Askerler eski yerlerine döndükten sonra Harang be Yuri'nin el ele tutuşarak kraliyet sarayına gitmesiyle orada bulunan ve aileye yeni katılan kişilerin de katılmasıyla herkes saraya girerek ziyafet için yemek salonuna doluşmuştu.
Yemekler yenilmeye devam ederken Harang aileye yeni katılan üyeleri insanlara tanıtmaya başlamıştı.
"Bu kişi yeni dostum ve yoldaşım Flender, bu bayan ise orman perisi Inna herkes birbiriyle güzel geçinir umarım."
Flender ve Inna ortamda ki herkesle sohbet ediyor ve tanışmaya çalışırken yemek salonunun kapısı açılarak bir koruma içeriye girdi ve konuştu.
"Efendim yemeğinizi böldüğüm için lütfen affedin, Eczacılar Birliğinden Elder Rainbow prens Harang ile görüşmek istediğini söyleyerek buraya geldi ne yapmamızı arzu edersiniz?"
"Hemen içeriye alın onu ben davet ettim zifayete katılması için."
Harang hiç bozmadan korumayı gelen kişinin içeriye davetli olduğunu söyleyerek yolladı.
Koruma ayrıldıktan sonra içeriye Rainbow girmişti.
"Prens Harang nasılsınız efendim?"
"Ahh Elder hala benim büyüğümsünüz o yüzden bana prens olarak değil Harang olarak seslenmeye devam edin buyrun masaya geçin yemek yedikten sonra kahve içerken konuşmaya devam edebiliriz umarım duymayı istediğim şeyler ile gelmişsindir."
"Tabiki de sizin duymak istedikleriniz ile geldim hap dükkanınız neredeyse bitti ve kullanıma açılmaya hazır hale getiriliyor herşey planlara göre ilerliyor."
"Bunu duymak gerçekten güzel o mimarlara iletmeni istediğim birşey daha var dükkan inşaatı bittiğinde kraliyet sarayına da bazı dokunuşlar yapmak istiyorum yine yanıma gelmeleri lazım."
"O konu problem değil kendileri de dile getirdiler sizi hem yeni prens olduğunuz için tebrik ediyorlar hemde tüm yapacağınız projelere severek geleceklerini iletmemi istediler."
"Güzel, o halde yemeği keyifle yiyebiliriz."
Masada bulunan herkes yemeklerini yemeye devam ettiler uzunca ve güzel sohbetlerle geçen yemeğin ardından herkes ana salona geçerek kahvelerini almış sohbete devam ediyorlardı.
Elder Rainbow Harang'a bir soru yöneltti.
"Harang dükkan kullanıma açıldıktan sonra kraliyet ailesninin himayesinde mi yoksa Kraliyetten ayrı olarak mı çalışmaya devam edecek?"
"O konuya gelmek üzereydim o dükkan en başında Yan ailesini temsil edecekti ama şu anda Yan ailesi krallığı yönettiği için dükkanda kraliyet bağlı bir dükkan olabilir bu yönden bir sıkıntı yok."
"Evet o şekilde olması daha da iyi olabilir hem dükkanın arkasında ki gücün kraliyet olması bazı saldırgan tarafların geride durmasına sebep olur."
"Aynen."
İkilinin konuşmasını bölerek Crow söze daldı.
"Harang akademi seçmelerine üç gün kaldı o Gök İncisi kullanman için yetecek mi zaman?"
"O konuda bir endişen olmasın usta ben bu gece Gök İncisini halledeceğim."
"Güzel, o halde merakla üzerinde ki etkilerini görmeyi bekliyorum."
Tüm aile sohbetlerini edip kahvelerini içerken saat geç olmuştu ve gecenin sonunda herkes odalarına çekilmeye başladı.
Harang'ta odasına çekildikten sonra yeni elde ettiği inciyi kullanmaya başlamak üzereydi ki kapının çalması onu durdurdu.
Tak.. Tak.. Tak
"Gel."
Kapı açıldığında prenses Yuri içeriye girdi ve kapıyı kapattı.
"Ehm.. umarım rahatsız etmiyorumdur seni."
"Yok rahatsız olmuyorum bu saate ne oldu?"
Yuri konuşmak yerine kıyafetlerini çıkartmaya başladı tüm kıyafetlerini çıkarttığında muazzam göğüsleri ve kalçaları Harang'ın gözleri önüne serildi.
"Yu..yuri sen?"
"Konuşmaya gerek yok lütfen tek başıma çıplak olunca utanıyorum sende soyun."
Harang Yuri'nin söylediklerini duyunca bu akşam gelişim yapmaktan vazgeçerek soyunup yatağa giren Yuri'nin arkasından bütün kıyafetlerini çıkartıp yatağa atladı.
Daha sonra çarşafı üzerlerine çekerek Yuriyi kucağına aldı ve dudaklarını ısırarak öpmeye başladı, gecenin ilerleyen saatlerinde zevk iniltilerinin sesleri Harang'ın odasından yükselmeye başlamış ardından ise yüksek bir çığlık sesiyle birlikte inlemeler hızlanmıştı.
Sabah olup Harang ve Yuri yemek salonuna gittiklerinde her sabah uyanamayan Gölge bile gözleri mosmor olmuş şekilde masada herkesin gelmesini bekliyordu.
"Bakıyorum da erkencisin Gölge."
"Erkenci değilim sayenizde uyumaya fırsatımız olmadı usta teşekkürler ve ikinizi tebrik ederim torunları ne zaman seveceğimiz öğrenmiş olduk."
Gölge konuştuğunda ikili birbirinin suratına dönerek kızarmış yanaklarla bakarken akıllarında bir soru vardı dün gece o kadar ses çıkartmış olabilirmiydiler, ama ilerleyen vakitlerde gelen herkesin uykusuz olduğunu gördüklerinde anlamışlardı ki tüm gece boyunca seslerinden kimse uyuyamamıştı.
Salona en son giren Crow sinirli bir şekilde Harang'ın yüzüne bakıyordu.
"Gençler bu kadar hızlı olmanıza gerek var mı, hadi bu kadar hızlı davrandınız en azından insanların uyumasına izin verin lütfen ama burada yaşlılar da var artık o kadar enerjik olamıyorum bazı konularda, bir dahaki seferlere bu konulara daha fazla özen gösterin! "
Crow uyarmaya devam ederken Harang ve Yuri utançtan yerin dibine girmişlerdi.
"Ve sen Harang dün gece gelişimine odaklanacağını söylemiştin ama neyi odak noktan belirlediğin belli oldu, secmelerde ne yapacaksın bakalım!"
"O konuda kafana takmana değecek bir şey yok usta meraklanma ve seyret sadece."
Konuşmalar yapıldıktan sonra Harang ve Yuri dışında ki uykusuz olan herkesle birlikte kahvaltı edildikten sonra Harang Yuri'yi yanına alarak saraydan ayrıldı ve dükkan üzerinde çalışmaya devam eden mimarların yanına geldi.
Harang'ın geldiğini gören bütün mimarlar yaptıkları işleri bırakarak tek sıra halinde dizildiler ve saygılarını sunmak için eğildiler.
"Prens ve Prensese saygılarımızı sunarız!"
Hepsi aynı anda konuşunca yüksek bir ses oluşmuştu.
"Doğrulun benim karşımda sadece siz saygılı davranmak zorunda değilsiniz ortaya çıkarttığınız bu yapı gerçekten bir sanat eseri ve sanata saygı duyan bir kişi olarak o sanatı canlandıran kişi veya kişilere daha çok saygı duyarım ellerinize sağlık."
Tüm mimarlar Harang'ın yorumundan sonra gerçekten içten bir şekilde çok mutlu olmuşlardı.
"Sizin verdiğiniz bütçe sayesinde bizler elimizden geleni yapıyoruz efendim."
"Elinizden gerçekten çok güzel eserler çıkıyor, bu dükkan olayı bittiğinde umarım benim için biraz daha zamanınız olur ve saray konusunda da bana yardımcı olursunuz."
"Sizin için elbette zamanımız var efendim siz istediğiniz sürece elimizden gelebilecek bütün yapıları hayata geçirmeye gönüllüyüz."
"Güzel, Elder Rainbow bana dükkanın tamamlanmak üzere olduğunu söyledi son durum nedir?"
"Son dokunuşlar yapıyorduk şu anda dükkan kullanıma hazır efendim."
"Bu güzel hadi gelin içerisine bakalım."
Yuri'nin elini tutup dükkana doğru ilerlemeye başladılar planda olduğu gibi bahçeye girdiklerinde onları yapay bir nehir ve çimenlerle kaplı bir bahçe, üzerinde devasa bir ejderha heykeli olan iki katlı bir mağaza ve girişte ki kitap heykelleri ile mağazanın arkasında havada asılı duran iki oda karşıladı, çatıda ki ejderha direk onlara bakıyor ve gözlerinden yayılan bir baskı içeriye giren kişilerin titremesine sebep oluyordu bu sayede kötü niyetli kişilerin yapmak istediklerine engel oluyordu.
İlerleyip nehrin üzerinde ki ahşap köprüden geçen Harang ve Yuri dükkana girdiler arkalarından da mimarlar girdi.
İçeriye gelen mimarlardan bir tanesi anlatmaya başladı.
"Bu tarafa gelen müşterilerin dinlenip oturması için dinleme alanı yaptık tabiki özel çaylar ve kahveler ikram edilecek, direk karşımızdaki alan ise mağaza görevlisinin hapların satışını yapacağı yer, sol taraftan ise ikinci kata yani hap fırınlarının bulunduğu yere çıkan merdiven yaptık görüntüyü bozmaması için değerli taşlar ve cevherler ile süsleyerek güzelleştirmeye çalıştık aynı şekilde dükkan içerisinde avize ve kolonları da cevherler ile süsledik merdivenin altından ikinci kata çıkmadan ilerlediğimizde sol tarafta depolarımız mevcut sağda kalan taraftaysa vip müşterilere özel odalar mevcut. "
Mimar dükkanın ana işleyiş şeklini ve nerede ne olduğunu düzgün bir şekilde açıklamış anlatırken kendi yaptıkları mağazaya hayran gözlerle bakıyordu onunla aynı şekilde Yuri'de hayranlıkla bakıyordu.
"Gerçekten güzel bir iç tasarım olmuş bu günden sonra sizi kraliyet mimarları olarak ilan ediyorum umarım işinizi her zaman bu yapı gibi detaylı va mükemmel yapabilirsiniz."
Harang'ın sözleri orada bulunan bütün mimarları sarhoş etmişti, bu kelimeler bu günden sonra aç kalma gibi dertlerinin olmayacağını ve ailelerine güzel yaşamlar sunabileceklerini söylüyordu onlar için.
Tabiki bu yaşanan herşey Harang'ın gözünde mimarların hakkettiği bir yaşamdı ve bunu bu mağaza ile ona göstermişlerdi.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..