaya başlad. 


"Böyle yetiştim tekniklerini bilmeni geçtim bir de kağıda işleyebiliyorsun, gerçekten dahi bir varis edindim bu gibi gelişim tekniklerinin hepsi karanlık çağda yok oldu, söyle bakalım sen hangi dönemden geldin?" 


Harang ustasının son cümlesinden sonra şaşkınlığını gizleyemedi, böyle bir bilgiyi nasıl bilebilirdi karşısında ki adam. 


"Anlamadım usta?" 


"Delikanlı senden önce ki varisim bin yıl önce yaşamıştı, oda senin gibi karanlık çağdan reankarnasyon olmuş birisiydi ama güç için delirdi, en sonunda kendi Chi denizini parçaladı ve kendi ölümü kendi ellerinden oldu, kaç yaşımda olduğumu merak ediyorsun degilmi söyleyeyim delikanlı ben 2746 yaşındayım, merak etme hala bir insanım hahaha. "


Harang kendisinden bin yıl önce birisinin bu dünyaya geldiğini hayal bile etmemişti, lakin karşısındaki adamdan saklamamak daha iyi olur diye düşündü ve konuştu. 


" Karanlık Çağdan önce Yıl 456, imparatorluk için çalışan büyücü ve kılıç ustasıydım, gizli bir göreve gittiğimde aileme suikast düzenlediler ve öldürdüler canice, bende ailemi korumayan imparatorluğumdan başlayarak tüm kıtaları öldürdüm, yaşayan bir hayvan bile bırakmadım ölümler tamamen bittiğinde dört milyon 856 bin kişiyi öldürdüm ve sonunda bende öldüm, ama karanlık çağı başlatan kişiler şeytanlar değildi, BENDİM! "


Dinledikleri ne kadar şaşırtıcı olsa da sakinliğini koruyan adam söze girdi. 


"Bu güzel aile bağlarına değer veren bir öğrenci!" 







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44552 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr