38. Bölüm: Krallığa Geri Dönüş

avatar
648 3

Age Traveler - 38. Bölüm: Krallığa Geri Dönüş


Harang yaratıkla binek anlaşmasını tamamladıktan sonra ustasına dönerek konuşmaya başladı. 


"Usta buraya asıl gelme sebebim bu değildi ve asıl gelme sebebinin yanında duruyoruz şu anda." 


Harang'ın yeni edindiği binek ustasına önce söze girdi. 


"Buraya gelme sebebini az çok tahmin edebiliyorum." 


"Olamazsın değil mi, aradığım eşyanın Koruması?" 


"Buraya Gök İncisini bulmak için gelsin değil mi?" 


"Evet onu aramak için yola çıktım ama olaylar üst üste binince konudan sapma zorunda kaldım." 


Crow bu incinin adını daha önce duymadığı için ne olduğunu merak ederek eski dostu olan yaratığa sordu. 


"Bu Gök İncisi tam olarak nedir?" 


"Bu inci bir gelişimcinin içinde ki chi denizini ve chi enerjisini %100 saflık derecesine getirerek gelişimciyi kirlerden tamamen arındırır." 


"Böyle bir incinin bu dünyada var olması gerçekten insan üstü bir hazine, ama ele geçirmesi o kadar kolay olamaz herhalde değil mi?" 


Ustasının zor olduğunu düşünmesi mantıklı olanıydı ama Harang'a göre zor değildi. 


"Merak etme usta onu almanın yolunu biliyorum tek korktuğum onu koruyan yaratıktı ama artık bana zarar vermeyeceğini bildiğim için arkamızda bulunan şelalenin dibinden almamız kaldı." 


Konuştuktan sonra şelalenin yanına doğru ilerleyerek dibine kadar geldi ve suyun içerisine bakmaya başladı. 


"Genç gerçekten dikkatli olman lazım o inciyi koruyan tek yaratık ben olsam bile onun başka şekilde kendisini koruma yöntemleri mutlaka vardır." 


"Hey varisimin yolunu kolaylaştıracak bir yol biliyorsan bunu şimdiden söyle." 


"Bu konuda gerçekten başka bir bilgiye bende sahip değilim sadece korumakla yükümlü kılındım ama bana da başka bir bilgi verilmedi bunak." 


"Babana bir daha bunak dersen varisimin bineği olsan bile seni kızartma yapmaktan çekinmem!" 


"Hehehe, kızgın olmanı görmeyi özlemişim." 


"Aloo, beyler hala bir yolu var ve biran önce ele geçirmek istiyorum hani kendi aranızda tartışmaya son verip beni dinleseniz." 


İkili kafalarıyla onayladıktan sonra pür dikkat Harang'ı dinlemeye koyuldular.


"Şimdi usta sen buz büyüsü yaparak bu şelalenin suyunu dondurabilirsin değil mi? "


"Benim için basit bir iş ama nasıl almayı planlıyorsun?"


"Sen sadece şelaleyi dondur gerisini ben halledeceğim." 


Crow onayladıktan sonra eğilerek elini şelale ye soktu ve bir iki kelime mırıldandıktan sonra şelale yavaş yavaş katılaşmaya başladı. 


"Çok güzel şimdi Inna bu buzu Gök İncisinin bulunduğu yere kadar ikiye bölme şansın var mı? "


"Tabiki de yapabilirim sonuçta doğa perisiyim." 


Inna elini salladığı gibi şelalenin içerisinde ki buz kütlesi ikiye ayrılmaya başladı ve Gök İncisine geldiğinde durdu.


Çatlağı içerisine atlayan Harang ateş gücünü kullanarak elini inciye kadar götürdü ve yerinden aldıktan sonra tekrardan ekibin yanına çıktı. 


"Bir yolum olduğunu söylemiştim değil mi." 


Herkes başarılı olduğunu onayladıktan sonra Crow söze girdi. 


"Harang hızlıca krallığa dönmemiz gerek çoktan zaman kaybettik bile." 


Crow'un hızlıca dönmemiz dediğini duyan Harang büyük bir olay yaşandığını düşünürsek merakla sordu. 


"Neden krallıkta bir olay mı yaşandı?" 


"Ehm.. sayılır aslında yaşandı şunu söylemek istiyorum artık krallığın prensi olarak görülüyorsun."


"Nasıl yani?" 


"Nasıl anlatsam, kralı bazı sebeplerden dolayı infaz ettim ve Yan ailesini krallığın başına geçirdim artık Siyon yeni kral ve sende onun oğlu sayıldığın için yeni prens oluyorsun ve eski prenses senin eşin olacak buna itiraz etme şansın yoktur." 


Harang eski prensesin eşi olmasını duymamıştı bile Yan ailesinin kraliyet ailesi olduğunu duyduğunda sevinci o kadar çok artmıştı ki kimse bunu anlayamazdı. 


"Hızlıca gerçekten hızlı bir şekilde krallığa dönüp bu olayı kutlamamız lazım!" 


Tam yeni tanışıp edindiği bineği atlayacaktı ki taşa dönüşmüş gibi olduğu yere çakıldı ve Crow'a döndü. 


"Usta sen biraz önce eski prensesin eşim olacağını mı söyledin?" 


"Eee, evet orası da biraz karışık bir mesele ama buna itiraz etme lüksün yok Harang." 


"O yönden değil o kadar güzel göğüslü bir kişiyi reddetmem ama onu neden öldürmedin babasını öldürdükten sonra?" 


"İşte karışık olan yer orası bana gelerek kralı öldürmem konusunda yardım isteyen oydu, aslında kralın öz kızı değilmiş tam tersi öldürdüğüm kralın başka bir krallığı işkal ederken öldürdüğü bir kralın kızıymış onu alarak kendi kızı gibi büyütmüş. "


"Demek olaylar böyleymiş." 


Harang olayların gerçek yüzünü dinledikten sonra başıyla onaylayarak yeni yoldaşının üzerine atlayarak krallığa doğru hareket etmeye başladı omzuna da yeni arkadaşı olan peri oturmuştu. 



İlahi bir yaratığın uçuş hızıyla krallığa varmaları çok uzun sürmedi gökyüzünde bir yaratığın krallığa girdiğini gören bütün askerler korkmuştu ve hedefinin kraliyet sarayı olması onları daha da korkutmuştu. 


Bir asker başlarında duran komutana koşarak hızlıca bilgi vermeye başladı. 


"Efendim şu anda bize doğru bir yaratık geliyor acil durum ne yapmamız gerekiyor?" 


"Yanlış görmüş olmayasın sen buraya kadar bir yaratığın girmesi nasıl mümkün olabilir aklın yerinde mi senin?" 


Askeri azarlamaya devam ederken yerinden kalkıp camdan bakan adam taş kesildi gerçekten de şu anda görüşünde muazzam büyüklükte bir yaratık vardı ve tam üzerlerine doğru geliyordu. 


"He..hemen tüm askerlere emri ilet savaşa hazırlansınlar derhal!" 


"Emredersiniz efendim." 


Asker emri aldıktan sonra koşarak odadan ayrıldı ce bütün askerlere hazır olmalarını söylemeye başladı. 


"Harang bu insanlar gerçekten beni yenebileceklerini düşünüyorlar mı?" 


"Hahaha, bunu düşünüyorlarsa eğer gerçekten yanılıyorlar dostum bu arada senin ismini sormayı unuttum ben ya ismin neydi?" 


"Ahhh, gerçekten beni bineği olarak alıyorsun ve ismimi bile öğrenmiyorsun, benim adım Orman Ejderhası Flender!"


"Memnun oldum Flender, ustam bana ayrılmadan önce ailemin kraliyet sarayına getirildiğini söyledi direk oraya gidelim." 


"Nasıl istersen Dostum." 


Ejderha bir hamleyle kraliyet sarayına doğru daha da hızlanarak ilerlemeye başladı, bu hareketi gören bütün askerler soğuk terler döküyordu. 


Kısa bir an sonra kraliyet saratının geniş bahçesine inmişti ejderha üzerinde ki Harang'ın inmesini bekledikten sonra 1.95 boylarında altın sarısı gözleri, beline kadar sarkmış yeşil saçları olan, kaslı bir yapıya sahip erkek insan şekline girerek Harang'ın yanında beklemeye başladı. 


Bu dönüşüme Harang bile şaşırmıştı gerçekten fazla yakışıklı bir erkek olmuştu yeni yoldaşı. 


"Dostum İlahi yaratıkların insan şekline büründüğünü biliyordum ama sen fazla yakışıklı çıktın." 


"Ah beni övmeye devam edersen g*tüm kalkabilir dostum." 


Harang ve Flender dönüşüm hakkında konuşurken askerler ve komutan etraflarını çevrelemişti. 


"Buraya ne amaçla geldiniz hemen belirtin!" 


"Buraya gelme amacım benim yeni evim olmasından dolayı Yan ailesinin oğluyum." 


Çevrelerinde bulunan tüm kraliyet askerleri yeni prensin görünüşünü bilmediği için bu şekilde davranmışlardı ama gelen kişinin prensleri olduğunu duyduklarında dizlerinin üzerine çökerek saygılarını sunmaya başladılar. 


"Prense saygılarımızı sunarız!" 


Bütün askerler saygılarını sunarken sarayın kapılarından Siyon, Clara ve Gölge çıkarak yanlarına geldi. 


"Oğlum geri dönmen sevindim yeni yaşanan olaylardan haberin vardır değil mi?" 


"Evet ustam bana yaşanan büyün olayları anlattı, eee benim yeni eşim nerede görmek isterim." 


Harang bu kelimeleri söylediğinde suratı kiraz gibi kızarmış ellerini önünde birleştirmiş olan prenses melekleri kıskandıran görünüşüyle utangaç bir şekilde Harang'ın yanına yavaş yavaş geldi. 


"Hoşgeldin Harang, be..beni kabul ettiğin için çok teşekkür ederim ömrümün sonuna kadar seni mutlu edeceğim merak etme." 


"Bu kadar büyük göğ.." Yanlış kelimeleri seçtiğini anında fark eden Harang susarak cümleyi toparladıktan sonra tekrar konuştu. "Melek gibi bir eşe sahip olduğum için gökler beni kıskanıyor olmalı merak etme bende seni hayatımın sonuna kadar korumaya söz veriyorum Yuri." 


Konuştuktan sonra Yuri'nin beline sarılarak kendisine doğru çekti ve alt dudaklarına yapışarak öpmeye başladı, bir süre öptükten sonra eli hala belindeyken sarayın bahçesinden krallığa doğru bakmaya başladı. 


"Umarım bu günden sonra herkes güzel bir hayat yaşar." 


Harang normal bir şekilde devam etsede Yuri yaşanan olaylardan dolayı daha da kiraz gibi olmuş narin parmaklarını ilk öpücüğünü alan Harang'ın öptüğü yere koyarak manzaraya bakmaya başlamıştı çevresine bakarsa biliyordu ki daha fazla utanacaktı. 


Tek sakin kalan Harang olmuştu askerlerde dahil herkes Harang'ın bu kadar cüretkar davranışının karşısında şaşırmıştı. 


Ortamdaki sessizliği bozan yeni kral Siyon olmuştu. 


"Ehmm.. hadi içeriye girelim Harang uzun zamandır birlikte yemek yemiyoruz hem yeni gelini de kapmışken güzel bir ziyafet çekelim!" 


KiHarang başıyla onaylasada bu konuşulanlar Yuri'nin daha fazla utanmasına sebep olmuştu. 









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44559 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr