Harang daha gelmeden Elder Rainbow hap ustalarını yeni inşaatı biten dükkanın bahçesindeki nehir kenarında toplamış ve çay ikram etmişti. 

"Arkadaşlar bu dükkan yeni açılıyor ve arkasında ki gücün kraliyet ailesi olduğunu size belirtmek isterim, sizleri toplamamı isteyen kişi birazdan burada olacaktır." 

Elder konuşurken hap ustaları hem çaylarını içiyor hemde gösterişli görünüme sahip olan dükkanı inceliyorlardı. 

"Elder Rainbow bu dükkanın arkasında kraliyet sarayı olduğunu belirttin ama bu zamana kadar kraliyet hiçbir mağazanın arkasına durmadı sebebi nedir?" 

Hap ustalarından birisi soru sormuştu cevabıysa çok hızlı almıştı. 

"Evet kraliyet ailesi bu zamana kadar böyle birşey yapmadı ama o eski kraliyet ailesiydi. Yakın zamanda olan olayları duymuş olmalısınız ve yeni kralın oğlu yani prens bu dükkanı açmak istiyor ve benden sizleri toplamamı istedi ve bilmenizi istiyor ki kraliyet ailesi her zaman arkanızda olacak burada çalışmaya devam ettiğiniz sürece. "

Cevabı alan hap ustası kafasıyla onayladıktan sonra çayını içmeye devam etti. 

Aradan kısa bir zaman geçtikten sonra bahçenin kapısından Harang, Yuri ve Flender girmişti. 

Hap ustalarının hepsi Flender'den muazzam bir baskı hissediyordu, Harang enerjisini kontrol ettiği için ondan baskı yayılmasa bile Flender ilahi bir yaratık olduğu için enerjisi her zaman hissedilebiliyordu. 

"Hoşgeldin Harang, benden istediğin gibi hap ustalarını topladım." 

"Teşekkürler Elder Rainbow, hadi bakalım şu ustalara." 

Harang ustaların yanına kadar ilerledikten sonra bir koltuğa oturdu ve konuşmaya başladı. 

"Hepinizi buraya davet etme sebebim belli arkadaşlar sizlere bu dükkanda çalışmanız için fırsat sunacağım ve bir kez geçerli olacak dükkan çalışmaya başladıktan sonra büyük bir olay olmadığı sürece usta alımı yapmadan çalışan ustalar ile devam edeceğiz o yüzden bu fırsatı değerlendirme konusunda hızlı karar verin. "

Harang'ın konuşmasını dinleyen hap ustalarından birisi saygılı bir şekilde konuşmaya başladı. 

"Prens Harang, buraya bizleri davet etme nezaketini gösterdiğin için teşekkürler, bu dükkanda kendi adıma söylemek istiyorum çalışmak benim için bir onurdur. Lakin kazancımızı öğrenme şansımız var mı acaba?" 

"Güzel soru, kazancınız sadece mor kristaller değil ayrıca kimsenin bilmediği hap tariflerini sizinle paylaşacağım tabi ki belli anlaşmaları kabul eden kişilerle." 

Hap ustası bilinmeyen tarifleri duyduğunda aklından ne kadar kazanacağı çıkmıştı. 

"Anlaşmalar derken?" 

"Anlaşma dediğim tarifi öğrettiğim kişiler başka bir kişiye öğretmesini yasaklıyorum ki yayılmasının önüne geçebileyim."

"Anlıyorum, eğer işin ucunda gizemli tarifler varsa ben anlaşmayı kabul ediyorum." 

Harang kısa süre daha ustalarla konuştuktan sonra hepsini ise almıştı ama aralarından sadece dördü özel tarifleri'de içeren anlaşmayı kabul etmişti ve tarifleri almışlardı, diger 11 usta özel tarif anlaşmasını kabul etmemişti ama Harang bunu pek kafasına takmadı çünkü diğer kabul eden ustaların ürettikleri hapları gördüklerinde gelip kabul edeceklerini biliyordu. 

Ve bu şekilde ürettiği efsanevi haplar ile bütün kıtaları sarsacak olan Eski Dünya Hap Evi çalışmaya başlamıştı. 

Harang çalışan bütün ustaların başı olarak Elder Rainbow'u kendi hap evine çekmeyi başarmış ve onu işe alınan ustaların yöneticisi yapmıştı. Yanlarından ayrılmadan önce hap üretimi için alınacak malzemelerin alınması için kayda değer bir bütçeyi Elder Rainbow'a vermişti. 

Yuri ile birlikte dükkandan ayrıldıktan sonra krallığın sokaklarında gezmeye, diğer dükkanlara göz atmaya başlamışlardı. 

Özel üretim silahlar satan bir dükkana da bakıp çıktıkları esnada yollarını arkasında korumalar bulunan bir çocuk kesmişti. 

"Sen kim olduğunu sanıyorsun da prenses Yuri'nin yanında gezebileceğini zannediyorsun?" 

Harang çocuğun sorusuna Yurinin dudaklarından öperek cevap verdi. 

"Kim olduğumu şimdi anlamış olman lazım hadi gözümün önünden kaybol görüntü kirliliği oluşturuyorsun." 

Çocuk karşısında gerçekleşen görüntüyü gördüğünde kafasından dumanlar çıkmaya başladı ve Yuri'ye bağırmaya başladı. 

"Sen benim kadınım olacaksın nasıl başkaları ile birlikte gezip öpüşmeye cüret edersin he?" 

Harang, çocuğun Yuri'yi kendi kadını olarak ilan ettiğini duyunca sinirlendi. 

"Orada dur bakalım! O benim kadınım sen kimin kadınına göz koyduğuna dikkat et!" 

"Heh senin kadının mı? Salak ördek kuğu etine uzanmaya çalışıyor hahaha sen kim olduğunu sanıyorsun fakir kaybol buradan!" 

"Ben kimim bu krallığın prensiyim, tüm krallık bana aitken sen kim olduğunu sanıyorsun?" 

Çocuk karşısında ki kişinin prens olduğunu duyunca daha da gaza gelerek konuşmaya başladı. 

"Hahaha prens mi, anlıyorum sen daha olayların arka yüzünü bilmiyorsun biz soylu aileler olmasa kraliyet ailesi bir boka yaramaz onu orada tutan ve krallığı asıl yöneten kişiler bizleriz senin bu krallıkta prens olman birşey değiştirmiyor yani." 

Harang çocuğun söylediklerini duyduğunda anlamıştı ki eski kralın aslında krallık üzerinde hiçbir yetkisi olmadığını. 

"Maalesef düşündüğün şeyler yanlış, sen eski kraldan bahsediyorsun ama biz eski krala benzemeyiz eğer herhangi bir soylu aile ve klan hata yaparsan ailenin kellesini alır diğer bütün aileler ve klanlara ibret olmasını sağlarız yani sen şimdi fazla şansını zorlama ve eski kral gibi krallık üzerinde gücümüz olmadığını zannetme bugünden sonra krallıkta asıl gücü olmayan kişiler soylu aileler ve klanlar bunun bilincinde olarak konuş benimle! "

"Gerçekten bu söylediklerinin gerçekleşmeyecek olması ne kadar üzücü binlerce yıl boyunca krallıkta güç her zaman soylu aileler ve klanların elinde olmuştur bugünden sonra da o şekilde devam edecek hayaller aleminde yaşamaya devam et bakalım." 

Çocuk konuştuktan sonra elini Yuri'nin koluna uzatarak kendi tarafına çekmek istedi ama başaramadı çünkü daha Yuri'nin kolunu tutamadan eli bileğinden kopmuş ve yere düşmüştü. 

"Sanırım güzel dilden anlamıyorsun, benim yanımda ve bilhassa benim kadınım olan bir kişiye dokunamazsın!" 

Harang konuştuktan sonra elinin acısıyla dizlerinin üzerine çökmüş olan çocuğun sırtına bıçakta bulunan kanları silerek bıçağı temizledi ve yerine geri koydu. 

Çocuğun gözleri fal taşı gibi açılmış yerde duran kopan elinden gözlerini ayıramıyordu. 

"Bu..bunun hesabını vereceksin lanet olsun sana! Bu olay burada bitemez senin canını bile alsam benim bir elim etmez!" 

Çocuk elinin acısı ile neler söylediğini bilmiyor hakaretler sallamaya devam ediyordu. Ama Harang bu hakaretleri dinlemeden Yuri'yi de alarak ortamdan ayrıldı ve uzaklaşmaya başladı. Kısa süre sonra eli kesilen çocuk kan kaybından bayılmıştı zaten yanında bulunan korumalar çocuğu sırtlanıp aile konağının yolunu tutmuşlardı. 

"Harang çocuğun elini kesmekle kötü yapmadın değil mi? Ailesinin sana ve Siyon amcalara zarar vermesinden korkuyorum." 

Yuri bu olayların gerçekleşme sebebinin kendisi olduğunu düşündüğü için üzülmüş ve Harang'ın koluna sıkıca sarılarak konuşmuştu. 

"Bu olayların seninle hiçbir alakası yok bilhassa eski kralın yönetimde etkisi olmadığı için bu kişilerin götler kalkmış. Ama artık yönetimde biz varız ve krallıkta kimsenin götü kalkamaz hele ki bu şekilde." 

Harang bir süre sustuktan sonra tekrar konuştu. 

"Hadi diyelim bu olayların tamamını gözüme sokmadım lakin benden başka kimse benim kadınıma elini süremez eğer denerse sonuçları her zaman aynı olur ya elini alırım yada canını. Şanslıydı ki canını almadım!"

Yuri Harang'ın söylediklerini dinlediğinde koluna daha da sıkı sarılıp yanağına narin bir şekilde öpücük kondurdu, sonra yumuşak bir sesle konuştu. 

"Senin yanında kendimi güvende hissediyorum, bama bunu hissettiren tek erkek sen oldun bu zamana kadar, seni seviyorum!"