"Vay be! Annen cidden büyücü demek."
"Ben sana yalan konuşmam. Kitapları, kılıçları ve diğer zımbırtıları kendin gördün."
Şuan alt katta, Lucy koltuğun üzerinde Aaricin dizine yatmış aklına gelen soruları soruyordu. Aaric'de Lucy'nin saçlarını okşayıp sabırlıca cevaplayabildiği tüm soruları cevaplıyordu. Aslında bununla hiç zaman kaybetmeden onu taş kapının içine, o özel odaya götürse düşmüş meleklerle alaklı kitaplarını, odanın ortasında duran ilaç yapımında ham madde görevi gören o havuzu gösterse inanması 1 dakika sürmezdi ama gösteremezdi. İmzaladığı anlaşmadan çok annesinin gazabından ve öfkesinden korkuyordu.
"Peki sende büyücülük yeteneği var mı? Mesela şu sandalyeyi havaya kaldırabilir misin? Ya daaa hava bükerek uçsana, harika olmaz mıydı he? Yapabiliyor musun?”
"Saçmalama Lucy, şifacıyım ben! Dediklerini büyücüler yapabiliyor, biz şifacılar sadece yazın bizi serinletebilecek bir rüzgar ya da kamp ateşi yakabilecek kadar element bükebiliriz hatta bazılarımız hiç bükemez sadece şifa yetenekleri olur."
"Sen yapabiliyor musun? Mesela duvara alev topu atsana!”
"Saçlarının yanma riskini alıyorsan yapayım."
Aaricin cevabı üzerine Lucy sustu. Aaric gülerek pencereden üzerlerine biraz rüzgar yolladı. Amacı onu kırmak değildi sadece alev ve toprak bükme konusunda berbattı ve daha yeni oturmaya başladıkları evi yakmak istemiyordu.
"Sana sözüm olsun, okulda boş olduğumuz bir gün sana ateş topu atmayı göstereceğim ama şimdi evde yapamam tamam mı ? ”
Lucy kafasıyla yukarı aşağı sallayarak onayladı ve üzerlerine esen serinliğin rahatlığı altında uyuyakaldı. Aaric üstündeki gömleği çıkartıp Lucy'nin üstüne örttü ve o da bu serinliğin rahatlığı altında, bir eli Lucy'nin kafasının üstünde pencereden dışarıyı çarşıyı seyretmeye koyuldu.
Lucyle arasındaki ilişki neydi ? Annesi ondan neden işini saklıyordu? Erkek bir şifacı olmasına ne demeli ya da düşmüş meleklerle olan bağlantısı? Gün batımına kadar bu sorulara pazar alanındaki insanlara bakarak cevap aradı ama bir sorusu hariç hiçbirine kesin bir şey diyemiyordu. Şimdi o bir sorusuna ise kesin bir cevap almaya kararlıydı. Hayatında daha fazla belirsizlik istemiyordu.
"Lucy bir şey sorucam."
"Efendim Aaric? "
Çok uzun süredir merak içindeydi , kendisi Lucy'e ne ifade ediyordu? Onun için tam olarak neydi ? Bu soruyu çok defa farklı şekillerde kendine sordu ve artık kendi cevabından emindi. Sıra onun cevabını duymaya gelmişti.
"Ben Lucy, ben senin için ne ifade ediyorum? Gözünde ben neyim?
"Arkadaş Aaric. Hatta kardeş, kan dostu ya da hayat yoldaşım. Neden sordun ki?”
"Bilmem, sadece merak ettim. Başkente geldiğimiz için benden soğursun sanmıştım da "
"Hayır be, benim hayatımı kurtarmış çocukluk arkadaşıma nasıl sırt çevirebilirim?”
Aaric hafifçe gülerek kafasını tekrar dışarı çevirdi ama bu sefer aklında hiçbir soru yoktu, sadece sonu gelmeyen bir boşluk ve hissizlik vardı. Kızgın ya da hayal kırıklığına uğramış değildi, kendini en olumsuza dahi hazırlamıştı. Sadece, sadece canının bu kadar yanacağını fark edememiş, etse bile görmemezlikten gelmeyi seçmişti. İçten içe duygularına karşılık verilsin, sevilsin, şefkat ile şehveti birlikte uyum içinde haz ile harmanlayarak yaşasın istiyordu.
Hayalini gerçeğe dökmek, en azından bir kısmını gerçek dünyaya yansıtarak mutlu olmayı, o hazzı istiyordu. Şimdiyse Lucyl'e ilgili isteklerin artık hayal dünyasında bile bir yeri olmayacaktı. Onları en derine, bir daha geri çıkmamak üzere gömecekti ki 2 taraf da beklentiye girerek acı çekmesin, daha fazla zarar görmesin.
"Oh geç oluyor Aaric, ben gidiyorum. Dayım bir daha geç kalırsam beni babamın yanına yollamakla tehdit etti. Yarın okuldan sonra gene buluşalım olur mu ? "
"He? Evet görüşürüz yolda kendine dikkat et ve sana verdiğim gömleği üstüne ört, hava soğumaya başladı. Ben birazdan şömineyi yakar ısınırım."
Kafasıyla onaylayarak gömleği üstüne giydi ve evden ayrıldı. Aaric merdivenlerde onun ayak sesleri gittiğinden iyice emin olduktan sonra şömineye doğru odunları yakmaya uzandı.
Not: Düzenli bölümler çalıştığım için gelemiyor ama böyle en azından ayda 1 kere bölüm atmaya çalışacağım. İyi okumalar
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..