Harang ustasının yanına vardığında ustası çoktan yolculuk için hazırlıkları bitirmiş ve koltukta Harang ve Yuri'nin gelmesini beklerken çayını içiyordu. 

"Demek geldiniz, yolculuğa çıkmadan önce size anlatmam gereken bazı konular var bu yüzden gelin oturun konuştuktan sonra yola koyulacağız." 

"Anlatman gereken konular derken?" 

"Evet size anlatmam gereken konular, şu anda bulunduğumuz alt kıtaların aksine kutsal kıtayı yöneten büyücüler cemiyeti ve dört element kuleleri bulunur, sizin element kuleleri ile alakanız olmayacak benim öğrencim olduğunuz için lakin kutsal kıtaya vardığımızda sizi büyücüler cemiyetin kayıt etmemiz gerekli ki kutsal kıtaya yaşamaya hak kazanabilesiniz. "

"Yani konu buydu, eğer kutsal kıtada yaşamak istiyorsak büyücüler cemiyetine kayıtlı olmamız gerekli öyle mi?" 

"Evet ve şu konuda var, eğer büyücüler cemiyetine karşı harekete geçerseniz sizin kaydınızı fesederek bütün büyücülere düşman olduğunuzu bildiriyor, ama korkmanıza da gerek yok büyücüler cemiyeti karşılarında ki kişi kim olursa olsun adaletli davranır." 

"Anlıyorum usta sen nasıl istersen biz o şekilde hareket edeceğiz." 

"O halde hadi yola çıkalım geri kalan konuları yolculuk esnasında da konuşabiliriz." 

Dedikten sonra elinde ki fincanı masaya bırakarak ayaklandı ve saraydan ayrılmak için çıkışa doğru ilerlemeye başladı, arkasından Harang ve Yuri takip ediyordu. 

Ekip kısa süre içerisinde krallıkta ayrılmış ve batıya sonsuz denizlere doğru ilerlemeye başladılar, denizin başlangıcına geldiklerinde Crow eline madalyon alarak suyun içerisine koydu ve devasa bir geçit dünyanın zaman boyut bariyerinin ayrılması ile birlikte gözler önüne çıktı. 

"Geçit boyunca sizi kendi enerjim ile koruyacağım göreceğiniz hiçbir şeyden korkmanıza gerek yok sadece kendinizi akışa bırakın." 

Konuştuktan sonra kendisini ve ikiliyi büyü bariyerinin içerisine alarak geçidin içerisine doğru yürümeye başladı o yürüdükçe Harang ve Yuri de onunla birlikte sanki bir akıntıya kapılmış gibi peşinden sürükleniyordu. 

Aradan ne kadar zaman geçtiği belli olmayan bir süre sonra tekrardan karşılarında başka bir zaman yırtığı oluşarak geçidin dışına çıkmalarını sağladı, geçitten çıktıklarında herkesin sonsuz olarak bildiği denizleri sanki yok sayarak geçmişlerdi ve şu anda karşılarında deniz görüntüsü yerine mükemmel detaylar ile inşaa edilmiş bir saray ve etrafını saran dört farklı kule vardı. 

"Çocuklar kutsal kıtaya vardık, bu gördünüz saray büyücüler cemiyetinin merkezi ve etrafında bulunan kuleler ise dört elementi temsil eder." 

Crow bir süre çevresini inceledikten sonra Harang'a dönerek tekrar konuştu. 

"Hadi beni takip edin öncelikle sizi cemiyete kayıt edelim daha sonra benim yaşadığım konağa giderek bir süre dinlenelim daha sonra ne yapacağımıza karar vereceğiz özellikle senin için Harang." 

"Tamamdır usta dediğin gibi öncelikle kutsal kıtada yaşamamız için gerekli olan belgeleri hallettirelim, daha sonra ne yapacağımıza karar veririz." 

Crow, Harang'ı da dinledikten sonra büyücüler cemiyetinin merkezine doğru ilerlemeye başladı Harang ve Yuride onu takip ettiler. 

Merkeze yaklaştıkca çevrelerinde insanlar belirmeye başlamıştı, girişine geldiklerinde çok güçlü büyü enerjileri yayan korumalar ile karşılaştılar ama yanlarında Crow olduğu için kendilerine yönelik olan enerjiler düşmancıl değildi. 

Üçlünün geldiğini gören bir koruma öne çıkarak konuşmaya başladı. 

"Merkeze tekrar hoşgeldiniz Elder Crow, yanınızda getirdiğiniz kişilerin kim olduklarını sormamda sakınca var mı acaba?" 

Crow adamın sorusuna sakın bir tonda cevap verdi. 

"Tabi ki de bir sakıncası yok, bu kişiler benim varis öğrenci olarak seçtiğim kişiler ve kutsal kıtaya yeni geldikleri için büyücüler cemiyetine kayıtlarını yaptırmak için geldik." 

Koruma, Elder Crow'un yanında getirdi kişilerden varislerim olarak bahsettiğini duyduğunda geriye doğru sendeledi ve kekeleyerek konuşmaya başladı. 

"Ya..yani bu kişiler sizin varisleriniz?"

Koruma istemsiz bir şekilde bu kelimeleri söylerken parmağı ile Harang ve Yuri'yi gösteriyordu. 

"Evet benim varislerim bir sakıncası mı var acaba?" 

"Yo..yok ne gibi bir sakıncası olabilir, benim gibi birisi sizin kararlarınızı nasıl karışmaya cüret edebilir." 

"O halde biz içeriye girip kayıt işlemlerini hallediyoruz." 

Dedikten sonra girişte daha fazla beklemeden ikiliyi yanına alarak içeriye ilerlemeye başladı arkasında şaşkın bir şekilde korumaları bırakarak. 

İçeriye girdiklerinde kayıt işlemlerini hallederken arkalarında alaycı bir ses duyuldu. 

"Demek yanında getirdiğin fareler bunlar, sence de bu fareler kutsal kıtaya girmeyi hak eden kişiler mi Crow?" 

Konuşan sesi duyduğunda Crow'un alnında damar şişti arkasını sinirli bir şekilde dönerek konuşmaya başladı. 

"Sana en son uyarımda bir daha benim yanıma yaklaşmaman gerektiğini söylemiş olmam gerekiyordu değil mi?" 

"Sanırım öyle bir şey söylemiştin aman kimin umurunda ki." 

"O halde bir daha benim çevreme ve çevremde bulunan kişilere yaklaşayım deme üçüncü büyük olmanı gözüme koymadan senin canını alabileceğimi biliyorsundur umarım, ve fare olarak bahsettiğin kişiler benim varis öğrencilerim." 

Crow sinsi sinsi gülerek tekrar konuşmaya başladı. 

"Umarim öğrencilerini güzel eğitmişsindir de varislerimin altında ezilmezler ha, ha, ha.." 

"Hmmp!" 

Adam daha fazla konuşmaya cesaret edemeden üçlünün yanında ayrıldı. 

"Usta seninde buralarda düşmanların var demekki." 

"Düşmanlarım var ama hiçbiri benim ile uğraşmaya cesaret edemezler ama sizinle uğraşabilirler o yüzden çok dikkatli olmanız gerekli." 

"Sabırsızlık ile bekliyorum benim ile uğraşmalarını." 

Harang konuştuktan sonra kayıt görevlisine kendisi ve Yuri hakkında ki bilgileri söyleyerek Büyücüler cemiyetine kayıt oldular ve büyü gücü içeren rozetlerini aldılar.