İkili saraydan ayrılıkların da sayarda baskı hisseden herkes rahat bir nefes alabilmişti. 

"Herkese emrimi iletin bu günden sonra halk saraya işlerini halletmek için girebilir, ve şehirde bulunan bütün üst rütbeli komutanlara ve soylulara haber verin acil olarak en kısa zamanda saraya toplansınlar!" 

Kısa süre sonra sarayın halka açıldığı duyurulmuştu ve şehrin önde gelen komutan ve soylu ailelerin başları saraydaki geniş bir o kadarda ihtişamlı olan salonda toplanmışlardı herkese özel olarak ayarlanmış koltuklarına oturmuşlar kralın gelmesini bekliyorlardı, kral salona girdiğinde tüm soylu ve komutanlar ayağa kalkarak saygılarını sundular ve kralın yerine geçerek oturmasını bekledikten sonra yerlerine tekrardan oturdular. 

Kral bir süre sessiz kaldıktan sonra konuşmaya başladı. 

"Bu acil olarak düzenlediğim toplantıya katıldığınız için hepinize teşekkür ederim arkadaşlar, sizleri daha fazla bekletmeden konuya gireceğim bugün hiç beklemediğimiz bir anda kutsal kıtanın kıdemli yaşlılarından bir tanesi saraya geldi, sarayı halka açma sebebim bu yüzden. Gelme sebebinin önümüzdeki günlerde düzenlenecek olan akademi seçmeleri ile alakalı olabileceğini düşünüyorum bu yüzden o güne kadar ve seçmelerine olduğu günde daha dikkatli olmamız lazım hepimizin güvenliği için."

Kral bir süre daha soyluların ve komutanlarının tepkilerini gözlemledikten sonra konuşmaya devam etti. 

"Geçtiğimiz yıllarda yapılan seçmelerde düzene uymayan hareketler ve hepiniz için ayrımcılık yaptık bu konulardan haberleri olmuşsa eğer bu seneki seçmelere bizzat katılma ihtimalleri olabilir bu yüzden maalesef kimseye yardımcı olamayacağım bu seçmelerde, tüm ailelerin genç nesli gerçekten kendi yeteneği ile kazanmak zorunda bu sene. "

Kralın söylediği sözleri duyan soylu ailelerden gelenlerin mutsuz oldukları belli oluyordu, kendileri de biliyordu gençlerinin bu yarışmayı kazanamayacak kadar güçsüz olduklarını her sene hile yaparak ayarlıyorlardı bu senede o şekilde yapmak istiyorlardı ama kral buna izin vermeyeceğini söylemişti, ilk söze giren Zümrüt ailesinin başı oldu. 

"Böyle bir şeyin olmasına imkan yok bize verdiğin sözlere ne olacak peki kesinlikle yardımcı olman lazım gençlerimizi kazandırır kutsal kıtaya yollaman lazım, fakir ailelerin o pislik içinde ki çocuklarının kutsal kıtaya gitmek ne haddine onlar orayı haketmiyorlar! "

Kızmıştı haksız olduğunu biliyordu ama soylu olduğu için her zaman kazanabileceğini zannediyordu yani bu zaman kadar öyle de olmuştu zaten her zaman fakir aileleri ezmişlerdi şimdi ise onlarla ayni kefede yarışacaklardı onlara göre böyle bir şeyin olması imkansızdı. 

Zümrüt ailesinin başını dinleyen kral derin bir nefes alarak söze girdi. 

"Gerçekten ailenin sonunu getirmek istiyorsan böyle birşey yapmaya kalkışırsın!" 

Kızmıştı böyle bir hilenin yapıldığı ortaya çıkarsa sadece o aileyi değil buna izin veren kralda cezalandırılırdı, kral ve zümrüt ailesi arasında ki konuşmayı sessizce dinleyen William klanının başı gülerek konuşmaya başladı. 

"Sana Büyük Zümrüt diyorlardı değil mi, neden bu kadar dil döküyorsun yoksa kendi ailenin gençlerinden o yeteneğin olmadığını kendinde biliyormusun yoksa hahaha." 

William ailesinin başı ortamı tam bir kaosa sürüklemek için ateşe benzin dökmeye başlamıştı, zümrüt ailesinin başı adamın söylediklerini duyduğunda tabiri caizse başından dumanlar çıkmaya başladı. 

"Sa..sadece o fakir pislikler ile aynı kefeye koyulmamızın doğru olduğunu düşünmüyorum onlar haketmiyorlar, gelişimi zenginliği ve kutsal kıtayı!" 

Adam tamamen kafayı sıyırmak üzereydi yıllardır zenginlik ve şehvet gözünü bürümüş bu yüzden fakirleri hiç sevmiyordu 

"Kendini o kadar da büyük görme istersen!" 

Tüm soylular bu son söze kafaları ile onay vermişlerdi, sonuçta herkes kendilerini güçlü görüyor ve ona göre konuşuyordu, bu olayların dahada büyüyüp aileler ve klanlar arası kavgalara dönüşecek olma ihtimalini düşünen kral sinirli bir şekilde ellerini yumruk yaparak masaya vurdu ve ayağa kalktı o anda herkes susmuştu. 

"Yeter! Daha fazla bu konuyu uzatmıyor sunuz sizleri buraya çağırma sebebim olan olayları anlatmak ve bu seneki seçmeler de herkesin kendi gücüne güvenmesini söylemek istemem di şimdi herkes dağılabilir." 

Kralın son sözlerinden sonra tüm soylular ve komutanlar oturdukları koltuklardan mutsuz suratlarla ayaklandılar ve saraydan ayrılmaya başladılar. 

Böyle bir toplantının olduğundan habersiz Crow ve Harang şehrin sokaklarında etraflarını inceleyerek geziyorlardı. 

"Usta almam gereken bazı nesneler var burada değerli malzemeler satan bir yer var mıdır?" 

Ustası kısa bir süre düşündükten sonra konuştu. 

"Sorduğuna uygun olarak Sillian Müzayede Evi var orada istediğin değerli malzemeleri bulabilirsin ama önce bana söyle bakalım ne aradığını." 

"Aradığım şey bir tür ilaç yapımında kullanılır, yapılan ilacın etkisini üçe hatta dörde katlamamızı sağlayabilir ama bulabilirsem yapabilirim tabiki." 

Crow daha önceki zamanlarda etkiyi bire ya da ikiye katlayan bazı özel malzemeler duymuştu ama üç veya dört ilk defa duyuyordu. 

"Bir veya ikiye katlayan daha önce duydum ama üç veya dört' e ilk defa duyuyorum, hadi Müzayede evine gidelim de oraya bak belki aradığın şeyi orada bulursun." 

Konuştuktan sonra yürüdükleri caddenin sonunda büyük bir binaya doğru ilerlemeye başladı, binanın dışında bir sürü bayrakların olmasıyla birlikte giriş kapısının iki yanında birisinin elinde kılıç diğerinin elinde mızrak olan insan boyutundan on kat daha büyük olan iki heykel vardı, üzerlerinden insana baskı oluşturan bir aura yayılıyordu sanki üzerlerine büyü dizilimi yazılmıştı heykellerin. 

İkiliye yakın mesafede olduğu için kısa sürede ulaşmışlardı girişindeki basamaklardan çıktıktan sonra kapıdan içeriye girdiklerinde sanki bambaşka bir dünyaya girmişlerdi, müzayede evinin iç tasarımına doğa ve zenginlik demek uygun olabilirdi epeyce geniş olan lobi salonunda yapay bir nehir bile vardı insanların çevresinde oturmaları için masalar konulmuştu. Duvarlarda altın işlemeli motifler, zümrütten avizeler ipek işlemeleri özel vip koltuklar ve daha sayamadığımız bir çok şey. 

İkili çevreyi incelerken arkalarından lobide bulunan resepsiyon yaklaşarak karşıladı. 

"Sillian Müzayede Evimize hoşgeldiniz efendim, hangi işlemi yapmak istersiniz bir şeyler bakmak mı yoksa müzayede satmamız için bir eşya mı değerlendirmek istersiniz?" 

Harang' ın ustası tam bir şeyler aradıklarını söylemek için konuşmaya başlayacaktı ki Harang söze daldı. 

"Müzayede evinizin değerlendirmesini istediğim birşey var acaba değerlendirme uzmanı ile görüşme şansımız varmı?Ah bu arada ilaçlar hakkında da bilgili olması önemli. " 

Resepsiyon kadın gülümseyerek konuşmaya başladı. 

"Tabiki de var efendim, sizleri kısa süre nehir kenarında ağırlamak isterim o süre zarfında bende değerlendirme uzmanını çağırmaya gideceğim." 

Kadın Harang ve Crow' a yerlerine kadar eşlik ettikten sonra yanlarından ayrıldı. 

"Evlat neyi değerlendirmeleri için göstereceksin?" 

"Tahminimce bu zamanda kayıp olan bir ilacı sunacağım ondan gelecek para ile de bana lazım olan eşyaları alacağım bekleyelim bakalım." 

Ustası Harang' ı dinledikten sonra sakallarını sıvazlayarak merakla değerlendirme uzmanının gelmesini beklemeye başladı kendiside merak ediyordu varisinin hangi ilacı çıkaracağını. 

Kısa süre sonra resepsiyon kadın ve yanında ellilerin de olduğu belli olan siyah saçlı sakalsız parlak yüzlü bir adam geldi. 

"Merhabalar efendim sanırım siz değerlendirme uzmanı ile görüşmek istemişsiniz buyrun nasıl yardımcı olabilirim, eşyayı görebilirmiyim?" 

"Tabiki." 

Harang onayladıktan sonra elini belinde bulunan keseye götürerek bir reçete çıkarttı ve değerlendirme uzmanına uzattı, reçeteyi alan uzman yanlarına oturarak reçeteyi masaya açtı ve incelemeye başladı, inceledice şaşırıyordu. 

"Efendim bu reçete galiba ismi bilinen ama hala daha kayıp olan Ruh Düzenleme Hapı' nın tarifi, nereden bulduğunuzu öğrenebilirmiyim?" 

"Nereden bulduğum önemli mi acaba?" 

"Yok tabiki de önemli değil siz konuklar bize güvenerek bu kadar değerli bir tarifi bize getirerek güvendiğinizi kanıtladınız, bu çok değerli bir tarif karşılığında ne istiyorsunuz acaba? Anlaşabilirsek eğer almak isteriz tabi ki." 

Karşısındaki adamın bir yalan söylemediğini ve güvenilir olduğunu anlayan Harang biraz düşündükten sonra söze girdi. 

"Bu tarifi sadece bir kişiye öğretmek ile sınırlı olarak müzayedeye koyalım ücreti ödedikten ve kan yemini yaptıktan sonra bu tarifi onun ile paylaşalım, başlangıç fiyatı 500.000 Bin Mor Kristal olsun nasıl fikir?" 

"Güzel bir başlangıç fiyatı olur, ve düşündüğünüz bu tek bir kişiye fikri çok güzel böyle değerli bir tarifi herkesin öğrenmesi kötü olurdu efendim bu işlerden anlıyorsunuz sanırım, geliri nasıl paylaşacağız acaba?" 

"Sizin aracılığınızla sunacağımız için biz payın %75 kısmını sizde %25 kısmını alacaksınız uygunmudur acaba size?" 

Güzel bir anlaşmaydı değerlendirme uzmanı kısa bir süre düşündükten sonra gülümseyerek konuşmaya başladı. 

"Bize uygundur efendim, üç gün sonra özel bir müzayedeye olacak o gün bu tarifi de koyalım hem sizde katılarak istediğiniz hoşunuza giden herhangi birşey olursa alabilirsiniz." 

Değerlendirme uzmanı sıcak kanlıydı ustası ve Harang' a çay ikram ederek bir süre daha sohbet ettikten sonra yanlarından ayrıldı.