3.Bölüm

avatar
920 1

Brian - 3.Bölüm


"Yardım etmemi ister misin?"

"Hayır kendim yapmak istiyorum. Amacım para kazanmak değil simya seviyemi yükseltmek."

"Peki o zaman ben yanında seni izliyor olacağım. Basit şeylerden başla."

6.katmandan topladığı 100 den fazla farklı bitkiden 2 tanesini çıkardı. Aklında ki en basit formüllerden birini yapmak için çıkardığı bitkilerden az miktarda kullanarak karıştırmaya başladı. Bitkiler 6.katmandan olduğu için çok daha kaliteli ve yapımı daha basit olmalıydı.

4.denemesinde sonunda başaran çocuk yaptığı karışımla ve içinde ki garip hisle mutluluktan havalara zıplıyordu. Bu çocuğun hafızasının çok kuvvetli olduğunu bu yüzden bu basit işlemde bile dikkat etmesi gereken ince ayrıntıları aklında tuttuğunu düşünen görevli çocuğun babası geldiğinde onu çok güzel bir şekilde ödüllendireceğini düşünerek tebessüm etmişti.

Çocuk 1.seviyeye ulaştığı için yeterince sevindikten sonra en basit seviye enerji veren karışımını hızlıca yedi. Herhangi bir yan etkiye sahip olmayan bu karışım ona az da olsa enerji verecek, uykusunu gidererek gözlerini açık tutmasına yardım edecekti.

Sabah annesiyle vedalaştığı ve uzun süre geri dönmeyip simya yeteneği üzerinde çalışacağını söylediği için içi rahattı. Bu şekilde enerji karışımlarını 1 hafta boyunca yapmaya devam etti.

Her seferinde daha da kolaylaştığını hissediyordu. 1 hafta sonunda 2.seviyeye ulaşmıştı. Artık basit seviye karışımlar yapabiliyordu. Enerji karışımları 1 kere tüketilmesiyle normalde tüm hızıyla sadece 100 metre koşabilen birinin 2 kilometre koşabilmesini sağlıyordu.

Bu basit seviye karışımdan 10 tane yaptı ve pazara gidip satmak istedi ama yalnız gidemeyeceğini biliyordu. Eğer insanlar onun bu yaşta böyle karışımlar yaptığını öğrenirse başı derde girebilirdi. Tabii ki bunu öğretmenide biliyordu.

İkisi beraber kütüphaneden çıktı ve bir süreliğine kapalı olduklarını kapının üzerindeki tabelaya yazdıktan sonra pazara girdiler.

Boş bir yere geçip 10 tane basit seviye olan jolemsi karışımı masaya dizdiler. Bir kaç dakika sonra göbeği şişmiş bir adam onların önünden geçerken tabelalarını okudu ve hemen yanlarına gitti.

Göbeğine göre beklenmedik bir hızla gelen adam nefes nefese "10 bronz veririm." dedi. Brian, öğretmeni sessizce kendine baktığını görünce "Maaliyeti o kadar." dedi. Adam düşünmeden "1 gümüş" diye bağırdı. Bir süre ona sessizce bakan Brian'a 2 gümüşü gösterdi. "Tamam 2 gümüş yeterli." dedi çocuk. Adam 20 gümüşü masaya vurarak masanın üstündeki tüm karışımları aldı ve pis pis çocuğa baktıktan sonra orayı terketti.

20 gümüşü cebine atan çocuk artık kendine yeni kıyafetler alması gerektiğini düşündü. Öğretmeni artık kütüphaneye dönmesi gerektiğini söyledi. Her ne kadar orayı kapatması çocuğun babası tarafından alacağı ödülle kıyaslanırsa hiç zarar etmeyecek hatta çok daha büyük bir kâr kazanacak olsa da şuan halletmesi gereken işleri vardı ve daha güneş tepeye ulaşmamıştı bile. O yüzden çocuğun parasını harcaması için uzun bir zamanı vardı.

Görevlinin gitmesiyle Brian'da kendine boyutsal yüzüklerden birini almak istedi. Elinde gümüş para gören olursa ona tuzak kurabilirdi. O yüzden önce boyutsal yüzük alacak sonra parasını bronza çevirecek ve en son kıyafetler alacaktı.

İnsanlara kibar ve samimiyetten uzak bir şekilde tarif isteyerek yüzük satan bir yer bulmaya çalıştı. bazıları onu umursamadı bazıları yanlış yerleri gösterdi. En sonunda zor da olsa bir yer buldu. 5 katlı kocaman binaya giren Brian içinin de çok büyük olduğunu görünce buradaki kişilerin kendine biraz daha doğru davranacağını umarak bir görevlinin yanına gitti.

"Boyutsal yüzük almak istiyordum efendim. 10x10'luk boyutsal yüzüklerden alabilir miyim?" dedi olabildiğince kibarca. Okuduğu kitaplardan boyutsal yüzükler ve insanlarla iletişim hakkında bir çok bilgi edinmişti.

"İşte bunlar köylü çocuk. Eğer paran yoksa hemen burayı terk et." dedi görevli adam sinirle.

Brian yüzüklere biraz baktıktan sonra beyaz taşlı yüzüğü aldı. "Bu ne kadar efendim?" diye sordu kibarca her ne kadar kendini beğenmiş adamdan nefret etsede.

"2 gümüş" dedi kısaca.

Brian, bu adam ile daha fazla konuşmak istemiyordu. Şimdi de gidip gümüşlerini nerede bozduracağını öğrenmesi gerekiyordu. Girişteki kasaya giden çocuk orada ki kadına yüzüğün fiyatını ödedikten sonra "1 gümüşüm var bunu bronza çevirir misiniz?" diye sordu.

Kadın umursamaz bir tavırla elini uzattı. Çocuk 1 gümüşü verdiğinde kadın yavaş hareketler ile 4 küçük kese parayı çocuğa uzattı. çocuk oradan çıkarken keseleri cebine attı. bir köşe bulup parmağını sertçe ısırdı. Acı yüzünden dişlerini sıktı. Kanını yüzüğüne damlattı ve ayağına sarılı olan, ayakkabı olarak kullandığı bezi biraz yırtarak parmağına sardı. Yüzük sanki onunla bir olmuş gibi hissediyordu. İstediği zaman odaklanarak içinde neler olduğunu görebiliyordu.

4 keseyi ve gümüşlerini yüzüğün içine aktarmak için biraz odaklandıktan sonra orayı terk etti. Yüzüğü aldığı dükkanı ararken bir çok berber ve kıyafet mağzasının yanından geçtiğini hatırladı. Onlardan aklında kalan en güzel kıyafet mağazasına gitti. Yolda kendine iğrenircesine bakan onlarca belki yüzlerce kişi olmuştu. Artık kimseyi önemsememesi gerektiğini düşünüyordu ama yine de kişisel bakımı ile ilgilenmesi gerektiğini de biliyordu.

Sonunda mağazaya ulaştığında kıyafetleri tek tek gezdi. Kısa kollu beyaz rahat hareket edebiledeği kıyafeti ve rahat hissedeceği bir pantalonu alarak müşteriler ile ilgilenen kişinin oturduğu masaya gitti. 20 bronz ödedikten sonra kabinde kıyafetlerini üzerine giyerek berbere gitti.

En son 2 yıl önce köydeyken saçını kestirmişti. O yüzden dağınık uzun ama evinde yıkadığı için temiz olan saçlarını kestirmeliydi. Berber önceki insanlara göre çok daha kibar davranıyordu Brian'a. İnsanlar karşısında ki kişileri ilk olarak dış görünüşüyle değerlendiriyordu. Şuan Brian üzerindeki kıyafetlerle ve belli olan kaslarıyla yeterince iyi gözüküyordu. Saçlarını kibarca kesen kuaföre 5 bronz ödedikten sonra hanına gitti.

Çok güzel kokan sabunlarla 1 saat kadar yıkandıktan sonra dış görünüşü ve kokusuyla normal insanlardan çok daha iyi görünen Brian artık daha düzgün tepkiler alacağından emindi.

İçeri girdiğinde onu görmeyen annesi banyodan çıkan oğluna kocaman gözleriyle bakıyordu. "Yakışıklı oğlum benim." dedi ve tebessüm etti. "Dışarıda kendine dikkat et tamam mı yavrum? kızlar çelmesin aklını." diye ekledi. Brian'da tebessüm etti ve aşağıdan yemek alarak odasına çıktı. Annesiyle yemek yediler. Henüz saatin erken olduğunu düşünen çocuğun aklına hayvanların parçalarıyla çok daha güzel
karışımlar oluşturabileceği geldi.

Aşağı inerek bir kaç görevin asılı olduğu tabloya çok rahat okunabilecek ve çok dikkat çekecek şekilde yazılmış bir kağıt yapıştırdı. Kağıtta 1.seviye bir kurt ve 2.seviye örümcek bedenini getirenlere 75 bronz verileceği yazılıydı. Bu iksini satsan en fazla 25 bronz edeceğini bilen handaki insanlardan biri görevi hemen alarak ormana doğru koştu.

2 saat sonra sonunda hana geri dönen adam Brian'ın kendini beklediğini görünce şaşırdı. Aklında 2 soru vardı bu yaşta bir çocuk 2 tane kaynak canavarı bedeniyle ne yapacaktı ve bu parayı nereden buldu? üzerinde ki kıyafetleri gören adam onun bir soylu olduğunu düşünerek ölü bedenleri çocuğun yüzüğüne transfer etti ve 75 bronz ödülünü alarak hana girdi.

Brian hemen laboratuvara girerek bedenleri neşterle sakince parçalara böldü. Masanın üzerindeki diğer boyutsal yüzükten tüm bitkileri aldı ve kendi yüzüğüne geçirdi. bitkilerin yüzüğünün yarısını dolduracak kadar fazla olması onu çok mutlu etti. Gereken şeyleri çıkararak yeni bir iksir yapmaya koyuldu.

Seviye sistemi şu şekilde çalışıyordu; 1.seviye olmak için en basit seviye karışım yapılmalıydı.
2.seviye olabilmek için 50 tane en basit seviye oluşturduktan sonra 1 tane basit seviye oluşturulmalıydı.
3.seviye olmak için ise 50 tane basit yaptıktan sonra 1 tane ortalama-basit iksir oluşturulmalıydı ki anlatıldığı kadar basit bir şey değildi bu.

Ortalama-basit bir iksiri ilk denemede yapmak söz konusu bile değildi. Tekrar tekrar denemek gerekliydi ve yazılı teorilerde dikkat edilmesi gereken yerlere defalarca bakılmalıydı.

Brian için 2.kısım sorun değildi fakat tekrar tekrar denemek zamanını çok fazla harcıyordu. Normal insanların 2.seviyeye geçmesi 1 aydan fazla sürerken bu Brian için geçerli değildi. Hafızası sayesinde seviye atlaması sadece 1 hafta sürmüştü. Sonunda 40. iksirini de yaptığında 50 tane basit seviye karışımı bitirmişti. 30 tanesini enerji 10 tanesini ise şifa için yapmıştı. Şifa için kaptıklarından birini önceden ısırdığı parmağına sürdü ve iyileşmesini bekledi. Kısa süre sonra iyileşen parmağıyla iksirini yapmaya koyuldu. Bir üst seviyeye geçmeliydi. Kurdun bedeninden kan almakla başladı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46885 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr