Krala yeni suikast düzenlenmiş olsa bile seçmeler kutsal kıtaya girmek için her öğrenciye tek şans olduğu için ülkelerden gelen öğrenci sayısı geçen yıllara nazaran artmıştı. Sabahın erken saatleri olmasına rağmen krallığın sokakları şu anda insanlarla dolup taşmış vaziyette ve bu durumdan sokaklarda ki satıcılar bir hayli memnundular.
Harang seçmelere katılacağı için sarayda onu tanıyan ve yakını olan herkes heyecanlıydı bu yüzden sabahın erken saatlerinde herkes ayaklanmış hatta güzel kahvaltı masası hazır olmuştu bile.
Her güne nazaran masada şu anda Siyon yoktu bugün seçmeler olduğu için seçmelerin olacağı alana önceden gitmişti.
Herkes yemek masasına kurulduktan sonra Crow yemeğe başlamadan önce söze girdi.
"Harang bugün olacak olan seçmelere katılmama şansın var istersen seni direk olarak kutsal kıtaya götürebilirim."
Crow'un sözlerini duyan Harang garipsemiş olmasına rağmen diğer yönden mutlu olmuştu en azından uğraşmak zorunda kalmayacaktı ama kendisini düşündüğü kadar Yuri'yi de düşünüyordu bu yüzden sordu.
"Beni direk kutsal kıtaya götürebilirsin ama ya sevdiğim kadını da götürebilirmisin?"
Crow gülmeye başlayarak konuştu.
"O konuya gelecek olursak eğer merak etme seni nasıl varis öğrencim olarak aldıysam onu da sonuçta öğrencim olarak alıyorum yani bizimle birlikte götürebilirim."
"O halde seçmelere girmeme gerek kalmadı değil mi?"
"Evet ama seni önceden uyarmam gerekli, kutsal kıtada her aile oğlunu benim varis almam için uğraşıyor yani o çocuklar seni düşman olarak görebilir bu yüzden çok dikkatli olman gerekli."
Harang Crow'un Uyarısını dikkate almadan kahvaltı tabağında bulunan yemekleri seçmelere katılmayacağı gerçeğini öğrendiği için keyifle yemeye dalmıştı.
"Usta beni biliyorsan eğer insanlar bana düşman olurlarsa kendi zararlarına olur bu konuda bir korkum yok, umarım akıllı olurlar ve bana düşman olmayı seçmezler."
Harang konuştuktan sonra yemeğini yemeye devam etti masada bulunan herkes aynı şeyi yaparak kahvaltının keyfini sürmeye başladılar.
Bu sırada yarışmanın düzenleneceği alanda Siyon hala Harang'ın gelmesini ve kendisini görmesini bekliyordu ama yanına Harang yerine bir askerin gelip kahvaltıda alınan kararı söylemesi üzerine oda rahatladı daha sonra seçmelere katılacak olan herkesin geldiğini onayladığında seçmeleri başlattı.
Harang seçmelere katılmayacağı için kahvaltıdan sonra Yuri'yi ve Flender'i yanına alarak saraydan ayrıldı ve Eski Dünya Hap Dükkanı doğru gitmeye başladı, ustaların iş yapmaya başlayıp başlamadıklarını merak ediyordu, sokaklarda yürümeye ve hap dükkanına yaklaşmaya başladıkça kalabalığın arttığını fark etmişlerdi.
Dükkanın önüne vardıklarında uzun bir sıranın olduğunu ve insanların dükkan hakkında konuştuklarını gördüler.
Harang sıraya girmek yerine direk dükkanın girişine yönelerek içeriye girmek istedi ama daha kapıdan içeriye girmeden sırada bekleyen beyaz sakalları olan hallice yaşlı bir adam bağırdı.
"Burada ki herkes sıra beklerken sen hangi cesaret ile içeriye dalabileceğini zannediyorsun, bizleri göz ardı mı ettiğini söylüyorsun yani?"
Adamın bağırması ile birlikte Harang'a dikkat etmeyen herkes bakışlarını ona çevirmiş ve kendi aralarında konuşmaya başlamışlardı, bu sırada bağıran adam sıradan çıkarak yanına geldi.
"Ne demek istediğini anlamadım, Flender devam edelim biz."
Harang adama daha fazla dikkat etmeden dükkana girmek için ilerlemeye başladığında yanlarına gelen adam omzundan tutmak için elini uzattı ama Flender adamın elini daha Harang'a ulaşmadan durdurdu.
"Asıl sen kim olduğunu zannediyorsun, bu dükkan ustama ait ve içeriye istediği zaman istediği gibi girip çıkabilir!"
Flender konuşurken bir anda enerjisini saldığı için elini tuttuğu adam ayakta durmakta zorlanmaya başlamıştı.
"Affedin lütfen kördüm göremedim!"
Adam yalvarıyordu artık Harang'a sallamayı bırakmış Flenderın elini bırakması için çabalıyordu.
Sırada bekleyen diğer insanlar içeriye giren gencin aslında dükkan sahibi olduğunu öğrendiklerinde konuşmalarını kesmişler ve eskisi gibi sırada beklemeye başlamışlardı.
Harang içeriye doğru ilerlerken konuştu.
"Flender o adamın dükkandan alışveriş yapmasını sonsuza kadar yasaklıyorum onu buradan kov."
Bu kelimelerden sonra adamın gözlerinden yaşlar gelmişti sabahtan bu yana sırada bekliyordu ve içeriye girmesine çok az bir sıra kalmıştı ama şimdi tamamen yasaklanmıştı, çevrede ki insanlar bu karara üzülmüş olsalar bile adamın yaptığını onaylamadıkları ve dükkanda çok kaliteli ürünler satıldığı için dikkate almamışlardı adamı.
Flender adamı kovduktan sonra adam üzgün bir şekilde dükkandan uzaklaştı ve kısa süre sonra gözle görülmemeye başlandı.
Harang içeriye vardığında onu karşılayan kişi Elder Rainbow oldu.
"Hoşgeldin Harang, bugün dükkan çalışmaya başladı ve çok fazla ilgi görüyor satışlara yapılan haplar yetişmiyor."
Harang dükkanı ve çalışmakta olan ustaları biraz gözlemledikten sonra söze girdi.
"Elder Rainbow bu günden sonra ben ustam ile krallıktan ayrılıyorum ben yokken dükkan Flender, kral ve sana emanet umarım bir sorun yaşamazsınız ben bir daha ne zaman gelirim emin değilim."
Konuşurken Rainbow ve Flendere bakıyordu.
"Merak etme Harang senin olmadığın süre zarfında hiçbir sıkıntının oluşabileceğini düşünmüyorum bizde elimizden geldiği kadar çalışmaya devam edeceğiz peki geliri kime teslim edeceğiz?"
"Geliri sen Flendere ver o krala ulaştırır."
Rainbow ile konuştuktan sonra Harang, Yuri de alarak dükkandan ayrıldı ve tekrar ustasının yanına doğru kutsal kıtaya yolculuk için gitmeye başladı.
Evet arkadaşlar uzun süre bölüm atmadım farkındayım pandemi bizi de vurdu ve lütfen çok dikkat edin gerçekten dışarıdan göründüğü gibi kolay değil insanı tamamen bitiriyor şu anda iyi olduğun için ve atlattığım için bu bölümden sonra bir kaç güne toplu gelecek seviliyorsunuz.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..