Baek Iseul ve Namgung Bong arasındaki ilişkiyi açığa çıkarmak Baek Yisoo için ölüm demekti. Böyle bir ifşa tüm Baek Ailesi’nin imparatorluk önünde küçük düşmesine ve düşmanları önünde bir zayıflık göstermesi demekti. Dövüş sanatları dünyasın bu ölümcül bir hataydı.
Baek Yisoo böyle bir olaya karışamayacak kadar korkaktı.
Ölmek istemiyordu.
Geniş paçalı pantolonunu sıyırdı ve odanın köşesine oturdu. Kafasını eliyle desteklerken ahşap zemini izledi.
Her ne kadar ağzından çıkan kelimeler Baştan Çıkarma Sistemi’ni inkar etse de kalbinin derinliklerinde işler farklıydı. O da herkes gibi mutlu olmak istiyordu. Hayatını ‘aşağılık bir varlık’ olarak geçirmek istemiyordu. Herkes mutlu olurken o neden böylesine kötü bir kadere sahipti?
Daha ne kadar başkaları tarafından böyle aşağılanacaktı?
Baek Yisoo on dakika boyunca sürekli bunu düşündü. Doğduğu andan itibaren bir köle olarak hayatını idame ettirmişti. Üstleik o Kwang-su veya diğerleri gibi becerikli değildi. Anne babası daha o doğmadan öldüğünden onu yetiştirecek kimse olmamıştı. Bu yüzden aldığı ücret bahsetmeye bile değmeyecek miktardaydı.
‘Daha ne kadar böyle devam edecek? Başkaları için yaşamaya devam mı edeceğim?’
Tabular köleler için mutlaktı. Bir köle asla haddini aşamazdı. Baek Yisoo hatırlıyordu, patrik buradayken göz ucuyla madama bakan bir köle falakaya yatırılmış ve bir daha yürüyemeyene kadar dövülmüştü.
Haddini aşmamak konusunda dikkatli olmasının en büyük sebebi buydu.
Baek Yisoo neredeyse yirmi yaşındaydı. Bu zamana kadar maden de dahil olmak üzere her türlü ağır işte çalışmıştı. O zaman işini tamamlamak için ne zaman yere düşse kalkmıştı. Bunun sebebini iradesinin güçlü olmasına bağlamıştı.
Ancak durum farklıydı.
Tamamen ehlileştirildiğinin farkına şimdi varıyordu.
Zaman geçti. Karanlık geleceğini düşünürken Baek Yisoo’nun zihni bir kara deliğe çekiliyor gibiydi. Yarım saat daha derin nefesler alarak kendini sakinleştirip düşünceleri toplamaya çalıştı. Ancak o zaman bir karara varmıştı.
Elinde safir bir kolye belirdi.
[Görüntü Taşı]
Açıklama: Doğa ve Formasyon Enerjisi ile yapılmış özel bir değerli taş. İçsel enerji ile kullanıldığında on dakika boyunca belli bir bölgeyi kayıt altına alabilir. Çok değerli bir hazine olduğundan elde edilmesi güçtür.
Seviye: Ender
[Görev nedeniyle içsel enerji sınırlaması kaldırılmıştır.]
Envanter adı verilen bölge de bu kolyeden iki tane bulunuyordu. Baek Yisoo neden iki tane olduğu üzerine bir süre düşündü ve sistemin bu görevi vermesinin ardındaki amacı anladı. Namgung Bong onun için önemli biri değildi, zira Namgung Ailesi’nin kölesi değildi.
Fakat aynı şey Baek Iseul için geçerli değildi.
“Onlara nasıl yaklaşacağım?”
Dedikodulara göre Baek Iseul birinci sınıf bir dövüş sanatçısıydı. Namgung Bong ise Usta seviyesine erişmek üzere olan birinci sınıf bir dövüş sanatçısıydı. İkisi de sadece nefesleriyle Baek Yisoo’yu öldürebilirlerdi.
Geçen sefer şanslıydı. İkili zevkli anlar yaşarken çevrelerine dikkat etmemiş ve Baek Yisoo gibi bir sarhoşun tasasız bir şekilde onlara yaklaşabileceğini düşünmemişlerdi. Baek Yisoo da bunu düşünmemişti. Sarhoş olduğundan gerginlikle hareket etmemişti.
Ancak şimdi kafası tamamen ayıktı ve korku sırtında soğuk terler birikmesine neden oluyordu.
Bunun üzerine düşünürken envanterde birkaç parça kıyafet gördü.
[Koo Mihyun’un Kıyafet Seti]
Açıklama: Dokuz Kuyruklu Tilki olarak efsanesi yayılmış Koo Mihyun bir zamanlar düşmanı olan Imoogi’den saklanmak için bir kıyafet yapmaya karar verdi. Imoogi aurasıyla donatılmış bu kıyafet seti emsalsiz bir gizlilik sağlar.
Özellikler: [Gizlilik (Max)], Hız +1
Kıyafetler siyah renkliydi. O kadar lüks görünüyorlardı ki Baek Yisoo dokunmaya kıyamadı. Böyle bir işçilik binlerce yang ederdi. Bir cüppe, bot ve başlıktan oluşuyordu. Baek Yisoo acemice de olsa kıyafetleri giydikten sonra kendini bir bilgin gibi hissetmeye başladı.
Yavaşça kendine daha fazla güvenmeye başladı.
---
Zaman hızlıca geçti. Baek Yisoo kendini sakinleştirerek Namgung Bong ve Baek Iseul’ün onu öldürdüğü yere geldi. Çelik bir kartal pençesi gibi boğazını saran o elleri hissedebiliyordu. Bu derin derin nefesler alıp vermesine neden oldu.
Ancak kendisini sakinleştirdi.
Durumun farkındaydı, hataya mahal yoktu.
Baek Yisoo kendini çalıların arasına sakladı ve dikkatle bekledi. Nefesini sakinleştirmeye özen gösterdi.
Bekledikçe bekledi.
Yakşaık on dakika sonra çalıların arasından bir ses geldi.
“Şşş! Yavaş olsana be! Annemler bizi görürse ikimiz de ölüyüz!”
“Burada bizi kim görecek?”
“Dua et de kimse görmesin…” sitem dolu bir ses geldi. Baek Yisoo gözlerinde ölümcül bir bakışla görüntü taşını aktifleştirdi.
İkili şehvet dolu öpüşmelerle başlasa da ön sevişme çok uzun sürmedi. Namgung Bong iştahlı bir şekilde pantolonunu indirdi ve vadiye giriş yaptı. Herhangi bir insanı tahrik edebilecek bu sahneyi Baek Yisoo buz gibi gözlerle izledi.
Baek Iseul’ün şehvet dolu inlemeleri eşliğinde Namgung Bong kükreyerek boşaldı. Baek Iseul yüzünde şaşkın bir ifade belirdi.
“Çok mu tahrik oldun?”
“Kusura bakma aşkım, kendimi çok uzun süredir tutuyorum.” Namgung Bong’un yanakları kızardı. Yakışıklı yüzüyle birleşen bu utangaçlık ona yeni bir cazibe katmıştı.
“Kanlı Manastır ile olan savaş beni çok gerdi.” diye ekledi Namgung Bong. Burada rahat davransa da normal hayatında her hareketine dikkat etmeli ve yanlış anlaşılabilecek her türlü hareketten kaçınmalıydı.
“Sorun değil.”
Aralarındaki flörtleşmeyi dikkatlice izleyen Baek Yisoo Görüntü Taşı’nı daha iyi bir açıyla yaklaştırdı. Aralarındaki samimiyet midesini bulandırmıştı. Baek Iseul herkesin hayallerini süsleyen bir kadındı ancak başkası tarafından düzülüyordu.
Bu çevre illerde dahil olmak üzere pek çok tarikat ve oluşumdaki genç efendileri hayal kırıklığına uğratacaktı. Başka zaman olsa Baek Yisoo bu sahneden tahrik olurdu fakat şimdi aklına gelen son şey Baek Iseul’un seksiliğiydi.
[Meşe Ağacının Altında]
Tamamlanma Oranı: %95
Baek Yisoo bir süre daha bekledi.
“Iseul…”
“Bong-“
[Görev tamamlandı!]
Baek Yisoo ikili tekrardan birbirine sarmaş dolaş olurken oradan ayrıldı. Burada daha fazla kalırsa kendine hakim olamayacağından korkuyordu.
Görev ödüllerini kontrol ederken bir yandan da kimsenin onu göremeyeceği bir yerde kıyafetlerini çıkardı. Kıyafetleri ve görüntü taşını envanterine kaldırdıktan sonra etrafı kontrol edip içeriye girdi. Kwang-su ve birkaç erkek köle içeride kart oyunu oynuyorlardı. Onu gördüklerinde dillerini tıklattılar ve kötü kötü baktılar.
Baek Yisoo onları umursamadan yatağına geçti.
Gerginliğinden dolayı sistemi tamamen inceleme fırsatı bulamamıştı. Hafıza Parçası sayesinde ufak bir bilgi edinmiş olsa da bu bilgi hafızasına gömülmüştü.
Görev Penceresi ve Kullanıcı Profili dışında sistemin birkaç fonksiyonu daha vardı. Bunlar arasında en çok göze çarpanlar; Envanter ve Market’ti.
Daha önceden Envanteri deneyimlediğinden onu es geçip Market’e baktı. Market yazısına tıklayınca önüne farklı sekmelere ayrılmış eflatun renkli bir sekme belirdi. Biraz inceleyince bu Market’in yalnızca Baştan Çıkarma Puanları ile kullanılabileceğini anladı.
‘Kara Ejderha Hapı, Müzik Beceri Kitabı, Resim Beceri Kitabı, Elmas Beden…’
İçerisinde her türlü eşya bulunuyordu. Bazıları yalnızca dövüş sanatları için ayrılmışken geri kalanları hayatın her yanında kullanılabilecek eşyalardı.
Bu Market’i keşfetmek Baek Yisoo’yu öyle heyecanlandırdı ki çığlık atmak istiyordu.
Fakat bir an sonra bu eşyaları almak için gereken Baştan Çıkarma Puan’ının miktarını fark etti.
[Kara Ejderha Hapı]
Açıklama: Kadim zamanlarda garip fenomenler meydana geldi. Hayvanlar evrim geçirdi ve doğa enerjisiyle bütünleşti. Bu hayvanlardan birisi de semenderdi. Semender doğa enerjisiyle bütünleşti ve binlerce yıllık evriminin sonucunda bir Ejderha oldu. Ejderha olduğunda insanlar tarafından avlandı ve en sonunda Şeytani Enerji ile tanıştı. O günden sonra Kara Ejderha kötülüğün ve yıkımın temsilcilerinden biri oldu.
Etkiler: Şeytani Güçlere olan yatkınlık en üst seviyeye çıkar. Fiziksel bedeni sertleştirir.
[10,000 Baştan Çıkarma Puanı]
“Oha, niye bu kadar pahalı bu?”
Büyük bir heyecanla diğer eşyaları inceleyen Baek Yisoo yüzü çok kısa sürede yeşile döndü. Burada insanı afallatacak kadar nadir eşyalar bulunuyordu. Ancak o kadar pahalılardı ki Baek Yisoo bir eşyayı alabilmek için bile yıllarca birikim yapmak zorunda olduğunu fark etti.
Nispeten ucuz olan birkaç eşya vardı. Bunlar dövüş sanatlarını geliştirmektense baştan çıkarma sürecinde işine yarayabilecek destek eşyalarıydı.
[Müzik Becerisi: Zanaatkar]
Açıklama: Müzik, bizi birbirimize bağlayan köprüdür. Zanaatkar seviyesindeki bir beceriyle duygularını açığa çıkaran müzikler oluşturabilir, hedefindeki kişiye yakınlaşabilirsin.
Etkiler: Kullanıcıya ustalığın zirvesi olan Zanaatkar seviyesinde bir yetenek verir.
[1,000 Baştan Çıkarma Puanı]
Baek Yisoo marketin iki farklı kategori altında toplandığını hissetti. Bunlar Dövüş Sanatları ve Baştan Çıkarma Sanatı olarak ikiye ayrılmıştı. Dövüş Sanatları başlığı altında Kara Ejderha Hapı, dövüş sanatı kılavuzları ve çeşitli hazineler bulunuyordu. Bunları kullandığında dövüş sanatlarını geliştirebilirdi. Baştan Çıkarma Sanatı’nda ise baştan çıkarma sürecinde kullanabileceği eşyalar ve yetenekler bulunuyordu. Bu eşyalar Dövüş Sanatları’na kıyasla çok daha ucuz ve kullanılabilirdi.
“Her insanın hoşlandığı bir şey vardır. Hedeflerime göre müzik, resim, oymacılık ve hatta şiir becerilerini kullanabilirim.”
Zamanın nasıl geçtiğinin farkında olmadan saatlerini Market’i ve sistemi inceleyerek geçirdi. En sonunda uyuya kaldı.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..