Bölüm 7 | Algı istatistiği

avatar
509 2

Apathe - Düşmüş Tanrı - Bölüm 7 | Algı istatistiği


 

Kertenkeleyi ve elinde tuttuğu mızrağı gördüğünde içi ürperdi. Yaratık oldukça garipti ve gerçekten güçlü olduğu hissini rakibe veriyordu. Buna rağmen herhangi bir saldırıda bulunmuyordu.

‘Sanırım burada kendi kendime öleceğimi düşünüyor ama emin olmak için gözetlemeyi düşünüyor.’

İçinde bir noktada bunun doğru olmasını da umuyordu çünkü mızrağını fırlatırsa ve Charles’ı burada öldürürse bundan sonra sürekli doğduğu gibi ölme ihtimali vardı.

‘Böyle bir duruma girersem yapabileceğim hiçbir şey yok mu gerçekten…’

İçinde korkuyla birlikte ne yapabileceği konusunu düşünüyordu ama artık öncekinden daha umutsuz bir duruma düşmüştü.

Bataklıktan bir şekilde çıkması gerekiyordu ama bataklıktan çıkabileceği kıyıda şimdi güçlü bir yaratık bekliyordu. Eğer bir ihtimal bataklıktan kurtulup kıyıya yaklaşsa bile daha kendisini kıyıya atma fırsatı olmadan yaratık tarafından öldürülürdü ama bir şekilde kıyıya ulaşabilirse ölmesi önemli değildi. Yeniden doğduğunda zaten kıyıda olacaktı ve o zaman bir şansı olabilirdi.

Bir süre daha olduğu yerde bekledi ve çözüm üretmeye çalıştı. O süre boyunca kertenkele de harekete geçmemişti.

Burada sonsuza kadar bekleyemeyeceğini düşünen Charles tüm gücüyle kıyıya ulaşmak için kollarını yüzmeye çalışıyor gibi çırpmaya başladı ve kıyıya doğru yaklaşmaya çabaladı.

Güç değerinin yüksek olması nedeniyle attığı kulaçlar ve ayak hareketleri sayesinde normal bir insandan daha hızlı ileriye gitmesi mümkün oluyordu.

Yatay bir şekilde bataklıkta yüzmeye başladı ve kıyıya gittikçe yaklaştı. Bir metre kadar kalmıştı ki yaratık bir anda gerildi ve mızrağını fırlattı.

*hışşh

Mızrak havada çok yüksek hızla ilerledi ve Charles’ın sırtına isabet etti. Deldiği gibi öldürmemişti ama çok ağır bir şekilde yaraladı. Mızrağın deldiği yerden bol miktarda kan akıyordu.

Ama Charles’ın hedefi hayatta kalmak ya da kertenkeleyi öldürmek değildi…

‘Az kaldı…’

Son bir hamleyle kendisini kıyıya atmayı başardı. Ama daha sevinemeden kertenkele mızrağı sırtından tek hamlede çıkardı ve devamında çok esnek bir hareketle Charles’ın boynuna sapladı.

Kertenkelenin mızrak ustalığında bir noktaya kadar geliştiği görülebiliyordu…

[ Doğuştan gelen yetenek “???” devreye girdi.]

[ Oyuncunun yapısı baştan oluşturuluyor.]

Gözlerini tekrar açtığında bu sefer bataklıkta değil kıyıdaydı. Zaten üzerinde herhangi bir kıyafet bulunmuyordu. İlk öldüğü andan beri üzerinde hiçbir kıyafet yoktu…

[ Hata tespit edildi. Oyuncu “Apathe” nin rakibi sahada bulunmamaktadır. Yeni bir rakip atanacaktır.]

[ (D-Düzey Zorluk) olarak rakibiniz “Zırhlı Kertenkele” olarak belirlendi. Lütfen “Zırhlı Kertenkeleyi” öldürün. ]

Bu şekilde rakibinin bu sefer de değişmediğini fark etmişti. Aslında ilk turda üç farklı rakiple savaştıktan sonra her tur buna benzer şeylerin gerçekleşeceğini düşünüyordu ancak (E-Düzey Zorluk) testinde sürekli aynı orkun geldiğini fark etmişti. Bu değişikliğin neye göre olduğunu bilmiyordu çünkü ilk turdan sonra başına böyle bir olay gelmemişti.

Zırhlı kertenkeleyi düşünmeye başladı. Bu yaratık sayesinde bir özellik kazanması mümkün müydü ? Ya da bu ortamda herhangi bir statını yükseltebilir miydi ?

Manasını nasıl geliştireceğini bilmiyordu. Şans eseri vücudunu geliştirirken manası da bir puan artmıştı ama sebebini bilmiyordu. Güç ve çeviklik istatistikleri zaten sınırına kadar gelişmişti. Algı istatistiğinin neyle ilgili olduğu konusunda bile bir fikri yoktu ve karizma adı verilen özellik başlı başına oldukça garipti. Neye yarıyordu ; yaratıkları kendisine aşık etmeye mi ?

Biraz düşündükten sonra burada elde edebileceği herhangi bir özelliğin olmadığını düşündü ve kertenkeleyi hızlıca öldürerek buradan çıkmaya karar verdi ancak öncekinin aksine bu sefer kertenkele kıyıya gelmemişti. Ormanın içinde mi bekliyordu acaba ?

Charles bir süre daha çevresini incelemeye devam etti ve sonunda ormana doğru yavaş ve dikkatli adamlarla ilerlemeye başladı.

Bir süre ormanda ilerledi ve boşluğa çarpıp düştüğünde aslında bu sonsuz görünen ormanın da bir sınırının olduğunu fark etti.

İleride daha fazla ağaç olduğu görülebiliyordu ancak burasının ötesine geçmesine izin verilmiyordu.

Elini görünmez duvara sabitleyerek yürümeye başladı ve görünmez duvarın ‘kavislendiğini’ fark etti. Aslında burası ilk testteki gibi daire şeklinde bir alandı. Yürümeye devam etti ve sonunda bataklığa ulaştı. Oldukça geniş görünen bataklığın da aslında bu görünmez duvarlar tarafından çevrelendiğini fark etti. Eğer kıyı yerine bataklığın merkezine doğru ilerlemeye çalışsaydı 10 metre ilerlemeden duvara çarpardı.

Uzun bir süre ilerlemişti ama kertenkeleye dair bir iz bulamamıştı. Acaba sistem hata yapmış da yaratığı çağırmayı unutmuş olabilir miydi ?

Bir süre daha dikkatli bir şekilde ilerledi ve hiçbir ize rastlamadı. Bunun üzerine gerçekten bu sefer burada yalnız olabileceğini fark etti. Bunun üzerine biraz rahatladı çünkü istediği zaman kendini öldürebilir ve sistemin yeni bir yaratık çağırmasını sağlayabilirdi.

‘Burada biraz dinlenmek fena bir fikir değil aslında. O hapishane benzeri odada durmaktan daha iyidir.’ diye düşündü ve yere uzandı.

Gözlerini kapattı ve bir süre dinlenmeye karar verdi. Bitkin olmadığı için uykuya ihtiyacı yoktu ama bu şekilde açık alanda ağaçların arasında uzanmak ona oldukça güzel hissettiriyordu.

Yaklaşık yarım saat geçtikten sonra birden gözlerini açtı çünkü bir şeyler hissetmişti. Hiçbir ses yoktu ama içinde bir ürperti vardı.

[ Oyuncu “Apathe” in algı puanı 11’e ulaşmıştır.] 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46887 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr